2011-2012 Basketbol Sezonluk Kombine Kartları

  • Konbuyu başlatan Necati Başaran
  • Başlangıç tarihi
biz 3 arkadaş 114 de bloktan yer aldık
hiç bir sorun yaşamadık ilk maçımızda
ama ben tribünlere üzüldüm
ilk maçta daha coşkulu bir taraftar ve dolu salon bekliyordum
inşallah bir daha ki maça
 
Ne yapsanız ne etseniz FB maçı dışında bu salon dolmuyor malesef. Çünkü bizde basketbol seyircisi yok taraftar var. Taraftarın da oyunla ilgisi yok. Oktay hoca mola alıyor oyuncularına birşeyler anlatmaya çalışıyor kendi sesini kendi duyamıyor.
Salonu doldurmak güzel de aynı zamanda bilinçli bir basketbol seyircisi olmak da önemli.
 
Ne yapsanız ne etseniz FB maçı dışında bu salon dolmuyor malesef. Çünkü bizde basketbol seyircisi yok taraftar var. Taraftarın da oyunla ilgisi yok. Oktay hoca mola alıyor oyuncularına birşeyler anlatmaya çalışıyor kendi sesini kendi duyamıyor.
Salonu doldurmak güzel de aynı zamanda bilinçli bir basketbol seyircisi olmak da önemli.
Yorumunuz yaklaşımınız hiç doğru değil, koç oyunculara bir şey anlatırken tribünler sessizce beklemelimi? Bunu ilk defa sizden duyuyorum, böyle bir şey söz konusu olamaz, koçun oyunculara sesini duyurmak için tribünlerin susmasına ihtiyacı yok, aksine molalarda tezahürat dahada fazla olmalıki oyuncular motive olsunlar.

Galatasaray, taraftarının eksikleri olabilir ama bu cografyada en iyi desteği veren topluluk durumundayız, top rakipteyken ıslık, bizdeyken tezahürat, hatalı kararlara tepki, güze hareketlere alkış vs.. kısaca herşeyi güzelce yapıyoruz.

Eleştri yaparken biraz insaflı olmak lazım.
 
Vay be su topıgı 5 sene ve oncesınde gorseydım gözlerıme ınanamazdım!

Eurolıgde 8000 kısıye oynuyor Galatasaray ve taraftarı neden salon full degıl dıye sıtem edıyor! ve turkıyede sözde buyuk takımlar kombıneyı bırak salona para otobus verıp seyırcı tasırken bız salonun kapasıtesının 3 te bırını kombıne satıyoruz.

Emın olun arkadaslar bu sıkıntı ve sıtemlerımızı bıle kıskananlar var! dogru yoldayız..
 
Yorumunuz yaklaşımınız hiç doğru değil, koç oyunculara bir şey anlatırken tribünler sessizce beklemelimi? Bunu ilk defa sizden duyuyorum, böyle bir şey söz konusu olamaz, koçun oyunculara sesini duyurmak için tribünlerin susmasına ihtiyacı yok, aksine molalarda tezahürat dahada fazla olmalıki oyuncular motive olsunlar.

Galatasaray, taraftarının eksikleri olabilir ama bu cografyada en iyi desteği veren topluluk durumundayız, top rakipteyken ıslık, bizdeyken tezahürat, hatalı kararlara tepki, güze hareketlere alkış vs.. kısaca herşeyi güzelce yapıyoruz.

Eleştri yaparken biraz insaflı olmak lazım.

Adnan'ın yorumuna kısmen katılıyorum, fakat molalar konusuna katılmıyorum. Bizim taraftarımız basketbolu bilmiyor özellikle 114. ve 214. bloklarda bulunan arkadaşlar. Son maçta gördük bunu. Andric serbest atış kaçırıp duruyor, hala tezahürat yapıcaz diye uğraşıyorlar; adam zaten stresli bütün salon susmalı o anda. Hatalı kararlara bağırıyoruz diyorsunuz ama hakemin her aleyhte kararına tepki veriyor bizim taraftar, oyuncular itiraz etmiyor, taraftar inanılmaz tepki veriyor. Takıma sahip çıkılması, taraftarın maça gelmesi çok güzel ama bunu mümkün olduğunca holiganlıktan uzak, birbirimize saygılı yapmalıyız. Kaçınız maç günü salonun içerisinde sigara içilmesinden, maç öncesinde kombinesini alıp gelmiş yerini bulmaya çalışan adama burası tiyatro değil maç izleyeceksen yan bloklara geç diye azarlayan insanlardan rahastsız olmadı.

Son tahlilde basketbol futbol gibi değil, seyir zevki çok yüksek ve her an sahayı görmek çok kritik; bu nedenle salonun ve oyunun izlendiği bloklar çok değerli. Bence UltrAslan'ın desteği takımlarımız için çok önemli fakat, onlar da salonun maç izlemesi en güzel yerini sadece bağırmak için doldurmamalılar. Bu fikre nasıl yaklaşırlar bilmiyorum ama yan blokları maç izlemek isteyen seyirciye (sadece izlemek değil o insanlar da bağırıyor ve gerektiğinde ıslık tepki veriyor sadece maç izlemek yerine bağırmayı tercih etmiyorlar) bırakıp bağırmak destek vermek isteyen grupları bizim benche yakın pota arkasına almalılar. Bu en ateşli taraftarı olan basketbol takımlarında hep böyle.

Bu fikrimin şöyle bir sebebi daha var: 114'ten biletli/kombineli bir adam olduğunuzu fark edin maçı ortadan izleyeceksiniz ama sizi oraya tiyatro olmadığı için almıyorlar, sonra bari gideyim de 203'den izleyeyim diyorsunuz o da ne bütün salonda bulunmayan görevliler ne hikmetse, 202-203-204 blokları için blok kontrolü yapıyorlar bileti o bloklardan olmayan adamlar oradan maç izleyemiyor.
 
Bende Adnan Bey ve Ali Bey'in söylediklerine katılıyorum ve bir ekleme yapmak istiyorum. Daha çok seyircinin karşı takım ve hakem üstündeki etkileri üzerinde durmuşlar.

Maçta dikkatimi çeken bir pozisyonu anlatmak istiyorum. Maçta bir pozisyonda Shipp çok iyi hareketler yapıp turnikeye girdi ve kaçırdı kimse oralı olmadı. Bizim 4'de birimiz kadar seyircisi olan Efes maçını izlerken gördüm en ufak bir top çalmada bile bütün seyirciler tepki veriyor.

Yukarıda söylendiği gibi basketbol seyircisi maçın her anını oyuncuyla yaşamalı, oyuncusunu havaya sokmalı.
 
Seyircinin maçı yaşayabilmesi için önce kuralları bilmesi gerekiyor. Misal 5 saniye, 3 saniye kurallarını, hadi abartayım hareketli perdelemeye faul çalınır kurallarını kaçımız biliyor? Bunun için insanın 100 kez basketbol maçı seyretmiş olması lazım, ne zaman mola gerekecek, maçın kırılma anı neresi bilecek ki ona göre tezahürat yapacak. Türkiye'de, özellikle de bizim takım uzun zamandır kafaya oynamadığı için camiamızda oyunu bilen seyirci/taraftar/insan sayısı o kadar az ki. Eski Spor Sergi tayfası, 90'ların Efes Pilsen seyircisi çoktan çocuğa çoluğa karıştı tribünden çekildi. Yeni neslin yetişmesi için de zaman lazım. Partizan, Maccabi seyircisi 1 yılda olmadı...
 
Seyircinin maçı yaşayabilmesi için önce kuralları bilmesi gerekiyor. Misal 5 saniye, 3 saniye kurallarını, hadi abartayım hareketli perdelemeye faul çalınır kurallarını kaçımız biliyor? Bunun için insanın 100 kez basketbol maçı seyretmiş olması lazım, ne zaman mola gerekecek, maçın kırılma anı neresi bilecek ki ona göre tezahürat yapacak. Türkiye'de, özellikle de bizim takım uzun zamandır kafaya oynamadığı için camiamızda oyunu bilen seyirci/taraftar/insan sayısı o kadar az ki. Eski Spor Sergi tayfası, 90'ların Efes Pilsen seyircisi çoktan çocuğa çoluğa karıştı tribünden çekildi. Yeni neslin yetişmesi için de zaman lazım. Partizan, Maccabi seyircisi 1 yılda olmadı...
Onur Bey,
İşte aynen ben de bunları söylemek istemiştim. Ben basketbol seyirciliğine Spor Sergi Sarayı yıllarında başlamıştım. Kendim de basketbol oynuyordum ve keyifle izliyordum.
Şimdi salonları dolduran renkdaşlarımıza elbette saygım var ama koçun topun bizden çıktığını uyarıp hakemlerin kararını düzelttiği bir ortamda biz de bundan payımızı alıp sporun gereğini yerine getirmeliyiz. Basketbol futboldan farklı bir oyun sadece bağırarak da oynanmıyor. Oyun bilgisi, zeka, konsantrasyon çok önemli. Rakip takımın molaya ihtiyacı olduğu anda onların konsantrasyonunu bozmak önemli olabilir ama biz mola almış ve koç takıma birşeyler anlatmaya çalışırken deli gibi gürültü yapmanın alemi yok. Bunları ayırt etmek lazım.
Şunu unutmayalım. Bizim takım bu sene seyircisi önünde sadece bir maç oynadı ve onu da kaybetti. Kıssadan hisse...
 
Öncelikle serbest atışta susulması gerektiği oyuncuları negatif etkiliyor. Bizzat takımdan alınan bilgiler bunlar. Hala susalım diyorsunuz.

İkinci kısım ise orta tarafta ateşli taraftarın olduğu 4-5 senedir bilinen bir gerçek. Belki olmaması gerekir bunun gelip burada basketbol seyircisi değiller diye belirtilmesi 4-5 senedir maçlara gidilmediğine işaret ediyor. Yine de hoş olmasa da saha içinden kombine almak daha mantıklı, tabi alınabilirse.

Üçüncü kısım ise sahaya etki konusunda eksiklerimiz mutlaka var ama son 4-5 senede çok yol aldık. Türkiye'de sahaya en iyi etki eden taraftar da bizim taraftarımızdır. Birçok pozisyonda da bence tepkisini ortaya koyuyor. Tamam basketbolu çok iyi bilmeyebilir çoğu ama sahaya müdahale edebilecek kadar da biliyor. Gerçekten özellikle Efes taraftarının bizim taraftarla karşılaştırılması beni şok etti gerçekten. Hele hele seyircimiz önünde oynadığımız tek maçı kaybettiğimiz üzerinden taraftara vurulması çok büyük bilgisizlik. Bu taraftar (salonun geneli) onlarca maç kazandırdı takımlarımıza.

Son olarak da sahaya etki edilememesinin asıl nedeni uA değil (burada onların taraftarlığını yapmıyorum) en güzel yerleri işgal eden cemiyettir.
 
Taraftarı eleştirmek kadar gereksiz bir iş göremiyorum şuanda abilerim. Saygısızlık olarak almayın lütfen. Her sene dahada büyüyen çok güzel bir kalabalık var artık. Partizan gibi Maccabi gibi olmak için şimdiki kitleye siz bi daha gelmeyin, başarısız oldunuz diyip o seviyeye geleceksek hemen şimdi yapalım. Özel olarak bahsettiğiniz olumsuzlukların tersinin olduğunu defalarca gördüm. Mesela bizim aldığımız molalarda moral vermek için kısaca bağırılır ve durulur. Mola boyunca bağırıldığını çok az gördüm.
Tabiki sizde taraftarın olumsuz yönlerini saysanız illaki birşeyler çıkar fakat Kerem Abi'nin her satırına katılmakla beraber son satırı tüm olayları özetleyen yerdir. Klübün kendisi salonun en etkili yerini boş bırakmayı seçti. Klüp bunu yapıyorken sürekli gelişen ve büyüyen taraftarı odağa koymak çok luzumsuz.
 
Öncelikle serbest atışta susulması gerektiği oyuncuları negatif etkiliyor. Bizzat takımdan alınan bilgiler bunlar. Hala susalım diyorsunuz.

İkinci kısım ise orta tarafta ateşli taraftarın olduğu 4-5 senedir bilinen bir gerçek. Belki olmaması gerekir bunun gelip burada basketbol seyircisi değiller diye belirtilmesi 4-5 senedir maçlara gidilmediğine işaret ediyor. Yine de hoş olmasa da saha içinden kombine almak daha mantıklı, tabi alınabilirse.

Üçüncü kısım ise sahaya etki konusunda eksiklerimiz mutlaka var ama son 4-5 senede çok yol aldık. Türkiye'de sahaya en iyi etki eden taraftar da bizim taraftarımızdır. Birçok pozisyonda da bence tepkisini ortaya koyuyor. Tamam basketbolu çok iyi bilmeyebilir çoğu ama sahaya müdahale edebilecek kadar da biliyor. Gerçekten özellikle Efes taraftarının bizim taraftarla karşılaştırılması beni şok etti gerçekten. Hele hele seyircimiz önünde oynadığımız tek maçı kaybettiğimiz üzerinden taraftara vurulması çok büyük bilgisizlik. Bu taraftar (salonun geneli) onlarca maç kazandırdı takımlarımıza.

Son olarak da sahaya etki edilememesinin asıl nedeni uA değil (burada onların taraftarlığını yapmıyorum) en güzel yerleri işgal eden cemiyettir.

Kişisel gözlemlerim Andriç'in sessiz ortamda daha yüksek yüzdeli serbest attığı yönünde, ama takımdan böyle bir açıklama geldiyse de bilemiyorum tabi. Link falan var mı bu konuyla ilgili, yoksa sözlü bir açıklama mıdır bu?

Ateşli taraftarın orta bloklarda olması gerçeğini tabi ki biliyorum bu bugünün sorunu değil geçmişten gelen sorun. Sorun demek de doğru değil aslında sadece yoğun talebin olduğu maçlarda sorun oluyor. Yoğun talebin olduğu maçlarda özellikle hafta içi iş çıkışı zar zor geldiğimiz maçlarda orta bloktan kombinemiz olmasına rağmen pota arkasından maçı izlemek zorunda kalmak takdir edersiniz ki bir basketbol server olarak beni üzüyor.

Mağlubiyetin sebebini ise taraftara bağlamak bence çok saçma, taraftar desteği takıma verebileceği desteğin tamamını veremese bile (basketbol bilgisi seviyesi nedeniyle) asla ve asla olumsuz etki etmemiş, takım üzerinde ters baskı oluşturmamıştır. Bu taraftarı atalım salon dışına demek ise tamamen absürdtür. Bence özellikle orta bloklardaki taraftar grubunun bizim benche yakın pota arkasında toplanması bence en uygun çözümdür.

Klübün en güzel yerleri cemiyete peşkeş çekmesi, boş kalmasına neden olması için ise söylenecek sözüm bile yok.
 
Eleştirileri okudum ve bana gerçekçi gelmedi, salonda 3 saniye 5 saniye kuralını bilmeyen çok az insan vardır bence, gayet basketbolu bilen bir kitle vardı A.İpekçi'de.

Orta bölümdeki bağıran kitlede, maçı izliyor ve olanlara reaksiyon veriyor, bence sadece bağırmakla kalıyorlar demek doğru değil.

A.Cömert ve A.Şahenk'te bağıran taraftarla oturup izlemek isteyen taraftar arasında sorun vardı, salonlar küçük olduğu için, çok ayrılamıyordu, ama A.İpekçi öyle değil, her tipolijiye hitap ediyor, ama illa o kalabalığın içine girip oturun demek bence gereksiz ve sinir bozucu, kocaman salon, vip in yanları pota arkaları çok güzel ve oturarak izlemek isteyenler için son derece uygun.

Galatasaray, taraftarı bu ülkede herkes tarafından elle gösteriliyor, sayıca herkesten fazla, Kayseri ve Ankara'da gördük, kendi evimizde de en yüksek ortalamaya oynuyoruz, Banvit serisinde O.Ene teknik ekipin ve oyuncuların neler söylediklerini duyuyoruz, taraftara büyük bir övgü var, final serisinde de yine efsane performans gösterildi, kısaca basketbol taraftarlığı konusunda yıllarca harcadığımız emeklerin meyvasını topluyoruz, nicelik olarakta nitelik olarakta ilerliyoruz, bununla gurur duymak lazım.


Eleştirelim ama küçük görmeyelim diyorum özetle.
 
Ayrıca son bir ilave daha yapayım, bu ülkede 4-5 salon dışında salonların kapasitesi 2-4 bin arasında değişiyor ve Galatasaray taraftarı 3000-3500 civarı kombine satın almış, bu sezon sıradan maçlara 5-6 bin kişi gelmesi bekleniyor, bunu bu ülkede yapabilecek başka kulüp varmı? Bunu bazı takımlar hayal bile edemezken, biz bu halimizi acımasızca eleştiriyoruz!

Kendimizi ileriye çekmek için eleştiri olmalı buna evet diyorum, ama başarılarımızı küçük ve önemsiz görmek doğru değil.
 
Öncelikle kendimi yanlış anlattıysam özür dilerim; burada taraftarı küçümsemek, sövmek haddime de değil, vazifem de değil. Elbette Türkiye gibi basketbolun halk, dolayısı ile de basın tarafından üvey evlat görüldüğü bir ülkede bu komdineleri satmak, ortalamada 4-5 bin kişi toplamak çok çok önemli. Ancak Abdi İpekçi'nin bir Pionir, bir Nokia Arena olmasına da daha zaman var, herşey öğrendikçe, geliştirdikçe kendimizi, basının ilgisi arttıkça daha iyi olacak demek istemiştim...
 
Bende Ali Mersin'in düşündüğü gibi taraftarın pota arkalarında olması gerektiğini düşünüyorum. Pota arkası gibi serbest atışlarda rakibin atışlarını etkileyecek bölgelerde hiç taraftar yok.

Ayrıca burada kimse Galatasaray taraftarını küçük görmüyor. Taraftar ister ortada olsun ister pota arkasında olsun önemli değil. Her şeyden önemlisi öncelikle bir düzen olsun. Eğer taraftar ortada olacaksa kulüp o tribünün biletlerini satmasın.

Salonda 5-6 yaşlarında çocuklarıyla gelen insanlar görüyorum. Taraftar bağırmak istiyor ama bu insanlarda ailecek bir spor maçı izlemek istiyor. Eğer bu insanlar kaba kuvvet uygulayanın ve düzensizliğin altında ezilirse tribünlerde şimdiki kalabalığı (ki ben hala yetersiz olduğunu düşünüyorum) zor görürüz.

Burada görev yönetime düşüyor. Maç boyunca ayakta bağıran taraftar ile aile olarak gelen seyirciyi birbirinden ayırıp herkesi mutlu edemiyorsa bunca senelik yatırım boşa gider.
 
Bende Ali Mersin'in düşündüğü gibi taraftarın pota arkalarında olması gerektiğini düşünüyorum. Pota arkası gibi serbest atışlarda rakibin atışlarını etkileyecek bölgelerde hiç taraftar yok.

Ayrıca burada kimse Galatasaray taraftarını küçük görmüyor. Taraftar ister ortada olsun ister pota arkasında olsun önemli değil. Her şeyden önemlisi öncelikle bir düzen olsun. Eğer taraftar ortada olacaksa kulüp o tribünün biletlerini satmasın.

Salonda 5-6 yaşlarında çocuklarıyla gelen insanlar görüyorum. Taraftar bağırmak istiyor ama bu insanlarda ailecek bir spor maçı izlemek istiyor. Eğer bu insanlar kaba kuvvet uygulayanın ve düzensizliğin altında ezilirse tribünlerde şimdiki kalabalığı (ki ben hala yetersiz olduğunu düşünüyorum) zor görürüz.

Burada görev yönetime düşüyor. Maç boyunca ayakta bağıran taraftar ile aile olarak gelen seyirciyi birbirinden ayırıp herkesi mutlu edemiyorsa bunca senelik yatırım boşa gider.

Ben inatla 203'ten kombine istediğimde vermemişlerdi 200lü bloklar satılmıyor biletle satılacak diye ben de satılan en güzel yer olan 113'ü tercih ettim oturamayacağımı bile bile. Şimdi 203'e bilet kontolüyle alıyorlar dolayısyla oraya da gidemiyoruz. Ama benim zoruma giden benim bildiklerimi bilmeden alan adamın bloğuna oturmaya geldiğinde burası tiyatro değil maç izlemek istiyorsan yan bloklara git, bağırmazsan kavga çıkar diye azarlanmasıydı. Bağırıp bağırmamak bir noktadan sonra önemsiz hale geliyor, istediğin kadar takıma katkın olsun belki de en az senin kadar Galatasaray'ı seven adamı böyle azarlayabiliyorsan her şey anlamsız bence. Tüm bunların olmaması için önerdim pota arkası olayını.

Madem ki böyle olacağı en başından biliniyorsa tüm salon kombineye açılmalı, bu tarz tiyatroya gelmemiş bağıracak taraftarın bulunacağı bloklardan kombine satılmamalıydı ki taraftar içinde de tartışma çıkmasın. Ben maç izlemeye en kritik anda da rakibi ıslıklamaya takımı desteklemeye geliyorum ama düzgün yerlerden maç izleyemiyorum. Tek sıkıntım bu aslında.

- Yukarıdakilerden bağımsız bir şey sorucam 113 - 114 blokların en önlerinde her maçta kavga gerginlik oluyor nedenini biliyor musunuz? Son Unics maçında da oldu.
- Bir de salon içerisinde (büfelerin olduğu tribün altı alanlarda) sigara içilmesinden benden başka rahatsız olan yok mudur?
 
Kazan maçında 3. çeyrek resmen dumanaltında oynandı..sigara içmeye çıkmadım diye mi bilmiyorum ama inanılmaz rahatsız oldum..görevliler dikilmeye geliyor..kapıların orda bekleyip içerde içenleri uyarsalar bu durum olmaz..
 
arkadaşlar çapadan ipekçiye iett ile gelirken hangi durakta inmek lazım, hava karardığı için göremeyebilirm etrafı.
iettden biraz baktım, belgratkapı yakın görünüyor ama emin olamadım
bilgisi olan var mı
 

Üst