Gülden Kuzubaşıoğlu: Galatasaray da bu sezon için transfere ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum çok enerjik keyif alan ve veren bir takım var.Kim yerine transfer yapılabilir diye düşündüm aklıma gelmedi takım menejerini aradım şuan yönetimin bir ihtiyaç olursa destek veririz sözü aldıklarını ama şuan için bu sezon adına transfer düşünmediklerini öğrendim.
(Mackolik)
Evet ben de programı dün akşam izledim. Aslında bu programla birlikte Her Daim Voleybol, Fileye Temas, Socrates (Neslihan Demir) gibi yayınları da izledim. Bence Maçkolik programı yorumcuları, benim gördüklerime en yakın yorumları yapmış. Özellikle de Side Out ve Transition kavramlarının güzel ve anlaşılır şekilde açıklanmasına bayıldım. Bunlar, voleybolda son derece önemli ve oyunun gidişatını belirleyen önemli kavramlardır. Bu nedenle Gülden Kuzubaşoğluna da ayrıca teşekkürler.
İstatistik, bazı yorumcu ve forumdaki bazı kişilere göre herşey değil. Evet kesinlikle katılıyorum ama doğru okunması, trendlere bakılması ve bunun ek istatistiklerle desteklenmesi halinde çok ama çok önemli olduğunu söylüyorum. VolleyStation istatistiklerinde Digs (Yer savunması) ve Sets (Pas), ne yazık ki yer almıyor. Bu istatistikleri ancak Volleyballworld sitesinin yayınladığı uluslararası turnuvalarda ve belli başlı ligler için bulabiliriz. Ne yazık ki Sultanlar buna dahil değil. Bu nedenledir ki, özellikle pasörlerle ilgili yapılan yorumlar, verilere dayanmayan genellikle subjektif yorumlar olabiliyor.
Fenerbahçe, övüle övüle bitirilemiyor. Tabii ki uzun süre üst düzey oynayan, çok iyi ve çok yönlü oyunculardan kurulu, kadro derinliği olan bir takım. İtiraz edilemez, ancak yine söylüyorum. Biz bu takımı, mütevazi bir bütçe ile oluşturulan, yeni ama iyi bir takımla, üç sette de sarstık ama yıkamadık. Bunun temel nedenleri, iyi servislerimizle, sezon başından bu yana rakibi en düşük servis karşılama yüzdesine zorlayarak ve buna bağlı olarak file önünde her iki smaçörlerinin de, iyi pas alamamalarını sağlayarak oyundan düşürmemize rağmen, Drca'nın kötü topları bile Vargas'a, Aslı'ya ve Eda'ya iyi kötü atması sayesinde, Vargas'ın sistem içi / sistem dışı hücumları, Aslı'nın hem hücum hem savunmadaki kusursuz oyunu, Eda'nın çok zor pasları akıl dolu plaselerle sayıya çevirmesi ve beraberinde yine Vargas ve Ana Cristina'nın kritik anlardaki ACE'leri sonucu bu üzücü sonucu aldık. Bizde ise, ne yazık ki temel belirleyici, şanzımanın iki dişlisinin yolda kırılması. yenilgiyi hazırladı. Kırık dişlilerden bir tanesi pasör çaprazı, diğeri ise Timmerman'sız ortalar oldu. Vargas'ın aldığı iki kötü pas'a yaptığı hücuma yapmış olduğu 2 blok dışında ortalarımız hem hücum hem bloklarda yokları oynadı. Bu kadar kötü performans, olmaz artık dedirtti. Timmerman olsaydı durum değişirmiydi? Bilemem ama kesin olan daha kötü olamazdı. Yasemin 9 serviste 4 hata yaptı. Bu forumda biraz voleybol oynamış herhangi birisi servis atsa, daha iyi performans gösterirdi. Değişiklik yapılması gereken oyuncuların başında geliyordu. Koç, hiç olmazsa Ceylan Arısan'ı niye denemedi onu da anlayamadım. Parmakları ucunda ellerini kaldırsa belki blok yapar, fileyi aşacak toplarda Yasemin gibi seyirci kalmazdı. Esasen hala anlayamadığım diğer konu, Alexia'nın blokları dışında sergilediği kötü performansı oldu. Attığı 7 servis'in 2si fileye, 1 tanesi dışarı gitti. Hücumda ise 3. setteki birkaç top dışında, ancak bu kadar kötü olabilirdi. Birkaç pozisyonda hata yapılabilir, Ters ayak olur, kötü pas olur vs. Paslar hep'mi kötü geldi, fiziksel yada psikolojik bir sorun'mu vardı, gerçekten anlayamadım. Bir uyumsuzluk olduğu net ama kesin birşey de söyleyemiyorum. Bu nedenle, keşke pas istatistikleri de verilebilmiş olsaydı daha iyi analiz yapılabilirdi. Pas dağılımı, çok dengeli idi. İlkin 23, Alexia 21 Lazovic 20 pas aldı. Servis karşılama yüzdemiz, yediğimiz ACE'ler dışında, sezonun en iyilerinden birisi idi. Fener, o noktada bizi çökertmek için iyi strateji uyguladı. İlkin'i 25, Lazoviç'i 24 servis karşılamaya zorlayarak oyundan düşürmeye çalıştı, buna rağmen Lazovic çok iyi bir hücum performansı ile oynadı. Lazovic'in FB maçındaki hücum performansının yerlerde olduğunu iddia eden şahsın, bu akıl dışı iddiasını neye dayandırdığını da çok merak ediyorum. Yer savunmasında bile tek kolla çıkardığı toplar müthişti. İlkin, hücumdaki hatayı biraz daha az yapsa daha iyi olabilirdi ama yine de fena değildi. En azından hücumlarına ilaveten 0 servis hatası, 1 blok ve 1 ACE ile oynadı ve servis karşılamada Eylül ile sahanın en iyilerinden biri idi Saatte 96-100 Km ile saha ortasını hedefleyen bu servisleri karşılamak hiç de kolay birşey değildi. Merak ettiğim, öyle bir imkan olsa ve o maçta sadece Eylül ile çok övgü alan Gizem yer değiştirse, bu iki oyuncunun performansı ne olurdu? Bana göre Eylül bu servislere rağmen, hem servis karşılama hem yer savunmasında müthiş bir iş çıkardı. Bazılarının iddiasının aksine, Kalandadze 3 set boyunca oynatılmış olsaydı bile, smaçör katkısı olarak hem hücum hem savunmada, hem servis karşılamada, mevcutlardan daha fazlasını verebileceğinden kuşkuluyum, çünkü o maçta bizim asıl sorunumuz, ne yazık ki Timmerman'sız ortalar ve pasör çaprazındaki etkisizliğimizdi. Ben bu sezon, en azından kalan maçlarda devre sonuna kadar, bu kadar kötü PÇ ve orta performansı beklemiyorum. Bu maçta en belirleyici temel etken, iki tarafın pasör çaprazları arasındaki performans farkı oldu. Bir taraf çakılırken, diğeri zirve yaptı.
Programın dikkat çeken transfer dedikodularına gelince... Daha sezon başında, transferler devam ederken, ille de geniş kadro, kadro derinliği diye sürekli yazmıştım. Bunların başında da, PÇ mevkiinde, Alexia ile birlikte, güven verici bir PÇ daha olması gerektiğini yazdım durdum. Bu Yasemin Özel'i küçümsediğimden değil ama son maçta oynadığı kısa süre içerisinde 2de 2 yapmasına rağmen tam zamanlı bir oyun oynamadığından, bu takıma katkısının ne olduğu, ya da ne olacağı konusunda kimsenin bir fikri yok. Alexia'nın bu kadar verimsiz oynadığı bir maçta, koç'a henüz o güveni verememişse, o zaman durum kritik. Bu alana bir ihtiyaç var demektir.
Benzer şekilde Bihter, an itibarı ile Güreşen'in yedeği poziyonu gibi bir durumla karşı karşıya ve Gizem aniden ayrıldığı zaman, maç eksiği nedeniyle, nasıl sudan çıkmış balığa döndüğünü biliyoruz. Eğer şu ana kadar Eylül ile bir rotasyona sokulmadıysa ve Koç'a güven vermiyorsa, mazallah Eylül'ün olası sakatlığı durumunda halimiz nice olur?
Timmerman'ın sakatlığı yada rahatsızlığı sonucu, üst düzey bir takıma karşı, Ayçin/Yasemin performansı tam bir hayal kırıklığı oldu. Bu durum tekrar eder'mi bilmiyorum ama gerçek şu ki, birkaç yıl öncesinden başlayarak, Planinsec ve Popovic'in olduğu dönemler de dahil olmak üzere, yolgeçen hanına dönmemiz işten bile değil. Ne yapıp edip, koç'un bu iki oyuncuyu toparlaması lazım. Dalgalı grafikler iyi değil ve olmuyorsa başka çözümler aranmalı. Gidişata bakılıp karar verilmeli.
Bana göre an itibarı ile, en az endişe duyulması gereken mevki, smaçör mevkiidir. Lazovic, İlkin ve Kalandadze bu mevki için şimdilik yeterli oyunculardır. Zorlayarak Sude yerine daha üst düzey birisi bulunur ve alınır'mı, yada alınsa bile Sude tutulur'mu bilemiyorum ama söz konusu 3 oyuncu, gerektiğinde rotasyonla ilk 4 hatta ilk 3 için yeterli görülebilir.
Toparlarsam, herhangi bir olumsuzluğa karşı, en geç devre arasında, kadro derinliği ve en az ilk 3-4 hedefi açısından birkaç transfer şart gibi görünüyor. Ben görebildiklerim kadarı ile fikrimi paylaşıyorum. Yapılır yapılmaz yada nerelere yapılır, hangisi yada hangileri öncelenir bilemem, ama sonuçta bu teknik heyet ve yönetimin kararı olacak ama diğer takımların olası transferlerini de dikkate alarak, mutlaka bazı adımlar atılmalı.
Bu yıl bu takımı oluşturduktan sonra, önümüzdeki yıl için çıtayı mutlaka yükseltmemiz lazım. İyi oynadık ama yenildik girdabından kurtulmamız lazım.