Ender Arslan: Çok Mutlu Ve Heyecanlıyım
Galatasaray Erkek Basketbol Takımı’nın yeni transferi Ender Arslan, Galatasaray Televizyonu’nda yayınlanan “info@sonaslan” programına konuk oldu.
Öncelikle Galatasaray ailesine hoşgeldin diyoruz. Neler hissediyorsun; ilk duyguların ve düşüncelerin nelerdir?
Galatasaray camiasına adım attığım için çok mutlu, heyecanlı ve sabırsızım. Yeniden basketbola başlıyormuşum gibi hissediyorum. Bir an evvel sezonun başlamasını bekleyeceğim.
Birçok arkadaşın tatildeyken, sen yeni sezon için çalışmalara erken başladın...
Milli Takım kampı 10 Temmuz’da başlıyor. Onun için yavaş yavaş hazırlıklara başladık. Çok ara vermek iyi olmuyor.
Geride bıraktığımız sezonun devre arasında Galatasaray’a transferin söz konusuydu. Galatasaray taraftarı internet ortamında bu konudan sıklıkla bahsetmiş ve heyecanlarını paylaşmıştı. Kısmet bu zamanaymış. Bu konuyla ilgili ne söylemek istersin? O zamanlar sen düşünüyordun aynı zamanda?
Galatasaray iki senedir çıkışta olan, planlı programlı ilerleyen ve hedeflerini büyüten bir takımdı. Galatasaray’da oynamak Efes Pilsen’deyken de aklımın bir köşesinde vardı. Çünkü hedefleri sürekli büyüyen bir takım ve son yılın yükselen yıldızıydı Galatasaray. Kısmet de bugüneymiş. Bu sebeple dediğim gibi çok mutluyum.
Transfer süreci nasıl gelişti, karar vermende önemli etkenler ne oldu?
Aklımda Türkiye’de Galatasaray’da oynamak vardı. Oktay Mahmuti’nin takımın başında olması benim için çok önemli bir etkendi. Çünkü kendisiyle de konuştuk, onun olduğu her yerde hedef vardır ve bu hedefler yüksektir. Her zaman başarı vardır. Zaten takım bu seneki performansıyla bunu göstermiş oldu. Çok uzun zaman sonra ligde final oynadı. En büyük etken Oktay Mahmuti’nin burada olmasıydı.
Final serisini izledin. Galatasaray takımının playofflarda sürekli yükselen bir performansı vardı. Galatasaray bu senenin yükselen yıldızı tabii ki ama sarı kırmızılı taraftarlara da ayrı parantez açmak istiyorum. Abdi İpekçi Spor Salonu’nda oluşturdukları atmosfer inanılmazdı. Senin hem final serisi hem de Galatasaray taraftarıyla ilgili düşüncelerini sormak istiyorum...
Galatasaray taraftarı kesinlikle muhteşemdi. Final serisi bu sene muhteşemdi. 2 büyük takımın karşı karşıya gelmesi, seyirci sayısında patlama olması; bunlar hep Türk basketbolu için müthiş artılar. Galatasaray seyircisi takımını çok iyi destekledi. Galatasaray takımı çok iyi bir mücadele gösterdi. Favori gösterilen Fenerbahçe önünde biraz şanslı olsalardı seriyi döndürüyorlardı. Galatasaray bu sene bütün basketbol kamuoyunun takdirini kazandı.
Efes Pilsen ile Galatasaray arasında oynamak farklı olmalı. Şimdi 20 milyon taraftarı olan bir kulüp takımında mücadele edeceksin. Neler hissettiriyor bu sana?
Ben Türkiye’de hep Efes Pilsen’de oynadım. Bu sebeple dediğiniz zevki bir gün yaşamak istediğimi hep söylerdim. Kısmet de bugüne oldu. Türk sporcusu seyirciyle çok daha motive olur, çok daha coşkulu oynar. Ben de öyle bir sporcuyum. Açıkçası Galatasaray taraftarıyla buluşmak için sabırsızlanıyorum. Benim için de çok güzel bir tecrübe olacak.
Haluk Yıldırım, Tutku Açık, Cevher gibi senin yakın arkadaşların olan, abilerin olan kişilerle birlikte oynayacaksın yeni sezonda. Aynı zamanda Oktay Mahmuti’nin koçluğunda Euroleague'e adım atmış olan Galatasaray takımından bahsediyoruz. Bu oyuncularla birlikte olmak uzun bir aradan sonra senin için özel bir heyecan yaratıyor olmalı...
Dediğim gibi benim için çok güzel bir tecrübe ve değişiklik olacak. Buna da çok ihtiyacım vardı. Haluk Abi’yle, Tutku’yla, Cevher’le zaten daha önce Milli Takımlar’da oynadım. Cevher’le Ümit Milli Takım’dan beri beraberiz. Kulüp takımında ilk kez buluşacağız. Çok başarılı olacağımıza inanıyorum. Çünkü saydığımız oyuncular çok kaliteli oyuncular. Bunu da final oynayarak gösterdiler. Ben de umarım bugüne kadar biriktirdiğim tecrübemle, 5 lig şampiyonluğu yaşadım, umarım bunların da üzerine koyarak, bu oyuncularla Galatasaray’da bir şampiyonluk daha yaşamak istiyorum.
Milli Takım’da çok iyi bir performans gösteren Kerem Tunçeri, Ender Arslan ve Sinan Güler izledik. Ancak sezon başında Efes Pilsen antrenörü Perasoviç Sinan Güler ve Ender Arslan’a pek fazla süre vermedi. Bir sıkıntı vardı. Bu sıkıntılı dönemde neler yaşadın? Basketbol kamuoyunun sana destek verdiğini gördük...
Basketbol camiası aynı zamanda aslında kulübüm de bana çok büyük destek oldular. Ailem başta zaten; eşim, ailem herkes bana destek oluyordu ama açıkçası ben de çok büyük bir sürpriz yaşadım sezon başında. Ben de ciddi süreler almayı bekliyordum. Çok iyi bir Dünya Şampiyonası’ndan çıkmıştık. Ama bir anda kendimi bench'te buldum. Ve daha sonra oynamak ve süre almak için açıkçası elimden gelen her şeyi yaptım. Hatta gidip Perasoviç’le konuştum. Kendisi hiçbir şekilde beni düşünmedi. Visniyevski’yi oynatmak istiyordu. Sonuçta bu da bir tercihtir, buna da çok fazla ses çıkaramadım zaten. Yapacak da fazla bir şeyi yoktu. Bize burada düşen çok zor da olsa oturup çalışmak ve hazır şekilde beklemekti. Zordu çünkü kariyer olarak da oyuncu olarak da aslında böyle bir muameleyi hak etmiyordum. Ama elimden çok da bir şey gelmiyordu açıkçası yapmam gereken tek şey çalışıp beklemekti. Ben de onu yaptım. Nitekim Perasoviç gittikten sonra Ufuk Abi ile beraber daha çok şans almaya başladım, daha iyi bir performans ortaya koydum. Ama Perasoviç dönemi benim için çok sıkıntılıydı. Ve Perasoviç açıkçası bana hiç iyi davranmadı. Bunu da çok rahatlıkla söyleyebilirim.
Kişisel olarak hiçbir sıkıntı yoktu değil mi?
Hayır, kesinlikle yoktu. Beni zaten bilenler zaten biliyor, problemli bir oyuncu tipi de değilimdir hiçbir zaman. Ama dediği gibi, o bir tercih yaptı. Benim de buna saygı duymaktan başka herhangi yapabileceğim bir şey yoktu. Sonuçta geçmişte kaldı. Şimdi inşallah önümde yeni bir yol var.
Peki hemen son bir soru daha sormak istiyorum o konu ile ilgili. O süreçte hiç ayrılmayı aklının ucundan geçirdin mi?
Evet. Yani kendisiyle konuştum. Daha sonra kulübümle de konuştum. Ayrılmak istediğimi, bu şekilde dayanamadığımı söyledim. Ama o dönem başka bir sonuç çıktı. Ve sonunda da kendisi gitti, ben en azından sezonu sonunu oynayarak bitirdim. Oynamak çok önemliydi benim için geçen sene; çünkü Milli Takım açısından da önemliydi. Ben bir sene oturup gitmek istemiyordum açıkçası Milli Takım’a. Neyse ki o dönemde şans yüzüme güldü. Ve kendisi gitti, en azından sezon sonunu oynayarak bitirdim.
Şimdi bu sezon Galatasaray için bir Euroleague gerçeği var. Euroleague’de mücadele edecek Galatasaray. En azından ön eleme oynayacak. Belki wild-card’ı da alma şansına sahip. Hatta bunun için şu anda yüzde ellilik bir ihtimal bile söz konusu olabilir. Galatasaray, Hakan Üstünberk ve Oktay Mahmuti önderliğinde basketbol yapılanmasında ciddi ilerlemeler kaydetti. Galatasaray Spor Kulübü inanılmaz şekilde bu sezon basketbola sarıldı. Nasıl değerlendiriyorsun Euroleague’de defalarca kez mücadele etmiş bir oyuncu olarak, bir kulüp takımında mücadele etmenin heyecanı herhalde fazla olsa gerek?
Fazlasıyla isterim. Ve Galatasaray son iki senede yaptıklarıyla bunu fazlasıyla hak ediyor. Geçen seneki seyirci potansiyeli ile bunu fazlası ile hak eden bir kulüp şu an. Organizasyonu ile fazlası ile hak eden bir kulüp. Umuyorum wild-card’ı alabiliriz. Ama alamasak bile ben elemelerden çıkabilecek bir takım olacağımızı düşünüyorum. Sanıyorum İstanbul’a alınma durumu da varmış maçın. Zaten İstanbul’a alındığı takdirde de buradan kolay kolay kimsenin çıkacağını düşünmüyorum.
Efes Pilsen’le birlikte, aynı zamanda Milli Takım’da iken de birçok ülkede birçok atmosferde de mücadele verdin. Herhalde aklımıza ilk gelenler bizim, Sırbistan ve Yunanistan’daki ateşli basketbol atmosferidir. Bu sezon Abdi İpekçi’de de buna yakın atmosfer ortaya çıkmaya başladı. Ve Hakan Üstünberk de en son Galatasaray Adası’nda sezon bitiminden sonra yaptığımız röportajda şunu söyledi bize; "Basketbol futbolu yakın zamanda geçecek" diye bir ifadesi var. Sen ne düşünüyorsun bu konuda?
Ben de aynı şekilde düşünüyorum. Çünkü basketbol izleme olarak da futboldan daha zevkli bir spor aslında. Çünkü çok daha fazla kısa zamanda, çok daha fazla aksiyon var oyunun içinde. Gerçi ben de futbol izliyorum ama, futbolda bazen 90 dakika gol izleyemiyorsunuz. Basketbolda sürekli bir hareket var. İzlemesi daha zevkli bir spor. Son Dünya Şampiyonası ile beraber çıkışta olan bir spor. Ben de katılıyorum, umuyorum da öyle olur.
Şimdi anlaşma 3 yıllık. Bu da hem kulübün hem de senin uzun vadeli planlar ortaya koyduğunuzu gösteriyor. Ne hedefliyorsun Galatasaray Kulübü’nde, bu üç yıllık vadede baktığımız zaman? Hatta daha uzun vadede de diliyoruz...
Büyük başarı hedefliyorum tabii ki. Ve her şeyimle bu kulübün başarısı için mücadele etmeyi hedefliyorum. Kısa vadede Türkiye Ligi şampiyonluğu tabii ki ve Euroleague’e katılma hakkını elde etmek; eğer wild-card’ı alamazsak, elemelerden Euroleague’e katılma hakkını elde etmek. Ve Euroleague’de de başarılı bir takım olmak. Ve bunlar çok da uzak hedefler değil dediğim gibi, çünkü çok iyi bir takım kuruluyor ve müthiş bir taraftar var. Çok zor hedefler değil bunlar. Bunlar doğru yapılanma ile olan şeyler. Benim de kısa vadede ve uzun vadede de tek hedefim başarı Galatasaray’da.
Az önce senin de belirttiğin gibi mutlaka ki her yeni dönem her basketbolcu için bir heyecandır. Ve den Efes Pilsen’den başka bir kulüp takımında forma giymedin. Galatasaray Forması giyeceksin artık bundan sonra. Belki yalnız kaldığın bir anda, belki de koltuğuna oturup gözlerini kapattığın anda mutlaka ki insanın içinden bazı hayaller, bazı güzelliler geçer. Herhalde Abdi İpekçi’de o güzel atmosferde kendini hayal etmişsindir?
Kesinlikle ettim. Anlaşma olduğu günden beri, içimde bir sabırsızlık da var. İşte en büyük hayalim de bu final serisindeki o taraftarın önünde o şampiyonluk kupasını bu kez bizim kaldırmamız.
Şimdi Cevher Özer’i biraz da senden dinlemek istiyoruz biz. Cevher Özer’le birlikte aynı takımda forma giyeceksiniz. 18 yaşından beri milli takımlarda hep birlikte forma giydiniz. Ama ilk kez bir kulüp takımında bir araya geliyorsunuz. Kuşkusuz hepimiz biliyoruz Cevher’in kendisini kanıtlamış bir oyuncu olduğunu ama en yakın isim olarak senden dinlemek istiyoruz onu.
Cevher’le dediğim gibi Ümit Milli, hatta Yıldız Milli Takım’dan beri beraber oynuyoruz. Kendisinin yeteneklerini benim burada anlatmama zaten gerek yok, çok çok yetenekli bir oyuncu. Ama çok da iyi bir karakter Cevher. Çok eğlenceli zamanlarımız oldu Cevher’le, özelikle Ümit Milli Takım’da çok iyi bir turnuva geçirmiştik ikimiz beraber. Son derece önemli ve iyi bir transfer. Son beş sezondur istikrarlı bir performansı var Beşiktaş’ta. İstikrar çok önemli sonuçta Türkiye Ligi’nde. Dediğim gibi çok önemli ve iyi bir transfer yaptık.
Biraz da kişisel olarak Ender Arslan’ı daha yakından tanımak istiyoruz. Ender Arslan kimdir, günlük hayatta neler yapar?
7 senelik evliyim. İdmandan vakit buldukça dinlenmeye çalışırım. Eşimle beraber alışveriş yaparız, gezeriz. Özellikle hobim yok çünkü vaktim yok.
Florya Metin Oktay Tesisleri’ndeki basketbol salonunda efsane şampiyonlukların flamaları vardır ve o flamalarda isimler yazar. Uzun zamandır oraya yeni bir flama eklenmedi. Galatasaray yeni bir flama daha eklemek istiyor. Bu flamaya da isimler eklenecek. Bu isimlerden biri de sen olursun diye umut ediyoruz...
İsmimin olmasını çok istiyorum. Galatasaray Basketbol Takımı şampiyonluğu hak eden seviyede bir takım. Umarım o flamayı o duvara yakın zamanda astıracağız.
Milli Takım’da ortaya koyduğun performansı zaman zaman kulübünde yansıtamadığını görüyoruz. Bunu neye bağlıyorsun?
Açıkçası nedenini tam olarak bilmiyorum. Sonuçta aynı basketbolu oynuyorum. Milli Takım’da Tanjevic’le güzel bir sistem oturdu. Son 3-4 sene gerçekten hep istikrarlı kadro ile aynı sistemle oynamaya alıştık ve iyi gitti herşey. İyi sonuçlar aldık. Benim gibi diğer arkadaşlarım da iyi performans sergiledi. Kulüp takımında zaman zaman inişli çıkışlı performansım oldu ama istikrarlı bir şekilde süre alamadım. Buna da bağlıyorum. İstikrarlı bir şekilde süre aldığım sürece nasıl bir oyuncu olduğumu göstereceğimi biliyorum.
Aynı bölgede oynadığınız Tutku Açık’la bir rekabet içinde olacaksınız. Ne söylemek istersin Tutku’yla ilgili?
Tutku çok beğendiğim bir oyuncu. Hem kişilik hem de basketbol olarak kendisini çok beğeniyorum. Çok da iyi bir ikili olacağımızı düşünüyorum. Zaten saha dışında iyi bir ikiliyizdir. Beraber önemli başarılara imza atacağız.
Sana bir özel ismi sormak istiyorum. Haluk Yıldırım. 39 yaşında ama bu sezona baktığımızda Galatasaray’da bir tek maç dahi kaçırmayan tek oyuncu. 60 maçın üzerinde forma giyen tek oyuncu ve şu ana kadar sadece bir tek antrenmana çıkamama durumu oldu. O da Fenerbahçe final serisi sırasında, oynama durumu imkansızdı ama çıktı oynadı. Nasıl değerlendiriyorsun Haluk Yıldırım’ı?
Her şeyden önce kişilik olarak çok çok iyi bir insan. Basketbol camiasında kendisini sevmeyeni bilmem. Çok önemli bir karakter ve müthiş bir profesyonel. Umarım ben de onun yaşında onun gösterdiği performansı gösterebilirim. Hepimize örnek olarak, çok değerli bir sporcu. Her zaman kendisine kaptan diye hitap ederim.
Galatasaray taraftarına ne söylemek istersin?
İlk maçın gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum. Taraftarımızla buluşmak için sabırsızlanıyorum. Müthiş bir destek veriyorlar. Euroleague’i çok istiyoruz. Umarım onlarla beraber güzel bir sinerji oluşturarak Euroleague’i de başarıcağız ve ligde çok başarılı sonuçlara imza atacağız. Bunların hepsi taraftarımızın desteği olmadan imkansız duruma geliyor. O yüzden onların desteğine çok ihtiyacımız var. Bu sene sahada onları gururlandıran bir basketbol takımı izlettireceğiz.
Son Aslan Ender Arslan’a hem GSBonus kartını hem de GSMobile hattını takdim ediyoruz...
Çok teşekkür ediyorum.