Oyuncu Hareketleri Genel Başlığı (2012-13)

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Daha önce de bahsettiğim gibi felsefede Determinizm diye bir ilke var ve bu doğrultuda tarihte her ne olduysa, başka türlü olamayacağı için öyle olmuştur. Tekrar yazıyorum Lenin olmasaydı Sovyet Devrimi olmayacak mıydı? Wright Kardeşler uçağı bulmasalardı şimdi uçak olmayacak mıydı misal. Oktay Mahmuti olmasaydı da sizin başarı olarak addettiğiniz iki sezondakiler yaşanacaktı zaten. Süreç böyle işliyor.
Geçen sezon çok müsait bir sezondu şampiyonluk için ancak Oktay Mahmuti'nin yaptırdığı yanlış transferler, oyun içindeki hatalı oyuncu tercihleri, acayip rotasyon anlayışı, oyunu okuyamaması sayesinde 22 yıldır beklediğimiz ve Efes ile Ülker'in bu kadar kötü olduğu bir sezonda fırsattan istifade şampiyon olamadık, kupayı alamadık.
Ayrıca Ergin Ataman zaten benim, yahut senin istemenle istifa falan etmez. Önümüzdeki sezon şampiyon olacağımızı düşünüyorum ancak aksi bir sonuçta da gitmesini istemem kendisinin.
Tamamıyla naçizane ve subjektif görüşlerim bunlar. Yanlış bulabilirsiniz ancak saygı duyarım.

Bilmiyorum ben mi yanlış anladım ama öyle bir çelişkiye düşüyorsunuz ki.
1- Söylediğiniz felsefeye göre son iki sene zaten yaşanacaktı. O zaman o başarısızlıkta zaten yaşanacaktı. Burada nasıl Oktay Mahmuti'yi suçlarsınız?
2- Yine o felsefeye göre bu sene şampiyon olursak Ergin hocanın ne gibi bir katkısı olacak? Zaten yaşayacakmışız o şampiyonluğu. Yanlış anladıysam beni düzeltirsiniz.
Birde ben Ergin hoca istifa eder demedim. Benim dediğim; olası bir başarısızlıkta Oktay hocaya yapılan kendisine yapılmaz, kurduğu veya kuracağı yapıya saygı gösterilir. Eğer ayrılacaksa da adam gibi bir yol izlenir.
 
Bilmiyorum ben mi yanlış anladım ama öyle bir çelişkiye düşüyorsunuz ki.
1- Söylediğiniz felsefeye göre son iki sene zaten yaşanacaktı. O zaman o başarısızlıkta zaten yaşanacaktı. Burada nasıl Oktay Mahmuti'yi suçlarsınız?
2- Yine o felsefeye göre bu sene şampiyon olursak Ergin hocanın ne gibi bir katkısı olacak? Zaten yaşayacakmışız o şampiyonluğu. Yanlış anladıysam beni düzeltirsiniz.
Birde ben Ergin hoca istifa eder demedim. Benim dediğim; olası bir başarısızlıkta Oktay hocaya yapılan kendisine yapılmaz, kurduğu veya kuracağı yapıya saygı gösterilir. Eğer ayrılacaksa da adam gibi bir yol izlenir.

Bu soruyu sormak gibi bir hata yapmayacağınızı düşünmüştüm ancak yanılmışım. Çelişki falan yok yazdıklarımda. Başarısızlığın müsebbibi Oktay Mahmuti'dir. Dikkat ettiyseniz verdiğim örneklerde somut başarılardan söz ettim. Elimizde başarı olmadığına göre de başarısızlık üzerinden Determinizm ilkesini işletemeyiz. Arada ince bir nüans farkı var. Anlayacağınızı umuyorum.

Olası bir başarısızlıkta ise hiç merak buyurmayın en son eleştirilecek insandır Ergin Ataman. Gerektiği zaman yönetimi de eleştiririz ancak şu anda yanlış yaptıkları bir durum söz konusu değil.
 
Belirlenimlilik, belirlenircilik, gerekircilik, determinizm, evrenin veya olayların ya da bir bilimsel disiplinin alanına giren tüm nesne ve olayların önceden belirlenmiş olduğu, onla*rın öyle olmalarını zorunlu kılan birtakım yasa veya güçlerin etkisiyle meydana geldikleri*ni ileri süren öğretiye verilen addır. Kısacası, her olayın maddi veya manevi birtakım nedenlerin zorunlu sonucu olduğunu kabul eden felsefi görüştür.
 
Bu soruyu sormak gibi bir hata yapmayacağınızı düşünmüştüm ancak yanılmışım. Çelişki falan yok yazdıklarımda. Başarısızlığın müsebbibi Oktay Mahmuti'dir. Dikkat ettiyseniz verdiğim örneklerde somut başarılardan söz ettim. Elimizde başarı olmadığına göre de başarısızlık üzerinden Determinizm ilkesini işletemeyiz. Arada ince bir nüans farkı var. Anlayacağınızı umuyorum.

Olası bir başarısızlıkta ise hiç merak buyurmayın en son eleştirilecek insandır Ergin Ataman. Gerektiği zaman yönetimi de eleştiririz ancak şu anda yanlış yaptıkları bir durum söz konusu değil.

Kusura bakmayın ortada nasıl somut bir başarı yok?
Size göre final oynamak, Euroleague, Cumhurbaşkanlığı kupası, normal lig birinciliği başarı değil. O zaman yarı finalde elenmek de başarısızlık değil. Ve ortada somut bir başarısızlık da yok.
Yine sizin felsefe çelişkiye düşer. Zaten o felsefe ile kimseyi yüceltemezsin, kimseyi de eleştiremezsin. Zaten olacakmış.
Benim sizinle hem fikir olduğum tek konu geçen sene şampiyon olunmalıydı. Ama olmaması yaptığın planlamayı bozma sebebi olamaz.
Son bir şey daha final filan bilmem ben bu sene şampiyon olamazsak, kupayı alamazsak bu takım ve Ergin hoca başarısızdır. Eleştirinin de en büyüğünü alır.
 
Oktay MAHMUTİ'yi başarılı görenlerin gözünden ; Bizleri Euroleage kendisi getirmişti, Eurocup'da kendisi indirdi...

Oktay MAHMUTİ'yi başarısız ya da olması gereken başarılara ulaşamamış olması nedeniyle eleştirenlerin gözünden ; Daha iyi yabancı tercihleri yapsaydı böyle olmazdı...

Bence artık bu olayı kapatalım, olanlar oldu ve yeni bir ekip ile devam ediyoruz, önümüze bakalım...
 
Bu yıl EL oynamayacağız ama oynuyormuşçasına bir kadro kurmazsak geride kalırız seneye de EL yine hayal olur. Ancak seneye istediğimiz yerlere böyle bir kadro kurarak gelebiliriz herkes de bunun farkında olmalı. Mütavazi bir kadro ile ne şampiyonluk gelir nede Eurocupta başarı.
 
Mahmuti küfür olayının yalan olduğunu zaten İsmail Şenol'a da söylemişti o da tv programında bunu belirtmişti, soyunma odasından başkalarına da sordular onlar da yalanladıktan sonra ortamda bulunmayan başkana inanacak değiliz. Ama bu konu defalarca tartışıldığı için hep aynı yerlere dönmeyip gelecek senenin transferlerini konuşmakta fayda var bu başlıkta. Şimdi Mahmuti'yi sevmeyenler doluşacak bu yazı için Fatih Altaylı'ya mı inanıyosunuz diye :)
 
Tamam yönetime küfür konusu iftiradır ama Mahmuti'nin küfür ettiğini hiç duymadım demek biraz ilginç olmuş
 
Belirlenimlilik, belirlenircilik, gerekircilik, determinizm, evrenin veya olayların ya da bir bilimsel disiplinin alanına giren tüm nesne ve olayların önceden belirlenmiş olduğu, onla*rın öyle olmalarını zorunlu kılan birtakım yasa veya güçlerin etkisiyle meydana geldikleri*ni ileri süren öğretiye verilen addır. Kısacası, her olayın maddi veya manevi birtakım nedenlerin zorunlu sonucu olduğunu kabul eden felsefi görüştür.

Gayet güzel açıklamışsın hocam. Olayın özü budur zaten.
 
Ünal Aysal bizzat doğruladı küfür olayını. Yani Galatasaray Başkanına inanmayıp fazlasıyla profesyonal Oktay Mahmuti'ye mi inanmamız gerekiyor.
İnanın Ülker'in başında olsaydı Mahmuti, kenardan yaptığı hareketlere hiç böyle hoşgörü ile yaklaşamazdık.
 
Ünal Aysal bizzat doğruladı küfür olayını. Yani Galatasaray Başkanına inanmayıp fazlasıyla profesyonal Oktay Mahmuti'ye mi inanmamız gerekiyor.
İnanın Ülker'in başında olsaydı Mahmuti, kenardan yaptığı hareketlere hiç böyle hoşgörü ile yaklaşamazdık.

Haklısınız, bugüne kadar karakteriyle ön plana çıkan ve yaptıkları ortada olan Oktay Mahmuti'ye inanacak halimiz yok. Her konuda bol keseden atıp tutan ve söylediklerinin birbiriyle çeliştiği, hem söylemlerini hem de davranışlarını sıkça değiştiren sevgili başkanımıza inanmalıyız.
 
Bu soruyu sormak gibi bir hata yapmayacağınızı düşünmüştüm ancak yanılmışım. Çelişki falan yok yazdıklarımda. Başarısızlığın müsebbibi Oktay Mahmuti'dir. Dikkat ettiyseniz verdiğim örneklerde somut başarılardan söz ettim. Elimizde başarı olmadığına göre de başarısızlık üzerinden Determinizm ilkesini işletemeyiz. Arada ince bir nüans farkı var. Anlayacağınızı umuyorum.

Olası bir başarısızlıkta ise hiç merak buyurmayın en son eleştirilecek insandır Ergin Ataman. Gerektiği zaman yönetimi de eleştiririz ancak şu anda yanlış yaptıkları bir durum söz konusu değil.

Burada başarıyı ya da başarısızlığı felsefe ile mi açıklayacağız..
Oktay Hoca'nın katkıları oyuncuların alın terleri olmasaydı da yine başarılı olurduk çünkü felsefe bunu gerektirir..
Ya da determinizm ile anlatacaksak başarılı olunması gerekiyordu çünkü Oktay Hoca vardı, sistemi vardı, Üstünberk vardı, Gordon vardı, Göksenin vardı vs vs.... Tanımdan yola çıkarsak bunların katkı ve gücüyle başarı geldi.. Ben de böyle anladım, ince nüansı kaçırmış olabilirim..

Ama felsefeyi bir kenara bırakıp realiteye dönersek başarılı bir koç gitti, başarılı bir koç geldi..
Başarılı kadro bozuldu henüz yerine kadro kurulmadı..
Rakipler bu sene daha ciddi, elimizde artık EL kozu yok, piyasadaki oyuncular da gitgide azalıyor..
Durum böyle iken sessizlik rahatsız ediyor.. Sorumlu olarak da yönetim görülüyor..

Diğer yandan Hawkins için 2 milyon vermişlerse yazık olmuş paracıklara...
 
Burada başarıyı ya da başarısızlığı felsefe ile mi açıklayacağız..
Oktay Hoca'nın katkıları oyuncuların alın terleri olmasaydı da yine başarılı olurduk çünkü felsefe bunu gerektirir..
Ya da determinizm ile anlatacaksak başarılı olunması gerekiyordu çünkü Oktay Hoca vardı, sistemi vardı, Üstünberk vardı, Gordon vardı, Göksenin vardı vs vs.... Tanımdan yola çıkarsak bunların katkı ve gücüyle başarı geldi.. Ben de böyle anladım, ince nüansı kaçırmış olabilirim..

Ama felsefeyi bir kenara bırakıp realiteye dönersek başarılı bir koç gitti, başarılı bir koç geldi..
Başarılı kadro bozuldu henüz yerine kadro kurulmadı..
Rakipler bu sene daha ciddi, elimizde artık EL kozu yok, piyasadaki oyuncular da gitgide azalıyor..
Durum böyle iken sessizlik rahatsız ediyor.. Sorumlu olarak da yönetim görülüyor..

Diğer yandan Hawkins için 2 milyon vermişlerse yazık olmuş paracıklara...

Tamam işte ben de onu yazdım zaten. Bu kadar müsait bir sezonda şampiyon olamamak bana göre de evrensel kriterlere göre de başarısızlık olarak görülür. Başarısızlığın sorumlusunun görevine son verdiler ve geçen sezonun en başırı koçu Ergin Ataman'ı takımın başına getirdiler. Bu sezon rakipler güçleniyor ancak bizim yeri oyuncularımız gayet iyi, yabancılarda da çok iyi isimlerle anlaşacağımızı umuyorum.

Hawkins'i geçen sezon play offtan önce farkeden var mıydı, onu da bilmiyorum. Gerçi ben fark etmiştim Beşiktaş'a ilk kaybettiğimiz maçta eşleşme problemi yaratıp Gordon'a üstünlük sağladığını ancak yine de o kadar yüksek paralar verilip de alınmadığı çok iyi oldu. Adam 30 yaşında ve son kontratını yaptı, nasıl ki NBA deki kimi oyuncular böylesi sözleşmeler yaptıktan sonra oyununu rölantiye alabiliyor, aynını Hawkins'ten görüp görmeyeceğimizi de zaman gösterecek artık.
 
Haklısınız, bugüne kadar karakteriyle ön plana çıkan ve yaptıkları ortada olan Oktay Mahmuti'ye inanacak halimiz yok. Her konuda bol keseden atıp tutan ve söylediklerinin birbiriyle çeliştiği, hem söylemlerini hem de davranışlarını sıkça değiştiren sevgili başkanımıza inanmalıyız.

Mahmuti adamdır adam. Bıraksınlar bu işleri..
 
Ünal Aysal bizzat doğruladı küfür olayını. Yani Galatasaray Başkanına inanmayıp fazlasıyla profesyonal Oktay Mahmuti'ye mi inanmamız gerekiyor.
İnanın Ülker'in başında olsaydı Mahmuti, kenardan yaptığı hareketlere hiç böyle hoşgörü ile yaklaşamazdık.

Başkan bu sene tek bir şeyde verdiği sözü tuttu o da şampiyonluk. Onun da gelmemesi için Fatih Hocanın alınmasını istediği oyuncuları almamak için elinden geleni yaptı.
 
Valla Ünal Aysal'a mı Oktay Mahmuti'ye mi inanacağım konusunda kesinlikle Oktay hocayı seçerim. Sağolsun bir dediği bir dediğini tutmayan bir başkanımız var. Pilav gününde Oktay hocayla görüşmelerimiz devam ediyor dedikten iki üç saat sonra ayrılık haberi gelmişti. Ocak ayında "Shaqiri bize yakın, biz de Shaqiri'ye yakınız" cümlesinin üzerinden 10-12 saat sonra Shaqiri transferinin olumsuz sonuçlandığı borsaya bildirildi. Bu sezonki, "transferler 25'inde bitecek" açıklaması zaten malumunuz.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Üst