Yönetim Kurulumuz nasıl bir karar almalıdır?

Yönetim Kurulumuz nasıl bir karar almalıdır?


  • Kullanılan toplam oy
    95
  • Anket kapatılmış .
Türkiye Basketbol Federasyonu'nun son kararı sonrası yönetim kurulumuzun bir tepki vermesi gerekmektedir.

1-Haksız bir karar alınmıştır ve tepki verilmesi kesindir.

2-Alenen iki takım arasında eşitlik kavramına uyulmamış ve hakkımız yenmiştir.

3-Oyuncularımız ve teknik kadromuzun can güvenliği tehlikededir.

4-Recep Ankaralı, Emin Moğulkoç ve Rüştü Nuran hakem üçlüsü tam anlamıyla maçın sonucuna etki etmeye yönelik bir karardır. İstatistikler ve geçmişte yayınlanan ve hukuki niteliği olan tapeler bunun en önemli kanıtıdır.

Bu şartlar altında radikal kararlar alınması gerekmektedir. Resmi siteden yapılacak hiçbir açıklama yerine ulaşmayacaktır. Bir şeyler yapılması elzemdir.
 
Recep Ankaralı'nın atandığı doğru mu? Doğruysa şaka mı? Kulübün hiç beklemeden direkt olarak takımı çekmesi, Fenerbahçe'nin hükmen şampiyon ilan edilmesi gerekir. Ben Recep Ankaralı'nın yönettiği bir maçta Fener'in şampiyonluğunu seyredecek olmaktansa şu anda hükmen şampiyon olmalarını tercih ederim ve daha onurlu buluyorum. Yok yere savaşmanın lüzumu yok. Bu oyun saha içinde oynanmalı. Saha dışında direktif alan, "her şey kontrol altında" dediği tapelerle belirli bir adamın final serisi son maçına verilmesi Galatasaray'a açık bir mesajdır.
 
100 yıldan fazla bir geçmişi olan Galatasaray olarak sahaya çıkmam düşüncesi bazılarına kolay alınmayacak bir karar gibi gelebilir, evet öyledir ama verilecek hiçbir tepki yerini bulmayacaktir. Bu şartlar altında ben takimimizin can güvenliginin olmadığı bir salona gitmesi taraftarı değilim. Şampiyonluk umrumda değil, duruş ise benim için çok önemlidir.
 
Recep Ankaralı'nın atandığı doğru mu? Doğruysa şaka mı? Kulübün hiç beklemeden direkt olarak takımı çekmesi, Fenerbahçe'nin hükmen şampiyon ilan edilmesi gerekir. Ben Recep Ankaralı'nın yönettiği bir maçta Fener'in şampiyonluğunu seyredecek olmaktansa şu anda hükmen şampiyon olmalarını tercih ederim ve daha onurlu buluyorum. Yok yere savaşmanın lüzumu yok. Bu oyun saha içinde oynanmalı. Saha dışında direktif alan, "her şey kontrol altında" dediği tapelerle belirli bir adamın final serisi son maçına verilmesi Galatasaray'a açık bir mesajdır.

Kesinlikle katılıyorum.
 
Finallerde sürekli Galatasaray'a kaybeden bir tarafın, bu sene kadın basketbolda ezilerek 3 kupa kaptırması; bu şampiyonluğun, özellikle de bu maçın ne olursa olsun FB Ülker'e verileceğinin kanıtı. Neler yapabileceklerini zaten hepimiz biliyoruz, yazmaya gerek yok.

Zor bir karar. Maça çıkmazsak şampiyonluk yok zaten, çıkarsak da sahada her şekilde döverler. Adil bir ortamda, adil bir yönetimle, rakip salonda dahi şampiyon olacağımıza sonuna kadar inanıyorum; ama bu şartlarda değil.
 
Şükrü Ergün’ün yaptığı açıklama:

“Fenerbahçe’nin şampiyonluğa ulaşması için 3 tane cellat hakem atadılar, senaryoda bir aksilik olmaması, Fenerbahçe’nin şampiyonluğu kazaya gelmemesi için seyircisiz oynama cezası da veremediler. Federasyon madem bu oyunu kendi kurgulayıp, kendi çalıp kendi oynamak istiyor, biz çekilelim kendi kendilerine oynasınlar. Ancak Galatasaray bu çirkin oyunu kıracaktır, kırmanın bir yolu da maça çıkmamaktır. Bu konu da akşamki yönetim kurulu toplantısında oylanacak”
 
Yapılacak çok basit. Maça çıkmama felan geçiniz bunları.

1-) Açıklama yapacaksın sivri dilli Yöneticiler canlı yayında çıkıp diyecek ki TBF, namusunu kaybetmiştir.Haysiyetini yitirmiştir.Fenerbahçe'nin eskortluğunu yapmaktadır.Bu Şerefsiz Federasyonu tanımıyoruz.

2-) Yönetim, Ergin Hoca ile görüşecek ve final maçında en ufak yabancı madde atılması durumunda hemen saha terkedilecek.

3-) TBF'yi Avrupa İnsan Hakları mahkemesine şikayet edeceksin.
 
Takım Ataşehir yerine Abdi İpekçi'ye gelsin 15-20 bin taraftar onları şampiyon gibi karşılayalım. Bırakın teneke şikeci, düzenbazların olsun
 
Bu takım bundan sonra defalarca finallere çıkıp defalarca şampiyon olacaktır.O yüzden yönetim bu düzene bir darbe vurmak için ve bu düzene bir son vermek için takımı sahaya çıkarmasın.Sonucu daha önceden masa başında belirlenmiş bir maça çıkmanın hiç bir manası yok.Yukarıda Allah var insan da biraz haysiyet şeref olur bu TBF da bunların hiç biri yok.Tek yaptıkları şey Aziz'in ve Fenerbahçe nin köpekliğini yapmaktır.Bizde sahaya çıkıp bu senaryonun bir parçası olmayalım sahaya çıkmayalım.
 
Bir duruş göstermemiz gerekiyor artık. Bazen kazanmak önemli değildir, işte o zamanlardan birisi. Gerekli karakteri umarım yönetim olarak gösteririz.
 
Verilen kararlardan sonra TBF işlerliğini yitirmiştir, mevcut yönetimi istiya çağırılmalı, hukuki süreç başlatılmalıdır. Galatasaray erkek basketbol takımı hem can güvenliği olmayan, hem de alenen kurgulanmış 19 Haziran 2014'deki yedinci maça çıkamaz.
 
Ne kadar istediğimiz kararı dile getirsek de akşam ağalar ne derse o olacaktır. Buna oyuncuların, teknik ekibin maça çıkmak istememesi de dahildir.

Yönetim kurulu akşam toplanıp karar verecekmiş. Büyük ihtimal ile kınama yazısı ve tam kadro gideceğiz söylemi ile maça çıkılacaktır. Aksi olursa yönetim taraftar nabzına göre hareket ederek halkın takımının yönetimi olduğunu gösterecektir. Göreceğiz..
 
Sayın Galatasaray SK yönetimi,

Oluşan şartlar altında maça çıkmama kararı alırsanız bu taraftar sizi ayakta alkışlar. Dik duruş sergileyin ve bu maça çıkmayın.

Saygılar.
 
Bence bizim yapmamiz gereken sey;
Sahaya cikmak, biraz da fenerli oyuncularin yaptigi gibi seyirciyi provoke edip, en ufak bir taskinlikta takimi soyunma odasina cekmek ve salon bosaltilmazsa cikmiyoruz sahaya demek.
O zaman esek gibi bosaltacaklar o salonu...
 
Şaşırdık mı? Hayır... Dünkü maçı kaybetseydik, bugün FB'nin sahası kapatılırdı. TBF cezayı vermek için bilerek dünkü maçın sonucunu bekledi.

Açıkcası, bu saatten sonra ne tepki verirsek verelim, işe yarayacağını sanmıyorum. Çünkü geçmişten beri, yönetim olarak, bu tür durumlarda tepki koymamız gereken yerde koyamıyoruz. Yumurta kapının ağızına dayandığınca, can havliyle tepki koyuyoruz; ama onun da bir faydası olmuyor. FB'li yöneticilerin bizimkilerden farkı bu...

3 temmuz sürecinde, Recep Ankaralı'nın ses kayıtları ortaya çıktığında "Bu adam bir daha bizim maçımıza verilirse sahaya çıkmayız" diyebilseydik, serinin 2. maçındaki hakem katliamı yaşanmazdı.

Bu seri özelinde konuşacak olursak, 2. maçtan sonra, şu anda verdiğimiz reaksiyonu gösterebilmeliydik. Durup durup serinin son maçından 2 gün önce tepki vermek marifet değil maalesef...

Bu şartlar altında ne yapılması gerektiği konusunda da net bir düşüncem yok. Mevcut yönetim sahaya çıkmama kararı almaya cesaret edemez. Alsalar bile araya ülke sporunu perde arkasından yöneten "devlet büyükleri" girer, bizimkilerin ağızına emzik (güvenlik garantisi) verip ikna eder, yine o maçı oynatır.
 
Şu maça çıkmama tezgahına sakın ha düşmeyin. Birilerinin gazına gelip bu hatayı yapmayın. Madem karar böyle deyin o zaman yüksek güvenlik istiyoruz bu kulübün ve taraftarının mazisi kaybettikleri maçlar sonrası rakip sporculara saldırı olayları ile dolu diyeceksiniz. Takım kaptanını dövmüş bir kulübün taraftarının kaybedilecek bir şampiyonluk sonrası yapacakları 5 sezon önce yaptıklarıyla teminat altına alınmıştır diyeceksiniz.
Sahasında Efes'li oyuncuları döven, stadını 3 defa yakan stad içinde defalarca bıçaklama olayları yaşanan ve bir kez de tabanca ile adam vurulan bir camianın ev sahipliği asla güvenli olmaz.

Bu maça maksimum güvenlik isteyin. Ve en küçük bir madde atılırsa sahayı terk edin.
 
Şu basiretsiz herifler olası bir "sahaya çıkmama kararı" almamız durumunda kahraman ilan edilecekler, Galatasaray' a yakışanı yaptılar diyecekler bunu hazmedemiyorum. Galatasaray' ın hakkını savunmak takımı sahaya çıkarmamakla olmaz, girip 12 numara seviyesinde twit atmakla da olmaz. Olayın buraya gelmesindeki en büyük sorumlu Galatasaray yönetimidir, benim gözümde TBF' den en az 10 kat daha suçludur.

Ne istediğimi bilmiyorum, içimden geçen çıkıp şampiyon olmak ama bu namussuzların bizi şampiyon yapmamak için neler yapabileceğini de gördüm. Yine de benim fikrim son topa kadar mücadele etmekten yana her ne kadar adil bir ortam olmasa da.

Ama sahaya çıkmamaktan daha öncelikli halledilmesi gereken bir problem var. Ergin Ataman derhal milli takım antrenörlüğünden istifa etmelidir.
 
Yönetim kurulu 2. maç göz göre satıldığında, Ergin Ataman "hakemler maçı bizden aldı, rakibe verdi" dediğinde sergileyecekti duruşu. Diyecek birşey yok böyle pısırık bir yönetim olamaz. Yazık Ergin Hocanın emeklerine yazık. Adam şikecilerin oyuncularına, koçuna, taraftarına, yöneticilerine, hakemlere, federasyona rağmen TEK BAŞINA savaşıyor! Yönetim gitsin Turgay Demirel'le pasta kessin, kutlama yapsın! Yazıklar olsun be! Bu maça çıkmama kararı alın da, bir olumlu hareketiniz olsun bari. Geçin bu çıkarız, savaşırız ayaklarını o ortamda nasıl savaşılamayacağını gördük son maçta. Can güvenliği falan yok. Her taraf hayvan dolu!
 

Üst