2019-2020 Sezonu Kadro Yapılanması ve Transferler

Saygımdan susmayı tercih ediyorum. Zaten genel olarak yazdıklarınızı okumuyorum. Her şeyin en iyisini bildiğinizi sanmaya devam edin lütfen. rica ediyorum hiçbir şekilde yazdığım bir şeye de cevap vermeyin.

Anlamak istemeyeceğinizi biliyorum. Ama son kez ihtimalinizi düşünerek tekrar anlatayım. Göksenin’in kalması teknik ekibin değil, yönetimin kararı. Teknik ekip o bölgede bir yapılanmaya gitmek istedi ancak yönetim Göksenin’i tutmaya karar verdi.

Gelelim Zach Auguste meselesine. Eğer Jekiri 400 binlik teklifi kabul etseydi Auguste kalmayacaktı. Masada hala alternatifler varken, pazarda hala oyuncu varken bu karar acele ve yanlıştır. Demek ki sorun dediğiniz gibi yönetimsel değilmiş.

Okur musunuz bilmiyorum. Siz kendi bildiğinizi doğru kabul eden, izlemediğiniz kişiler hakkında bile bilgi sahibi olan insanlardan daha fazla yorum yapıyorsunuz. Ben size laf anlatmaya çalışmaktan yoruluyorum bazen.

Anlayabileceğiniz en açık şekilde açıkladım. Okursanız, okursunuz. Okumazsanız, yapabileceğim bir şey yok. İyi günler dilerim.


Nedense, bu herşeyin en iyisini biliyorum düşüncesi maalesef sizde de olduğunu düşünüyorum Galatasaraylı kardeşim, hem de fazlasıyla. Çok eski beri severek takip ediyorum forumu, bu sürede çok sayıda paylaşımını da okudum. Hakikaten basketbolu iyi takip ettiğini ve de birçok arkadaştan da fazla bilgin olduğunu da düşünüyorum. Fakat; bu böyledir diye diretir -kuram- gibi ifadeler kullanma iletilerinde çokça var. Bir başka arkadaşın iletisini eleştirirken ya da yorumlarken -haklı olabilirsin fakat bence- diye küçükte olsa onere ederek kendi düşünceni ifade etme ise maalesef paylasimlarinda neredeyse hiç yok. Günün sonunda düşünceni yazıyorsun, yüzde yüz haklılık olamaz.

Örneğin; "Eğer Jekiri 400 binlik teklifi kabul etseydi Auguste kalmayacaktı. Masada hala alternatifler varken, pazarda hala oyuncu varken bu karar acele ve yanlıştır. Demek ki sorun dediğiniz gibi yönetimsel değilmiş." Burada kuram haline getirdigin en son paylaşımındaki ifadelerin "Acele ve yanlıştır" ve "yönetimsel değilmiş" yerlerine "Acele ve yanlış olduğunu düşünüyorum" ve "yönetimsel olmadığını düşünüyorum" olmalıdır ki bizde birşeyler düşünelim ve de gerekli görürsek burada yazalım. Karşılıklı diyaloğa girmek için yazmadım bunları, klavyeni bu kadar iyi kullanirken biraz daha empati ile yazmanda fayda var.
Ergin Hoca doneminde yine karsilikli bir iki iletimiz olmustu, sebebi yine bu sekilde olaylara yaklasimindi. Bir yapıcı eleştiri olarak al yazdıklarımı lütfen, kavga için atılan bir yumruk gibi görme.
 
Nedense, bu herşeyin en iyisini biliyorum düşüncesi maalesef sizde de olduğunu düşünüyorum Galatasaraylı kardeşim, hem de fazlasıyla. Çok eski beri severek takip ediyorum forumu, bu sürede çok sayıda paylaşımını da okudum. Hakikaten basketbolu iyi takip ettiğini ve de birçok arkadaştan da fazla bilgin olduğunu da düşünüyorum. Fakat; bu böyledir diye diretir -kuram- gibi ifadeler kullanma iletilerinde çokça var. Bir başka arkadaşın iletisini eleştirirken ya da yorumlarken -haklı olabilirsin fakat bence- diye küçükte olsa onere ederek kendi düşünceni ifade etme ise maalesef paylasimlarinda neredeyse hiç yok. Günün sonunda düşünceni yazıyorsun, yüzde yüz haklılık olamaz.

Örneğin; "Eğer Jekiri 400 binlik teklifi kabul etseydi Auguste kalmayacaktı. Masada hala alternatifler varken, pazarda hala oyuncu varken bu karar acele ve yanlıştır. Demek ki sorun dediğiniz gibi yönetimsel değilmiş." Burada kuram haline getirdigin en son paylaşımındaki ifadelerin "Acele ve yanlıştır" ve "yönetimsel değilmiş" yerlerine "Acele ve yanlış olduğunu düşünüyorum" ve "yönetimsel olmadığını düşünüyorum" olmalıdır ki bizde birşeyler düşünelim ve de gerekli görürsek burada yazalım. Karşılıklı diyaloğa girmek için yazmadım bunları, klavyeni bu kadar iyi kullanirken biraz daha empati ile yazmanda fayda var.
Ergin Hoca doneminde yine karsilikli bir iki iletimiz olmustu, sebebi yine bu sekilde olaylara yaklasimindi. Bir yapıcı eleştiri olarak al yazdıklarımı lütfen, kavga için atılan bir yumruk gibi görme.

Yapıcı eleştiriniz için teşekkür ederim. Benim düşüncem her şeyin en iyisini biliyorumdan çok 2 ile 2’nin 4’ten fazla etmeyeceğini anlatmaya çalışmak aslında. Neden olduğunu şöyle anlatabilirim; Jekiri sahada 30 dakika kalabilen, gerek yüzü dönük gerek sırtı dönük oyunlarda rakibin karşısında kalabilen iyi bir çember koruyucu. Auguste ise 40 dakikanın 20-22’sinde sahada kaldığında verimli olabilen, açık sahada koşan, atletizmi yüksek bir oyuncu. Oyun konsantrasyonu düşük. Yani birbirinden epey farklı profiller. Çoğu Türk koç bunu yapıyor, bir oyuncuyu alamayınca özelliklerine bakmadan başka bir oyuncuyu alıyorlar. Dişlilerden biri arıza verince sezon ortası bir daha oyuncu bakıyoruz. Yani bunu çokça yaşadığımız için artık bilinen bir şey olduğunu düşünüyorum.

Karşılıklı diyalog konusunda her zaman açığım. Forumdan birçok kişiyle gerek burda, gerek özel mesajda gerek sosyal medyada fikir alışverişi yapıyoruz. Ama Mehmet Bey’in derdi fikir alışverişi yapmak değil gibi görünüyor.

Düşünceniz için teşekkür ederim. Günün sonunda hepimizin ortak paydası aynı.
 
Futbok takımında Selçuk, basketbol takımında Göksenin gibileriyle sözleşme uzatanlar için kendimi yırtamam. Her şey müstahak.
 
Açıkcası Crocker'a üzüldüm. Transfer sezonunun başında biraz piyasası düşecek, bize kalır gibi olursa çökmek lazım demiştim. Karşıyaka alabiliyorken biz de alabilirdik. Hem skorrer hem de şutör rolüne uygun kaliteli bir oyuncuydu. Harrison ve Crocker ile 2 ve 3 numaralarda ciddi bir kalite yakalardık.
 
Ismet Akpinar Bjk haberleri dolasiyor, biz de yerli oynama olayini arastirmistik, oyle oynayacak deniyordu ama euro kontrattan geri adim atmayinca o is yatti.
 
Bütün tadım kaçtı. Koca piyasada şundan iyisini bulamadık mı yani ya
Kaçmasın, kaçmasın zach iyidir. Önemli olan iyi guard bulmamız. Webster pek içime sinmedi ama yanına gelecek adamla beraber verimi artabilir. Bak harrrison da kalacakmış. Keşke hayes da kalsaydı, şöyle iki sene üstüste aynı adamlar bi oynayalım, hasret kaldık istikrara.
 
Kaçmasın, kaçmasın zach iyidir. Önemli olan iyi guard bulmamız. Webster pek içime sinmedi ama yanına gelecek adamla beraber verimi artabilir. Bak harrrison da kalacakmış. Keşke hayes da kalsaydı, şöyle iki sene üstüste aynı adamlar bi oynayalım, hasret kaldık istikrara.

Abi istikrar tabi ki önemli ama asıl hedef Eurocup iken, Eurocup’ta başarısız olmuş bir iskeleti tutmayı mantığa oturtamıyorum. İlk başta plan 7 yabancıyken önüne pivot yazsak görmezden gelinebilir ama şu an yine 6 ile başlayacağız deniyor. Adamı parkede görünce sinirlerim zıplıyor ya
 
Boşuna karamsarlığa gerek yok, çünkü umutlu olunacak bir durum yoktu zaten. 6 yabancımızın 4ü kaldı, geçen seneki tablomuz Eurocup gruplarda elenme, ligde 4.lük ve play-off yarı finali. Bu seneki hedef de, Klobucar'ı upgrade edip, Hayes'e yakın kalitede bir oyuncu bularak Eurocup'ta gruptan çıkabilmek ve ligde yine 3 veya 4.lüğe oynayıp, içeride alınacak bir Fenerbahçe galibiyeti sonrası yöneticilerin "Bu galibiyette emeğimiz büyük, bizim sayemizde kazandık" açıklamaları yapması olacak.
 
Bütün tadım kaçtı. Koca piyasada şundan iyisini bulamadık mı yani ya
Matthias Lessort ya da Eric Moreland dışında Auguste'dan bariz önde bir pivot yoktu piyasada.Alex Tyus'un 1,1 Milyon Dolar ve Tibor Pleiss'ın 800 bin Dolar aldığı piyasada en fazla 250 Bin dolar alacak olmasıda açıkcası kendi şanssızlığı.

Oyun kurucu olarak getirebileceğimiz üst düzey oyuncular çok azaldığından, Walter Lemon'a kurşun atarım bu dakikadan sonra(Trey Burke'ün anlamsız bir NBA ısrarı var) . Hiç değilse hem Avrupa'yı hem de ülkeyi tanıyor.Uyum sıkıntısı yaşamaz.
 
Matthias Lessort ya da Eric Moreland dışında Auguste'dan bariz önde bir pivot yoktu piyasada.Alex Tyus'un 1,1 Milyon Dolar ve Tibor Pleiss'ın 800 bin Dolar aldığı piyasada en fazla 250 Bin dolar alacak olmasıda açıkcası kendi şanssızlığı.

Oyun kurucu olarak getirebileceğimiz üst düzey oyuncular çok azaldığından, Walter Lemon'a kurşun atarım bu dakikadan sonra(Trey Burke'ün anlamsız bir NBA ısrarı var) . Hiç değilse hem Avrupa'yı hem de ülkeyi tanıyor.Uyum sıkıntısı yaşamaz.

Erdal bütün sene beraber izledik. Aynı adamı izlediysek ılginç bir yol ayrımındayız:)
 
Aynı adamı izledik. En iyi oyun kurucusu Emir Gökalp ve Can Korkmaz (o da sezonun son 1 ayında basketbolu hatırladı) olan ve savunma konusunda yetersiz ya da isteksiz olan oyuncuların olduğu bir takımda izledik.Oyun zekasının ortalama olduğunu kabul ediyorum ama sezon boyunca elinden geleni yaptı Auguste.Takımı oynatabilen ve yeterince zeki bir oyun kurucu alabilirsek onun değeri daha da ortaya çıkacak.Ama kendisi de önce serbest atış çalışmalı. :)

Bu arada Jonas Jerebko'nun 1 aydır takım bulamamasını hayretle izliyorum. Avrupa'ya dönmeyi düşünüyorsa bir yoklayabiliriz.Neden olmasın ?
 
Harrison'ın da, Auguste'un da kalmasına memnun oldum. Geçen sezonki bir yere kadar kötü kadro mühendisliği, bir yere kadarsa kısmetsizlikler bu iki adamın da girebilecekleri yükten fazlasını sırtlanmalarına ve hem fiziksel yorgunluk, hem de beklenmedik ekstra roller gereği yaşanan işbilmezliklerle boğuşmalarına neden oldu. Ne yazık ki bu zamana kadar en önemli 2 pozisyon olan guard ve pivot pozisyonlarının doldurulamaması düşündürücü olsa da geçen sezonki başarısızlıktan bu iki adama pay çıkarıp yine bir kazı kazan oynamanın gereği yoktu diye düşünüyorum. Seneye de kısa skorer olarak aldığımız Harrison 30 maçın 20'sinde guard oynarsa, en iyi verimini 16-18 dakika arası verebilecek Auguste tek pivot olup 30 dakika ortalama oynarsa, o saatten sonraki performans düşüklüğü de bu iki oyuncudan önce bu oyunculara doğru rol veremeyen ve bir transfer dönemi boyunca yerini dolduramayan teknik kadro ve yönetime yazar. Seneye Avrupa'da yine başarısız da olsak bugünkü kadro istikrarından memnunum. En azından daha sakil, daha profesyonel bir şube olmaya başladığımızı tenkit ediyorum kendime.
 
Abi burda bahsettiğim şey aynı. Yine tek pivot çıkacaksak auguste yanlış tercih. Kadro mühendisliğinde değişen pek de bir şey yok çünkü. 6 oyuncunun 4unu tutmuşuz. Yanı 2 yabancı bütün sezonu değiştirecek seklinde düşünüyorlarsa bilemem tabi
 

Üst