Burada bütçe ve sponsorluk konusu konuşulması lazım kanımca..Sportif başarı ayrı bir konu...Sponsorluk gelirlerimizde artış olması da ekonomik anlamda bir sonuç koymaz ortaya...8000-9000 kişiye oynuyorduk Ali Samiyen'de maçları...Arena yapıldı,,, Bu zaten büyük bir ekonomik ve marka büyümesi gerçekleştirdi...Kongrede o dönemdeki büyük kavgaların sebebi de rantın büyümesiydi...Ondan sonra gerek bizim yakaladığımız başarı gerekse Türk futbolunda yaşanan çalkantılar bizi şampiyonlar liginin gediklisi yaptı..Yine gelirler ve sponsorlar arttı..Bu dönemde yine büyük bir sermaye artışı yapıldı...Ekonomik büyüme çok büyük başarıymış gibi sunulur ülkemizde hep ama aslında ama ekonomik büyüme ekonomiye soktuğun kalemleri olumlu kullanırsan ekonomik başarıyı getirir...Bunu anlamak içinde gelirlere değil bilançoya bakmak gerekir..Kulübün aktif ve pasifine (malvarlığı, kıymetli evrak vs.) ne eklenmiş ne çıkmış?..Daha önceki yıllara göre borçlanma azalmış mı artmış mı ?...Çok ciddi bir inceleme gerekir bunu tespit edebilmek için ve net konuşmak için bugün itibarıyla...Bu ancak çok ciddi uluslararası denetleme ve danışmanlık firmalarının aylar süren araştırması ile ancak belirlenebilir...
Biz bu noktada ancak açıklanan verilerden bir sonuca varabiliriz..Mesela ;
İşte Galatasaray'ın borcu
Bu verilerde hiç iç açıcı değil...Yoksa sponsorluk gelirin beşe katlansa ne olacak sonuç bu olduktan sonra, arttıda zaten gerçekten yukarıda yazdıklarımın doğal sonucu olarak...Biraz şans, sportif başarı ve Ünal Başkanın iyi başlangıcıyla bu kadar lehimize gelişen şartlar, büyüyen ekonomik girdi iyi kullanıldı mı? Hiç kullanılmış gibi gözükmüyor..Varsa soyut laflar değilde, elinde ciddi veriler olan biri beni düzeltsin lütfen...Bana göre Ünal Başkandan sonra zor günler bizi bekliyor...Umarım çok ciddi bir atılım yapılır bundan sonra ya da aynı şekilde ekonomik anlamda çarkı bu şekilde geniş ölçekte çevirebilecek başka biri gelir....Benim düşündüğüm gibi gerçektende güçlü bir başkanın mevcudiyetine dayanıyorsa sistem zaten kurumsallaşma konusunda hiçbir adım atılmamış demektir bu dönemde...
Ekonomik konuyu bir kenara bırakıp kurumsallaşma üzerinde konuşursak...Kurumsallaşma, kurumun kimliğini, misyonunu, vizyonunu, çalışma prensiplerini, dışarıya yansımasını ve imajını, müşteri ilişkilerini, crm yaklaşımlarını, süreç yönetimini, personelin şirketteki hiyerarşisi, personel hakları vesaire gibi konuları standartlaştırmak, kurumu kendi içinde yaşayan bir organizma haline getirmektir...Mesela basketbol şubemizde bu tanıma uygun bir gelişme görüyormuyuz..Bu konuda yorumu size bırakıyorum..Gereğinden fazla pembe tablolar çizmek bize bir şey kazandırmaz...
Haklı çıkma kaygısı gütmeden, birbirimizle kavga etmeden doğruları tespit edelim lütfen..Bilinçli, kültürlü taraftar kulübünü iyiye götüren taraftardır...