Top 16 / E Grubu

Takviyelerden bahsetmişken Olympiakos'da 2 oyuncu alacakmış.Guard ve pivot alınacakmış,pivot için adayları Eze ve forumun baş tacı Akingbala :)
 
İçeriye kesinlikle bir uzun alınmalı zaten yoksa Efes maçları zehir olabilir. Lig maçında Barac tek başına pota altını dağıtmıştı bu maçlarda yanında Batista'da olacaktır. O yüzden birisi gerekli pota altına.
 
Elimizde Shumpert Cevher Songalia varken ayrıca Dasic'in alınması oldukça gereksiz bir hamle. Songalia'yı göndereceksek bunu anlayabilirim bunun dışında pek anlaşılır bir durum değil. Ki Songalia'nın da duracağı aşikar. Takıma takviye gerekirken ayrıca onu göndermeyecektir Oktay hoca. Zaten hemen herkesin hem fikir olduğu gerçek var ki şu an ki kadroya 2 takviye yapıalcaksa onlar 5 numaraya ve skorer kimliği olan bir 3 numara transferi olacaktır.

Moteijunas transferi istiyorbir çok kişi. Şu an bize lazım olan adam o değil. Bİz Songalia'dan rahatsızız çünkü içerideki pota altı savaşına girmeyip dışarı kaçtığı için sertlikten yıldığı için. Moteijunas nasıl bir oyuncu? Sİzce neden çok 3'lük atıyor bu oyuncu? Çünkü oyun ne zaman sertleşse pota altından kaçıyor. Bize pota altını sertleştirecek bir adam lazım derken oradan kaçan adamı istememiz bence mantıklı değil. Evet Prokom ile oynadığımız maçta bize karşı iyi oynadı doğru. Peki bakın bakalım kaç şutu potaya 2-3 metre mesafeden olmuş? Eğer bir uzun alacaksak o adamın tarifi Pekoviç-Zaza tarzı olmalı. Uzunlarımızın hepsinin farklı özellikleri olmalı. Misal Geçen sene Ermal vardı bu farklı hücumlar için kullandığımız (rakibe ve/veya sahada rakibin kurduğu sete göre). 3 uzunumuzda farklı hücum savunmaları uygulayabileceğimiz yetide olmalı. Guardlara baskı olduğunda boş kalacak, şutu keskin bir oyuncuya da ihtiyacımız var. Eğer alamıyorsak takım içindenbunu yaratmaya çalışacağız ve geçmiş potansiyellerine bakıldığında kadroda bunu yapabilecek Shipp-Tutku ve kısmen Cevher var (Jaka-Shumpert'e ek olarak). Hoca zaten tanıdığı rakipler olduğu için takımı buna göre ayarlamaya başlayacaktır kısa vadede. İlk 2 maçımızın Efes ve Oli olması, konsantrenin daha yüksek olduğu lig başı için bir avantaj. İlk 2 maçtan alacağımız müspet (en az bir galibiyet) sonuç takım hedeflerini farklılaştıracaktır. CSKA dediğimiz takım Broose Basket'i son anda yenebiliyorsa aynı coşkuyu bizden de görecektir gerisi biraz şans biraz günlük performanslara kalacak. Bunları konuşuyor olmak bile şu an için güzel.
 
Barca maçındaki gibi atmosfer oluşturup eğlenelim, keyfini çıkaralım..
İsim olarak baktığımızda Avrupa'nın elit 7-8 kulübünden 3'ü ile oynayacağız..
Keyfimi daha da artırıyor.. Gruptan çıkmak, galibiyetler almak güzel olur ama
çıkamasak da 3 maçtan alacağımız keyfi düşününce kuradan çok memnun kaldım..
İpekçi'yi doldurup, görsel zenginlikler katalım ve gerisini düşünmeyelim..

şuna 4 maç desek :)
 
Fazla uzun yazmayacağım, son 8e kalmanın yolu az çok belli zaten.. Vujacic'in ceza alma ihtimalinin yüksek olduğunu düşünürsek kazanma ihtimalimiz olan tek deplasman Anadolu Efes maçı bence. Vujacic yokken kazanmaktan başka çaremiz yok, ben ceza alacağı düşüncesindeyim. İkinci maçı da alırız diye düşünüyorum Olimpiakos'a karşı içeride. Zaten almamız gerek yani, ilk 2 maçta 0 çekersek sonunculuğu garantileriz. Bir de içerideki Efes maçını alırsak 3 galibiyetle 2. olarak yolumuza devam ederiz. Tabi Cska'nın da kaza yapmadan 6da 6 ile grubu bitireceğini ve Efes - Olimpiakos ikilisinin birbirlerine karşı 1er galibiyet alacağını umut ederek...

Şunu da belirtmeliyim, eğer 2 Türk takımı da elenirse bu grupta çok çok yazık olur. Umarım böyle bir kaza yaşamayız, hele ki Olimpiakos bu kadar kötü durumdayken..
 
Olympiakos 'un evinde maç kaybetmediğini,bir de üstüne üstük 2 türk takımına karşı biraz daha motive olacağını düşünürsek min. 2 galibiyet alacaklardır. Durum böyle olunca hem efes hem de bizim muhakkak iç saha da olympiakosu yenmemiz lazım.Enteresan bir grup olucak.
 
acıkcası grupta sonuncu olacagımızı dusunuyorum. en zayıf rakıbımız gibi gorunen olympiakos bile kazandan 1 gomlek ustun bır takım.transfer yaparak bu durumu degistirebilecegimizı sanmıyorum(avrupanın ust seviye oyuncularının gelmeyecegini varsayarak).cunku bizim sorunumuzun kadro kalitesi degilde kadrodaki oyunculardan beklenen verimi alamamak oldugunu dusunuyorum.sonucta songalia ve lakovic bıze galatasaraya gelmeden bır hafta once lıtvanya ve slovenya takımlarının onemlı hucum opsıyonlarıydı.bır hafta sonra baslıyan bır surecle basketboldan saha ıcınde bu denlı uzaklasmaları ıcın mental bir mutasyon gecircek hallerı olmadıklarına gore sıkıntının bizim onları kullanamamızda oldugunu dusunuyorum.


sahsı fıkrım bız bu gruptan cıkmak ıstıyorsak dısardan oyuncu transfer etmek yerıne songalıa ve lakovıcı transfer etmelıyız. sezon basında bızım ıcın onmlı paralara transfer oldular.bu takımın onemlı hucum opsıyonları olarak bu takıma katıldılar.galatasarayın dengesını bulabılmesı ıcın lakovız ve songalıa bır sekılde oyuna dahıl edılmelıdır.bıze gelmeden bır hafta oncesıne kadar bunu basarabılıyorlarsa bızdede basarırlar.
 
Burak Bey büyük küçük harf ve Türkçe karakterler kullansanız okumamız daha rahat olacak.

Grup henüz başlamamışken ve gerçekten de iyi denilebilecek bir kura çekmişken bu kadar karamsar olmak bence yanlış. Basketbol günlük performansların çok ön plana çıktığı bir oyun. Barcayı son periyod yenebilecek seviyeye gelmişsek, Kazan gibi gerçekten iyi seviyedeki bir takımı yine son anda elimizden kaçırmışsak bu kadar karamsarlığa gerek yok.

Ne Oly ne de Efes, bence Kazan ve Sienadan daha iyi durumda değiller. O yüzden işimizin zor, ancak çıkma şansımızın da en az diğer takımlar kadar olduğunu düşünüyorum.
 
Bence belki de düşebileceğimiz en iyi gruba düştük. Şu an gruptan çıkma şansı en az olan takım hala bizmişiz gibi duruyor ama ilk maçı almamızla ikincilik için çok ciddi avantaj yakalayabiliriz.

CSKA şu an kağıt üzerinde ligin en iyi takımı olmasına rağmen son 2-3 senedir eski elit takım kimliğinden biraz uzaklaşmıştı. İşler zora girerse ne kadar soğukkanlı kalabilecekleri belli olmaz, o konuda bir Barcelona değiller. Biraz şansla yenilmeyecek bir takım değil.

Olympiacos şu an önceki yıllara göre çok zayıf görünmesine karşın içerde yenilmesi çok zor bir takım ama en azından ne Kazan gibi kapalı kutu ne de Siena gibi yıllarca işleyen bir düzene sahipler. Ne yapabileceklerini aşağı yukarı biliyoruz.

Efes ise tam bir balon takım. Yıllardır olduğu gibi yine işi tam yapamadılar ve takımı kötü kurdular. Ben sene başından beridir herkesin aksine Efes in yanlış kurulmuş bir takım olduğunu düşünüyorum. Kalabalık görünen uzun rotasyonları Batista yı biraz ayırır ve Kerem Gönlüm ü saymazsak birbirini tamamlamaktan ziyade aynı özellikte oyunculardan oluşuyor. İstikrarlı olmasa da bize ve birçok takıma ters gelen Ersan ın da NBA e dönmesiyle işleri zorlaştı diyebiliriz. Evet hala bizden daha fazla şansları var ama bütçelerine ve iddialarına göre balon bir takımlar.

Çok çabuk faul problemine giren uzunlara sahibiz ve 3. uzunumuz Sertaç Şanlı. Diğer yandan genelde SG oynattığımız Lakovic o pozisyondan beklenenleri veremiyor ve fiziken yetersiz. Bence Lakovic beş sene öncesine dönse bile bu takıma bir yararı olmayacaktır ama Songaila nın ekstra oynaması bir fark yaratabilir. Kasun ve Akingbala nın fark yaratacak oyuncular olduklarını düşünmüyorum ama Oktay Hoca nın gerekli yere takviye yapabilceğini düşünüyorum.

Ne olursa olsun çok eğlenceli olacak ve ufak nüansların sonuca etkisi büyük olacak.
 
İlk grubun son maçlarına doğru iç sahadaki CSKA maçını görür gibi oluyordum.Andric'i Teodosic'in üzerine çıkaracağımız,saha içinin ayakta olacağı savunmalar gözümde canlanıyordu.O zamanlar CSKA'yla eşleşmek korkutucu gözükse de olası gruplar belli olduğunda bu seçeneği istedim.Olimpiakos uğruna CSKA'ya katlanılır. :)
CSKA ilk gruptaki gibi devam ederse üç takım kendi arasında bir lig oynar,birinci olan Top 8'de Madrid'in karşısına dikilir.CSKA'nın Pire deplasmanını Top 8 öncesi mesaj maçı olarak görmesi çok önemli.Şayet Pire'de kaybederlerse bizi de Efes'i de yakarlar.
Efes 3. kategorideki en güçlü rakip gibi gözükse ortamın ısındığı Top 16'da bir deplasman eksiltmek büyük avantaj.Efes deplasmanı demişken;duyan gören olur mu bilmiyorum ama naçizane tavsiyem salonu yarı yarıya bölmeleri.Dünyanın parasını vererek maçı Google Earth'e tekabül eden yerlerden izlemeyeceğimizi az çok tahmin ediyorlardır.İkili ilişkiler kabul edilebilir düzeydeyken,iki tarafın taraftar potansiyeli az çok ortadayken kimse kendini kandırmasın,maç günü kimsenin başı ağrımasın.Bu konuya dair endişeliyim açıkçası.Az sayıda biletin satışa çıkarılmasını veya biletlere fahiş fiyatlar biçilmesini bekliyorum.Maçın EL'de oynanması bu noktada elimizi güçlendirir.Yönetimin gerekli hassasiyeti göstermesini,Efes cephesinin ise olaya realist yaklaşmasını umuyorum.
İlk grubu 4. bitirmiş bir takım olarak bu gruptaki hiçbir takıma karşı favori olmamamız gayet normal.Yaşanan sevincin sebebi Top 8 umudumuzun somutlaşması,ayaklarının yere basması.Tuna'nın yazdığı gibi İpekçi'deki 2 sağlam galibiyet kalan 4 maçı fasulyeye dönüştürebilir.Olmayacak iş mi,bence değil.
Sezon başından beri 'Kısa sürede geldiğimiz nokta büyük başarıdır.' minvalinde defalarca yazdım.Bu takım kimliğini sahaya yansıttığı sürece saygı görmeli.Bu bir zorunluluk,tercih değil.Aksini yapan rica ediyorum 'bu forumda eleştriye tahammül yok' klişesiyle ortaya çıkmasın.Forumda eleştri olmuyor,zira saygısızlığa tepki olarak insanlar korumacı moda geçiyor.Saygısızlığa cevap verilecek diye basketbol eleştrisi yapılamıyor.Saygısızlık yapanlar da büyümüyor,aksine küçülüyor.Düzgün üslupla,iyi niyetle yapılan saha içi eleştrisi bu forumun gereğidir zaten.
İlk turdaki unutulmaz maç şüphesiz ki Barcelona maçıydı.O gün nasılsak,hangi psikolojideysek Top 16 boyunca öyle olalım.İstanbul'da 4 maç var,3'ü elimizde.Tadını çıkaralım,keyif alalım.Bakarsınız iki maçtır nefret ettiğimiz Sinan Erdem bir takım ötede olur. :)
 
Spanoulis'in sakatlığının ne durumda olduğunu ve Vujacic'e ceza verilme olasılığının ne kadar olduğunu bilen ya da duyan varmı ? İlk iki maç Efes ve Oly ile yapılacak.Dolayısıyla bu iki faktörde çok önemli bizim açımızdan.
 
Vujacic'e ceza verilmez. Bu sene böyle 2-3 diskalifiye daha oldu bu tarz tartıışmalardan ceza alan olmadı, hatta Gallinari hakemin üstüne yüeüyüp eline vurdu ona rağmen ceza almadı.Spanoulis ise grup maçlarına yetişecek diye biliyorum.
 
Galliniari çift teknik faulden oyundan atıldı. Dİskalifiye olmadı. İkisinin ceza süreci farklı işliyor olması lazım. Normal şartlarda Vucacic'in ceza alması lazım ama nasıl olur bizim itiraz mi etmemiz lazım prosedürü bilmiyorum.
 

Üst