2013 - 2014 Sezonu Transfer Çalışmaları

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Uzun zaman önce anlaştığımız resmi sitedende açıklanan Mutlu Demir' in gelmesi ve 7 yabancı olmayacağı için Macvan' ın gitmesi gibi kadromuzda yapılacak olası 2 değişimide hesaba katarsak son şekillenen kadromuz budur herhalde:

PG: Carlos Arroyo, Ender Arslan, Engin Atsür

SG: Henry Domercant, Jamont Gordon, Göksenin Köksal

SF: Manuchar Markoishvili, Cenk Akyol , Sinan Güler

PF: Zoran Erceg, Ersin Dağlı,

C: Nathan Jawai, Furkan Aldemir, Mutlu Demir

Bence 2 ve 3 numaralarda özelliklede Sinan Güler' inde 2 oynayabildiğini varsayarsak 2 numaradaki şişkinlik, 4 ve 5 numaralarda ise zayıflık var gibi. en azından 4 numaraya gerektiğinde 5 de oynayabilen bir yerli takviyesi çok iyi olurdu. İzzet Türkyılmaz' a sırf bu yüzden çok üzüldüm. Keşke biz alsaydıkta yukardaki kadroya 4 numaraya İzzetide ekleseydik. O zaman içim daha rahat ederdi. Belki sezon içinde Gordon ve Domercant' ın performanslarına göre ikisinden biri gönderilip ara transferde (baskette de ara transfer vardı herhalde) 4-5 pozisyonuna bi yabancı daha alınabilir. Ama şu haliyle bile kadromuz, Ergin Ataman' ın 2. senesi olması ve her istediği basketçi alınmış olduğu için oyun olarakta daha oturmuş olacağından dolayı, en azından şampiyonluk ve iyi oyun için gayet ümit verici.
 
Basketbol konusu altında bu kadar hararetli tartışmalara girip, yüksek başarı hedefiyle aşırı ümitsiz yorumların yazılmasını çok doğru bulmuyorum. Neden derseniz örnek vermem gerekirse mesela futbolda 1987 den beri 2-3 senede en az bir hatta 3-4 yıl üstüste şampiyon olan bi takımımız var. 1989 yılında yarı final oynadıktan tam 11 yıl sonra UEFA da şampiyon olmuş bir takım. 55.000 kişilik yeni sıtadı, kombineler, sermaye arttırımı, sponsorluk anlaşmaları, vip localar, forma satışı gibi etmenlerle inanışmaz gelir elde eden, ve çıtayı çok yükselten ve yükseltmesi gereken bir futbol takımımız var. Bunları neden yazdım. Burda eleştiri yapan arkadaşlar gibi futbolda elde ettiğimiz başarılar ve kazancıyla doğru orantılı olarak Galatasaray' ın sadece ligde değil Avrupada' da başarılı olmasını isteyen birisiyimdir ve en ufacık gördüğüm yanlışı eleştirmekten çekinmem.

Mesela biçok taraftarımızın beğendiği ama önemli bi kısmınında benim gibi düşündüğünü bildiğim Dany' ye bu yüksek hedefler dolayısıyla tahammülüm yoktur. Futboldaki bu gibi düşüncelerimi basketbol sayfası olduğu için uzatmayacağım lakin daha çok var. Zaten Futbol konusu altında benim eleştirilerimi görebilirsiniz, hatta bundan hoşnut olmayan arkadaşların yazılarınıda görebilirsiniz.

Ama iş basketbol şubemize gelince durum böylemi arkadaşlar elinizi vicdanınıza koyun. Emekleme devresini geçtik belki ama daha yeni yeni yürüyoruz. Tam 23 sene sonra şampiyon olan yepyeni bir takımız. İlerde olacak inşallah ama adam akıllı gelirimiz, salonumuz, sponsorumuz yok. Biraz sabır, biraz güven, biraz inanç şu andaki basket takımımızın en ihtiyacı olan şeyler. Aslında bende şu andaki baskette olanlardan hoşnut olmayıp eleştirenlerle aynı görüşte olabilirdim, çünkü dediğim gibi Galatasaray'ın başarısı için eleştirmekten çekinmem, tepki çekecek bile olsam yüksek başarı isterim. Ama baskette durumumuz gerçekten farklı. Yüksek başarılar istenir, her Galatasaray taraftarı ister. Ama herşeyin yeri ve zamanı vardır. ilk önce çeyrek final, sonra yarı final sonrada 11 sene sonra olmasabile :) finalleri ve bu kupayı Galatasaray kazanacaktır. Herşey adım adım. Ben baskette artık bu ileriye yürüyen havanın bozulacağını sanmıyorum. Artık gelişimi başlamıştır takımımızın. Yapılan çok bariz ve bizi geriye götürecek hataları elbette eleştirelim ki ben bu sene için böyle bir hata da görmüyorum. Sadece içten karışmayalım. Bu heycanı yitirmeden umutlu, sabırlı ve destekleyici olalım.
 
Euroleague'de format değişmişmiş.!.

Şu formatın değişmesiyle oluşan dağlar kadar farkı anlatta bir öğrenelim.1.turda neyin formatı değişmiş bir belirtirsen sevinirim.2 takımda aynı formatta 1. turu geçti, hatta Bjk 3üncü biz ise 4. geçtik.Format 2. turda değişti ve bjknin oynadığı format uzun soluklu olması itibariyle , sürprizlere daha kapalı, dolayısıyla daha zor. Ama insan avutma odaklı düşününce yazıyor işte...

Peki bu işler eskiden yakılan ateşlerle oluyor da bjk niye ateşini sürdüremedi ? Söyliyeyim sana , çünkü bjk yönetimi bütçeyi bulamadı.Bugün biz Jawai'ye burun kıvırıyorsak o takım sayesinde değil, yönetimin ayırdığı bütçe sayesinde burun kıvırıyoruz.


Senin vizyonuna sahip insanlar gibi başarısızları kendime örnek alıp kendimi avutacağıma, benden başarıları örnek alıp nasıl daha iyisini yapabileceğimi planlarım.Bu yüzden o sezon için ben Kazan'ı , Bilbao'yu örnek gösteririrm sense aynı sezon için Fb'yi.Kısacası vizyon meselesi....
.


Öncelikle Bjk ile dağlar kadar fark var derken 1. grup aşamasını değil top 16 grup aşamasını kast ettim. Bence uzun soluklu maçlarda süpriz yapabilme oranı daha fazla. Diğer türlü final oynayan 2 takım senin grubuna düşme ihtimali doğabiliyor.

Gelelim senin meşhur saçma vizyonuna; ben o sene için kurulan takımın yaptığının başarısızlık olarak kabul edilemeyeceğini söylüyorum (gerçekçi bir yaklaşım), sen hakikaten ekstra bir başarı sağlamış takımları örnek vererek başarısız olduğunu söylüyorsun. Vizyon vizyon diye kafa ütülediğin şey buysa bende yok..

Haklı olduğun bir konu var bütçeyi yönetimler verir. Ama bu bütçeyi vermelerini sağlayacak bir ışık görmek isterler. O takım (hatta 1 sene önce) o ışığı önce taraftara verdi. Sonrasın da yönetime. Bugünün güçlü Galatasaray'ın da o takımın da katkısı yadsınamaz.

Unutmadan senin Fb dediğin benimse kat ve kat fazla bütçeli takımlardan kastımın da ''Aynı sezon bizimle benzer bütçelerdeki Kazan ve Bilbao çeyrek final yaptı.'' cümlesinin başarı kıstasının ne kadar saçma olduğunu göstermek içindi. Sağol son yazdığınla daha da destekledin.

Örnek aldığın Bilbao ve Kazan hangi grupta bu sene?

Ben kimsenin başarı/başarısızlık durumuna bakmam. Kendi takımın ne yapmış , ne yapabilir ona bakarım. O sene benim için hedef Euroleague'ye kalmak ve orada iz bırakabilmekti. O takım bunu başardı mı? Bence başardı. İsterse Kazan/Bilbao ikilisinden biri o kupayı almış olsun benim gözümde o takımın başarılı olduğu gerçeği değişmez.
 
1- Şube kötü yönetiliyor demek için üst düzey yöneticilik bilgisine sahip olmaya gerek yok. Mutlu Demir transferi bile yeter durumu anlamaya.

2- Manu Arsenal Juventus ve Dortmund'un bütçesi düşük değil. Arsenal'in başkanı cimri, Dortmund bir krizden çıktı ve bu kriz sırasında kurduğu arama tarama ekibinin meyvelerini yiyor. J-Lig 2'den 300 bin dolara Kagawa'yı Galatasaray getirse ülke ayağa kalkar adam 25 milyon avroluk futbolcu oldu.

3- Henry, Göksenin, Jawai ve Furkan sakatlıktan çıktılar. Furkan'ın ki o kadar ciddi değil tamam lakin Jawai için neden günlerce bekledik ne sorun çıktı sağlık testinde? Zoran Erceg'in tam durumu ne?
Geçen sene sakatlana sakatlana 8 kişiye düşen rotasyonda tek ligi çok şükür götürdük lakin bu sefer umudum odur ki en az 24 maç daha var fikstürümüzde.

Ayrıca Jawai ciddi faul problemi yaşayan bir oyuncu.

Ben bunlardan çok eğer amaç sürekli olarak bu seviyelerde kalmaksa buna uygun bir arama tarama ekibi kuruldu mu?

Brezilya, Çin, Arjantin ve hatta Afrika için çalışma var mı?

Bir de Engin'i unutmuşum. Son bir kaç sene içindeki 2. ciddi sakatlığı. Basketbola dönse bile ne kadar verimli olacak bilinmez.

Üstad öncelikle düşüncelerine saygı duyuyorum fakat şubede düz mantıkla bakıldığı zaman hangi başkan ve yöneticiler zamanında iyi yönetim sergilendi?,gecen sene sonuçta istediğimiz başarı geldimi geldi ben yıllardır euroleagude veya türkiye kupasında başarı beklemiyordumki benim beklentim lig şampiyonluğuydu ve bunu başardı yönetim ve takım..öyle yada böyle takımın başına radikal bir karar ile ergin atamanı getirdiyse yönetim benim nazarımda başarılıdır, kendisi takımı şampiyon yaptı...sonuçta yanlış bilmiyorsam sende bizim gibi oyuncuların sağlık durumu ile ilgili yüzeysel bilgilere sahipsindir,düşünmek lazım koç sağlık sorununda sıkıntı olabilecek bir oyuncuyu nie ısrarla istesin,bu takım bu sene euroleagude mücadele edicek tek bir bakıç açışınla hareket etmek yersiz orası bir vitrinse koçda bunu vitrini kendisi açısından değerlendiricek,biz eleştiriyoruz en doğalda hakkımız ama takım daha sahaya çıkmadan,performansını görmeden,oyuncuların performansını izlemeden önyargı ile eleştiri yapmak biraz abest kaçmıyormu?ayrıca jawai oynadığı kaç maçda faul problemi yaşamış,o zaman bizde Furkan'ı oynadığı maçlarda sürekli faul problemine giriyor die takımdan ayıralım böyle bir mantık varmı!bunlar aşılamayacak sorunlar değil bence ilk önce takım bir sahaya çıksın ona göre eleştiri vs ne gerekiyorsa hareket edelim...ilk önce takıma karşı önyargılı yaklaşmak yerine kendimize bakmak lazım,gereken desteği verelim zaten gerisi gelir...
 
Öncelikle Bjk ile dağlar kadar fark var derken 1. grup aşamasını değil top 16 grup aşamasını kast ettim. Bence uzun soluklu maçlarda süpriz yapabilme oranı daha fazla. Diğer türlü final oynayan 2 takım senin grubuna düşme ihtimali doğabiliyor.

Gelelim senin meşhur saçma vizyonuna; ben o sene için kurulan takımın yaptığının başarısızlık olarak kabul edilemeyeceğini söylüyorum (gerçekçi bir yaklaşım), sen hakikaten ekstra bir başarı sağlamış takımları örnek vererek başarısız olduğunu söylüyorsun. Vizyon vizyon diye kafa ütülediğin şey buysa bende yok..

Haklı olduğun bir konu var bütçeyi yönetimler verir. Ama bu bütçeyi vermelerini sağlayacak bir ışık görmek isterler. O takım (hatta 1 sene önce) o ışığı önce taraftara verdi. Sonrasın da yönetime. Bugünün güçlü Galatasaray'ın da o takımın da katkısı yadsınamaz.

Unutmadan senin Fb dediğin benimse kat ve kat fazla bütçeli takımlardan kastımın da ''Aynı sezon bizimle benzer bütçelerdeki Kazan ve Bilbao çeyrek final yaptı.'' cümlesinin başarı kıstasının ne kadar saçma olduğunu göstermek içindi. Sağol son yazdığınla daha da destekledin.

Örnek aldığın Bilbao ve Kazan hangi grupta bu sene?

Ben kimsenin başarı/başarısızlık durumuna bakmam. Kendi takımın ne yapmış , ne yapabilir ona bakarım. O sene benim için hedef Euroleague'ye kalmak ve orada iz bırakabilmekti. O takım bunu başardı mı? Bence başardı. İsterse Kazan/Bilbao ikilisinden biri o kupayı almış olsun benim gözümde o takımın başarılı olduğu gerçeği değişmez.



Dünya'da mevcut bütün spor branşlarında turu geçmek için maç adedi arttıkça favorilerin avantajlı olduğu gerçeği varken sen aksini iddia etmeye devam et. (Hatta sana futboldan bir örnek vereyim.Türkiye Kupası'nda favoriler erken elenmesin diye eleminasyon sisteminden grup sistemine geçildi).Uzun soluklu maçlarda sürpriz sonuçlar seni kurtarmaz istikrar yakalaman gerekir.Ama maç adedi az ise evinde iki sürpriz yapar bir anda potaya girersin.Tüm dünyada kabül görmüş bir realitedir.Hepsini geçtim Bjk'de, biz de 2.tur oynadık başarı anlamında iki takım da aynı sonucu yakaladı, hatta denk statüde yani ilk turda gruptan adamlar 3. biz ise 4. çıktık.


Ben Mahmuti'nin 2. senesi için bir başarı yakalayamadık dedim hala diyorum.Çift hanelerde milyon dolarlarla takım kur, ilk turda olimpia ve prokum'u ( ki adamlar kriz nedeniyle son maçlara genç takımla çıktılar)geç, 2.turda elen, ligde playoffta Tofaşı ele ardından elen , Türkiye Kupası'nda Antalya'yı ele ardından elen.Hakkaten çok başarılı bir sezon geçirmişiz.Bu takımları elemek için mi o kadar para harcandı?Harcanan paranın çeyreği ile bile bu takımlar eleyebilirdik.


Gelelim bütçe hikayesine.Galatasaray'da son zamanlarda basketbola yatırım kümede kaldığımız sezonun ardından başladı.Senin mantığınla o sezonun gidişatından tüm yönetim o kadar memnunmuş ki bir anda yatırım yapma kararı alıp bütçe arttırımını sağlamışlar.Bu işlerin ışıkla mışıkla alakası yok.Siena yıllardır ortalığın tozunu atıyordu.Ne oldu? Sponsor bulamadılar, krizden etkilendiler, yönetim para bulamadı, bir anda küçüldüler.Bjk taraftarı , şimdi biz atmosfer yaratabilir miyiz diye korktuğumuz Sinan Erdem'i cehenneme çevirdi ancak yeterince işik verememişler demek ki , yine de takımları küçüldü.Bu işler yönetimin sana para bulup bulamayacağına bakar. Kendinizi hikayelerle avutmayın.Taraftar da başarılı olunacak bir kadro oluşturulursa salona gider.Yıllardır Ayhen'i Şahenk'i dolduramıyorduk, girona maçını 200 kişiyle kazandı bu takım.Bütçe arttı, taraftar geldi, geçin bu işleri


Gelelim vizyona, daha doğrusu senin vizyonsuzluğuna.Başarı sana sunulan imkanlarla oluşan beklentiden daha iyisini yapmaktır.10-15 milyon dolarlık takım kur, euroleaguuede 2. tur oyna (ki 2. tur oyanamayanı dövüyorlar, 5-6 milyon dolarlık takımlar bile oynuyorlar 2. turu), ligde tofaş'ı ele sonra elen, kupada Antalya'yı ele sonra elen.Ligin sıradan antrenörlerinden biri bile o kadar bütceli takımla bunu yapar.Biz hangi kulvarda beklenenden, harcanan parayla kurulan takımdan, oluşan beklentiden fazlasını yapmışız ki ortada başarı olsun.Mesela Cska ikide bir final four oynar, ancak kupayı alamazlarsa coachlarını değiştirler.Neden?Çünkü harcadıkları para kupayı kazanacak seviyededir.Aksini başarı olarak kabül etmezler.Vizyon budur.30 milyon euroluk takım kur, çeyrek final oyna, tarihimizde bu bir ilk de, kendini başarılı say.İşte senin vizyonsuzluğun da bu.


Ha bu arada Bilbao geçen sene bizim 2. turda havlu attığımız kupada neredeymiş bir bak bakayım.Kazan'a da bak ayrıca, bizim elendiğimiz grubu kaçıncı bitirmişler.Belki biraz aydınlanırsın.Adamların ligleri ile bizim ligimiz bir ya o yüzden onların eurolegue 'e gidememesiyle bizim gitmemiz aynı şey.Hatta bu sene Eurolegue'e katılan Gora, Bayern, Kızılyıldız da Bilbao ile Kazan'dan başarılı.İşte senin mantaliten bu kadar
 
hala neyin tartışmasını yapıyorsunuz bu konu başlığında anlamıyorum. mahmudi dönemi şöyleydi böyleydi. geçmiş gitmiş.o zaman yönetim farklıydı polat başkandı, şimdi aysal başkan. mahmudi dönemi öyle veya böyle bitti.şimdi ataman koçumuz. artık günümüze dönelim. bırakalım artık geçmişi, günümüze ve geleceğe bakalım.

şu vizyon meselesene gelirsek. bir takımın taraftarının vizyonunu o takımın geçmiş başarıları ve o günkü koşulları sağlar. g.saray basket takımının geçmiş başarıları varmı. yok. günümüz koşulları çok çokmu iyi. hala hayır. ama gelecek için umut var, gelişim var, heyecan var. şu andaki vizyonumuz farklı olabilir ama bu vizyonada çakılı kalacak değiliz. bunuda takım belirleyecektir. cska nın vizyonu olmasında neyi olsun. geçmiş başarıları bilmem ama günümüz koşullarında basketin r.madriti.

mesela bundan 5 sene önceki m.city taraftarının bir m.united taraftarı kadar vizyonu varmıydı. arap sermayesi aldı vizyonlarını geliştirdiler. https://eksisozluk.com/arap-sermayesi-oncesi-manchester-city--2290360

mesela en yakın örnek. ezeli rakibimiz fenerbehçe taraftarının en büyük vizyonu nedir. ilk önce bizi yenmek. bizim ise ilk önce avrupada başarıdır. daha önceki yazımdada belirttiğim gibi basketteki durumumuz belli. ileriye umutla ve büyük bi heyecanla bakıyoruz. geçmişe kısılı kalıp, kısır ve gereksiz tartışmaların içine girmeyelim.
 
İzzet resmen açıklandı mı karşıyaka tarafından, resmen açıklanmadıysa ben hala uğraştığımızı düşünüyorum, hoş şu anda Milli Takım kampında olduğuna göre bogdan ve tayfası çoktan çelmiştir aklını ama...
 
Bu başlıkta Galatasaraylılık felsefesi geri plana düştü ve bu durum beni üzüyor, eminim rahatsız olan bir çok arkadaşımız vardır...Küçüklere anlayış-sevgi, büyüklere saygı sınırı aşıldı hakarete yaklaşmaya başladı ifadeler...Haklı çıkmak için herkes kendi işine gelen örnekleri veriyor geçmişten... Spor; başarıya tek yoldan ulaşılmayan, benzer senaryoların farklı neticelendiği, onlarca etkenin rol oynadığı, inanılmaz mucize gibi ifadelerin çokça kullanıldığı her türlü sonuca gebe bir faaliyet... Bu bakımdan, herkes kendi düşüncesini destekleyecek çokça örnek bulabilir içinde ...Bu yüzden 7'den 70'e meslek grubumuz , sosyal hayatımız ne olursa olsun ilgi duyuyoruz buna... Sporu konuşmak haklı çıkmak için değil , vakit geçirmek , eğlenmek , sosyalleşmek için güzeldir... Burada kamuya açık bir alanda aslında bize taraftar olarak düşen asli görev takımımıza ne kadar güvendiğimizi göstermekten çok, birbirimizi ne kadar sevdiğimizi, saygılı olduğumuzu insanlara göstermek...Bunun sonunda hepsi gelir zaten... Ne deriz biz hep başarılar gelir geçer asaletin bize yeter...
 
kısır tartışmalar girmeyelim, birlik olalım dedikçe iyice karıştı burası. artık burada eleştiride yok farkındamısınız. kişisel görüşleri dikte etme var. görüşünü beğenmediğine nasıl laf sokarım var. zannediyorum forum yönetimi aynı benim gibi bu durumdan hiç hoşnut değildir haberiniz ola. bi sakin ola. bi silkelenip kendimize gele. artık burada transfer ve takımımız konuşula.
 
Bugün yazılan iletilerin tamamını okuma fırsatı bulamadım henüz ama göz gezdirdiğim iletilerde fikirlerin kabul ettirilmeye çalışılması çabası olduğunu gözlemledim. 15 yıldır çeşitli forumları takip ettim, forum yönetimlerinde görev aldım ama bugüne kadar ikili tartışmaya girip; " sen haklıymışsın, ben yanlış düşünmüşüm" diyene rastlamadım... Dolayısıyla böyle bir düşünceyle yazmanın pek bir anlamı olmadığını düşünüyorum.

Hepimizin bildiği ve kabul ettiği üzere forumlar düşüncelerin paylaşıldığı ve bunun karşılıklı saygı çerçevesinde yapıldığı yerlerdir, öyle de kalmalıdır. Anlayışınız için teşekkür ederiz.

Not: İkili tartışmaya yönelik konunun amacından uzaklaşan iletiler silinmiştir.
 
Basketbolda başarı tamamen matematiktir. Parayı doğru harcarsan başarı hemen hemen kesindir. Elbette istisnalar var lakin basketbol bir çok spora göre sürprizlere en kapalı spordur. Miami Heat'in bir seride Charlotte'a elenme ihtimali %1'in bile altındadır. Elinizde 15 milyon avro bütçe varsa bunu efektif kullanacaksınız.
1- Henry Domercant ciddi bir sakatlık yaşadı ve yaşı 33-34 geri dönüşü inşaallah iyi olur (lakin yerine birini alabilirdik)
2- Engin Atsür dönecek diyenler var en iyi ihtimalle Aralık başı deniliyor. Ve eskisi gibi olacak mı bilinmiyor.
3- Jawai için anlaşılmasına rağmen sağlık sorunu nedeniyle günlerce bekletildi. Nedir ne değildir bilmiyoruz. Keza Mutlu Demir olayı da var. Haftalar oldu imza atılacak diye bildiri yapılmasından beri hala ses seda yok.
4- Furkan 'da sakatlık yaşadı ama bence de ciddi bir şeyi kalmamıştır.
5- Erceg sakatlıktan çıktı. Zerre şutuna bileğine lafım yok. Lakin biz de aynı verimlilikte oynar mı? BJK'de kimsenin play off'lara kadar şampiyonluk beklentisi yoktu.


Beni karşının transferleri ilgilendirmiyor bizim yapamadıklarımız ilgilendiriyor. Spa'nın peşine koştular sanki o düzeyde tek basketbolcu oymuş gibi. Tamam alamadın anlarım açık söyleyim kapıdan döndü. Ya Oly'ye anlaşacaktı ya da Galatasaray'a gelecekti. Peki Oly'e bile oturup takım yapısı hakkında konuşan adam bu takım yapısını görünce ne yapacaktı. Benim itirazım Jawai'den iyisini alabilecekken almamak. Marko'dan Erceg'den iyisini alabilecekken almamak. Henry'den iyisini bulamazsan bile yakın seviye bulursun. Arroyo'ya da destek birini bulursun. Gordon'u severim ama Euroleauge başarısı için o'nun bir maç patlamasına bir maç sönmesine güvenemem.
 
Hala forumda iyimser olan arkadaşlarımız var!!! Soruyorum bu kadro hadi erceg de dahil olsun euroleuge,tbl,kupa bu üç kulvarda tam randıman veririmi? sakatlık ihtimalini göz önüne almıyorum bile.Siz neden bahsediyorsunuz,kleiza ile ilgilenildimi evet kim aldı.İzzet'le ilgilenildimi evet kim aldı.

Daha neyin polyanasını oynuyorsunuz.Bu oyuncuları ATAMAN istemedimi?

Kesinlikle katılıyorum. Öyle bir hava var ki forumda rakip kimi alırsa alsın hiçbir şey yapmazmış. Son 7 senede 4 şampiyonlukları var adamların geçen senesi fiyasko oldu diye hep mi öyle olacak.23 sene sonra ilk kez şampiyon olduk sanırsınız her sene şampiyon oluyoruz. Her sezonun hikayesi farklı adamların başında avrupanın en iyi koçu var bu sefer durum ciddi. Senden daha iyi yabancılar almaları zaten muhtemel bari yerlileri kaçırma. İzzet dün milli takımda oldukça iyi oynadı. Gelişime açık bir oyuncu Nba tarafından draft edilmiş iki lafa adamı draft etmezler.
 
Madem daha iyi oyuncuyla şampiyon olunuyor neden her sene rakiplerinin 1-2 tık ötesinde olan CSKA şampiyon olamıyor ? Biz de demiyoruz şampiyonuzzzzzz diye ama biz de en az onlar kadar favoriyiz.
 
Tabiki takım oyunu her şeyden daha önemli, isimler her zaman iş yapmayabilir ama bu işini yapmayanlar için bahane olmamalı. Geçen sene şampiyon olan kadroya yönetim malesef gerekli ilgiyi göstermedi, büyüyemedik, gelişemedik. Bu forumu takip edenlere karşı takım harika demek yerine yapılması gerekenlerin yapılmadığını göstermek bana göre daha doğru bir davranış olur.

Transfer dönemi bu şekilde bitecekse daha önce de söylediğim gibi Macvan-Ndong ikilisinin geldiği zamanki durumlarıyla Erceg-Jawai ikilisinin geldiği zamanki durumlarını karşılaştırdığımızda malesef geçen senenin başına göre gerideyiz. Geçen sene ayrıca Hawkins ve Domercant ciddi şekilde formdaydı. Macvan yine çok iyi durumda geldi. Jamont Gordon'dan beklentiler de bu seneye göre çok daha fazlaydı.

Toparlarsak geçen seneye göre Arroyo ve şampiyonluk avantajımız var ama yönetimsel katkı bakımından malesef gerideyiz. Transfer dönemi benim için iyi geçmedi.
 
Birkaç şey söylemek istiyorum.
Öncelikle sayın Mithat bey kusura bakmayında insanları çok olumsuz etkiliyorsunuz. Belli kulüple ilgili kişidel sıkıntılarınız var ama bu sorunlardan dolayı gelip forumda insanları kışkırtıcı yazılar yazmayın lütfen herşeyin bir sınırı var abartıyorsunız bazen.
İkinci olarak da hep Ülker´in transferlerinden koçundan vs. den bahsediyorsunuz. Biraz takımınızla ilgilenmeye başlayın artık. GÜVENİN ŞU TAKIMA. Yok Ülker şöyle böyle şunu aldılar bunu aldılar. Almışsa aldılar bizde sonuçta eksiklerimizi tamamlamadık mı neyin derdindesiniz siz böyle. Eğer takımada güvenmiyorsanız gelip burada ortamı da kızıştırmayın.
 
Umutsuzlukta ve kıyamet senaryosu yazmada üzerimize yok, jawai sakat ya yine sakatlanırsa, keşke kleizayı alsaydık, adamın kaçırdığı maç sayısı bizim tüm sezon oynayadığımızdan fazla ama onun sakatlanma riski ne hikmetse jawaiden az. Arkadaşlar biraz özeleştiri yapalım, bu takım geçen yıl eze eze şampiyon oldu, normal olmadı hani bazıları diyorya anırta anırta, aynen öyle oldu herkesi ezdik, şimdi sakın bana bu yıl geçen yıl gibi olmayacak demeyin, obradoviç falan hiç demeyin, geçen yıl fenerin koçu çokmu isimsizdi, kadrosu bu yılkinden çokmu zayıftı, geldiğinde avrupanın bir numarlı gardı denmiyormuydu BO için, ne oldu, bizim kadromuz oturmuş kadro demekten dilimde tüy bitti, alınan transferler hocanın tercihleri ve bende sonuna kadar hocamıza güveniyorum, özeleştiri kısmına gelince geçen yıl bu takım üst üste 25 maç kazandığında seyirci ortalamamız kaçtı, fener derbisi varken bile bile karşıyaka takımını ciddiye alıp ceza almadıkmı, bayan taraftarlar izlemedimi derbiyi, biz önce taraftar olarak o salonu dolduralım, yenilmez armada tişörtümüzü alalım, bu takım gerekeni yapacaktır, çünkü bu takımın koçu avrupanın en iyisi...


Anlamamakta ısrar edilen bir nokta var rakip bir sene başarısız oldu diye her sene başarısız olacak değil. Geçen sene ile bu sene arasında dağlar kadar fark var. En büyük fark Obradovic. Bu adamı nasıl hafife alıyorsunuz anlamıyorum. Avrupanın en iyisi bu adam tartışılacak bir şey değil bu. Ergin Hocayı çok seviyoruz da avrupanın en iyisi değil.Selçuk İnan avrupanın en iyi orta sahası demek gibi bir şey bu. Çok seviyoruz o ayrı mesele. Bu adamın 8 eurolig şampiyonluğu var dünkü bebe simoneye de benzemez . Gerekirse savunmayı döve döve yaptırır .

Geçen sene sienadan 96 yediğinde fener çok güzel maç oldu diye demeç veren adam simone .Fenerliler delirmişti bu söze. Obradovicin prokomdan 52 sayı yediklerindeki basın toplantısını izleyin bir de(25 sayı farkla da kazanmışlardı üstelik). İşimiz hiç kolay değil , en büyük korkum Ergin Hoca'nın bi şekilde küstürülüp takımdan gitmesi. Bu sene şampiyon olamazsak Ergin Hoca'dan hoşlanmayan kesim harekete geçip ya görevden alıcak ya da hoca başlarım böyle işe diyip kendisi gidecek. Bunun olmayacağını bilsem şampiyon olmamaya bile razıyım.
 
Ben de Mithat Bey'i tanimiyorum lakin kisisel hirslarini buraya aktardigi hissiyati bende de oluştu. Benim Ergin Ataman'in açiklamalarindan anladigim , hocanin istedigi transferlerin yapildigi yonunde. Ergin Ataman ' in kurguladigi sistem olustuktan sonra rakiplerin ne yaptigi acikcasi beni cok ilgilendirmiyor.
 
Uyarılıyor, mesajlar temizleniyor, ilgili başlık gösteriliyor ama hala daha başlıkla alakasız mesajlar atılmaya devam ediliyor.

Herkesten rica ediyorum, mesaj yazarken bir başlığın ismine bakalım, bir de yazdığımız mesajın konusuna..

Biraz daha hassasiyet.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Üst