Biz zaten 2014'ten beri neredeyse her sezonun daha üçüncü dördüncü haftasında bu takımla bu yılı küme düşmeden bitirelim gelecek yıla bakarız diyerek kendimizi avuta avuta bu hale geldik ve şubenin rezil durumuna alışmaya başladık. Ne her yıl şampiyonluk bekledik ne de her maç her rakibe 20 30 sayı fark atalım. İsteğimiz şu şube düzgün yönetilsin doğru basketbolu oynayıp heyecan versin dedik, gelip giden her yönetim bunu bile bize çok gördü.
Artık bütçe olmayınca heyecanlandıracak kadro kurma işi bile oldukça zorlaştı, her yıl şapkadan tavşan çıkmayacağı aşikar ki gelen yönetimler iki sezon öncesi hariç bunu yapmayı bile denemediler. Genellikle ismi olan fakat düşüşteki oyuncuları ve fayda sağlamayacağı baştan belli olan bir çok vasat altı isme bile bile yöneldiler.
Bursa, Karşıyaka, Darüşşafaka düşük bütçelerle iyi sayılacak takımlar kuruyor denilecek ama onların başında az ya da çok basketbolu bilen klübünü düşünen gm ve şube yöneticileri var.
Biz artık şunun kararını vermeliyiz. Her yıl ortalama 8 9 milyon euro bütçe koyup iyi bir başaltı takım mı olacağız. Yoksa düşük bütçelerle gelişime ve parlamaya açık koç ve oyunculara mı yöneleceğiz. Tabi bunların olabilmesi içinde öncelikle iyi bir yönetim ve şube yönetimiyle şubeyi düşünen günümüz basketbolunu bilen, anlyan gm ve profesyoneller gerekiyor.