Top 16 | 1.Hafta | Galatasaray Liv Hospital 84 - Maccabi Electra Tel Aviv 90

Maçı kaybetmiş olmamızın birden çok sebebi vardı öncelikle bunu söylemek gerekiyor. Bunları sıralarsak ;
1- Özellikle ilk yarıda önde götürüp ivme kazandığımız zamanlarda yaşadığımız genel ribaund sorunu
2- Hakemlerin ince ince Maccabi tarafına takdir haklarını kullanması
3-Maç içinde Hairston ve Arroyo'nun sakatlıkları (Bence en az önem arz eden sorun)
4-Maç genelinde ve özellikle son periyotta çok ama çok kötü savunma yaptık (En önemli sorunumuz buydu bana göre)

Cenk konusunda tartışmayı görünce ben de bir şeyler yazayım. 2 sene önce ilk geldiğinde benim gözümde orta seviye bi oyuncuydu ama her maç bu ön yargımdan sıyrılmamı sağladı geçen şu 2 yıla yakın sürede. Cenk'in şutörlüğü hakkında konuşmuyorum anlamsız bi tartışma bence ama bugün salondayken fark etmeyip tekrarını izlediğimde gördüğüm maçın son 3.30 dksında 3 tane Cenk'in hatasının olduğu 3lük yiyoruz ki bunlar boş 3lüktü bir de bence artık tecrübeli bi oyuncu ona yakışmadı bu ki Domdom'un yine son anlarda ikili oyunda hatasıyla yediğimiz kolay sayıda ona yakışmadığı gibi. Tekrar maça dönersek çok zor şutlar soktular tamam ama aynılarını bizde soktuk ve son çeyreğin 2.yarısından itibaren maalesef daha sağlam durdular karşımızda ve ilk maç olmasına rağmen çok önemli bi karşılaşmayı kaybettik. Ergin Hoca'nın Ntvspor programında söylediği gibi bu takım EL şampiyonu olamayacak sonuçta kadro kalitemiz yeterli değil ama bugün kazanabileceğimiz bir maçı kaybettik umarım tüm takım ve teknik heyet benim yaşadığım üzüntüyü paylaşıyordur.
 
Galatasaray taraftarının en büyük sorunu çok çabuk gaza gelip çok çabuk karamsarlığa düşmesi. Twitter'a falan da bakıyorum, bir maç kaybettik diye yas ilan edilmediği kalmış.

TOP 8'e kalamamak Real Madrid, Barca, Olympiakos, CSKA seviyesinde takımlar için "dünyanın sonu" olabilir, bizim için değil.

Merdivenleri yavaş yavaş çıkıyoruz, lütfen biraz sabır (ben de acayip sinirlendim ve üzüldüm kaybetmemize ama top 8'e kalıp kalmamak ölüm kalım meselesi değil bu sezon için)
 
Galatasaray taraftarının en büyük sorunu çok çabuk gaza gelip çok çabuk karamsarlığa düşmesi. Twitter'a falan da bakıyorum, bir maç kaybettik diye yas ilan edilmediği kalmış.

TOP 8'e kalamamak Real Madrid, Barca, Olympiakos, CSKA seviyesinde takımlar için "dünyanın sonu" olabilir, bizim için değil.

Merdivenleri yavaş yavaş çıkıyoruz, lütfen biraz sabır (ben de acayip sinirlendim ve üzüldüm kaybetmemize ama top 8'e kalıp kalmamak ölüm kalım meselesi değil bu sezon için)

Aynen katılıyorum ...Keyfini çıkaralım şu top 16'nın ...Yıllarca bekliyoruz şuralarda oynamak için ... Oynuyoruz yine sıkıntı stres herkeste...Keyfini çıkaralım... Ayrıca daha 13 maç var...13 Maçta daha çok sular akar bu değirmenden...Yensek garantimi oluyordu turu geçmek :)
 
Bu maç Ergin hoca için de iyi bir deneyim oldu bence. Son 16 da savunmanın ne kadar önemli olduğunu tokat yer gibi bir kez daha hatırlamış olduk.
Sakatlar döndüğünde daha uzun süreli sert savunmalar yapacağımızı düşünüyorum.
 
Grubun en kritik maçlarından birisine çıkıyoruz ve her zamanki gibi sakatlıklar, hastalıklar başucumuzda. Neyse ki zor zamanlarda daha çok mücadele ederek eksiklerin yokluğunu hissettirmemeye çalışan oyunculara sahibiz.

Geçen gün Euroleague ´de yer aldığımız ilk sezonun maçlarından kesitler izledim. Harika işler yapmışız tribünde. Ve haklı olarak Euroleague yönetiminin takdirini almıştık. Yarın da tribünde iz bırakacağımız maçlardan biri olmalı, bu takım hak ediyor.

Evet şahane izler bıraktık (!)
Tekbirler eşliğinde İsrail'e söverek muhteşem iş yaptık.(!)
Hadi orada bağıranlar çocuk, başlarındaki çobanlar da mı müdahele etmiyor.
 
Furkan yok Bonsu sakat sakat oynuyor (Mecburiyetten oynatıldığı oyunundan belli dönemiyor bile) Pota altında iki 4 numara (1'i savunma özürlü Erceg) bir 5 numara oda %40 ile oynayabiliyor. Bunların üzerine en önemli dış savumacımız da maç içinde sakatlanıp bir daha dönemiyor (hickman'ı Cenk ile savunmak zorunda kaldık o kadar) hala ''bu savunma ile top 16 geçmez'' geyikleri dönüyor. Elinde savunma yapacak takım kaldı mı diye bir sor ondan sonra ahkam kesersin be arkadaş!!

Ben takımın mücadelesini her şeye rağmen beğendim. Dua edelim Hairston'un durumu ciddi olmasın.

Grupların başında ''Maccabi'yi bir tek ben mi beğenmiyorum'' demiştim dün haklı çıktığımı gördüm. İddia ediyorum dün tam kadro ile oynasaydım çift haneli farkla kazanırdık.
 
Sadece mağlubiyet sonrası veya mağlup götürdüğümüz maçlar sırasında gelip;içindekileri kusup,ortalığı bulandıranlardan sıkıldım artık.Bu takım her türlü övgüyü hakediyor.Bunu idrak edip biraz daha hassas olmalı insanlar.
 
Genel olarak değerlendirmek gerekirse temposu yüksek, zevkli bir maç oldu ama kazanamamak gerçekten çok can sıktı, sabah kalktığımda bile hala başım ağrıyordu maçı kaybetmenin verdiği sinir bozukluğundan...

Bana göre maçı kaybetmemizin ana nedeni dar rotasyonla oynamak zorunda kalmaktı. Şu sebeple ki; Furkan'ın eksikliği ciddi bir şekilde hissedildi. Furkan olsa rakibe bu kadar çok hücum ribaundu vermezdik, genel takım savunmasında da bu kadar aksamazdık. Bonsu'nun rahatsızlığı ve tam verimli oynayamadığı sahada çok belli oluyor, bununla birlikte Erzeg'in bu seviyelerdeki savunma zaafiyetini söylemeye zaten gerek yok. Furkan olsa ikisinin de saha içi eksikliklerini aldığı sürelerle, savunma ve ribaunt gayretiyle azaltacaktı..

Bunun yanında ilk yarı sahanın en iyilerinden biri olan Hairston'un sakatlanması da bizi ikinci yarıda savunmada çok zorladı. İlk yarı Malik'in savunmasıyla Hickman'ın hücum etkinliği normal seviyelerdeyken, ikinci yarı çoştu.. Malik olsa bu kadar etkili olamazdı... Takım için içeride ve dışarıda savunmanın bel kemiğini oluşturan 2 önemli oyuncun eksik olunca, dar rotasyonun da etkisiyle ikinci yarı hiç savunma yapamadığımız gibi hücumda da son 15 dakika kontak kapadık... 10 dakika sahada kalan Sofo dışında başka bir uzunu olmayan takıma yenilmek de gerçekten çok acı bir durum :( Furkan oynasa belki hücumda da takımın yıldızı olabilirdi yada aynı şekilde Bonsu'nun bel sakatlığı olmasa....

Her şeye rağmen yine de kazanmamız gereken bir maçtı. Eğer üçüncü çeyreğin ilk 5 dakikasında vurup geçmemiz gereken periyotta rakibin geri dönüşüne izin vermeseydik bunları konuşuyor olmazdık.. Kaçan boş turnike ve yaptığımız 2-3 basit hata olmasa maçı 3. çeyrekte 10-15 sayılara çıkararak rakibi oyundan düşürmemiz gerekirdi.. Yapamayınca da bu tip kalbur üstü takımlara karşı her zaman iş tersine döner. Real'e, Maccabi'ye, Oli'ye, Barca'ya karşı maçı koparman gereken zamanda koparamazsan, %90 maç sonunda senden daha iyi oynayıp yenerler yapacak bir şey yok.. Bu maç bana geçen sene ki Kazan maçını hatırlattı, koparamadık son çeyrek yetişip aldılar maçı...

Birkaç arkadaşımın yorumlarına katılıyorum, her şey bir yana kazanabileceğimiz bir maç bile olsa da, bizim yapmamız gereken Top 16'nın tadını çıkarmaktır.. Biz henüz bu arenalarda çok yeniyiz ve her maç bizim için tecrübe kazanmak açısından çok önemli.. Hedef 4. bile olunsa da Top 8 yapmaktır ve şu an için her şey bitmiş de değildir, takıma destek olmaya ve son topa kadar mücadele etmeye devam.. Sakatlık sıkıntısını artık yaşamazsak bu takım ne yapar eder bu grubu Kuban'ın üstünde tamamlayıp üst tura çıkar....
 
Tam kadro olsaydık , yani en azından Malik sakatlanmasaydı,arroyo en kritik anlarda çıkmasaydı maçı alabileceğimizi düşünüyorum.Maçın genelini 7 oyuncu ile oynadık(Arroyo,ender,malik,bonsu,macvan,erceg,domercant).Ki bu 7 oyuncudan bonsu ve malik denilene göre geçen hafta takımla çalışamamıştı.Sinan ve cenk ise kısmi katklar verdi;ayrıca Erceg'ten bu sezonki performansının üstünde bir katkı alırken , Macvan'ın hırsı ve ribaund'ları ile verdiği katkının yanında hiç skor yapamamasını da unutmamak gerek.
Tüm bunlar beni tam kadro olduğumuzda takımımızın top8 yapabileceğine inandırıyor.Hiç te umutsuz değilim...

Bu arada dün maçın başında tribünlerin ne yapmaya çalıştığını anlayabilen oldu mu ? Gezi olaylarından ve 17 aralıktan sonra hükümeti protesto edenleri susturan "bizde siyaset olmaz" diyen bunlar değil miydi??Dün bi arafat'ın posterini açmadığımız kaldı.Hayır bari arapça sopalı pankartlar hazırlasaydık daha güzel olurdu... Ne bileyim ya da tayyibin "van minut" derkenki resmini poster yapsaydık falan ... üstelik gezi ve 17 aralık ülkemizde yaşandı ve bunlara tepki vermediler verenleri de susturdular ,tepki verdikleri adamların da yaptıklarının direk Türk milleti ile de ilgisi yok...Anlamış olduk ki,ultraslan'ın tribünlerde siyaset yapmama gibi bir gaylesi yok,tek gayleleri tribünlerde "hükümet karşıtı siyaset " yapılmaması.Ve bu durumdan sonra insan kendi kendine soruyor,"Neden?" diye...Umarım bir beklentileri yoktur,olmamalı da...Ama Alpaslan ve Oğuz Abi'lerin bıraktığı Ultraslan'dan çok uzak bir çizgide yol aldığımız açık.Türk takımları İsrail takımları ile onca maç yaptı değişik spor dallarında bizim yaptığımız cinsten bir protestonun ya da tepkinin olduğunu hiç hatırlamıyorum...
 
Maç öncesi savunmanın en önemli elemanı olan Furkan'ı kaybediyorsun ve geldiğinden beri sana ultra performans vermiş Bonsu belinde probleme oynuyor. Bu da yetmiyor Hairston'u ve Arroyo'yu maç içinde kaybediyorsun.

Bakın evimizi savunmak önemliydi. Real hariç diğer 6 maçı kazanmalıydık. Lakin olmadı bu maç fazladan 1 deplasman galibiyetine ihtiyaç duymamamıza neden olacak.

Zamanında yapmadığın işlerin ceremesini çekiyorsun bugün.
 
Maç içerisinde en çok sinirlendiren olay,verdiğimiz hücum rib.Neredeyse hepsi sayı oldu potamızda.Sezon başından beri düzeltemediğimiz sıkıntılardan biri.
 
Aynı Cenk Anadolu Efes maçında yüzde 57, Torku Konya maçında yüzde 75,
Gaziantep maçında yüzde 57, Karşıyaka maçında yüzde 60, Ted Kolejliler maçında yüzde 66, Fenerbahçe maçında yüzde 60 ile üçlük soktu, hatırlatırım, ayrıca Euroleague'de de yüzde 52 ortalama ile oynuyor ki gayet iyi bir istatistik ve kendisi Euroleague üçlük yüzdesinde sekizinci sırada.

Mustafa Yalçın.. Gerekli cevap verilmiş size. Gerçekçilik diyorsunuz ama hakikatsiz yorumlar yapıyorsunuz.

Bu nasıl gerçekçilik ?
 
Dun ben de mactaydim. Tribunler doluydu. Atmosfer guzeldi. Filistin halkina yapilan ve yapilmakta olan zulume karsi bir protesto yapilabilir ama birincisi eger zulume karsi tepki koyulacaksa, her zulume karsi tepki konulmali ya da konulmasina musade edilmeli; ikincisi de protestonun/tepkinin "cihatci" olmasi, savas cigliklarina donusmemesi lazim. Bu durumun EL A lisansi icin bir handikap olusturabilecegini dusunuyorum. Tribun bunun disinda mac boyunca (belki ilk yarinin sonlarinda hafif suskunluk ve her mac sonu sonuc ne olursa olsun soylenen ve her halukarda takimin ritmini bozan "olum varmis korku varmis" haric) genelde iyiydi. Mac sonunda takimin tribune cagirilmasi da guzeldi.

Bir de ikinci ceyregin bitmesine birkac dakika kala Bonsu bir hucum ribaunduna tam sicrayacakken (alabilecegi bir ribaund gibi gorunuyordu) yuzunde bir aci belirdi, ribaunda cikamadi ve one dogru egildi ve sol dizini tuttu. Bir an cok korktum diz sakatligi nuksetti diye ama simdi burada bel sakatligi oldugunu okuyunca belki de belini esnetmek icin egilmis olabilir diye dusunuyorum. Bu durumu baska goren oldu mu? Veya Bonsu'nun diziyle ilgili bir bilgi var mi? (nolur "yok yok iyi dizi o beldi" deyin :))
 
Mustafa Yalçın.. Gerekli cevap verilmiş size. Gerçekçilik diyorsunuz ama hakikatsiz yorumlar yapıyorsunuz.

Bu nasıl gerçekçilik ?

Hakikatsiz öylemi hahah güldürme beni . Maçı nasıl izlediği anlıyorum ben senin maçın başında cenk 2 tane atıyor göz boyamasını yapıyor sende gelip burada hakikatsiz diyorsun işte görüş açın . senin övdüğün cenk sana kaç maç kazandırdı yahu maçın koptuğu veya kazanılmaya yakın anlarında atıyor üçlüğü biraz dikkatli izleyin. cenk 8. sırada ama bizim performansımız bu öylemi. Övdüğün cenk seni hangi zor anlarda kurtardı ? benim gerçekcilikten anladığım şudur ki , ''bak burayı iyi oku'' şutör sadece maçın koptuğu veya maçı kaybetmeye yakın attığı üçlükle olmaz. Maçı kazandıran üçlükleri olan rakibinin sinirlerini bozan atışları olan ve takım kötü gittiğinde üçlükleriyle takıma nefes aldıran adamdır. Benim gerçekcilik anlayışım budur yoksa maçın başında atılan yada kaybedilmiş maçın sonunda atılan 3 lük benim için İstatistiğe bile girmiyor. adam sadece İstatistiğe oynuyor bunu göremiyorsun geliyorsun burada konuşuyorsun boş boş. adamlar boş bıraktı maçın sonunda 3 lük attı neymiş efenim iyi şutörmüş geçeceksiniz bunları.
 
Malik in sakatlığı bence maçın en kritik olayıydı. Carlos yoruldu, içeriye top indiremiyorduk , Domercant toptan kaçıyordu. O sırada Hairston a ihtiyaç vardı. o sırada fark 10 a kadar çıktı zaten.
Bu yenilgiyle hedef 4.l ük olacak. (hala ben 3. lük yakalayabileceğimize inanyorum )
Yenile yenile, oynaya oynaya tecrübe kazanacağız. Zamanla buraları daha rahat oynuyor oluruz.
Sıkıntı yok
 
Macı Malik yada Arroyo sakatlandı diye kaybetmedik.Hocanın son dört dakıkaya 4kısa birde savunması sıfır Erceg baslamasında kaybettik çok önemli degil.Hocada hata yapabılır yaptı oturup karalar bağlamaya gerek yok ,bugün kaybetiğimiz takım her sene buraları oynayan bir takım.

Maçı kaybettik ama Domercant kazandık sanırım...
 
Tek bir oyuncunun maç içinde sakatlanması bir diğer oyuncuyu daha etkiledi. Yani Arroyo'yu. Hairston & Arroyo ikilisi maçı koparırdı zaten Dom-Dom'da çok sıcaktı bu maç. Ersin'e de çok ihtiyacımız var.
 

Üst