Ergin hocanın oyuncu süreleri ve rotasyon konusunda maalesef negatif yönleri var. Daha yetenekli oyuncuları neredeyse sahadan çıkartmayıp, kısıtlı veya bazı defoları olan oyuncuları ise kullanmıyor. Tabii ki, oyunun kritik anlarında en iyi oyuncularınla oynayacaksın ama, o iyi oyuncuların diri kalması da çok önemli.
Mesela İzlanda maçı... Kazansan ne olur, kaybetsen ne olur? Sıralaman ve eşleşeceğin rakip belli olmuş. 12 kişilik kadro var elinde, önemli maçlarda kullanmadığın üç oyuncun toplam 3 dakika alıyor! Onun dışında Göksenin 6, Furkan Aldemir 15, Barış 16 dk. oynamış.Takımın taşıyıcı parçaları Ali 39, Cedi 38, Sinan 31, Semih 29, Ersan 28 dk. oynamış. Bu oyuncular zaten daha önceki dört maçta neredeyse çıkmadan oynamışlar ve sen hala sonucunun turnuvaya hiçbir şekilde etki etmediği tek maçta bile bu oyuncuları dinlendirmiyorsun hocam. Rakibin Fransa aynı gün İsrail ile oynuyor. İsrail'in en önemli üç oyuncusu Casspi, Eliyahu ve Mekel sahada yok. Çeyrek final için dinlendiriliyorlar çünkü.
Evet, ne yazık ki kura anlamında çok zor bir gruba düştük. Evet, bu kadar zor bir gruptan iki hedef maçı almamıza rağmen dördüncü olarak turnuvanın favorilerinden ve üstelik ev sahibi Fransa ile eşleştik, büyük şanssızlık yaşıyoruz ama, elimizdeki imkanı da gerektiği zaman iyi kullanmıyoruz gerçekçi olursak. Ben Ergin hocayı milli takımın başında asla eleştirmek istemiyorum ama, maalesef kendisi bunu sadece milli takımda da yapmıyor. Rotasyon konusunu bir coaching tercihi haline getirdi ve bazı oyunculardan çok iyi katkı almasına rağmen, hatta kariyer zirvesi yaptırmasına rağmen, bazı oyunculardan hiç katkı alamıyor.
Artık olan oldu. Ergin hoca rotasyon konusunda bazı eleştirel işler yapsa da, gerçek manada winner bir koçtur. Artık bizim ondan beklentimiz ne yapıp edip Fransa'yı geçerek turnuvanın en önemli işini yapması. Yaparsa takıma yarı final yolu da açılır ve kimse gıkını çıkartamaz. Kendisi madalyayı sonuna kadar hak ediyor zira.
