Oyuncu Hareketleri Genel Başlığı (2012-13)

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Oktay Hoca gitmiş.Doğru veya yanlış.Ancak hayat devam ediyor.Forum da Galatasaray için Transfer haberleri, Salon Konusu ve daha iyi takım olmak konusunda konuşmamız gerekiyor.Lütfen geçmişi bırakalım galatasaray için daha iyi yerlere gelmek için neler yapılacağını konuşalım.Ben her zaman söyluyorum.Yalnız Transfer yetmez.Gelir getirici salon yapmamız gerekiyor.İyi günler diliyorum.
 
Halim'in determinizm ile ilgili dediklerine katılıyorum. Evet bugün Oktay Mahmuti olmasaydı da GS basketbolu buraya gelebilirdi. Yalnız Halim'İn atladığı bir şey var. Felsefeyi ve devrimsel sav üreten herkes bilir ki Determinizm ile volantrizm dengede olmak zorundadır. Subjektif koşulları bundan ayıramayız. Ayırdığımız zaman konuyu sulandırmış ucuzlatmış oluruz emekleri. Misal Kurtuluş savaşı için Atatürk olmasaydı da ülke bağımsızlığını ilan edecekti diyebilir miyiz? Mutlaka bunu deriz. Çünkü bu coğrafyanın insanının genlerinde bağımsızlık vardır ama bunun zamanlaması ötelenebilirdi. Belki de 1940'larda yapacaktık bu bağımsızlık savaşını. Ama doğru zamanda doğru koşulların oluşmasını örgütleyen bir lider çıktı ve kurtuluş savaşı mücadelemiz başladı.

İşte Oktay Mahmuti'nin konumu da burada ortaya çıkıyor. Evet GS yönetimi bütçe hazırlamıştı. Taraftar takıma sahip çıkmaya başlamıştı ama bunları koordine edecek yönlendirecek bir lider gereksinimi vardı, o süreçte bunu Oktay Mahmuti sağladı. Ve oldukça da başarılı oldu.

Mahmuti olmasaydı ne olurdu? Yönetim belki bir iki sene daha yatırım yapmazdı taraftar aynı şekilde sadece FB maçlarına odaklanırdı ama bir gün gelecekti ve bu saç ayakları bir araya gelecekti. İşte Oktay hoca o süreci hızlandırdı.
Ha şimdi gitti ne olur derseniz Atatürk de 1938'de ayrıldı aramızdan ama bu ülke varlığını devam ettiriyor. GS basketbolu da böyle. Ama nasıl bazılarımız "Atatürk keşke 10 yıl daha yaşasaydı" diyorsak "keşke Oktay Mahmuti 2 yıl daha kalsın" diyenleri de anlamamız gerekir. Sonuçta temelsiz bir söylem değildir bu.

Sonuç olarak artık bunu tartışmanın hiç manası yok. Yönetime başta hükümet ve şike davasında adı geçen tüm kulüpler olmak üzere bir saldırı varken yönetim çevresinde birleşip GS'ımıza sahip çıkmamız gerekiyor. İç hesaplaşmalarımızı yapmamız gereken günler bu günler değil. Ergin Ataman başarılı da olsa başarısız da olsa zamanı değil.

Yeri gelmişken Ergin Ataman başarılı da olsa bu Oktay hocayı başarısız göstermez. Ergin hocanın elde ettiği imkanlarla Oktay hocaya ilk verilen imkanlar aynı değildi bunu anlamak gerekiyor. Ben Ergin hocanın bu bayrağı daha ileriye taşıyacağına inanıyorum
 
Vallaha şubede başıboşluk o kadar belli ki ve insanlar o kadar ümitsiz ki konuşacak ne bir transfer ne bir heyecan yaratacak hamle olmadığından olay determizim ve volantrizme kadar gelmiş :D Arkadaşlar biraz daha konuşursak atomun parçalanma sürecinden bahsetmeye başlayacağız. Belki de en en hayırlısı bir müddet transfer haberlerinden ve şubeden ayrı kalmak :)
 
Halim'in determinizm ile ilgili dediklerine katılıyorum. Evet bugün Oktay Mahmuti olmasaydı da GS basketbolu buraya gelebilirdi. Yalnız Halim'İn atladığı bir şey var. Felsefeyi ve devrimsel sav üreten herkes bilir ki Determinizm ile volantrizm dengede olmak zorundadır. Subjektif koşulları bundan ayıramayız. Ayırdığımız zaman konuyu sulandırmış ucuzlatmış oluruz emekleri. Misal Kurtuluş savaşı için Atatürk olmasaydı da ülke bağımsızlığını ilan edecekti diyebilir miyiz? Mutlaka bunu deriz. Çünkü bu coğrafyanın insanının genlerinde bağımsızlık vardır ama bunun zamanlaması ötelenebilirdi. Belki de 1940'larda yapacaktık bu bağımsızlık savaşını. Ama doğru zamanda doğru koşulların oluşmasını örgütleyen bir lider çıktı ve kurtuluş savaşı mücadelemiz başladı.

İşte Oktay Mahmuti'nin konumu da burada ortaya çıkıyor. Evet GS yönetimi bütçe hazırlamıştı. Taraftar takıma sahip çıkmaya başlamıştı ama bunları koordine edecek yönlendirecek bir lider gereksinimi vardı, o süreçte bunu Oktay Mahmuti sağladı. Ve oldukça da başarılı oldu.

Mahmuti olmasaydı ne olurdu? Yönetim belki bir iki sene daha yatırım yapmazdı taraftar aynı şekilde sadece FB maçlarına odaklanırdı ama bir gün gelecekti ve bu saç ayakları bir araya gelecekti. İşte Oktay hoca o süreci hızlandırdı.
Ha şimdi gitti ne olur derseniz Atatürk de 1938'de ayrıldı aramızdan ama bu ülke varlığını devam ettiriyor. GS basketbolu da böyle. Ama nasıl bazılarımız "Atatürk keşke 10 yıl daha yaşasaydı" diyorsak "keşke Oktay Mahmuti 2 yıl daha kalsın" diyenleri de anlamamız gerekir. Sonuçta temelsiz bir söylem değildir bu.

Sonuç olarak artık bunu tartışmanın hiç manası yok. Yönetime başta hükümet ve şike davasında adı geçen tüm kulüpler olmak üzere bir saldırı varken yönetim çevresinde birleşip GS'ımıza sahip çıkmamız gerekiyor. İç hesaplaşmalarımızı yapmamız gereken günler bu günler değil. Ergin Ataman başarılı da olsa başarısız da olsa zamanı değil.

Yeri gelmişken Ergin Ataman başarılı da olsa bu Oktay hocayı başarısız göstermez. Ergin hocanın elde ettiği imkanlarla Oktay hocaya ilk verilen imkanlar aynı değildi bunu anlamak gerekiyor. Ben Ergin hocanın bu bayrağı daha ileriye taşıyacağına inanıyorum
mükemmel bir yazı olmuş...
 
Ünal Aysal bizzat doğruladı küfür olayını. Yani Galatasaray Başkanına inanmayıp fazlasıyla profesyonal Oktay Mahmuti'ye mi inanmamız gerekiyor.
İnanın Ülker'in başında olsaydı Mahmuti, kenardan yaptığı hareketlere hiç böyle hoşgörü ile yaklaşamazdık.

Haklısınız geldiği günden beri sadece laf yapan, verdiği 1 sözü bile tutmayan Ünal AYsal'a inanalım. Ünal Aysal'da bizi görür belki.
 
bazı arkadaşlar yönetimin paralı askerleri gibi mesajlar yazıyorlar

İnsanlar başkalarını suçlarken ne kadar da rahat olabiliyorlar.
Eğer bazıları yönetimin paralı askeri gibi yazıyor ise, Karşıt görüşlüler kimin paralı askeri ya da menajeri gibi yazıyor.-Neden bu tahammülsüzlük-
Hala Oktay Mahmuti, yönetim tartışmaları, hakaretler, ne zaman bitecek bu durum.
Gerçekten çok yazık
 
Futboldaki şampiyonluktan sonra basketbola odaklanıp kadromuzu güçlendireceğiz deyip play off larda maça uğramayan, yıldızda yıldız diye atıp tutup Fatih Terim'in eline Necati ve Yiğit'i veren, şampiyonluk yolunda bizi bu kadar zor duruma sokan, Oktay Mahmuti ile 2+2 sözleşme diye resmi siteden veren, Ergin Ataman haberleri geçmesine rağmen taraftardan korkup Mahmuti ile anlaşıcaz ufak pürüzler kaldı diyen, hentbol ve tenis şubeleri açacağız deyip hala bu şubelerden bizi haberdar etmeyen, UEFA'nın kararlarını bekliyoruz diye 33 gün önceden söyleyip kararlardan sonra 14 gün geçmesine rağmen isim açıklamayan, 25 haziranda transferlerin %80i bitecek diyen ardından 30 hazirana kadar forvet transferi hariç hepsi bitecek diyen adama mı inanıcaz? Verip tuttuğu söz olmayan başkana mı inanalım. Kulübü ekonomi yönünden müthiş bir seviyeye getirecek buna eminim. Kendisine minnettarım. Ama kameralar önünde ne söylese yapmadı. Sen GS kulübü başkanısın. 1 olsa anlarım 2 olsa anlarım ama 3 değil 5 değil. Taraftarın tepkisinden çekindiği için küfür yalanını çıkardılar. O olmadı arada menajerlik şirketi dediler. Şimdi o menajerlik şirketinin ne kadar adamı varsa alayına talibiz. Kusura bakmayın ama GS başkanına inanmamakta haksız sayılmayız.
 
arkadaşlar rica etsem bu Oktay hoca küfür etti,etmedi yada gönderilmesi,başarılı,başarısız tartışmalarına bir son versek sıkıldım artık,artık önümüze bakalım şuan başımızda Oktay hoca değil, Ergin hoca var,önemli olanda bu ve yapılacak transferler…
 
Free Agent listesine kalacağız muhtemelen umarım kendini buraya adayacak oyuncular alınır. Yoksa işimiz çok zor. Avrupa basketbolunu bilen oyuncular gelmeli bakalım ne olacak..
 
Başkan bu sene tek bir şeyde verdiği sözü tuttu o da şampiyonluk. Onun da gelmemesi için Fatih Hocanın alınmasını istediği oyuncuları almamak için elinden geleni yaptı.

Fatih Hoca'nın alınmasını istemediği Elmander geçen sezonun en iyi futbolcusuydu. Ayrıca Sabri'yi oynatmak için Eboue'yi sol kanatta bile oynattı. Neyse biraz olgunlaşmış galiba da hatasından çabuk döndü adamları yerlerinde oynattı. Nihayetinde şampiyonluğu son maçta kılpayı kazandık. Başarılı olan Fatih Terim tabi Ünay Aysal'ın hiç katkısı yok. Fatih Terim'i idare etmek için şubenin başına Bülent Tulun'u getirmesi bile bu işten nasıl anladığını gösteriyor Ünal Aysal'ın. Geçen sezon şampiyon olduysak başkanın geniş vizyonu sayesinde oldu bu, başarıyı da her zamanki gibi Fatih Terim sahiplendi. Öyle olsun bakalım.
İlk icraatı Juan Pablo Pino'yu kampa almamak oldu. Ne hikmetse ömür törpüsü Sabri ve genç yetenek Aydın ve kendi aldırdığı Riera hala takımda.
Futbol hususunda biraz bilgi gerekir, araştırmak gerekir, öyle konulara herkes dalmasın sadece basketbol bilgisine güvenerek.
 
Bazı kaynaklara göre Toronto Raptors ile kontratı olan bir swingman ile görüşme halindeymişiz,B planımızmış kendisi Hawkins'ten sonra.

Eğer o da olmazsa Chalon forması giyen Blake Schilb gelebilirmiş.

Gary Forbes olabilir mi ki? DeRozan olmayacağına göre:)
 
İnsanlar başkalarını suçlarken ne kadar da rahat olabiliyorlar.
Eğer bazıları yönetimin paralı askeri gibi yazıyor ise, Karşıt görüşlüler kimin paralı askeri ya da menajeri gibi yazıyor.-Neden bu tahammülsüzlük-
Hala Oktay Mahmuti, yönetim tartışmaları, hakaretler, ne zaman bitecek bu durum.
Gerçekten çok yazık
sorun,hala oktay hoca'yı gitmesinin doğru olduğunu savunmak için ne var ne yok yazmaları..yalan veya iftira..bir arkadaş oktay hoca'nın çalışmadığı yılın hesabını bile ondan soruyor..yok bunu alsaymış yok şunu alsaymış..beşiktaş maçına kadar ağzını açmayanlar maşallah basketbol uzmanı oldular..küfür olayı madem doğru neden 1 ay beklediler..küfür olduğu an kovacaksın..bu kadar basit...adamın kariyerini bile tartışıyorlar artık..efesin başındayken oynadğı takımlar her zaman mütavazi takımlardı..2 defa final four'u kılpayı kaçırdı..belki çalışmak istemiyorsunuz,gayet normal ama hiç olmazsa adam gibi işine son verin..benim tek derdim kulübümün itibarı..
 
Ben de destek olduğunuz için değil olayın ansiklopedik açıklamasını yaptığınız için yazdım. Sizden gelecek desteği istemem zaten hiç kaygı duymayın.

Bu kafayla da Galatasaray bir yere varmaz. Determinizm'i kendi istediğiniz şekilde yorumlayıp başarı zaten gelecekti diyebiliyorsanız Ünal Aysal'da değildir başarının neden,i futbolda zaten başarı gelecekti. Pino takım oyuncusu değildir. Sabri ve Aydın Türk oldukları için bu takımda. Sabri ile anlaşma yenilendi diye de övünen ben değilim Ünal Aysal. Terim'in ego problemleri olabilir ama iyi oyuncu alındığında (ki Elmander Polat döneminde alındı) itiraz da etmez. Bunlar son bir kaç yılda her Galatasaray yönetiminin başvurduğu söylemler daha iyisini arıyoruz. Daha iyisi ne kadar izafi bir söz.
 
Bazı kaynaklara göre Toronto Raptors ile kontratı olan bir swingman ile görüşme halindeymişiz,B planımızmış kendisi Hawkins'ten sonra.

Eğer o da olmazsa Chalon forması giyen Blake Schilb gelebilirmiş.

Gary Forbes olabilir mi ki? DeRozan olmayacağına göre:)
Toronto'lu oyuncu Alan Anderson ama ben Blake Schilb'i tercih ederim. Anderson'dan daha genç, daha sizelı ve en önemlisi Anderson gibi takım içinde sorun çıkartan biri değil. Hawkins gibi delici değil ama inanılmaz düzgün bir bileği var ,Kendi şutunu yaratabiliyor ve poizsyonuna göre oldukça iyi bir asist ortalaması var.
pg:Amerikalı delici bir guard+engin+Ender
sg:Shipp+Göksenin+ (engin)
sf: Blake Schilb+ Cenk+ (shipp)+(kaimakoglu)
pf: kaimakoglu+İlkan+Devşirme(Ersin/Ali Karadeniz)
c: Furkan+bonsu+(Devşirme)
Bence her 3 takımda (biz-efes-fb) seçilecek guard şampiyonu belirler.
 
Bu kafayla da Galatasaray bir yere varmaz. Determinizm'i kendi istediğiniz şekilde yorumlayıp başarı zaten gelecekti diyebiliyorsanız Ünal Aysal'da değildir başarının neden,i futbolda zaten başarı gelecekti. Pino takım oyuncusu değildir. Sabri ve Aydın Türk oldukları için bu takımda. Sabri ile anlaşma yenilendi diye de övünen ben değilim Ünal Aysal. Terim'in ego problemleri olabilir ama iyi oyuncu alındığında (ki Elmander Polat döneminde alındı) itiraz da etmez. Bunlar son bir kaç yılda her Galatasaray yönetiminin başvurduğu söylemler daha iyisini arıyoruz. Daha iyisi ne kadar izafi bir söz.

Bu mantıktan yola çıkarsak Mehmet Batdal ile Serkan Kurtuluş, hatta Colin Kazım da yerli oyuncular ancak kampa alınmadı. Terim'in bir takım oyunculara karşı önyargılı olduğu, bir takım oyuncuları ise sahiplendiği yıllardır bilinen bir gerçek. İkinci gelişinde takımın anasını ağlatmıştı, gelenin gdenin haddi hesabı yoktu. Bir Felipe vardı kendisi getirmişti ve Arif ile mükkemmel uyum sağlamıştı. Felipe asist, Arif ise gol krallığına gidiyordu. Sırf yoğun egosu nedeniyle Felipe'yi gönderdi, o sezon da şampiyonluk gitti zaten.
Ayrıca aynı Fatih Terim geçen sezon Orduspor maçından sonra Juan Pablo Pino'yu kampa alacağını söyleyerek yeteneklerini övmüştü. Bu ne perhiz derler elbette daha sonra
Ünal Aysal olmasa kazanılan şampiyonluk falan da olmayacaktı. Onun kadar iyi politika yapıp da zıtlıklarla birbirini devam ettiren bir yapıyı yönetmek her babayiğidin harcı değildir.

Saygılar.

Yazan:

Ünal Aysal'ın Paralı Askeri...
 
Sadece basketbol takımıyla ilgili mesajlara yer verelim lütfen. Futbol takımını ve/veya başkanı başka konularda konuşalım.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Üst