A
Ali Parlak
Misafir
Peki ya Erman Kunter ile başarısız olursak.
Oktay Mahmuti
- Konbuyu başlatan Selim Aktepe
- Başlangıç tarihi
Bir tanesi kesin Galatasarayda diğer Türk Takımı kim?İnsallah diğer takımı kabul eder.Ve Oktay Hocanın altını oyarlar.Altını oydukları ile kalırlar.Bu son dakika haberi bu arada nerde çıktı?
Erman Kunterin oldugu yıllarda Efes ve Ülker vardı.Bunuda unutmamak lazım:şimdi işin içinde Fenerbahçe var.Fenerbahçenin üstleri hedeflediği yerde Galatasaray ondan daha basarılı olmak zorundadır.
Bu yıl kaçan şampiyonluğun hiçbir açıklaması olamaz...
CEO olayı henüz tam oturmamış bir sistemin 2. yılında hayata geçirilmeye çalışılması ve sonra vazgeçilmesi ve 2.yılın sonunda tekrar gündeme gelmesi henüz bu tür yapının oluşmadığı bir yerde arızalar, sorunlar çıkaramaması kaçınılmazdır. CEO olayı ancak bundan 2-3 yıl sonra gündeme getirilmeliydi önce başarılar devamlılık kazanmalı neticeler alınmalıydı ondan sonra bu tür işlere girilmeliydi. Emeklemeden depar atmaya kalkışırsanız iş böyle düğümlenir kalır...
Ali Demirci bey Erman Kunter sevdigim ve begendigim bir koctur orasi ayri da yeni yapilanma nerden cikti? Erman hocayla da 0'dan kadro kuralim 4.luge filan mi oynayalim orasini anlayamadim? Hani Oktay hocanin 2 senedir yaptiklarini elestirip Erman Kunter gelsin diyorsaniz, sampiyonluk disinda baska bir sonuc basarisizliktir seneye sizin mantiginizla yola cikarsak ve icime sindiremem bu durumu, 2 senedir yukari dogru ivmelenen takim niye yeniden yapilanmaya gidiyor anlayamadim, aciklarsaniz sevinirim.
Kardeşim senin mantığınla gidersek bu sene efsaneler yaratan Ivkoviç'in geçen sene kıçına bir teneke takıp göndermek gerekliydi. Büyük takım olmak istiyorsan inandığın bir sistem ve oluşum olmalı. Sen ilk kötü sonuçta bu işi keser atarsan ne köy olur ne kasaba.
Tanju Bey yeni yapılanmadan kastım bir koç değişikliği kaçınılmaz görünüyor. Oktay Mahmuti gerçekten iyi işler yaptı ama Galatasaray olunca entrikalar kaçınılmaz oluyor. Hiç gerek olmayan CEO süreçleri bazı kimseleri rahatsız ettiği ortada sadece koç olarak devam edilseydi sanmıyorum bu kadar kaos ortamının oluşacağını.
Kaldıki aldığı ücret hep ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilmeye çok müsait bir ortamda oluştu en ufak mağlubiyette atıyorum Hacettepe koçu ile karşılaştırmalar bile yapılır.
Kaldıki aldığı ücret hep ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilmeye çok müsait bir ortamda oluştu en ufak mağlubiyette atıyorum Hacettepe koçu ile karşılaştırmalar bile yapılır.
İyicene çorba oldu artık herşey.Yaw sayın yönetim ne diye açıklarsın 2+2 sözleşmeyi sonrada niye vazgeçersin.Kaçkere anlaşma yapılacak, kimle yapılacak ipin ucu kaçtı...
Hani Anadolu takımları bizim için Bizans takımı der ya. Aslında gerçekten de haklılar. Bizans saraylarından farklı değil şu takımdaki entrikalar, oyunlar.
Edit: Umarım Erman Kunter'e teklif yapan diğer kulüp Efes'tir de hem bizden çok bütçe hemde bizden çok maaş vereceğinden oraya gider Erman Hoca.
Edit: Umarım Erman Kunter'e teklif yapan diğer kulüp Efes'tir de hem bizden çok bütçe hemde bizden çok maaş vereceğinden oraya gider Erman Hoca.
Şimdi Oktay Mahmuti, Efes Pilsen kültüründen yetişme daha önce hiç kulüp takımlarında çalışmadı. Hep işleyen çarkın işleyişini iyi bilerek işini yaptı Efes Pilsen'de iken. Herşey hazırdı, sistem oturmuştu ve çokda başarılı oldu. Daha sonra İtalya macerası iyi geçti başarılı oldu ve kendi kararıyla 1 yıl hiçbir takımı çalıştırmadı, dinlendi.
Hep belirli (yüksek) bir bütçe ve organizasyon oluşumlarının içinde oldu.
Şimdi sizin küçük gördüğünüz, 2002 sezonu 3.lüğümüzün kadrosunu ve puan durumunu paylaşacağım.
Erman Kunter'in kurmuş olduğu ve seçtiği yabancılar ne kadar yüksek verim aldığının kanıtıdır. Ve seçimlerinin ne kadar iyi olduğunun. Galatasaray o sezon çok düşük bir bütçe ile harika işler yapmıştı.
Aaron Mitchell harika başlamıştı, mükemmelde götürüyordu hem sahaiçi hem de saha dışında kişiliğiyle büyük beğeni toplamıştı ama devre arasında İtalya'ya gitmek zorunda kalmıştı ama ücret kazanmıştık...
Jason Robert Koch hepimizin hâlâ hafızalarında, unutamadıklarımız arasında.
Thomas Kelley ise bekleneni verememişti Tekelspor'a kendi sahamızdan attığı basket dışında bıraktığı iz olmadı başka...
Terrell Lyday daha sonra takıma katılmıştı Polonya'dan gelmişti hafızam beni yanıltmıyorsa. Harika bir performans sergilemişti Play-Off serisinde F.Bahçeyi 3-2 geçerken harika oynamıştı. Şimdilerde ise Kazan'da bize karşı bu yılda oynadı Euroleage gruplarda.
Roy Hairston ise beklentilerin altında kaldı ama aldığı ücret verimlilik çok fazla değildi.
Geoffrey Owens ise basketbol şubemizde forma giyip Wilangowski gibi tartışmalı bir iz bırakmıştır, çok berbat bir seçimdi ama paly-off sürecinde takıma katılmıştı.
Arda Vekiloğlu eğer 3 numara oynama ısrarı olmasaydı 4 numara devam etseydi şimdi bambaşka yerlerde olabilirdi, sönüp gitti...
Bu da puan durumumuz Telekom gibi Fenerbahçe gibi takımları altımız almışız...
Erman Kunter o yıl oynattığı basketbol ve oyunculardan yüksem verim alması ile çok takdir edilmişti. Sıfırdan kurulan ve çok çok başarılı olan bir yıldı. Yeni bir oluşum olacaksa bu Ermen Kunter ile de mümkün, elindeki kadroyu çok iyi yöneten bir isim.
Kısacası basketbolda sinerji yaratmak çok zor bir durum değil heleki büyük taraftar kitlelerinin olduğu Galatasaray gibi büyük camialarda artık kulüp basketbola üvey evlat gibi bakmıyor sponsorlar geliyor, iyi bir yapılanma ile başarı herkesle elde edilebilir.
Yalnız o sezon da FB'nin en kötü sezonlarından biriydi belki de. Zirvedeki Efes ve Ülker'e hiç kafa tutamadık. Tamam bütçe mütevazi idi, takım geç kurulmuştu ama son iki sezona yaklaşamaz bence başarı olarak.
Alın bu arkadaşı liseli liseli ne alaka kimsiniz siz kardeşim ne yaşınız yazıyor ne cinsiniz düne kadar nerdeydiniz nerde bu bloğun yöneticisi,mahmudi oplayı patladı pat birileri forumda görünür oldu ikaz ediyorum anlamıyan var!!! kendi tarzımlada anlatırım
Cogito
0
İnsanlara cins bile dedikten sonra hala "kendi tarzınız" değilse "kendi tarzım" dediğiniz şey nedir ?
Zaman ne kadar çabuk geçiyor, inanılır gibi değil. O sezon kadroda bulunan yabancı oyuncuların bir çoğu bir kaç arkadaş ve bana sorularak transfer edilmişti. Owens sonradan play off döneminde takıma monte edilmişti. T-K gördüğüm en katma değersiz gardlardan birisiydi(sanırım 30.000 dolara oynuyordu)ancak salonumuzun boşaltıldığı FB maçında son 3 saniyede topu bizim potanın altından öbür ootanın altına götürerek attığı turnike ile maçı kazanmamız unutulmaz birşeydi...Gördüğüm en hızlı gardlardan birisiydi.Aaron Mitchell'ın transfer görüşmeleri ise çok komik olmuştu zira adam aylık yanılmıyorsam 6.000 dolar para istemişti, Tamer Abi o kadar paramız yok, gel deniyelim seni ayda en fazla 3.000 dolar verebiliriz demişti. Mitchell o kadar çaresiz ve pazarı olmayan bir oyuncuyduki kabul etmiş ancak en azından denenmek için İstanbula uçak bilet parasını bizim vermemizi istemişti ve aylık 3.000 dolara oynarken yanılmıyorsam sezon ortasında aylık 20.000 dolar gibi bir paraya Ergin Ataman'ın Sienasına gitmişti.
Maçlarda seyirci ortalamamız belki 500 kişiyi bulmazken fedakarca yapılan çalışmalar, bugünün belki ilk ilkek sponsorluk anlaşmalarını yapan takım yine biz olmuştuk(antreman salonuna reklam almak, fila ile anlaşmak, Dagiyi kullanmak, vs...)
Hatta size daha komik birşey anlatayim, o sezondan yanılmıyorsam 1 sezon önce Fehmi Sadıkoğlu ile Adidas'a forma anlaşmasına gittiğimizde Adidas değil para vermek, bizden yıllık 40.000 dolar civarında para istemişti(malzeme desteği ve formalar için)anlayacağınız şube bu haldeydi.
Not: Ben Oktay Mahmudiyi çok beğeniyorum, gerek tarzı gerek oyun bilgisi ile...Ancak burada bence yıllar öncesinde şubenin kapatılmak istendiği dönemde karşı çıkan Yalçın Granit, Fehmi Sadıkoğlu, Erman Kunter ve gönülden(hiçbir para karşılığı olmadan, hatta cebinden para katarak, vakit harcayarak)şubeye destek olan 5-6 arkadaşın(Arda Ezer, Önder(WOTWS),Onursal Ok, Fırat, Can Solim, Can Özker ve Kerem Ersuna'nın)hakkı yenmemeli.
Konudan bağımsız bunları anlatma gereği duydum, kusura bakmayın.
Sevgiyle kalın,
Maçlarda seyirci ortalamamız belki 500 kişiyi bulmazken fedakarca yapılan çalışmalar, bugünün belki ilk ilkek sponsorluk anlaşmalarını yapan takım yine biz olmuştuk(antreman salonuna reklam almak, fila ile anlaşmak, Dagiyi kullanmak, vs...)
Hatta size daha komik birşey anlatayim, o sezondan yanılmıyorsam 1 sezon önce Fehmi Sadıkoğlu ile Adidas'a forma anlaşmasına gittiğimizde Adidas değil para vermek, bizden yıllık 40.000 dolar civarında para istemişti(malzeme desteği ve formalar için)anlayacağınız şube bu haldeydi.
Not: Ben Oktay Mahmudiyi çok beğeniyorum, gerek tarzı gerek oyun bilgisi ile...Ancak burada bence yıllar öncesinde şubenin kapatılmak istendiği dönemde karşı çıkan Yalçın Granit, Fehmi Sadıkoğlu, Erman Kunter ve gönülden(hiçbir para karşılığı olmadan, hatta cebinden para katarak, vakit harcayarak)şubeye destek olan 5-6 arkadaşın(Arda Ezer, Önder(WOTWS),Onursal Ok, Fırat, Can Solim, Can Özker ve Kerem Ersuna'nın)hakkı yenmemeli.
Konudan bağımsız bunları anlatma gereği duydum, kusura bakmayın.
Sevgiyle kalın,
Bu kadar detayıyla bilmesek de az çok tahmin ediyorduk. Ben kendi adıma teşekkür ediyorum. O günlere geri dönmemek için de bence Oktay Hoca ile devam edilmesi gerekiyordu ama takip ettiğimiz kadarıyla ipler koptu.
Obradovic'le FB Ülker anlaştı dedikoduları var. İyi bir gelişme olmaz elbette, Spahija'dan sonra.
Biz hala iki senelik emeğimize ve birikimimize ihanet etmekle uğraşalım. Basına sızdıracak başka haber kaldı mı Ünal başkan?
Biz hala iki senelik emeğimize ve birikimimize ihanet etmekle uğraşalım. Basına sızdıracak başka haber kaldı mı Ünal başkan?
Ben o sezonun istatistiğini ve değerlendirilmesini verirken belirtmek istediğim konu '' sahipsiz ve yoksul '' bir oluşumda elde edilen başarıdır. O zor şartlar altında gelip ateşten gömlek giyen ve fazlasıyla başarılı olan Ermen Kunter, sağlam bir bütçe ve iyi bir oluşum ile hayli hayli başarılı olur. O zaman olmayan imkanlar şimdi karşılaştırılamayacak kadar farklı. Ben kişilere bağlı kalınması taraftarı değilim.
Evet Oktay Mahmuti elit, kariyerli ve hep en üstü isteyen biir koç, ilk kez görev aldığı kulüp düzeyinde de başarılı olmuştur ilk yılında ve Euroleage deneyimlerinde ancak CEO gibi çoğumuzun yabancı olduğu koçluktan daha farklı misyon üstlenme ve başarıyla orantısız kontrat değerinin yükseltilmesi hiç hoş olmadı bence...
Evet Oktay Mahmuti elit, kariyerli ve hep en üstü isteyen biir koç, ilk kez görev aldığı kulüp düzeyinde de başarılı olmuştur ilk yılında ve Euroleage deneyimlerinde ancak CEO gibi çoğumuzun yabancı olduğu koçluktan daha farklı misyon üstlenme ve başarıyla orantısız kontrat değerinin yükseltilmesi hiç hoş olmadı bence...
Oktay Mahmuti ile devam etmek istiyoruz demenin yolu basında çıkan sallama haberlerde ismi geçenlere sallamak olmamalı bence. Ayrıca çok garip argümanlar var; mesela Erman Kunter neden büyük takım çalıştırmadı demek ne demek? Ufuk Sarıca kaç büyük takım çalıştırdı da eline 25 milyonluk takım verildi? Oktay Hoca Efes in başına geçtiğinde kaç büyük takım çalıştırmıştı? Aynı mantıkla Murat Özyer de süper koç oluyor çünkü.
Neyse; dediğim gibi konuyu saptırmaya gerek yok. Açıkçası Oktay Hoca yı bizim takıma gelene kadar umut vadeden bir koç olarak görürdüm, zira onun da ne Efes te ne de Benetton da harikalar yaratmışlığı yoktu. Transfer ve oyunu okuma konusunda zayıf bulduğum yönleri de var ama bu onun çok iyi bir sistem koçu olduğu gerçeğini değiştirmez. Takımına son çeyrek oynatacak bir koç seç deseler evet belki çoğu kişi Ergin Ataman ı filan seçecektir ama Oktay Hoca nın iki yıldır altyapıya kadar takımın çehresini ne denli değiştirdiği ortada.
İki yıldır şu CEO luk olayı gündeme geldiğine göre Oktay Hoca nın işine karışan lise tayfası geliyor akıllara. Şimdi Ünal Aysal basketbolu takip ediyor filan demesin kimse, zira rahmetli Canaydın da eski basketbolcuydu ve gerek bayan gerek erkek şubelerinde ne günler gördük. Oktay Hoca(umarım) olsun başkası olsun artık takımın patronu da bir profesyonel olsun. Eğer sorun bu ise Oktay Hoca nın yerine İvkovic te gelse ne kalıcı olabilir ne de yeni bir anlayış getirebilir. Madem güvenip koç diye getiriyorsun sorumluluğa talip adamı frenlemeyeceksin.
Umarım anlaşmazlık ufak boyuttadır ve yönetim de hatasını görüp Oktay Hoca yı küstürmez. Ne olursa olsun hayırlısı olsun diyelim.
Neyse; dediğim gibi konuyu saptırmaya gerek yok. Açıkçası Oktay Hoca yı bizim takıma gelene kadar umut vadeden bir koç olarak görürdüm, zira onun da ne Efes te ne de Benetton da harikalar yaratmışlığı yoktu. Transfer ve oyunu okuma konusunda zayıf bulduğum yönleri de var ama bu onun çok iyi bir sistem koçu olduğu gerçeğini değiştirmez. Takımına son çeyrek oynatacak bir koç seç deseler evet belki çoğu kişi Ergin Ataman ı filan seçecektir ama Oktay Hoca nın iki yıldır altyapıya kadar takımın çehresini ne denli değiştirdiği ortada.
İki yıldır şu CEO luk olayı gündeme geldiğine göre Oktay Hoca nın işine karışan lise tayfası geliyor akıllara. Şimdi Ünal Aysal basketbolu takip ediyor filan demesin kimse, zira rahmetli Canaydın da eski basketbolcuydu ve gerek bayan gerek erkek şubelerinde ne günler gördük. Oktay Hoca(umarım) olsun başkası olsun artık takımın patronu da bir profesyonel olsun. Eğer sorun bu ise Oktay Hoca nın yerine İvkovic te gelse ne kalıcı olabilir ne de yeni bir anlayış getirebilir. Madem güvenip koç diye getiriyorsun sorumluluğa talip adamı frenlemeyeceksin.
Umarım anlaşmazlık ufak boyuttadır ve yönetim de hatasını görüp Oktay Hoca yı küstürmez. Ne olursa olsun hayırlısı olsun diyelim.
Oktay Mamuti'yle bu duruma gelinmesi akıl almaz birşey.Tahmin dahi edemezdik sezon ortasında.Tamam Eurolegue bitimiyle çok kötü basketbol oynadık.Beşiktaş'ı elememiz gerekirdi ama 2 yıllık emeğe çok yazık olacak böyle giderse.Anlaşmazlık ne noktada artık açıkça bilgilendirilmek istiyorum ben.Erman Kunter, Obrodevic büyük koçlar ama başarı garanti değil.Bu ülkeye David Blat da geldi ama olmadı.Çok kritik bir koç seçimi yapacak bence yönetim
Şimdi Oktay Mahmuti, Efes Pilsen kültüründen yetişme daha önce hiç kulüp takımlarında çalışmadı. Hep işleyen çarkın işleyişini iyi bilerek işini yaptı Efes Pilsen'de iken. Herşey hazırdı, sistem oturmuştu ve çokda başarılı oldu. Daha sonra İtalya macerası iyi geçti başarılı oldu ve kendi kararıyla 1 yıl hiçbir takımı çalıştırmadı, dinlendi.
Hep belirli (yüksek) bir bütçe ve organizasyon oluşumlarının içinde oldu.
Şimdi sizin küçük gördüğünüz, 2002 sezonu 3.lüğümüzün kadrosunu ve puan durumunu paylaşacağım.
Erman Kunter'in kurmuş olduğu ve seçtiği yabancılar ne kadar yüksek verim aldığının kanıtıdır. Ve seçimlerinin ne kadar iyi olduğunun. Galatasaray o sezon çok düşük bir bütçe ile harika işler yapmıştı.
Aaron Mitchell harika başlamıştı, mükemmelde götürüyordu hem sahaiçi hem de saha dışında kişiliğiyle büyük beğeni toplamıştı ama devre arasında İtalya'ya gitmek zorunda kalmıştı ama ücret kazanmıştık...
Jason Robert Koch hepimizin hâlâ hafızalarında, unutamadıklarımız arasında.
Thomas Kelley ise bekleneni verememişti Tekelspor'a kendi sahamızdan attığı basket dışında bıraktığı iz olmadı başka...
Terrell Lyday daha sonra takıma katılmıştı Polonya'dan gelmişti hafızam beni yanıltmıyorsa. Harika bir performans sergilemişti Play-Off serisinde F.Bahçeyi 3-2 geçerken harika oynamıştı. Şimdilerde ise Kazan'da bize karşı bu yılda oynadı Euroleage gruplarda.
Roy Hairston ise beklentilerin altında kaldı ama aldığı ücret verimlilik çok fazla değildi.
Geoffrey Owens ise basketbol şubemizde forma giyip Wilangowski gibi tartışmalı bir iz bırakmıştır, çok berbat bir seçimdi ama paly-off sürecinde takıma katılmıştı.
Arda Vekiloğlu eğer 3 numara oynama ısrarı olmasaydı 4 numara devam etseydi şimdi bambaşka yerlerde olabilirdi, sönüp gitti...
Bu da puan durumumuz Telekom gibi Fenerbahçe gibi takımları altımız almışız...
Erman Kunter o yıl oynattığı basketbol ve oyunculardan yüksem verim alması ile çok takdir edilmişti. Sıfırdan kurulan ve çok çok başarılı olan bir yıldı. Yeni bir oluşum olacaksa bu Ermen Kunter ile de mümkün, elindeki kadroyu çok iyi yöneten bir isim.
Kısacası basketbolda sinerji yaratmak çok zor bir durum değil heleki büyük taraftar kitlelerinin olduğu Galatasaray gibi büyük camialarda artık kulüp basketbola üvey evlat gibi bakmıyor sponsorlar geliyor, iyi bir yapılanma ile başarı herkesle elde edilebilir.
Bu sezonu hatırlıyorum her maça gittim neredeyse. Jason Robert Koch benim için bir efsanedir. Stili Erceg'e benziyor. Hairston diyince aklıma savaşçılığı geliyor pota çevresinden gayet iyiydi. Terrel Lyday'a gelince çok vasattı o zamanlar
Tomas Kelley'in gelmesiylşe gitmesi bir oldu zaten. Vallaha yalan olmasın Aaron Mitchell gibi 3-4 tane mitchel aldık o dönem tam ayırt edemiyorum şimdi hangisiydi Hoca konusuna gelince; bizler zaten Erman Hocanın kötü olduğunu düşünmüyoruz ki. Belki gelecek ilk senesinde şampiyon olacak ama büyük bir riski de beraberinde getirecek. Oktay hoca şu anda bir sistem oturttu ve bu minvalde devam ediyor. Oyuncularını çok iyi tanıyor. Ve seçtiği oyuncular gençlerle yabancısıyla şu anda tam bir savunma ağırlıklı kadro. Erman Hocanın gelip yeniden bir takım oluşturması doku uyuşması derken bu takımın kurulmasında büyük emeği olan Oktay Hocanın neden gönderildiği sorularını gündeme getirecektir. Kimse kusura bakmasın ama Erman Hocanın sistemine çok uyan bir kadro olacağı görüşünde değilim. Hem de Furkan, İlkan ve Göksenin'in de gelişimlerinin önemli ölçüde yavaşlayacağı düşüncesindeyim. Çünkü Oktay Mahmuti sonrası (Allah Göstermesin) taraftar tepkisiyle Erman Hoca daha çok hazır oyunculara yönelecektir. Yabancı takviyeler direkt ilk 5 e olacaktır. Bu arada olan gençlere olacaktır. Ben bizim takımın şu haliyle 3 transferle önümüzdeki sezon aynı sistemle rahatlıkla şampiyon olabileceğini düşünüyorum. Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Bir savunmacı kalıplı 5 numara bir oyun kurucu (mümkünse Gordon ayarında
) ve bir de şutu olan 4 numara İlkan'la süreyi paylaşacak. Bu arada Oktay Hoca Galatasaraylı değil diyenlere de şaşırıyorum. Adam ülkesinden başka bir ülkeye gidip daha henüz içine girmediği bir kulüble arasında nasıl bir bağ oluşmasını bekliyordunuz. Oktay hoca o röportajı yaptığında Galatasaray'da değildi. Taraftarla arasında bu kadar güzel bir bağ oluştuktan sonra Oktay Hocaya sorsalar yıllar sonra demez mi Galatasaray'ın yeri bende ayrıdır diye. Şu kızılyıldız mevzusu da bir an önce bitse iyi olacak arada bazıları mesajların arasına sıkıştırıyor onu gülmekten alamıyorum kendimi. Bizler şimdi Fransa'ya gitsek farz-ı muhal antrenör olarak. Sorsalar bize Galatasaray'ı tutuyorum desek. 2 yıl sonra da bir takımla anlaşsak taraftarları da vay be adama bak Galatasaraylıymış zaten pis profesyonel desekler tam geyik muhabbeti olmazmıydı ya? Kusura bakmayın örneklerle açıklamayınca anlamıyor bazıları