G.Saray sezona nasıl hazırlandı? / İSMET BADEM Tarih: 7/4/2008 10:36:16 Bu Haber 99 kez okundu
Futbol fırtınası Avrupa'yı, bizleri öylesine sarıp sarmaladı ki, futbol dışında bir şeyler düşünemez, yaşayamaz olduk.
Bir basketbol emekçisi olarak gıpta ile seyrettiğim futbol maçları, bu kez olağanüstü bir görünüm çizdi. Kıskançlık krizleri geçirmeme tek engel bizim çocukların başarı denizinde çılgınlar gibi kulaç atmasıydı. Finalden bir avuç şanssızlıkla, uzak kaldık. Helal olsun futbolcu dostlarımıza ve futbolu tavan yaptıran sevgili Fatih Terim'e... İnanın bu dönemde sayfaların arasında köşe bulmak değil satır aralarına girmeye ürktüm. Oysa basketbol da, konular bir birinin ardına tıklım tıkış oldu. Beynimde oluşturduğum sıraya göre sizlerle konuları paylaşmayı düşünüyorum. İlk konu Ülker-Telekom-Galatasaray üçgenindeki, sponsorluk sendromu...
Biliyorsunuz Ülker tek takım olarak basketbolda yaşamak yerine özellikle üç büyüklere sponsorluk yaparak basketbola sahalarda veda etti. Geçen zaman ne kadar iyi ve haklı bir karar verdiklerini gösterdi. Marka değeri inanılmaz yükseldi. Türkiye'de müthiş bir başarıya imza attılar. Haklı övgüleri aldılar. Fenerbahçe ilk sene Ülker'in teklifini kabul etmedi. Ülker Galatasaray ve Beşiktaş ile masaya oturdu. Her iki takıma da senede ikişer milyon dolar sponsorluk ücreti vermesine karşılık Galatasaray Cafe Crown, Beşiktaş Cola Turca olarak basketbol maçlarına çıkmaya karar verdiler. Anlaşmalar 5'er sene üzerinden yapıldı. Galatasaray ilk sene basketboldan gelen parayı futbola aktardığı için ödemede zorluk çekse de, hiçbir oyuncu ve teknik ekibin parası kulüpte kalmadı. Sonraki sene Fenerbahçe Ülker anlaşması kesinleşince, Galatasaray yönetimi Ülker ile Fenerbahçe'nin daha imtiyazlı anlaştığını düşünerek Ülker yöneticilerine yeni bir teklif götürdü. ?Siz bize iki milyon dolar vereceğinizi garanti etmiştiniz. Rakiplerimizle mücadele etmek için daha fazla paraya ihtiyacımız var. Bu nedenle siz bize iki artı bir milyon dolar daha verin. Biz de, kulüp olarak bankaya iki milyon dolar yatıralım ve şampiyonluğa oynayalım? dediler ve iki taraf da sözünde durunca ortaya mükemmele yakın bir takım çıkıyor. Hem Türkiye'de hem de Avrupa'da seyri güzel bir ekip yaratılıyor. ?Peki bu anlaşmalar varken Telekom sponsorluğu nereden çıktı?? diye sorabilirsiniz! Galatasaray Basketbol Takımı yönetiminde sorumlu Ahmet Dedehayır ve yönetim daha güçlü bir basketbol takımının oluşturulması için daha çok maddi güce ihtiyaç var. Diye düşünürler... Ne yazık ki, Türkiye'de onca banka, holding varken basketbola sahip çıkmayan, basketbol sayesinde halktan aldığını halka verme şansını kullanmayan bu şirketlere spor yöneticileri ve tabii ben çıldırıyorum. Ülkemiz adına spordan anlamayan holding ve banka yöneticilerinden (Garanti Bankası hariç) nefret ediyorum, ediyoruz. Halkını ve gençliği bu heyecanı yaşamalarından yana pas geçmeleri öylesine ayıp ki! İşte böyle duyarsız şirket ve bankalardan ses gelmeyince, hiç olmazsa basketbolu seven, Telekom yöneticileri ile birkaç görüşme yapılmış ve Telekom ile birleşmeye gayret edilmiş. Ama bir türlü bu ideal gerçekleşmediği için Ülker ile yeniden masaya oturularak, sponsorluk ve kulübün vereceği paranın8 milyon dolar olmasında anlaşma sağlanmış. Ancak Telekom ile yarım kalan sponsorluk görüşmeleri seneye ertelenmiş.
Murat Özyer'i tekrar coach olarak takımın başına getiren yönetim şimdi çok kaliteli oyuncular bularak güçlü bir takım kurmaya gayret ediyorlar! Türkiye'ye basketbolu tanıtan ve geçmişte 14 yıl üst üste şampiyon olan Aslanlar parkelerde şampiyonluğa kükremeye kararlılar. Murat Özyer yaşamım boyunca en çok takdir ettiğim ve güvendiğim coach'tur.
Önemli not: Yüz yılı deviren takımlarımızın kendi evi olarak görecekleri dört başı mamur müzesi, lokanta ve eğlence merkezleri ile birlikte, spor salonları ne zaman yapılacak acaba! Başka bir gün sırası ile Beşiktaş, sonra Fenerbahçe..