2014-2015 Transfer Sezonu

Anlamadığım ve hiçbir şekilde kabul edemediğim bir düşünce var. Nerden baksam , olabildiğince optimist olsam da kafam almıyor. Bu konu bizde Ekrem hoca var gerisi teferruat rahatlığı.
Bakın geçen seneki kadroyu sayıyım size
Işıl , Zellous , Alba , Şebnem , Sancho , Bahar , Nevriye , Bone
Bahar'ı da 8e tamamlamak için yazdım zaten , kullandığımızdan değil.
Yani takımda aslında yeterli kalitede olan oyuncu sayısı 7ydi. Ve bu sene bu takım hiçbir ciddi sakatlık yaşamadan , turnuvalara tam vitesinde girerek 3 kupayı aldı. Bunun olması çok zor tekrar açısından. Ve ben dürüst olayım biz bu kadroyu korusak bile tekrar şamppiyon olamazdık Avrupa'da . Çünkü 7 kişiyle oynanmaz basketbol. Eğer 7 kişiyle olsaydı zaten hoca Şaziye diye yalvarmazdı sezon ortası. Tamam hocayı ben de çok takdir ediyorum ancak şu var ki bu adam da bildiğin insan . Sahada takımını daha etkin tutabilir ama sakatlıklara , kondüsyon düşüklüğüne bi yere kadar siper olabilir.
Şimdi bu seneye bakacak olursak Alba zaten iptal. Işıl da bence iptal . Kalan oyunculardan 2si olan Şebnem ve Nevriye hatır için bu sene kalıyorlar. Kalan 3 oyuncudan da sadece Kelsey banko kalıyor deniyor . Yahu böyle bir durumda hoca ne yapabilir ki duruma ? Hocamızın yeterliliği benim de hoşuma gidiyor ama bu rahatlıktan sonraki olumsuz bir durumda da bu adam hedef olacak herkese. Lütfen biraz makul düşünün. Geçen sene bir kere olacak kadar güzel işleyen bir sistem kuruldu ancak her zaman başarı getirecek bir sitem değildi. Ve açık konuşmak gerekirse benim sistematik bir başarıdan da umudum filan yok şu an. Rahat da değilim hiç. Umarım dediğim gibi olmaz ancak söylediklerim hiç de mantıksız gelmiyor.
 
Bu saatten sonra kimsenin gitmesine kızmam. Üzülürüm ama kızmam. Ekrem Hoca dahil. Bu kadar beceriksiz bir yönetime herşey müstahak. Yazıklar olsun..
 
Kadın basketbolda transfer Nisan ve Mayıs ayında biter. Biz baya geç kaldık.

Bojovic iyi oyuncu. Asist yapar ama şutu istikrarlı değil. Savunması idare eder. Zaten fazla avrupalı Pg yok. Belliydi zaten bu transfer oyunu yönlendiren bir isim tercih ettiler. Aldağımız Martinezden iyi bir oyuncu değil.

Bir artımızda ellerinde dominat kısa sadece Angel kaldı. Biba statik şutör durdurulur o sorun değil. Sezon içerisinde bunun eksikliğini çekecekler. Ayrıca net 4 numaraları yok. Tina Ndour dönüşümlü oynar. Ndour'un dış şutu var ama iyi savunmalarda ne yapacağını görücez.

Fazla enseyi karartmayalım. Işıl kaliteli 3 ve Kısa Türk oyuncu lazım.
 
Konu, 2014-2015 Transfer Sezonu

Başlıkla alakasız mesajlar silinmiştir. Her üye aynı düşünmek zorunda değil fakat, karşımızdaki kişilerin fikirlerine saygılı olalım lütfen.
 
Abi Bojovic asist özelliği ön planda olan bir oyuncu , penetresi de iyidir ama şutu çok kötüdür. Baskı altında kaldığı zaman çok top kaybı yapabiliyor. Bence Bojovic'i sadece Avrupa'da kullanacaklardır. Birsel'i rahatlatacak bir oyuncu almaları gerekiyordu zaten ama bence iyi bir oyuncu değil. Bize gelince bizde neler olup bitiyor hala anlamış değilim gerçekten.
 
Gıdenler tabı onemlı oyuncular ama oturup ağlayıp sızlanmanın gereğı yok. 1 lira'lık butcemız varsa bunu değerlendırıp ona gore transfer yapılmalı. Hıcbır kulup ve yonetıcı oyuncusunu kaybetmek ıstemez dısarıdan o gıtsın bu gelsın demesıde kolay. Benım dısarıdan gorduğum kadarıyla burada yonetıcıler gerceklerı adam gıbı ızah edememeleri sorunların daha buyumesıne yol acıyor cıkın adam gıbı benım bunlara verecek bu kadar param yok yoluma bu sekılde devam edeceğim soyleyın BEN KABUL EDERIM. Her zaman soylerım Para varsa herseyı basıt halledersın yoksa işte uğrasıp durursun.
 
Murat Özyer "D.kursk kulübünün Işıl Alben için bizden maddi bir talebi henüz olmadı" diyor. Sürekli devam ettiğini iddia ettiği görüşmelerde ne konuşuyorlar acaba, pasta, börek, çörek tarifimi alıyor anlamıyorum ki.
 
10 Mayıs - Görüşmeler kaptan Işıl Alben ile başlayacak.

28 Mayıs - Işıl Alben'in durumu bu hafta netlesebilir.

5 Haziran - Kursk'un bizden henüz maddi bir talebi olmadı.

Merak ettiğim konu yaklaşık 1 aydır Kursk ile ne konuştuk biz? Işıl'i bedavaya mi almaya çalışıyoruz acaba? Amaç buysa ve alırsak 3 ay daha bekleriz yani.
 
Gıdenler tabı onemlı oyuncular ama oturup ağlayıp sızlanmanın gereğı yok. 1 lira'lık butcemız varsa bunu değerlendırıp ona gore transfer yapılmalı. Hıcbır kulup ve yonetıcı oyuncusunu kaybetmek ıstemez dısarıdan o gıtsın bu gelsın demesıde kolay. Benım dısarıdan gorduğum kadarıyla burada yonetıcıler gerceklerı adam gıbı ızah edememeleri sorunların daha buyumesıne yol acıyor cıkın adam gıbı benım bunlara verecek bu kadar param yok yoluma bu sekılde devam edeceğim soyleyın BEN KABUL EDERIM. Her zaman soylerım Para varsa herseyı basıt halledersın yoksa işte uğrasıp durursun.


Para konusuna katılıyorum. Paran varsa Ekaterinburg'sun zaten. Oyuncuların biri gider, biri gelir, boşluklar elbet doldurulur. Ama biz Ekaterinburg değiliz.

Yönetim işini doğru yapıyor olsa, sanırım bu kadar sessiz kalmazdı. Kanaatim bu yönde. En azından çıkıp, "Bütçemiz bu kadar. Oyuncularımızla F8 öncesi ve lig sonu masaya oturduk. Bazıları devam, bazıları da kariyerleri için başka bir yol seçme kararı aldı" diye açıklama gelirdi. Bu yok, zira olması gereken zamanlarda yapılan bir konuşma yok. Oyuncuları en kritik maçlarda yalnız bırakan, sahiplenmeyen bir yönetimden zaten benim de bir beklentim yok. Hep bir geç kalma, hep bir hata örtme çabası....

Geçenlerde Mihriban Oğuz'un paylaşımını görüp, Overtime dergisini okudum. Ekrem Hoca ile yapılan çok güzel bir röportaj var. Ekrem Hoca'yı bir kere daha sevdim ve bir kere daha üzüldüm; Galatasaray için bir sürü hedefi varken, en unutulmaz sezonun sonunda bu kadar sıkıntıyla uğraşmak zorunda kaldığı için. Röportajında en çok 2 oyuncudan bahsediyor; sırasıyla: Nevriye ve Işıl. Bizler sahada bu oyuncuların işlerini yapmasını izliyoruz. Ekrem Hoca ise bizim tanık olma şansımız olmayan anlardan ve bu iki oyuncunun takımı nasıl "takım" yaptığından ve liderlik vasıflarından bahsediyor. İşte bu yüzden "giden gider, ağlayıp sızlanmanın gereği yok" sığ bir düşünce. Takımı sahiplenen, liderlik yapan, saha dışında takım arkadaşlarını zafere inandıran ve itici güç olan oyuncuları kaybediyorsan, bir oyuncudan çok daha fazlasını kaybetmiş oluyorsun.

Kimse bu göz boyamalarını yemesin. Işıl seneye Kursk forması giyecek. 1 aydır, hatasını gidermek için bir arpa boyu yol ilerleyemeyen yönetim bu sorunu çözebilirse, ben buna "mucize" derim. Nevriye de bu sene bırakmazsa, herkes yatsın kalksın sezon boyu Nevriye'ye dua etsin. Takıma liderlik yapacak ve karakterini verecek olan oyuncu o olacak çünkü. Ha, Nevriye de "ben bırakıyorum" derse, o zaman bazı şeyleri oturup uzun uzun düşünsün yönetim. Bir şeyler yine örtbas edilip, cezasız kalmamalı.
 
HATIRLATMA:

Siz insanları aptal yerine koyamazsınız!

Siz Galatasaray taraftarını koyun gibi güdemezsiniz!

Siz taraftarı bu laflarla oyalayamazsınız!

Siz bir aydır D. Kursk kulübü ile hiç görüştünüz mü; görüştüyseniz neden 'para' konuşmadınız; konuşmadıysanız ne konuştunuz bunları açıklamak zorundasınız!
 
Aslında ELW şampiyonluğu sonrası ilk Botaş maçında koca protokol tribününde (en ön sıra değil neredeyse tüm tribün) tek bir kişinin bile olmaması bu günlerin bir göstergesiydi. Tavır o zaman da netti de biz söylemlere bel bağladık. Şampiyonluk sonrası yönetim en zor sınavı bu branşta verecek demiştik, şimdilik notları epey düşük görünüyor.
 
Yazılanları gördükçe başa sardığımızı düşünüyorum.

Kursk'a verilecek tazminat başkanının cebinden çıkacaksa amenna fakat şubenin bütçesinden karşılanacaksa gerek yok. Zaten şubenin bütçesi ne kadar ki birde üstüne 750 bin - 1 milyon dolar arası tazminat vereceksek geriye ne kalacak ?

Şu şube gerçekten ilginç. Birileri Işıl'ın Kursk'la yaptığı görüşmelerden haberimiz yok. Birileri haberimiz vardı fakat sözleşme imzalayacağını düşünmüyorduk diyor. Ha burada ben 2 tarafıda suçlayacağım; ELW finalleri zamanında kulubün oyuncularımızın başka takımlarla yaptığı görüşmelerden habersiz olacağını düşünmüyorum. Bildiği halde hiçbir şey yapmıyorsa suç'un büyüğü kuluptedir. ELW finalleri sırasında takım içinde farklı bir hava vardı. Gitmek isteyen oyuncuya da gidemezsin sözleşme imzalayamazsın diyemezsin. Işıl 2 senedir her sezon başı yurtdışına gitmek istiyor. Bir şekilde ikna ediliyor. Zaten yurtdışında gitmek istediğini TRT'de yaptığı röportajda söylemişti. (Kuluptede olumsuz olarak yaşadıkları var) Bu minvalde sözleşme imzalamasını yadırgamıyorum.

Ha şimdi asıl olaya gelelim; bu durumda kulüp zarar görüyorsa babam olsa tanımam.
 
Bahar Çağlar'a Rusyadan teklifler var.

Adamlar Işıl'ı bırakmak istemiyor. İşi yokuşa sürüyorlar. 1 aydır bunlar havadan sudan konuşacak halleri yok. Paradan konuşuyorlar. Yine yazıyorum karşıdaki takımın niyeti önemli. 1 milyon versen senden 1.5 milyon isteyecek vermemek için. FİBA'lık bir vaka olacak gibi.
 
Bence bu saatten sonra artık Işıl gitmeli... Çok baskı altında kaldı, mental olarak çok yoruldu, çok konuşuldu. Orada geçireceği 1-2 yıl onun için dinlenme yılları olacaktır. Nasıl olsa yine bize dönecektir. Dinlenmiş, kendini yenilemiş olarak daha verimli olacağı dönemlerini yine birlikte yaşayacağımıza inanıyorum.
Diğer taraftan, şu anda ihtiyacımız olan oyuncu Karadağ'lı (Avrupalı) Jelena Dubljevic olabilir.
Moore ve Parker takımımızda görmeyi isteyebileceğim en ideal oyuncular olur, özellikle Parker'ı izlemek bizi ayrıcalıklı ! yapar ama mevcut takım yapısı içinde kıta dışı oyuncu olarak şansları yok sayılır.
Yerli oyuncu olarak, gelecek için yıldız adayı olarak gördüğüm oyuncular: Tilbe Şenyürek, Merve Aydın ve Gamze Takmaz dı. Merve İ.Ü.BGD ile anlaşmıştı ancak çapraz bağları yırtıldı kötü oldu, üzüldüm. Gamze de sanırım yine BGD nin oyuncusu olarak bu yıl KASKİ de kiralık oynadı. Tilbe, 5 numarada tam ihtiyacımız olan yerli oyuncu adayı ama tabi biraz daha pişmesi gerekebilir.
Hepsi bir tarafa, ben de herkes gibi en çok E.Memnun'a güveniyorum. Memnun Hoca, takım için en uygun oyuncu kimse onu almak isteyecektir. Yeter ki yönetim gerekli desteği versin. Daha derinlikli bir kadro ile daha rahat, daha güvenli maçlar izlemek istiyorum. Yani Memnun Hocanın işini kolaylaştırmalıyız diye düşünüyorum. Yönetim desteği açısından çok umutlu olmasam da, hiç umutsuz da değilim :)
 
Yazılanları gördükçe başa sardığımızı düşünüyorum.

Kursk'a verilecek tazminat başkanının cebinden çıkacaksa amenna fakat şubenin bütçesinden karşılanacaksa gerek yok. Zaten şubenin bütçesi ne kadar ki birde üstüne 750 bin - 1 milyon dolar arası tazminat vereceksek geriye ne kalacak ?

Şu şube gerçekten ilginç. Birileri Işıl'ın Kursk'la yaptığı görüşmelerden haberimiz yok. Birileri haberimiz vardı fakat sözleşme imzalayacağını düşünmüyorduk diyor. Ha burada ben 2 tarafıda suçlayacağım; ELW finalleri zamanında kulubün oyuncularımızın başka takımlarla yaptığı görüşmelerden habersiz olacağını düşünmüyorum. Bildiği halde hiçbir şey yapmıyorsa suç'un büyüğü kuluptedir. ELW finalleri sırasında takım içinde farklı bir hava vardı. Gitmek isteyen oyuncuya da gidemezsin sözleşme imzalayamazsın diyemezsin. Işıl 2 senedir her sezon başı yurtdışına gitmek istiyor. Bir şekilde ikna ediliyor. Zaten yurtdışında gitmek istediğini TRT'de yaptığı röportajda söylemişti. (Kuluptede olumsuz olarak yaşadıkları var) Bu minvalde sözleşme imzalamasını yadırgamıyorum.

Ha şimdi asıl olaya gelelim; bu durumda kulüp zarar görüyorsa babam olsa tanımam.

Işıl son 2 senedir değil, en başından beri, mesleğinde ilerlemek ve farklı bakış açısı edinmek isteyen herkes gibi mesleğinin en iyi uygulandığı bir yerde tecrübe edinmek istediğini belirtiyor. Aynı Işıl senelerdir Galatasaray'ın ilk tercihi olduğunu da söylüyor. Çarpıtılmasın olay.

Galatasaray'a zarar gelecekse, kimseyi tanımam demişsin. Her seçimin, bir sonucu vardır. O imzayı atmak Işıl'ın tek başına verdiği bir seçim değil, herkesin malumu. "Kendi istedi, gitti"den fazlası var bu senaryoda. Bu algı yönetimi tuzağına da kimse düşmesin. Dün Whalen, bugün Işıl, yarın kim bilir -Allah başımızdan eksik etmesin ama- belki de Ekrem Hoca... Ortak nokta: ilgisizlik!

Bir gün "başkan krizi çözecek" diye manşetler atılıyor, her hafta "iç transferler için Işıl ile görüşmelerimiz sürüyor" tweetleri atılıyor ama sonuç sıfır. Günün sonunda "biz elimizden geleni yaptık, oyuncu kalmak istemedi" olacak. Hem oyuncu, hem de taraftar için çok yıpratıcı bir süreç oldu. Bizim transferleri tamamlamış, gönül rahatlığı ve heyecan ile sezonu bekliyor olmamız gerekiyordu bu günlerde. Şampiyon bitirdiğimiz sezonun sonunda yine tedirginiz, yine içimiz tükeniyor, yine üzülüyoruz... Zaten yakın gelecekte futbol takımına 2-3 bomba transfer dedikodusu çıkar, herkesin ilgisi oraya kayar, o zaman haftalık tweetler/manşetler de kesilir ve bu şube yine öksüz kalır.
 

Üst