Sizin başarı kriteriniz ne bilmiyorum ama ben 8 yaşımdan beri basketbol maçlarına giderim Galatasaray'ın geçtiğimiz iki sezon kadar başarılı dönem görmedim. Üstüne koya koya gittik. Neyse onu yaptık bunu yendik filan demicem sıkıldık bu muhabbetlerden. Ama yapılanlara saygı lütfen. Eğer Euroleague Avrupa'daki en büyük organizasyonsa bu takımı oraya çıkaran koç Galatasaray tarihinde hak ettiği yeri almalıydı.
Ben de Hawkins'e o paraların verilmesini istemem. Ama reel olan bir şey var ki o da bu rakiplerle yarışa gireceğiz ve onlar bu paraları veriyor. Ona verme buna verme şu bütçe aşar bu bütçe sıkar. Hedefin neyse ona göre bütçen olur. O zaman bu işleri alttan alttan halledeceksin. Koçunun her istediği oyuncu manşet olmayacak veya teknik direktörünün istediği oyuncuyu almamak için sürekli zamana yaymayacaksın olayı. benim aklımın almadığı şu Gordon şu takımdan neden gitti daha iyisi yok Avrupa'da boşta. Adamı Barca istedi kendine layık gördü de biz göremedik yani ilginç. İnşallah panik transferler yapılmaz tek korkum bu.
Benim değil Galatasaray'ın başarı kriteri şampiyonluktur her zaman. Sen boşta Hawkins'ten iyisi var mı diye sordun ben de cevabını verdim. Ayrıca Gordon'a Darius Washinton'u tercih ederim her zaman.
Determinizm ilkesini bilirsin tarihte ne olduysa başka türlüsü olamadığı için öyle olmuştur. Bu ilkeden yola çıkarsak Lenin olmasaydı Sovyet Devrimi olmayacaktı demek abestir. Velhasıl Oktay Mahmuti olmasaydı biz yine Euroleague'de olacaktık, belki de final four görecektik. Ligde kupayı alıp, şampiyon olacaktık. Sürecin önüne geçilmez ve başarı kişilere bağlanamaz.
Herşeyde bir hayır vardır diyerek bitiriyorum.