YGS-LYS

Bundan sonra devletin yaptığı her sınav için basında "Skandal" başlığını muhtemelen göreceğiz.Sınavlar ne kadar titizlikle ve hatasız düzenlenirse düzenlensin "birileri" illaki insanları umutsuzluğa ve kaosa itecektir.Yıllardan beri süregelen bir durum bu Türkiye'de.O yüzden fazla irdelememek lazım.Aksi takdirde o "birileri" ortalığı daha da karıştırıyor.

Pardon da, açın bir matematik kısmını. Atılan ithamda söylenen sistematikle çözün bir soruları bakalım da görün. Matematikte küçükten büyüğe, Türkçe'de alfabetik sırayla şık sıralayınca ne kadar sorunun çıktığına bakın. Ne hikmetse bu tek bir kitapçıkta göze çarpıyor. İki dersinki de aynı kitapçıkta, kaldı ki Sosyal ve Fen'de de birşeyler var deniyor. Ben sadece bu sistemle Türkçe ve Matematik'e baktım bir yığın soru çıktı. Sizin o birileri diye tırnak içine aldığınız insanlar gerçekleri söylüyor. İnsanların hakkı yeniyor burada, kendi içinde olanlara çalışıp duruyorlar sürekli. Bu kadar tesadüfe inanacak kadar saf değil birçok insan kusura bakmayın. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar, ne kadar titizlikle çalışırlarsa çalışsınlar
 
Pardon da, açın bir matematik kısmını. Atılan ithamda söylenen sistematikle çözün bir soruları bakalım da görün. Matematikte küçükten büyüğe, Türkçe'de alfabetik sırayla şık sıralayınca ne kadar sorunun çıktığına bakın. Ne hikmetse bu tek bir kitapçıkta göze çarpıyor. İki dersinki de aynı kitapçıkta, kaldı ki Sosyal ve Fen'de de birşeyler var deniyor. Ben sadece bu sistemle Türkçe ve Matematik'e baktım bir yığın soru çıktı. Sizin o birileri diye tırnak içine aldığınız insanlar gerçekleri söylüyor. İnsanların hakkı yeniyor burada, kendi içinde olanlara çalışıp duruyorlar sürekli. Bu kadar tesadüfe inanacak kadar saf değil birçok insan kusura bakmayın. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar, ne kadar titizlikle çalışırlarsa çalışsınlar

Can, sen yanlış anlamışsın birileri kısmını.
 
ÖSYM son günlerde büyük tartışma yaratan durum hakkında açıklama yapmış...

BASIN DUYURUSU

(2 Nisan 2011)

Adaya Özgü Soru Kitapçığı ve Kamuoyuna Dağıtılan Soru Kitapçığı

Basında ‘YGS’de Gizli Şifre’ başlığı ile yer alan kitapçık, ÖSYM’nin sınav sonrasında basına vermek ve internet sitesinden duyurmak üzere hazırlanmış, ana soru kitapçığından türetilmiş, tek bir soru kitapçığıdır. Bu soru kitapçığının herhangi bir adaya verilmesi söz konusu olmadığından, doğru cevabın bulunduğu yer değiştirilmeden sadece yanlış cevap seçeneklerinin yerleri değiştirilmiştir. Bu soru kitapçığı sınava giren hiç bir adaya verilmemiştir.

ÖSYM, Şubat 2011’den itibaren gerçekleştirdiği tüm sınavlarda ‘adaya özgü soru kitapçığı’ hazırlayarak pek çok haksızlığın önüne geçmiştir. Adaya Özgü Soru Kitapçığı uygulamasında tüm adaylar için hazırlanmış olan toplam soru, ana konu alanları ile sınırlı kalmak üzere, her bir aday için rastgele seçilmiş farklı sıraya konulmaktadır. Buna ilave olarak her sorunun doğru cevabı da her bir adayın soru kitapçığında yine rastgele biçimde bir şıka atanmaktadır. Madde analizine imkân tanımak üzere yanlış seçeneklerin de yerleri değiştirilmektedir. Bu sayede her bir adayın soru kitapçığı ‘tek bir tane’ olarak basılmaktadır. Bugüne kadar yapılan üç sınavda da bu gerçekleştirilmiştir.

27 Mart 2011 günü yapılan (2011-YGS) Yükseköğretime Geçiş Sınavında da ‘adaya özgü soru kitapçığı’ basılmış ve aday sayısı kadar soru kitapçığı dağıtılmıştır. Sınav sonrasında, soru kitapçıkları ve cevap kâğıtları güvenli biçimde toplanmış ve Merkezimizde cevap kâğıtların görüntülenmesi ve okunması işlemleri sürdürülmektedir.

Önümüzdeki günlerde her bir adaya, kendisine verilen soru kitapçığı ve kendi cevap kâğıdının görüntüsüne internet üzerinden erişim imkânı verileceğinden, tüm adaylarda bu ya da buna benzer bir soru kitapçığının kullanılmadığı görülecektir.

Daha önceki duyurularda da belirtildiği gibi, kamuoyunu derinden etkileyecek bu ve benzeri konularda basınımızın daha hassas davranması beklenir. Bu gibi durumlarda kamuoyu ÖSYM’nin internet sitesinden duyurduğu bilgilere itibar etmelidir.

ÖSYM BAŞKANLIĞI
 
Göstersinler tüm kitapçıkları da görelim.Dün zaten herkese aynı kitapçık gelmedi belirli kişilere geldi bu kitapçıklar dediler.Sonra açıklamalarını sildiler siteden.
Şimdi kimseye gelmemiş.Yersen.Sıçıp sıvamak dedikleri bu olsa gerek.
 
Sorulara bakmadan yorum yapmak istemiyordum, sorulara baktım artık düşüncelerimi söyleyeyim. ÖSYM' nin yaptığı tüm sınavlara bakın bu kadar zor bir mat-1 bulacağınıza inanmıyorum. Aynı şekilde bu kadar uzun Türkçe paragrafı olacak ve sınav süresi 160 dakika. Bunların hepsi deneniyor, yani sınavı normal bir öğrencinin yetiştiremeyeceği aşikar. Ancak ne tesadüftür ki sınavda en çok zaman alan 2 ders ile ilgili bir şifre dedikodusu ortaya atılıyor ve bu yolla iki dersin 15-20 dakika içinde halledileceği söyleniliyor. Ben inanmıyorum bunu sadece dedikodudan ibaret olduğuna. Bu adamların yaptığı her sınavda bir skandal patlak vermedi mi? Bize bu güvensizliği aşılayanlar kendileri.

Neyse tüm bunları bir tarafa bırakıp, tüm arkadaşlara geçmiş olsun diyelim. Asıl önemli olanın, sıralamanızı belirleyecek sınavın LYS olduğunu unutmadan çalışmalara devam :)
 
Herşey apaçık ortada bence.Sınava girseydim çok üzülürdüm.Resmen insanların hayatlarıyla oynuyorlar.

Birde basın için özel hazırlamışlar güya bu kitapçığı.Hadi bunu yedik.Şifreli hazırlamayı nasıl becermişler acaba.Yaptıkları açıklama baştan aşağı yalan.
 
Japonya'da bir devlet bakanı kendisine yöneltilen suçlamaları duyunca ve iş ciddiye binince intihar ederek hayatına son vermişti daha sonra ise bakanın suçsuz olduğu anlaşılmıştı ama adamın ismi lekelenmişti bir kere. Böyle olaylar olunca nedense ilk aklıma bu gelir. Ülkede kocaman bir KPSS olayı oldu, n'oldu peki? Göstermelik ÖSYM başkanı gitti peki Milli Eğitim Bakanı'na ne oldu? İstifa falan etti mi? Ya da şimdi patlak veren bu olay yüzünden edecek mi yeni ÖSYM başkanı ile?

Herkes dinden, imandan, Allah korkusundan dem vuruyor ya peki bu olan olaylar nedir? Kul Hakkı'na girmiyor mu bu iş? Bu gibi sınavlarda 1-2 sorunun dahi önemi çok büyükken soruların "servis" edilmesi ne anlama geliyor? "Benden olmayanın canı çıksın" mantığı ile gidersek bir arpa boyu yol alamayız. Soruların kime gittiğini herkes çok iyi biliyor, yazık. Sözde "müslüman" olanların yaptıkları ile "esas müslümanlık" nedense hiç uymuyor bir birlerine.

Amaaaan, bende ne kadar çok soru soruyorum yahu. Hepsi de gereksiz, siyaset kokan ve lüzumsuz. Nasılsa böyle şeyler bizim ülkemizde olmuyor, hiç "ileri demokrasi"de olacak işler mi bunlar? Di mi allasen, yaşasın "ileri demokrasi!"

Bu arada ÖSYM Başkanı'nın yaptığı açıklamayı da dün haberlerde izledim. Adamın güldürme sanatı çok iyiymiş, bayağı eğlendiriyor.
 
Pardon da, açın bir matematik kısmını. Atılan ithamda söylenen sistematikle çözün bir soruları bakalım da görün. Matematikte küçükten büyüğe, Türkçe'de alfabetik sırayla şık sıralayınca ne kadar sorunun çıktığına bakın. Ne hikmetse bu tek bir kitapçıkta göze çarpıyor. İki dersinki de aynı kitapçıkta, kaldı ki Sosyal ve Fen'de de birşeyler var deniyor. Ben sadece bu sistemle Türkçe ve Matematik'e baktım bir yığın soru çıktı. Sizin o birileri diye tırnak içine aldığınız insanlar gerçekleri söylüyor. İnsanların hakkı yeniyor burada, kendi içinde olanlara çalışıp duruyorlar sürekli. Bu kadar tesadüfe inanacak kadar saf değil birçok insan kusura bakmayın. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar, ne kadar titizlikle çalışırlarsa çalışsınlar

Tugay'ın dediği gibi dediklerimi yanlış anlamışsın Can.Ortada anormal bir durum olduğu aşikar.Şifreleme vs.bir karışıklık var.Fakat bizim ülkemizde böyle bir durum olunca inanılmaz yerlere çekiliyor olaylar.Affı olmayan bir hata ya da bilerek yapılan da diyebiliriz,bunun çözümü yerine bazı kesimler daha da çıkılmaz hale getiriyorlar.Bu da en çok zararı maalesef bizlere ve ailelerimize veriliyor.Elini taşın altına koyup kalıcı çözümler getirebilecek bir Allah'ın kulu yok ne yazıkki.
 
1.7 milyon öğrencinin kaderini belirleyen YGS'de ikinci şifre de bulundu. İlkinden çok daha basit şifreyle başka kitapçıklarda 40 sorudan 30'u yanıtlanıyor. ÖSYM Başkanı Demir, "Şifre basın kopyası için geçerlidir" demişti. Oysa 11183. 80782 no'lu kitapçık da aynı düzende 'şifreli' hazırlanmış.

Radikal gazetesinin özel haberi:

Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nın kamuoyuna ilan edilen kopyasında tespit edilen şifre üzerine ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir’in tüm adayların kitapçıklarını görünür hale getirmesi, yeni ve daha basit bir şifreyi ortaya çıkardı.

Yeni şifreye göre, matematik testinde şıklar arasında en yüksek sayının sağındaki şık her zaman doğru yanıt oluyor. Kural, uygulandığında 40 matematik sorusundan 30’un üzerinde doğru yanıt çıkarılabiliyor.

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir’in ikili kopyanın önüne geçmek için ‘adaya özel kitapçık’ uygulaması, sistemi arapsaçına çevirdi.

Basına dağıtılan YGS kitapçığında tespit edilen şifrelemenin ardından basının karşısına çıkarak, “Şifre olarak bahsedilen durum hiçbir adayın soru kitapçığı için geçerli değildir” açıklaması yaptı ve tüm kitapçıkları kamuoyuna açtı.

Kitapçıklar yayımlanır yayımlanmaz, Türkiye’nin dört bir yanından, bilgisayar uzmaları, veliler ve üniversite adayları harıl harıl şifre çözmeye çalıştı. Amerika gibi başka ülkelerde yaşayan Türk vatandaşlar bile kendilerini Türkiye’nin gündemine kaptırarak, ÖSYM’nin sistemine girip, şifre arayışına girdi. Ancak dün akşam itibariyle henüz Bursa gemlik ilçesindeki salonlardaki kitapçıklar görünebildiği halde, birden fazla şifre tespit edildi.

Bir şifre de Radikal’den

11183.80782 nolu kitapçığa bir okurun uyarısıyla ulaşan Radikal, matematik testinde yaptığı inceleme sonucunda, seçeneklerin basın kopyasındaki temel sıralama korunarak yerleştirildiğini tespit etti.

Buna göre en basit ifadeyle seçenekler arasındaki en büyük rakamsal değerin sağındaki şık işaretlendiğinde 30’a yakın soruda doğru sonuca ulaşılıyor. Ayrıca soruların küçükten büyüğe dizilimi yeniden düzenlendiğinde 30’un üzerinde soruyu doğru yapmak mümkün. İşte birkaç örnek.

Soru 15: x.(10!) çarpımı bir pozitif tam sayının karesi olduğuna göre, x’in alabileceği en küçük değer kaçtır?

a) 21 b) 7 c) 5 d) 10 e) 14

Şıklarda en yüksek sayı 21. 21’in sağında b) şıkkı var, b şıkkı doğru yanıt oluyor.

En yüksek rakamın sağındaki şıkkın doğru olması kuralı 11250.36833 no’lu kitapçıkta da uygulanabiliyor. Radikal’in editörleri dün akşam saatlerinde, çok kısa sürede bu formülü uygulayarak, 20’nin üzerinde soruya doğru yanıt vermeyi başardılar.
 
1.7 milyon farklı kitapçık varsa ben de bir kısmını inceleyip 40'da 30 tutturacak çeşitli şifremsi şeyler bulabilirim,bu şekilde yeni şifreler çıktı deyip iş sulandırılmasın da asıl mevzudan kopulmasın.
 
Şu an yatağında çeşitli düşüncelerle ve gelecek kaygısıyla uyuyan hayatımdaki en değerli varlığım; kardeşim varken ve KPSS'nin vahim durumunu bizzat yaşayan birisi olarak, şu anki ÖSYM'nin nelere hizmet ettiği konusunda çok fazla düşüncem var; ama bir süre daha beklemek istiyorum daha ne kadar zırvalayacaklar diye.

Sadece şu yazıyı paylaşmak istedim:

c şıkkı


Üniversite sınavındaki şifre rezaletinden sonra pek moda oldu, algoritma aşağı, algoritma yukarı, bir algoritmadır gidiyor...

E soran sorana tabii, nedir kardeşim bu algoritma?

Aslında...
Orijinali
algoritma değil.
Harezmi yöntemi.

Ebu Abdullah Muhammed bin Musa el-Harezmi diye bi arkadaş var, Türk olduğu söylenir ama İranlıdır. Zaten o nedenle Türkiye’de kimsenin Harezmi’den Marezmi’den haberi yoktur ama, İran’da festivali
vardır, bu sene İran uzay projesini yürütenlere ödül verdiler mesela.

Neyse... Bu Harezmi denilen arkadaş, taa 800’lü yıllarda, sonuca kısa yoldan ulaşmayı sağlayan matematik yöntemi icat etti. Biz mışıl mışıl uyurken, Batı üstüne atladı. Hatta, taa 800 sene sonra Isaac Newton tarafından geliştirildi. Al-Khwarizmi’ye dilleri dönmediği için, bu konuyla ilgili yazdığı
kitabın Latince çevirisinden yola çıkarak, kısaca “algoritmi” dediler.

Cebir’in mucidi de o... El’Kitab’ül-Muhtasar fi Hısab’il Cebri ve’l-Mukabele, yani cebir ve denklem hesabı üzerine özet kitap’ından gelir. İngilizce’deki algebra’nın babası Harezmi’dir.

Bizimki ne olmuş
oluyor bu durumda?
“Cebren” ve “hile”yle!

Cebirin “ileri demokrasi” hali!

O nedenle, Ebu Abdullah’ın yöntemini
dinler dinlemez, “ben tatmin oldum” dedi
bizim Gül Abdullah...

(Nasıl şıp diye tatmin olduğunu ise, Isaac Newton’u bile getirsek anlamaz, orası ayrı.)

Dönelim asıl meseleye...
Rezaletin feriştahıdır, minare kılıfa uymuyor, bu saatten sonra Kuran’a el bassalar, gene de kimseyi inandıramazlar. Peki ne yapılacak? Tartışma iki şık üzerinde düğümleniyor;
a şıkkı, iş iyice çarşafa dolanır, sınav iptal edilmesin, b şıkkı, sınav iptal edilsin, tekrar sınav yapılsın.

Benim önerim c şıkkı.

Sınav iptal edilsin.
Tekrar sınav yapılmasın.

?
Şöyle...

Bu, birinci sınavdı.
İkinci sınav var.
İlk sınav iptal edilsin.
İkinci sınav “nihai
sonuç” kabul edilsin.

İlk sınavdan elde edilen puan, ikinci sınavın puanına ekleniyordu. Eklenmesin. İlk sınav yok sayılsın. İlk sınavda şifre araklamadan çözen dürüst çocuk, ikinciyi de çözer. Sorun olmaz. İlk sınavda şifre araklayarak
çözen sahtekar çocuk ise, ikinciyi çözemez, hak yerini bulur.

Tabii gene şifrelenmezse!

Ha denebilir ki...
İlk sınav sorularıyla, ikinci sınav soruları birbirini tamamlıyor, her sınavda başka bilgiler sınanmış oluyor. Üstelik, sadece YGS puanıyla
girilen bölümler var,
onların durumu ne olacak?

Armut değiliz herhalde, c şıkkı’nda o da var... İkinci sınava, 60 soru ve bir saat ilave edilsin. Çocuklar sınava girsin, önce 1 saat YGS sorularını yanıtlasın, sonra otursun LYS’ye.

Böylece, evet, zaten uzun olan LYS, bir saat daha uzamış olur ama, hiç olmazsa, aynı gün, bir defada biter, ekstra sınav stresi yaşamamış olurlar. (Aradaki mola süresini uzatmayı da, yetkililerimiz akıl ediverir artık!)

Biz bu çocukları ağaç kovuğunda bulmadık... Psikolojileri allak bullak, saçları dökülüyor, mideleri deliniyor, uykularından sıçrayarak uyanıyorlar. Onlara yapabileceğiniz en büyük kötülüğü yaptınız,
kul hakkı yediniz, ekstra işkence yapmayın bari.

İlk sınav iptal edilmezse, ömürlerinin sonuna kadar “acaba”yla yaşarlar. Bir tek soru, hayatlarının akışını değiştiriyor. Adalet inancına dair, kırıntılarını bile yitirirler. Yapmayın.

İlk sınavı iptal edin.
İkinci sınavı “nihai sonuç” kabul edin.



Yılmaz ÖZDİL

6 Nisan 2011
 
Tunceki'de birinin kitapçığı da diğer kitapçıklardan 1 gün sonra yollanmış... Mod medyan diye bi iddaa da var ortalıkta, çok ilginç durumlar gerçekten..
 
Hala böyle bir kurumun var olması bile şaşırtıcı,anlamsız..
Ne yüzsüzlüktür bu..
Evet kodladık verdik soruları deseler,anlarız da bu inkarlar nedir..
Ben öss'ye 6 yıl önce girmiş biri olarak,hala öss sabahları karnım ağrır,içim sıkılır.
Küfürler basarım gizliden,sessizce..
Kaç nesil daha böyle devam edecek..
Hadi bizim zamanımızda çalışıyorduk,ne alırsan o (tabii bilmediğimiz kodlamalar oluyordur belki de.)Şimdi birde şike,hile girdi işin içine..
Her sene,her sınav aynı saçmalık..
Yüzlerine tükürseniz onada Yarabbi çok şükür diyecekler...
Ben öss sevdasına yaşayamadığım ve daha nicesinin yaşayamayacağı günlere yanarım..
 
Bir an önce ne olacaksa olsun da kurtulsak. İptal olacağını pek sanmıyorum. Olsa bile ne ara sınavı hazırlayacaklar öğrencilerin sınava girecekleri yerleri belirleyecekler kayıt falan zor iş o. LYS'ye ancak ağustosta gireriz. Bu yüzden kaderimize razı olacağız gibime geliyor.
 
ÖSYM, YGS'deki şifreli kopya iddiaları ile ilgili öğrencilere gönderdiği mektupta, sınavda "sehven" (yanlışlıkla) şifreleme yapıldığını kabul etti. ÖSYM'nin şifre açıklaması, mektubun "Tüm adaylara verilen soru kitapçıklarında cevap seçeneklerinin dizilişi" başlıklı bölümünde yer aldı.

Mektupta şöyle denildi:

"Tüm adaylara verilen soru kitapçıklarında sorunun doğru cevap seçeneği rastgele biçimde değiştirilirken, diğer seçeneklerin yerleri de ratgele değiştirilmesi gerekirdi. Ancak, geliştirilen yazılım çalıştırıldığında her soru için rastgele verilmesi gereken değerler sehven sıralı olarak verildiğinden, oluşturulan soru kitapçıklarında bazı sorularda en büyük değerli seçeneğin hemen sağındaki seçeneğin doğru cevap olması durumu ortaya çıkmıştır."
 
Bizim zamanımızda Türkiye´de en güvenilir üç k beş kurumdan biriydi ÖSYM. 1999 yılında bir soru kitapçığı akşam saatlerinde çalındığı için sınav anında iptal edilmişti. O dönemde iletişim böyle kolay da değildi. Peki ya şimdi!..

Bana göre tam anlamıyla öyle olmasa da toplum genelinde bu sınav öğrencilerin eğitim hayatının dönüm noktası olarak görülür ama YGS´de yaşananlara verilen tepkiye bakınca durum pek de öyle görünmüyor. Yaşananlar salt bu sene sınava girecek adayları ilgilendirmiyor. Bu yaşananlar acemilik aşaması, ilerleyen süre içerisinde bu işi yapanlar uzmanlaşacak ve sıfır hata ile istedikleri sonucu elde edecekler.

"Sehven"miş, yersen!..
 
Amma kötü düşünceli adamsın Onur Abi, "sehven" yapılmış bir şey. Böyle sizin gibiler oldukça ülke gelişmiyor, adam tutmuş 1 700 000 aileye mektup yazmış "sehven" oldu diye ama kalkmışsın "yersen" falan yazıyorsun. "Tatmin" olduk mu evet olduk, "sehven" şifreler konulmuş mu evet konulmuş. E daha ne? Çok kötü düşünceli adamsın kusura bakma da.
 
Sonuçlar açıklandı.Ve açıklanan sonuçların ardından bencilce de olsa sınavın iptal olmasını istemiyorum.43 bin olmuşum.Fenlerin avantajlı olduğu bir sınavda bir Ea'cı için 43 bin iyi.Mutluluk böyle birşeymiş ya.:)
 

Üst