TKBL Final | Galatasaray 2 - Fenerbahçe 3

Uzun zaman sonra geniş ve güzel bir grupla Abdi İpekçi'de olmak çok keyifliydi.Ekrem Memnun kadın sporları için baya fazla bir spor adamı.Bunca sıkıntının üstüne final serisinin 3 maçını böylesine etkin oynatmayı ancak o başarabilirdi muhtemelen.Tıpkı 2008'de olduğu gibi içim rahat.Yapılabilecek her şey yapıldı.
Olay saha içinde bitince insan kendine açıklayıp önüne bakıyor ama o ikinci maçın sorumlularının yatacak yeri yok.Aldıkları nefes burunlarından gelir umarım.
 
Bugün zorlandığımız en önemli nokta, özellikle tam saha baskıdan topu çıkardıktan sonra hücumumuzun yavaşlaması mı denir, yoksa organize olamaması mı denir bilmiyorum. Buna bir çözüm gerekiyor. Alba Torrens bu soruna bir çözüm olarak düşünülebilir belki.

Onun haricinde daha farklı çözümler de var. Ama onlar olmaz artık. Bu dar rotasyonu kabul etmek lazım.
 
Basketbol tuhaf bir spor. Kazanımların çabuk kaybedilebildiği, kaybetmeye yüz tutmuşken an kadar kısa sürede toparlanılabilen bir yapısı var. Şimdiye özgü değil elbet bu senelerdir ülkelerin, kıtaların, iklimlerin değiştiği ama özele indirgenen yaşanılanların çok farklı olmadığı bir spor. Rakiplerine karşı saha içinde intikam almak isteğin gün yani sana yaşattıklarını ona yaşatmaya and içtiğin gün bunu kısa sürede başarabileceğin daha doğrusu eline bu fırsatı sana herşey tazeyken verebilen bir spor. Velhasıl kelam Sancho'nun attığı basketin diyetini bu şekilde ödemek koyuyor insana..

Başka diyeceğim hiç birşey yok.
 
Bu maçı kaybettik ama şöyle bir tablo çizelim bence hiçte kötü olmayan bir resim var önümüzde.
Kıta dışı oyuncularımıza bakalım ilk önce. 1- Fowles : Bu yıl başından bu yana inanılamz derecede kötü oynuyor ve vurdumduymaz bir hali var. Bazıları Ekrem hoca onu kullanamıyor diyor ama bunu kabul etmiyorum. Ekrem hoca yeteri kadar şans verdi ama verim yok. Diyelimki Ekrem hoca kullanamıyor ama bildiğimiz Fowles ekmeğini taştan çıkarır yine birşeyler yapardı. Ama yok. Fowles şu an tek yaptığı iş Wauters'i dinlendirmek! Ayrıca Fowles iyi oynasa bile takımı sahiplenip kazanmak isteyen yapıda bir oyuncu hiç bir zaman olmadı.
2- Harding: Çok savruk bir oyuncu. Whalen ile karşılaştırdığımızda arada uçurumlar var. Buna rağmen Ekrem hoca alabileceği en iyi verimi almaya çalışıyor.
Şampiyonluğa oynayan bir takımın en önenmli silahları kıta dışı oyuncularıdır. İşte bizim kıta dışı oyuncularımızın hali ortada. Rakibin 2 kıta dışı oyuncusunun Cappy ve Angel olduğunu düşünürsek farkın nerede ortaya çıktığını çok net görebiliyoruz.
İşte yanlış-dengesiz kurulan kadro eldeki iyi kısanın bile yanlış yönetimle elden kaçıırlması! Hakem oyunları vs gibi nedenleri de görmezden gelemeyiz.
İyi görünen resim Ekrem hocanın gelecek için büyük ümit vermesi. Belki bu yıl da kaçıracağız şampiyonluğu ama Ekrem hoca seneye kendi kuracağı kadro ile büyük işler başaracaktır buna ben çok inanıyorum. Ekrem hoca bize bu ışığı yaktı bence. Bırakalım kendisi ve yardımcıları en dengeli kadroyu kursunlar. Zaten bu yıllardır süregelen saçmalığı ancak Ekrem hoca gibi karakterli basketbol oynatan bir koç değiştirebilir.
 
Öyle bir hava var ki oyun rakibin istediği şekilde oynanıyor, ezip geçiyorlar!!

Serinin 3 maçı da bizim istediğimiz tempoda ve şekilde oynanıyor. İlk maç kazanıldı, ikinci maçı yazmaya gerek duymuyorum son maçta ise 16/10-%62 ile üçlük atan bir rakibe karşı maçı son topta kaybediyorsan saygı duyman lazım.
 
Kendimize gelelim, ezilmedik. Rakibin elinde senden daha iyi şutör oyuncular var, 16/10 üçlük isabeti var ve üstelik kimse Nastya'nın bu kadar yüzdeli atabileceğini tahmin etmezdi, koçta onu riske etti ama yüksek yüzdeyle attı ve buna rağmen sahaya karakter gösterdik.

Benim maçı kaybettiğimiz topta bir itirazım var kenardan başlayacak Fener hücumuna uzunları Angel ve Cappie'nin başına diktirirdim. Çünkü şut atarak kazanacaklardı.

Hatta son defans için sahaya Şaziye-Sancho-Ann-Nevriye-Fowles beşi ile çıkardım. Ben bu defans için çok dua ettim ama olmadı :(
 
Herşey henüz bitmiş değil.. Nitelik olarak geçen seneki kadronun yarısı bile olmayan bir takım, eurolig finali oynamış bir takıma 3 maçtada sahayı dar ediyor.

Demek ki hocamız başarılı.

Bizde seneye seriyi yakalar, olayı normal doğal haline getiririrz. Kuşkum yok.
 
bence ne olursa olsun bu takım ümidini kaybetmesin ve biz taraftar olarak onların istediğini yapıp 4. maça gitmemezlik yapmayalım o salon dolu olsun en azından bu takım için son görevimizi yapalım .
 
Çok şey yazılabilir objektif olarak bakıldığında gerçekten oynadığımız 3 maçı da kazanıp şampiyon olabilirdik.Ama olmadı bunda ikinci ve üçüncü maçta hakemler devredeydi özellikle dün yine hiç çaktırmadan yine rakibe avantajlar sağladılar.Hiç bir yere gitmeye gerek yok son topta Little ın eline balyoz gibi inen faulü top girdi diye vermediler, eğer faul verseler belki maç uzayacak.Tabi hakemleri kötülemek kendi hatalarımızı eksiklerimizi görmemizi engellememeli.
Bizim zaten oyuncu seçimlerimizde ve sakat oyuncularımız nedeniyle problemlerimiz vardı.Bunlara rağmen buralara getirmek büyük özveri isteyen bir iş.
Oyun olarak rakip son periyotta döküldü.Tek yaptıkları topu Cappy e verip içeri drive etmesini izlemekti.Bu da olmazsa dışarı çıkar uzunlar şut atsın.Bu mudur EL de final oynayan yılların basketbol ekolü denilen bütün oyuncuları 2-3 yıldır aynı olan takım ? Bu nedenlerle bile bizim takıma teşekkür etmek gerek.Durmadan oyuncu gelip giden istikrarın olmadığı bir takımla buralara gelmek büyük başarı.
Son olarak bu seri hala bitmedi.İnşallah oyuncularımız bu yıl bu şampiyonluk kupasını rakip sahada kaldırırlar.Eğer biz seriyi 2-2 ye getirebilirsek ordaki maçta her sonuç çıkabilir..
 
sinirim hala geçmedi özellikle yediğimiz son basket çok can yakıcıydı ... evet takıma bazen serzenişlerimiz oluyor sonuç olarak hepimiz mücadele eden her şubenin her takımının başarılı olmasını isteyen insanlarız ama asıl kızgınlığımız bu kadar yanlış yapan yanlış yönetilen şubenin başındaki insanların hala orada olması insan sahada mücadele eden takımı gördükçe o insanlarında sahada mücadele eden oyuncu ve teknik ekibe büyük haksızlık yaptığını düşünüyor ...
 
Ellerinden geldiğince ve sonuna kadar mücadele ediyor bu oyuncular. Ama arada gerçekten önemli oyuncu kalite farkı var yabancılarda. Düşünün ki en iyi oyuncumuz diyebileceğimiz Sancho' nun karşısında Verameyenka var ve dün maçın Fenerbahçe lehine dönmesindeki en önemli etkendi.

Birsel, Meral, Pondexter karşısında sadece iki oyuncumuz kalıyor. Işıl ve Harding neredeyse tüm seriyi çıkmadan oynadılar ve kalan maçlarda da öyle olacak. Oraya bir 10-15 dakika sokabileceğimiz ve katkı yapabilecek bir oyuncumuz olsa idi her şer çok farklı olurdu dün. Ne yazık ki ne Özge nede Yasemen bu katıyı verebilecek düzeyde değil. Belki bir Tuğba Palazoğlu hatta Tuğba Taşçı bile biraz idare ederdi o bölgeyi. Işıl ve Harding'e kalan maçlarda Allah güç versin diyorum.

Ben bu takıma hala inanıyorum ve uzun zaman sonra Perşembe günü salonda olacağım. En azından bu mücadelelerinin hakkını, karşılığını vermek için. Seriyi de son maça taşıyacaklarına eminim.

Saygılar.
 
Öncelikle tebrik ederim takımı iyi mücadele ediyorlar.Şimdi acaba diyorum whalen kaçmasaydı,dün şampiyonluğu ilan edermiydik?
 
Bu takımın son maçına kadar yanında olacağım ve kaybetsek bile alkışlayacağım.Tüm oyuncular bütün güçleriyle mücadele ediyor. Şampiyon olacağımıza hala çok inanıyorum ama olmasak bile biliyorum ki bu kızlar son saniyeye kadar savaşacak. Perşembe akşamı belki az sayıda ama onlara inanan herkes salonda olacaktır.
 
Dün ah ettim önümde Murat Öyer'i görünce bu kızların suratlarına nasıl bakıyorsun diye? Duydu mu acaba bilmiyorum ama Whalen deyince şöyle bir arkasına baktı.
 
Buraya kadar!!!

Bu kızlar beni çok şaşırttı. Üzülsem mi , sevinsem mi anlamadım...

sevindim,

-Final maçlarına çıkana kadar, bende birçoğumuz gibi ümitsizdim. Karşı tarafın çok rahat maçlar çıkaracağını tahmin ediyordum.

-Kızlarımız ellerinden geleni yapıyorlar. Bravo gerçekten. Sadece rakiple değil her zaman ki gibi hakemlerle de mücadele ediyorlar..

-son topa kadar savaşıyorlar...

üzüldüm,

-Biz dün şampiyonluğu ilan edebilirdik...

Artık bu seri bitmiştir. Biz seriyi 2-2 ye getirsek dahi, seriyi 1-1 e getirmek için ellerinden geleni yapan hakem üçlüsü ve TBF, bize bu şampiyonluğu

yaşattırmaz!!!

Sadece Allah'ın adaletine güveniyorum!!
 
Öyle bir hava var ki oyun rakibin istediği şekilde oynanıyor, ezip geçiyorlar!!

Serinin 3 maçı da bizim istediğimiz tempoda ve şekilde oynanıyor. İlk maç kazanıldı, ikinci maçı yazmaya gerek duymuyorum son maçta ise 16/10-%62 ile üçlük atan bir rakibe karşı maçı son topta kaybediyorsan saygı duyman lazım.
Ek olarak final serisine başlamadan önce bu takım koskoca sezon boyunca ortalama 50 seyirciye oynarken ve büyük çoğunluk fenerin bizi eze eze yeneceğini beklerken kızlar çok ayıp etti. Deplasmanda bir maç kazanıp ikinci maçta hakemlere, üçüncü maçta son saniyede yenildiler. Haklarını savunan masaya yumruğunu vuran bir tane yöneticileri olmamasına rağmen, yapılan yanlış transferlere, saygısızca gönderilen oyunculara, şubede olan biten işlerden haberi olmayıp sadece final maçında hareketlenen taraftara rağmen bu takım ve Ekrem hoca ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlar. Rotasyon olmadan bilmem kaç maç hiç oyundan çıkmadan oynayan Işıl kaptana Selam olsun. Kendi kapasiteleri ile emek harcayan kızlarımıza helal olsun. Bizlere bunları lâyık gören yönetici sıfatlı şahıslara da ayrıca selam olsun...
 
Maçla ilgili ufak ama önemli detaylar da verelim madem:

Daha maça 15 dakika var, Fb'ye küfrediliyor Didem Akın hemen masanın yanında şikayet için. Maçın sonları sahaya madde atıldı hemen masaya gittiler gene baskı kurmak için.

Masa hata yaptı Yasemen oyuna girmeliydi son 1 dakikada serbest atışlar öncesinde. Bizden masaya gidip hakkını arıyor Ekrem hoca ve benchten 1 kişi bile gitmiyor ilgilenmeye şaka gibi :)

Cappie Ekrem hocanın yerdeki kalemine tekme atıyor hoca kalemini yerden alacakken ama benchte hareket yok menajerlerden filan. Ekrem hoca doğal olarak efendiliğini koruyor orada ama Cappie teknik alsın diye uğraşan kişi olmalı o noktada.

Roberto o oyun durduğu an neredeyse Işıl'ın üzerine yürüdü çok daha hafif bir durumda Didem de karıştı tabi hemen olaya, işte yöneticilik farkı budur. Yönetici dediğin biraz yırtıcı olur biz Didem'e kızıyoruz ama kadın hakkını yedirmiyo takımının.
 
Her sene aynı sorunlardan bahsediliyor, bu ilgisizliğin nedeni ne ? Şampiyonluk masabaşı oyunlarıyla sahibini buluyor her sene. Aynısını yapalım demiyorum ama hakkımızı sonuna kadar arayalım, Galatasaray'ın Türkiye olduğunu unutturmayalım.
 

Üst