2023-2024 Kadın Voleybol Takımı (Galatasaray Daikin)

Değerli arkadaşlar,
VNL'de eleme turlarının son etabı da tamamlanmış bulunuyor. Başta Santarelli olmak üzere, tüm ekibe ve oyunculara tebrikler ve teşekkürler.
Olabildiğince özetlemeye çalışarak şunları söyleyebilirim. Santarelli, oyuna ve oyunculara enerji veren bir hoca olduğu kadar, yerinde ve doğru dokunuşlar ve tercihlerle, kötüyü iyiye dönüştürebilecek kapasitede bir hoca olduğunu da, bu maçlar sonucunda bir kez daha kanıtladı. Önceki dönemlerde, ağzı ile kuş tutsa da, takım içerisinde kendisine yer bulamayan oyuncuların da, bu takım için ne anlama geldiği de ayan beyan ortaya çıkmış oldu. Galatasarayımız ile ilgili olarak da, son dönemdeki idari ve teknik kadro ile ilgili yapmış olduğum eleştiriler de, tam da buna benzer duruma yönelik olup, aslında psikoloji, enerji verme, doğru hamleleri doğru zamanda yapmanın ve motivasyonun ne kadar önemli olduğunu ve kötüyü iyiye çevirmedeki rolünü anlatmaya çalışmıştım. Geçen sezondaki başarısız tamamladığımız maçların birçoğunda da, ne yazık ki yukarıda saydığım bu temel öğeler, kadro kalitesinden daha fazla bir rol oynadı diye düşünüyorum.
Umalım ki, yeni dönemde, yeni başantrenörümüz, Santarelli çizgisinde, doğru planlama, doğru seçimler, doğru müdahaleler ve zamanında doğru bir motivasyonla, takımımıza son saniyeye kadar yüksek bir mücadele ruhu ve kazanma azmi aşılasın. İlkin'imizi sanırım artık kimse tartışabilecek durumda değil ve hatta açık ve net söylüyorum, 3 etap ve oynadığı 10 maç sonucunda tüm power smaçörler (OH) içerisinde, hem top öldürme (kill) hem de hücum etkinliğinde en iyi oyuncular içerisinde olması, tüm bu tartışmaları ortadan kaldıracak niteliktedir. Bunlarla ilgili istatistikleri de, önceden olduğu gibi, önümüzdeki günlerde eleme grubundaki toplam performanslar üzerinden bu forumda son kez paylaşacağım. İlgi duyanlar takip edebilir. İlkin'imizin, son Hırvatistan maçında dinlendirilmesi ise bence çok doğru ve yerinde bir karar oldu çünkü hem bizim, hem de milli takımın ilerleyen günlerde ona çok ihtiyacı olacak.
Rakamlar, sadece ve sadece gerçekleri verir, gerisi medya algısı, şov ve spekülasyondan ibarettir. Hande'yi de bugün görece zayıf ve neredeyse blok zaafiyeti olan bir takım karşısında göstermiş olduğu başarılı performans nedeni ile kutluyorum ama allah aşkına, maç sonunda VNL şampiyonluğu kazanmış gibi kucaklara atlayıp zıplamalar, belli bir kalitesi olduğunu iddia eden oyunculara hiç yakışmıyor. Tabii ki sevinin, sonuna kadar hakkınız, birbirinize sarılın ama şova yönelik bu abartı niye? Bazılarına göre normal gibi görünebilr ama sempatiden çok antipati topladığının farkına varılması gerekir. İlkin'i bir yana bırakarak, Egonu, Boskovic, Haak, Stysiak, Ana Cristina, Federovtseva, Gabi ve Voronkova gibi oyuncuların duruşlarına baktığında, farkı görebilmesi lazım ama ne diyelim, herkesin tavrı kendisine, takdir de izleyicilerin. Aynı şeyi Ebrar için de söyleyebilirim. Başarısını kimse yadsıyamaz ama ard arda alınan sayılardan sonra çıldırmış gibi bağırmalar ve akabinde çuvallayarak kenara alınmalar, sonrasında oyuncağı elinden alınmış çocuklar gibi somurtmalar ve küsmeler hiç ama hiç yakışmıyor. Neyse ki Santarelli gibi zeki bir başantrenör de bunları görüyor ve gerekli uyarılardan sonra yeniden motive edebiliyor. Öte yandan dışarıdan parlatma ve cilalamalar son hız devam ediyor. Gerek bunu kendine görev edinmiş twitter hesapları ve gerekse bazı yorumcular, 3. etabın ilk iki maçında kötü oynadığını sonradan kendisi itiraf eden oyuncu (Ebrar) için maçın hemen sonrasında methiyeler düzmesi tam bir fiyasko. Bari biraz bekleyin, çıkan istatistikleri bir gözden geçirin de daha sonra yorum yapınız. Voleybol maçını yaşamadan, dizi film izler gibi ve kendince fan'ı olduğu dizi film oyuncusuna methiyeler düzerek yorumlamak, saçmalıktan öte, kendi geçmiş kariyerlerine ve belli düzeydeki bilgilerine hiç yakışmıyor.
Örneğin, bir önceki Brezilya maçında, maç sonuna doğru Elif'in sürekli bir şekilde Ebrar üzerinde oynama ısrarı, Santarelli'nin de sabrını taşırdı ve mola aldırttı, Zavallı Ebrar'ın, ard arda attığı smaçlar sonrası artık takati kalmamış ve sen ısrarla onu oynatmaya çalışıyorsun. Düşüyor kalkıyor çabalıyor ama sayıya mal oluyor. Yerine Meliha'yı sahaya sürerken sert uyarısında topun daha dengeli dağıtılması talimatını veriyor ve Meliha ilk buluştuğu topu sayıya çeviriyor. Bravo Meliha. Bu dokunuş hem kenarda dinlenen Ebrar'ı rahatlatıyor hem de son sayılarda takıma motivasyon veriyor. Daha sonra Ebrar yeniden sahaya dönüyor ve maçı alıyoruz. İşte önemli sihirli bir dokunuş daha. Ama yorumculara göre Elif süper pas dağıtımı yapmış. Esas konu da bu zaten. Hata veya eksikleri göremeyenler, maç kaybedildiğinde veya zora girdiğinde, neden öyle olduğu konusunda boşuna zırvalıyorlar.
Sonuçta, iyisi ile kötüsü ile, üç etaplı eleme turları sona erdi ama şunu söylemeden de geçemeyeceğim. Bu tuhaf cilalama çabaları, sadece bizim medya için geçerli değil ve bazı seçimleri de hala sorguluyorum. Bunlardan birisi Brook Nuneviller ki önceden de yazmıştım ve sonradan takımdan kesildi ve kuvvetle muhtemel ki yeniden takıma seçilmesi zor. Onun yerine bir Zoe Fleck olsaydı, başarılı olacağı konusunda zerre kadar şüphem olmazdı. Gerçek anlamda pire gibi bir libero ve defansif özellikleri top karşılama ile birlikte çok iyi bir oyuncu ama ben ileriki zamanda onun da kadroda olacağını tahmin ediyorum, tıpkı Logan'ın bu sezon Galatasaray forması altında başarılı bir sezon geçirmesi durumunda Amerikan Milli takımının as oyuncularından birisi olacağı konusundaki beklentimle birlikte.
En tuhafı ise Julia Bergman. Türkiye Brezilya maçı 2. set sonu VNL turnuva spikeri, oyuna dahil olmamış, VNL de gerçek anlamda bir hücumcu olarak tümden çuvallamış ve takıma sayısal anlamda negatif (-) katkı yapmış, defansif özelliği dışında bir etkisi olmayan 196lık bir smaçör ve NCAA'de kendi konferans ligi dışında AVCA 1. Takımında bile yer bulamamış bir oyuncunun, böylesi bir turnuvada bile bu kadar ilgiye mazhar olmasının sırrını bir türlü çözemedim. Onca, Brezilyalı gerçek kariyerli voleybolcu varken Neden Julia Bergman? Alman/Brezilya melezi olması'mı yoksa bazı büyük şirketlerin reklam yüzü olması'mı hala anlayamadım, anlamak da istemiyorum.
Aslında, daha da önemli bir yanıltıcı kriteri de tartışmak lazım. Birçok site ve hatta turnuva organizasyonlarında, örneğin en iyi hücumcu diye sıralama yapılırken, oyuncunun bir maçta veya toplamda (turnuva veya lig bütününde) almış olduğu sayı kriteri dikkate alınıp, sıralama buna göre yapılıyor. Peki basitce sorgularsak, Sizce 50 hücumda 25 sayı yapan'mı daha başarılı, yoksa 100 hücumda 30 sayı yapan'mı daha başarılı? Oyuncu 3 ace atıp 5 servis hatası yaparak'mı serviste daha başarılı yoksa 2 ace atıp 1 veya 2 hata ile oynarsa daha başarılı. Bütün bu kriterlere bakılıp değerlendirildiğinde, servis karşılama ve dig dışında tam bir çöp hücumcu.
Tek dileğim, bu oyuncunun bir an önce THY'ye transferinin gerçekleşmesi ve Anthi'mi, Şeyma'mı yoksa Julia'mı kavgasını izlemek. Olursa, Türkiye Sultanlar liginde tam bir fiyasko yaşayacağından adım gibi eminim, tabii ki sadece alacağı sayılar üzerinden değerlendirilmezse. Hoş Anthi daha imzalamadı ama bakalım.
 
Son düzenleme:
İlkin bu kadar değerlenmişken Hande veya Derya ile takas yapmak mantıklı değil mi?. Hem onlar bizden zengin kulüpler para da verirler üzerine.
İlkin’i bende beğeniyorum,ama kısa ve bu oyuncuların yüksekliğine çıkamıyor, gelen pasların yarısına bu yüzden plase atıyor.
 
İlkin mükemmel bir turnuva geçiriyor. diğer potansiyelimiz ayçin ise süre bulamadı.
Doğru bir saptama. En azından ilk etapta süre alırmı diye bekledik ama olmadı. Diğer etaplara seçilmedi bile. Galatasarayımızın son maçlarında belli bir düşüş yaşamış ve ben de bu konudaki eleştirilerimi yöneltmiştim. Kendisini bir an önce toparlaması gerekiyor. Bu yıl kendisine, her zamankinden çok ihtiyacımız olacak.
 
İlkin bu kadar değerlenmişken Hande veya Derya ile takas yapmak mantıklı değil mi?. Hem onlar bizden zengin kulüpler para da verirler üzerine.
İlkin’i bende beğeniyorum,ama kısa ve bu oyuncuların yüksekliğine çıkamıyor, gelen pasların yarısına bu yüzden plase atıyor.
Her görüş dikkate değer ve yapıcı olduğu sürece de tartışmak, doğruya ulaşma konusunda bir zemin oluşturur. Elimizdeki en başarılı oyuncuları kaybederek hiçbir yere varamayız. İlkin'in bugünkü formu ile, oyuncumuzu sözkonusu oyuncularla hele ki Hande ile hiç kıyaslamam, çünkü her sporda önemli olduğu gibi, özellikle de voleybolda istikrar çok önemlidir ve İlkinimiz sadece iyi oyunu değil, istikrarı da yakalamış durumdadır, bu nedenle de bu başarısı ile, takımımıza daha uzun süre hizmet edeceğini umuyorum. Yanına veya diğer mevkilere alınacak oyuncular konusunda düşünülebilir, öneriler yapılabilir.
İlkin'in boyuna gelince, önceden bu konuda yapılan yorumlara yanıt vermiştim. 183cm, bir smaçör için kesinlikle kısa bir boy değildir. Bununla ilgili olarak, bu forumda önceki sayfalarda ekli dosya olarak paylaşmış olduğum VNL'deki en başarılı smaçörlere ait istatistiklere ve boylarına bakmanız aydınlatıcı olacaktır. Asıl önemli olan, sıçrama yüksekliği, topla havada buluşmadaki zamanlaması, en zirvede iken bilek ve vücut pozisyonu, oyunu okuması (rakip blokların pozisyonunu ve diğer oyuncuların yerleşmesini) ve vuruş şiddeti için özellikle kol, karın ve bacak kaslarını doğru şekilde kullanabilmesidir. İlkin'deki en önemli gelişme ise kaslarını kullanma becerisi yanısıra, tecrübe ve güven kazanırken oyunu okuma zekasını da geliştirmiş olmasıdır. Tabii ki bunda çalıştığı hocalarının ve kısa bir süre olmasına rağmen, son dönemde özellikle Santarelli etkisinin olduğunu düşünüyorum. Ancak hala daha gelişmeye açık bir oyuncu olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Oldum demek, gerilemek demektir, tıpkı bazı oyuncularda olduğu gibi. Ek olarak, İlkin'in önceden ölçülmüş smaç yüksekliği 310cm'dir ki, bu çok iyi bir yükseklik olup son dönemde bunu da geliştirdiğini düşünüyorum. Diğer çok iyi defansif özelliklerini bir yana koyarak, bloklardaki etkinliğini de biraz daha artırırsa, mükemmele çok yaklaşacaktır diye düşünüyorum.
Derya'ya gelince, hiç süphe yok ki, şans verildiğinde verim alınacak iyi bir oyuncu ancak bu yıl Japonya'da Kurobe Aqua Fairies kulübünde forma giyecek ve devamında önümüzdeki yıl, İlkinle birlikte takımda görmek istediğim oyunculardan birisi olduğunu belirtmek isterim. 2022-2023 yılında, Vakıfbank ile bu konuda pazalıklar yapıldığını ve Derya'nın da bu transferin gerçekleşmesini istemesine rağmen, Guidetti ve kulüp stratejileri gereği (ben faydalanmasam bile başkası da faydalanmasın mantığı ile) transferin gerçekleşmediğini biliyorum ve kız neredeyse paslanmaya başladı. Japonya'dan iyi bir forumla dönecek Derya için, yönetimin daha şimdiden bu opsiyonu düşünmesini ve akılda tutmasını da dilerim.
 
Hande bizde olduğu dönem de dahil bana göre voleybolumuzun en çok abartılan oyuncusu ve İlkin ile kıyaslanamaz. İlkin şu anda para verip alınabilecek en iyi Türk uyuncudur. O talihsiz sakatlıkları yaşamasa çok daha önce bu seviyeye çıkabilirdi. VNL ile birlikte artık değeri de anlaşılmıştır zannederim.
 
Düşüncelerinize saygı duymakla beraber Hande hakkında tam tersini düşünüyorum. Bence milli takımda hataları en çok abartılan oyuncumuz Hande. Örneğin hep manşetten dövülür Hande ama VNL istatistiklerine bakarsak liberolardan sonra en iyi manşet alan oyuncumuzdu .Bizdeki dönemi de çok iyiydi. Çaprazda bile Meryem den daha fazla iş yaptı.
İlkin'i söylediğim gibi bende beğeniyorum. Şu an ki formunu da kimse inkar edemez zaten. Ama ben takas önerirken formundan ziyade oyuncuların tavanını baz alarak söylemiştim. Bunun sebebi de bahsettiğim gibi yükseklik. Her ne kadar ölçümler bunu tam desteklemese de Hande'ye karşı boy, Derya'ya karşı da atletizm farkından dolayı tavanının bu iki oyuncunun altında olduğunu düşünüyorum. Yanılıyor da olabilirim. Ayrıca İlkin'in bizdeki performansının da Hande'nin aksine net hayal kırıklığı olduğunu, hatta zaman zaman Sude'ye de haksızlık yapıldığını söylemek gerekiyor.
 
Son düzenleme:
İşin teknik kısmını bilmiyorum ama İlkin oldukça zeki bir insan dolayısıyla oyun zekası da yüksek bunun dışında mental dayanıklılığı ve emosyonel regülasyon becerisi de hele ki henüz 22-23 yaşındaki bir insan için oldukça yüksek diye düşünüyorum.
 
Düşüncelerinize saygı duymakla beraber Hande hakkında tam tersini düşünüyorum. Bence milli takımda hataları en çok abartılan oyuncumuz Hande. Örneğin hep manşetten dövülür Hande ama VNL istatistiklerine bakarsak liberolardan sonra en iyi manşet alan oyuncumuzdu .Bizdeki dönemi de çok iyiydi. Çaprazda bile Meryem den daha fazla iş yaptı.
İlkin'i söylediğim gibi bende beğeniyorum. Şu an ki formunu da kimse inkar edemez zaten. Ama ben takas önerirken formundan ziyade oyuncuların tavanını baz alarak söylemiştim. Bunun sebebi de bahsettiğim gibi yükseklik. Her ne kadar ölçümler bunu tam desteklemese de Hande'ye karşı boy, Derya'ya karşı da atletizm farkından dolayı tavanının bu iki oyuncunun altında olduğunu düşünüyorum. Yanılıyor da olabilirim. Ayrıca İlkin'in bizdeki performansının da Hande'nin aksine net hayal kırıklığı olduğunu, hatta zaman zaman Sude'ye de haksızlık yapıldığını söylemek gerekiyor.
Değerli arkadaşım, son yorumlarımda, tam da bu konulardan sözediyordum. Hande'nin servis karşılamadaki başarı yüzdesine kimse birşey diyemez ama oyuncuyu tüm yeteneklerini ve istikrarını dikkate alarak değerlendirmek gerekir. İnişli çıkışlı grafikler, o oyuncuya olan güveni oldukça zedeler. Smaçör olarak değerlendirilmesi gereken ilk kriter, hücumda top öldürme yüzdesi (başarıı hücum) ve hücum etkinliğidir ki, bu noktada İlkin'e yaklaşamadı ve bu anlamda, Sultanlar liginde de İklin, Handenin üzerindedir. Ayrıca dig dediğimiz rakip hücumlarda savunmadan top çıkarmada da 2.etabın sonunda İlkin'in gerisinde idi. Servisleri ise güven verici değil ve çok hata yapıyor ve bu konuda (servis etkinliği) da İlkin'in gerisinde. Savunmadaki bloklarda ise İlkinden daha iyi diyebilirim ancak genel değerlendirmede hücumda zayıf ve istikrar nedeniyle güven vermiyor.
Eleştirilere gelince, tam da bunu söylüyorum. Özellikle istikrar yakalamada sorunlar yaşayan bir oyuncuyu, iyi bir maçı sonrası gazlayarak göklere çıkararırsanız, bir sonraki kötü maçta dibe çakılır ve Hande'nin yaşadığı tam da budur. Bir de kendisi buna çanak tutar ve kendi kendisini antipatik duruma düşürürse, o zaman kimsenin bu durumdan şikayetçi olma hakkı da kalmaz. Hande'ye kötülüğü esasen gündem yaratmaya veya Hande üzerinden reklam yapmaya çalışan medya yapmaktadır ve Hande'nin bu tuzağa düşmemesi lazım ama ne yazık ki bazı durumlar kendi seçimleri oluyor. Daha önce de yazdığım gibi 'herkesin tavrı kendisine, takdir de izleyicilerin'.
 
Düşüncelerinize saygı duymakla beraber Hande hakkında tam tersini düşünüyorum. Bence milli takımda hataları en çok abartılan oyuncumuz Hande. Örneğin hep manşetten dövülür Hande ama VNL istatistiklerine bakarsak liberolardan sonra en iyi manşet alan oyuncumuzdu .Bizdeki dönemi de çok iyiydi. Çaprazda bile Meryem den daha fazla iş yaptı.
İlkin'i söylediğim gibi bende beğeniyorum. Şu an ki formunu da kimse inkar edemez zaten. Ama ben takas önerirken formundan ziyade oyuncuların tavanını baz alarak söylemiştim. Bunun sebebi de bahsettiğim gibi yükseklik. Her ne kadar ölçümler bunu tam desteklemese de Hande'ye karşı boy, Derya'ya karşı da atletizm farkından dolayı tavanının bu iki oyuncunun altında olduğunu düşünüyorum. Yanılıyor da olabilirim. Ayrıca İlkin'in bizdeki performansının da Hande'nin aksine net hayal kırıklığı olduğunu, hatta zaman zaman Sude'ye de haksızlık yapıldığını söylemek gerekiyor.
Hande bana gol atamayan golcü gibi görünüyor. Skorer bir oyuncu için Hande seviyesinde defansif özellikler bana göre çok kıymetlidir ama skorer oyuncunun asıl yapması gereken skor çıkarabilmektir. Hande bana ne servis atarken (ki servisi iyidir) ne de hücum aksiyonlarında İlkin ya da Derya kadar güven vermiyor. Asla kötü demem ama kesinlikle ilgi gördüğü kadar büyük oyuncu değil.
İlkin daha yolun başında ve herhangi bir sporcunun kariyerini bitirecek iki büyük sakatlığı hem de üstüste yaşadığını da unutmamak gerek. Umut ederim Galatasarayımız filede şampiyonluklar kazanan bir seviyede olur ve İlkin'de kupaları başka takımlarda değil parçalı forma altında kaldırır.
 
Son düzenleme:
İlkin son turnuvada iyi performans gösterdi. Derya daha iyi gelişim göstermeli. Hande bir türlü beklenen patlamayı yapamadı.
Takımda en çok Saliha ve Elif Şahin kardeşleri görmek isterim yerli olarak. Saliha Şahin de ciddi potansiyel var bence.
 
Buradaki istatistiki veri ve kişisel görüşlere saygı duymakla birlikte şampiyonluk kadrosu için smaçör rotasyonu için Türk oyuncu tercih etmem ki Avrupa şampiyonu olan Vakıfbank ile lig şampiyonu Fenerbahçe rotasyonları da bunu doğrulamaktadır. Hatta Eczacıbaşı rotasyonu da.

Hande'nin oynadığı oyun zaten belli iken İlkin için daha önce de yazdığımız üzere ilkin için çalışmış ya da iyi bir defans kurgusuna sahip her takım onu durdurabilir, bu nedenle millî takım dahil yerli smaçör rotasyonu ile oynayan hiçbir takımın kupa ya da madalya kazanamayacağı görüşündeyim.
 
İlkin son turnuvada iyi performans gösterdi. Derya daha iyi gelişim göstermeli. Hande bir türlü beklenen patlamayı yapamadı.
Takımda en çok Saliha ve Elif Şahin kardeşleri görmek isterim yerli olarak. Saliha Şahin de ciddi potansiyel var bence.
Kendi takımında bile neredeyse sürekli kenarda oturtulan ve paslanmaya yüz tutmuş Derya için turnuvanın 3.etabındaki çıkış, içindeki cevheri ortaya dökmeye yeter. Bence Derya final etabı için kesinlikle takımda olmalı ve gelişimine devam etmeli. Elif uzun boy avantajı ve parmak pasları ile iyi gibi görünebilir ama oyun zekası ve pas dağılımı konusunda henüz olgunlaşmış değil. Buna manşet paslarını da katarsanız, çok başarılı demek için yürüyecek çok yolu var. Ayrıca doğruyu söylemek gerekirse, Saliha, şu anki performansı ile kendisinden birşeyler bekleyenler için tam bir hayal kırıklığı. Ne servis karşılamada, ne savunmada ne de hücumda hiç güven vermediği gibi, kendine olan güvenini de kaybetmiş görünüyor. Bir an önce yeni sezonda Chemik Police'de kendisini ttoparlamasını diliyorum. Kusura bakmazsanız, şu anki milli takımdan kesin olarak kesilecek tek kişi olarak görüyorum.
 
Kendi takımında bile neredeyse sürekli kenarda oturtulan ve paslanmaya yüz tutmuş Derya için turnuvanın 3.etabındaki çıkış, içindeki cevheri ortaya dökmeye yeter. Bence Derya final etabı için kesinlikle takımda olmalı ve gelişimine devam etmeli. Elif uzun boy avantajı ve parmak pasları ile iyi gibi görünebilir ama oyun zekası ve pas dağılımı konusunda henüz olgunlaşmış değil. Buna manşet paslarını da katarsanız, çok başarılı demek için yürüyecek çok yolu var. Ayrıca doğruyu söylemek gerekirse, Saliha, şu anki performansı ile kendisinden birşeyler bekleyenler için tam bir hayal kırıklığı. Ne servis karşılamada, ne savunmada ne de hücumda hiç güven vermediği gibi, kendine olan güvenini de kaybetmiş görünüyor. Bir an önce yeni sezonda Chemik Police'de kendisini ttoparlamasını diliyorum. Kusura bakmazsanız, şu anki milli takımdan kesin olarak kesilecek tek kişi olarak görüyorum.
Hocam bizim Sude ile ilgili düşünceniz nedir?. Bence her şans bulduğunda görevini başarıyla yerine getiriyor .çok da sevimli ve çalışkan bir oyuncuya benziyor. Fiziksel dezavantajlarına rağmen bir üst seviyeye çıkabilir m?. Size göre İlkin benzeri bir çıkış ondan da bekleyebilir miyiz ?
 
Buradaki istatistiki veri ve kişisel görüşlere saygı duymakla birlikte şampiyonluk kadrosu için smaçör rotasyonu için Türk oyuncu tercih etmem ki Avrupa şampiyonu olan Vakıfbank ile lig şampiyonu Fenerbahçe rotasyonları da bunu doğrulamaktadır. Hatta Eczacıbaşı rotasyonu da.

Hande'nin oynadığı oyun zaten belli iken İlkin için daha önce de yazdığımız üzere ilkin için çalışmış ya da iyi bir defans kurgusuna sahip her takım onu durdurabilir, bu nedenle millî takım dahil yerli smaçör rotasyonu ile oynayan hiçbir takımın kupa ya da madalya kazanamayacağı görüşündeyim.
Yukarıda belitmiş olduğunuz oyuncu durdurma stratejisi, her oyuncu için geçerlidir. Her oyuncuyu, her alandaki toplam katkısı ile değerlendirmek gerekir. Bizim ligimizde smaçör olarak fark yaratabilecek sadece birkaç yabancı görebiliyorum ve bunların başında, Fedorovtseva, Ana Cristina ve Voronkova var. Gabi zaten apayrı bir yetenek ve VNL'in şu anki smaçör canavarı LiYing Ying klasında değerlendirilebilir (her ne kadar da şu an LiYing Yin'in statistiklerinin yanına yaklaşamamış olsa bile). Bu tür oyuncuların, sahanın her noktasında ve her görevde başarılı olması beklenir ve Li Ying Ying öyle bir oyuncu. Keza bu turnuvada Li Ying Ying kadar yukarıda olmasa bile birçok alanın ilk 10'unda İlkin'i görebiliyoruz. ligimizdeki yabancılara bakıldığında ise herbirisinin ayrı ayrı zaafiyetleri ve güçlü yanları var bu nedenle de kuracağım bir kadroda ille ki çok üst düzey bir OH (smaçör) alacaksam, mutlaka İlkin ile birlikte aynı anda OH1 ve OH2 olarak oynatırım. Türk Milli Takımı ve oyuncularını küçümseyenlerin veya durdurulabileceğini düşünen Brezilya'lıların düştüğü durumu unutmamak lazım. Üstelik Vargas'sız. Bir turnuvayı veya maçı kazanır veya kazanmazsınız, dereceye girer veya girmezsiniz, önemli olan, reaksiyon verebilen, disiplinli, odaklı, işi ciddiye alan, kora kor mücadele eden ve verimli olarak oynayan bir oyuncu veya takım olup, takdir toplayabilmektir. Takım başarısı sadece smaçörlerin başarısından ibaret de değildir.
 
Son düzenleme:
Her oyuncuyu durduramazsınız. Güçlü hücumu varsa, güçlü tekniği varsa, güçlü bir oyun zekası varsa ilkin geçirdiği sakatlıkların da etkisi ile bize göre iyi bir sıçramaya patlayıcı bir hücuma yüksekten vurmaya ya da olmaz denilen plaselere sahip değildir işlerin biraz sertleştiği çeyrek final yarı final maçlarında bu görülecektir. Söz konusu eleştiriyi ilkin özelinde yapsak da Türk smaçör rotasyonun tamamı için geçerli bir bütündür.
 
Hocam bizim Sude ile ilgili düşünceniz nedir?. Bence her şans bulduğunda görevini başarıyla yerine getiriyor .çok da sevimli ve çalışkan bir oyuncuya benziyor. Fiziksel dezavantajlarına rağmen bir üst seviyeye çıkabilir m?. Size göre İlkin benzeri bir çıkış ondan da bekleyebilir miyiz ?
Değerli kardeşim, Sude benim de çok beğendiğim ve sözleşmesi yenilendiği için çok da mutlu olduğum, gerçek bir aslaniçe. Yukarıda yazmış olduğunuz yorumların tümüne 100% katılıyorum. Standard takımlara karşı başarılı olabilecek yeterli kapasiteye sahip ancak üst düzey ve yüksek bloklara sahip takımlar karşısında, şu anki performansı ile etkin bir hücumcu izlenimi yaratmıyor ancak çok çalışması ve doğru çalıştırma ve yönlendirme ile seviye atlayabileceğini düşünüyorum. VNL'de 173 cm'den 180cm boy'a kadar çok başarılı istatistiklere sahip hücumcuları görebilirsiniz. Önceki paylaşımlarımda ekli dosya olarak yorumlama yaptığım paylaşımlara bakmanız yeterlidir. Örneğin Wada Yukiko ve Hayashi Kotona bunlardan ikisidir. Özellikle de Hayashi Kotona.... İlkin ve Loganlı bir takımda, kadro derinliği adına, mutlaka elde tutulması gereken bir oyuncu ve iyi hazırlanması haline, ilerleyen zamanda hücumlarda da çok etkili olarak kullanılabilecek, takdir ettiğim bir oyuncudur.
 
Son düzenleme:
Her oyuncuyu durduramazsınız. Güçlü hücumu varsa, güçlü tekniği varsa, güçlü bir oyun zekası varsa ilkin geçirdiği sakatlıkların da etkisi ile bize göre iyi bir sıçramaya patlayıcı bir hücuma yüksekten vurmaya ya da olmaz denilen plaselere sahip değildir işlerin biraz sertleştiği çeyrek final yarı final maçlarında bu görülecektir. Söz konusu eleştiriyi ilkin özelinde yapsak da Türk smaçör rotasyonun tamamı için geçerli bir bütündür.
310cm smaç yüksekliği olup, vurduğu toplar fişek gibi rakip orta sahasında patlıyorsa veya smaçı bloklandığında, top havalanıp bizim takımın servis alanı gerisine düşüyorsa, daha ne kadar sert vurması gerektiğini anlamlandıramıyorum. Herhalde topu patlatması gerektiğini düşünüyorsunuz. Siz hangi maçları izlediniz bilemiyorum ama İlkin öylesine öldürücü plaseler attı ki, her seferinde yeniden izlemesi bile keyif veriyor. Sultanlar ligi maçlarında, İlkin'i en çok eleştirdiğim noktalardan birisi de, atmış olduğu bombe plaseler idi ki, bunların birçoğu bize karşı hücum olarak dönüyordu. Şimdi ise bunlardan eser yok. Kendisini bayağı geliştirmiş. Bana sanki haklı çıkmak için, İlkin'in başarısız olması ve başka favoriniz bir oyuncunun öne çıkması için dua ediyormuşsunuz gibi geldi. Umarım Öyle değildir ve yanılıyorum.
Bunları yazma nedenime gelince, önceki paylaşımlarınızda bu oyuncuyu öylesine aşağılamışsınız ki, yok İlkin Power Smaçör değilmiş (Power Smaçörden anladığınız her ne ise) ki bunu anlamanız için adres göstermeden anlatmaya çalışmıştım ama yeniden sözedeyim. Sözcüğün önünde power (ingilizcede güç anlamına gelen) terimini herhalde güçlü smaçör diye çevirmişsiniz oysa ki bu OH (Outside Hitter, Power Hitter, Wing Attacker ki genellikle left wing olarak da geçer vb) bir pozisyon için genel olarak kullanılan bir terimdir ve İlkin'in pozisyonu tam da budur. Yani İlkin bir OH, Outside Hitter, Power Hitter, Power Smaçör yada smaçördür ve bu, sizin sizi bağlayan kriterlerinizle de değişmez. Ayrıca yok efendim ancak pasaportu nedeni ile Galatasaray'da oynarmış (ki bunun ne amaçla söylendiğini ve ne anlama geldiğini bize bir anlatsanız), yok Bulgar olsa kimse gidip almazmış, yok efendim Eczacıbaşı yada Vakıfbank almazmış (ikisi de avuçlarını yalasınlar Vakıfbank ancak Busa gibi VNL'de çöp istatistikleri olan bir oyuncuyu alır, zahmet edip de paylaştığım istatistiklere bakarsanız görürsünüz), yok efendim daha VNL'in ilk haftası imiş de güçsüz kadrolara karşı oynamış ve daha neler neler. Eeeee? 3 etap tamamlandı, 12 maçın 10'unda oynadı. Hücum istatistikleri en iyi 5de. Şimdi ne denecek? E hadi bir de final serisini'mi görelim? Hadi diyelim ki final etabında Allah korusun sakatlandı veya herhangi bir nedenle başarılı bir maç çıkaramadı veya takım başarısız olup elendi. O zaman İlkin yine günah keçisi ve kötü veya yetersiz bir oyuncu'mu olacak? Kendi oyuncusunun değerini inkar edenlerin, ne kendi takımına ne de Milli takıma bir faydası olmaz. Artık geçin bunları ve önyargısız izlemeye devam ediniz yada izlemeyin ama ne olur, sevmeseniz bile bari yanlış veya eksik bilgilerle kimseyi küçümseyip aşağılamayın.
 
Son düzenleme:

Üst