BCL Top 16 4. Maç | MHP Riesen Ludwisburg - Galatasaray NEF

Efsanemizdir 'yedirmeyiz'ciler (evlatçı,statükocu) ile, Efsanelerin hakkını verip başarısız ise yerine başkası gelmeli diyenlerin çekişmesi...Dikkat! kulübümüzün hemen hemen her branşında bu mücadele var...Çözüm çok basit: BAŞARI İSTENİYORSA (ki bundan emin değilim) BAŞARISIZ OLANLARLA YOLLARINI AYIRMALISIN..!
Başarısız olanla yol zaten ayrılır, başka türlüsü mümkün değil. Sıkıntı başarı gibi göreceli bir kavramda anlasamamak.Hedef koyarsın, gidişata bakarsın, uzaklaşıyorsan hedeften bir kez daha düşünür karar verirsin.Bu kadro ve hoca hangi hedefle yola çıktı?Mantıklı hedef ligi ilk 4 içinde bitirmek, bence hala ihtimal dahilinde.Avrupa'da final cok iddialı olur,geçen yılın finalisti Karsiyaka elendi gitti.Kupa zorda olsa hedef olabilirdi sonuçta kısa bir turnuva,olmadı.Bunlarin ışığında net bir başarısızlıktan söz edebilir miyiz?Bence hayır, daha iyisi olabilirmiydi, kesinlikle evet.Ama sahada oynayanlarla kenarda oynatmaya çalışanları bir tutmayalım.Bazen oyuncu gününde olmuyor,hoca ne yapsın?Oyuncu çok iyi oynayıp maçı alınca ben hiç duymadim koc sayesinde ne oynadı be diyeni,ama tersi olunca çoğu zaman eleştiri hocaya yazıyor.Bence bu s3ne böyle biter, seneye umarım daha iyi hoca ve kadro gelir
 
Herkes kendince yazdıklarında haklı. Ancak sezon oynanırken farklı değişkenler devreye giriyor. Hepsini yazmaya çalışayım tek tek :

1) Hedefler .. Tamam bu takım için ilk 5 + Avrupa'da gruptan çıkmak başarıdır diye hedef konabilir diyelim. Fakat kurulan kadrodaki isimlere bakınca vites küçültemezsin.

2) İyi basketbol oynamak için ''süper'' kadro kurmana da gerek yok. Kaldı ki transfer edilen isimler hepimizin tahminlerinin ve beklentilerinin de üstünde olan isimler. Daha zayıf ve hatta çok zayıf takımlara yenilme lüksün olmuyor o zaman. Hedefimiz zaten buydu diyip işin içinden çıkma şansın da olmuyor maalesef.

3) Hedeflere ''iyi basketbol oynayıp'' ulaşamamak var . Hedeflere ''kötü basketbol oynayıp'' ulaşamamak var.. Hedeflere ''ulaşmak kolayken'' ulaşamamak var. Biz maalesef üçüncü kategoriye giriyoruz. İnsanların da isyanı buna. Daçka maçında 25 sayı farkı 10 dakikada eritmemek için Vesely, Larkin gibi isimlere sahip olman gerekmiyor.

4) ''Daha iyisi gelmez, daha iyisi olmaz'' mantığını güttüğümüz 20 yılda ülkenin hali içler acısı. Ülkesinde tanklar gezenlerin para birimi ve refah seviyesi dahi bizim fersah fersah üstümüzde. Bu mantığı ne görmek ne duymak istiyorum artık ! Hele ki ''spor'' gibi manevranın bol olduğu bir alanda bu lafın esamesi bile okunmamalı artık ! Torrent Barça'dan 8 yiyecek, Fatih Terim'in emekleri boşa gidecek dendi; e adam Camp Nou'dan gol yemeden geri getirdi takımı. Olabiliyormuş demek ki dimi kardeşim ?
Arsene Wenger'in, Mourinho'nun kovulduğu dünyada kendi küçük ve aciz dünyamızı yaratıp , içinde debelenip duruyoruz :D

Ekrem Memnun harika başladı sezona. Çok iyi basketbol oynatıp harika da istatistikler yakaladı. Bu yüzden gitmesinin mantığı olmadığını söyledim burada. Fakat devamı gelmedi maalesef. Tamam transfer konusunda yönetim-şube hatalı olabilir. Fakat kurulan kadro zayıf bir kadro değil ki. Hele ki rakipler ; pek âlâ mağlup edilebilecek rakipler. Zaten 20 sayıdan kaç maç verdik sayamadım. Bence sezonu tamamlamalı yazdım defalarca ; fakat şu noktada gitse yanlış bulmam.
 
Son düzenleme:
Herkes kendince yazdıklarında haklı. Ancak sezon oynanırken farklı değişkenler devreye giriyor. Hepsini yazmaya çalışayım tek tek :

1) Hedefler .. Tamam bu takım için ilk 5 + Avrupa'da gruptan çıkmak başarıdır diye hedef konabilir diyelim. Fakat kurulan kadrodaki isimlere bakınca vites küçültemezsin.

2) İyi basketbol oynamak için ''süper'' kadro kurmana da gerek yok. Kaldı ki transfer edilen isimler hepimizin tahminlerinin ve beklentilerinin de üstünde olan isimler. Daha zayıf ve hatta çok zayıf takımlara yenilme lüksün olmuyor o zaman. Hedefimiz zaten buydu diyip işin içinden çıkma şansın da olmuyor maalesef.

3) Hedeflere ''iyi basketbol oynayıp'' ulaşamamak var . Hedeflere ''kötü basketbol oynayıp'' ulaşamamak var.. Hedeflere ''ulaşmak kolayken'' ulaşamamak var. Biz maalesef üçüncü kategoriye giriyoruz. İnsanların da isyanı buna. Daçka maçında 25 sayı farkı 10 dakikada eritmemek için Vesely, Larkin gibi isimlere sahip olman gerekmiyor.

4) ''Daha iyisi gelmez, daha iyisi olmaz'' mantığını güttüğümüz 20 yılda ülkenin hali içler acısı. Ülkesinde tanklar gezenlerin para birimi ve refah seviyesi dahi bizim fersah fersah üstümüzde. Bu mantığı ne görmek ne duymak istiyorum artık ! Hele ki ''spor'' gibi manevranın bol olduğu bir alanda bu lafın esamesi bile okunmamalı artık ! Torrent Barça'dan 8 yiyecek, Fatih Terim'in emekleri boşa gidecek dendi; e adam Camp Nou'dan gol yemeden geri getirdi takımı. Olabiliyormuş demek ki dimi kardeşim ?
Arsene Wenger'in, Mourinho'nun kovulduğu dünyada kendi küçük ve aciz dünyamızı yaratıp , içinde debelenip duruyoruz :D

Ekrem Memnun harika başladı sezona. Çok iyi basketbol oynatıp harika da istatistikler yakaladı. Bu yüzden gitmesinin mantığı olmadığını söyledim burada. Fakat devamı gelmedi maalesef. Tamam transfer konusunda yönetim-şube hatalı olabilir. Fakat kurulan kadro zayıf bir kadro değil ki. Hele ki rakipler ; pek âlâ mağlup edilebilecek rakipler. Zaten 20 sayıdan kaç maç verdik sayamadım. Bence sezonu tamamlamalı yazdım defalarca ; fakat şu noktada gitse yanlış bulmam.
Ülkenin durumunu açıklayan 4 nolu saptamana sonuna kadar katılıyorum.Bu yiyicilerden kurtulmak herseyden önemli.Bakalim yönetim ne düşünecek ve hamle yapacak mı?
 
Yahu spor yorumu yaparken , siyaseti karıştıran kafaları hiç anlamıyorum.
Ülke yönetmek ile bir klubü yönetmek yada hocalık yapmak aynı şeyler mi.
Elma - armut kıyaslaması bile bunun yanında masum kalır.
Uzmanlık alanım siyaset bilimi , ama burası spor portalı , bu nedenle ne bir siyasi parti üzerinden ne de siyasi akımlar üzerinden burada kimseyle tartışmaya girmeye niyetim yok. Teşbihte hata olmasın , bu ataist birine Allah ın varlığını anlatmaya benzer , herkes kendi fikrini doğru bulur.
Temelde bu sitedeki herkes GS lı , ama kluble ile ilgili bile bir çok farklı düşünce var.
Lütfen GS spor portalı olan bir yerde ;siyaset , din , ticaret , farklı akımlar üzerinden yana örneklerinden konuşmayalım.
 
Pardon da neye istinaden elendik deniliyor?
Yarın Dijon'u ikili averajı alarak 4 farkla yenip son maçta kazanmamız, bunun tersini Ludwingsburg içinde yazabiliriz onları son maç 6 sayı yenme şartı olacak o zaman ve Holon'un veya Ludwingsburg'un kalan 2 maçını da kaybetmesi şartıyla 2.oluyoruz.. Bu arada zor ihtimalde olsa 3 galibiyetle 4'lü averajda olabilir.. Statü ilk 2 takımın çeyrek finale kalacağı şeklinde doğru paylaşıma dikkat etmeliyiz.. @Hüseyin Bozkurt
Aykut Kadıoğlu burada eski bir forum yöneticisi arkadaştı sanırım talihsiz bir paylaşım olmuş.
 
Son düzenleme:
Yahu spor yorumu yaparken , siyaseti karıştıran kafaları hiç anlamıyorum.
Ülke yönetmek ile bir klubü yönetmek yada hocalık yapmak aynı şeyler mi.
Elma - armut kıyaslaması bile bunun yanında masum kalır.
Uzmanlık alanım siyaset bilimi , ama burası spor portalı , bu nedenle ne bir siyasi parti üzerinden ne de siyasi akımlar üzerinden burada kimseyle tartışmaya girmeye niyetim yok. Teşbihte hata olmasın , bu ataist birine Allah ın varlığını anlatmaya benzer , herkes kendi fikrini doğru bulur.
Temelde bu sitedeki herkes GS lı , ama kluble ile ilgili bile bir çok farklı düşünce var.
Lütfen GS spor portalı olan bir yerde ;siyaset , din , ticaret , farklı akımlar üzerinden yana örneklerinden konuşmayalım.
Muhammed Selçuk beyin yaptığı bir tespit ve doğru. Bir bakış açısını eleştiriyor, Kaldiki hayatımızın kendisi siyasettir. Parti savunuculuğu başka birşey.
 
Sonuç olarak bir örnek verilmiş, ben de niye bundan rahatsız oldun onu anlamadım. Kaldı ki siyasi bir konu başlığı açılmamış, bence doğru da bir saptama yapmış.Ne yani ülkenin içinde bulunduğu durum ortada iken bununla ilgili bir tespit yapmak siyaset mi yapmak oluyor.Kaldi ki siyaset sporun içine sonuna kadar girmiş, özerk denen federasyonlari atıyor.Simdi basketbol federasyon seçimi olsa burada fikir yazamayız senin mantığınla.
 
Siyasetten ziyade, bizim insanımızın genel yapısı "ideal gidişatlı bir vasatlığı", risk alıp büyümeye tercih etmemekle alakalı bir problem. Sadece bir yer özelinde değil, çoğu kişi koltuk bırakmayı sevmiyor bu ülkede. 27 yıllık hayatımda bir konuda başarısız olduğu için istifa eden kimseyi görmedim mesela. Hep başarılı olacakken, önü kesilenler istifa etti ya da son çare kovuldular. Herkes çok başarılı ülkede.
 
Muhammed Selçuk beyin yaptığı bir tespit ve doğru. Bir bakış açısını eleştiriyor, Kaldiki hayatımızın kendisi siyasettir. Parti savunuculuğu başka birşey.
Tamam o zaman bende karşı siyasi argümanları söyleyeyim , nede olsa hayatımızın kendisi siyasidir. Partiler olmadan siyaset olmaz , o zaman tek adam yada tek partililik olur. Partiler olmadan siyaset konuşulmaz. Siyaseti partiler icra eder.
Burası GS spor portalı , GS ismi altında buluştuk , GS için farklı düşüncelerimiz olabilir ama siyasi yada başka farklılıkları bu çatı altında konuşmak doğru değil.
Ha keza GS farklılıklarını bile burada konuşurken saygıyı kaybediyoruz.

Zaten Türkiye nin en büyük sorunu takım tutar gibi siyasi görüşe sahip çıkmak , tutmak. Bunu GS spor portalı altında yapmayalım derim. Bir abiniz ve arkadaşınız olarak bunları söylüyorum.
 
Sonuç olarak bir örnek verilmiş, ben de niye bundan rahatsız oldun onu anlamadım. Kaldı ki siyasi bir konu başlığı açılmamış, bence doğru da bir saptama yapmış.Ne yani ülkenin içinde bulunduğu durum ortada iken bununla ilgili bir tespit yapmak siyaset mi yapmak oluyor.Kaldi ki siyaset sporun içine sonuna kadar girmiş, özerk denen federasyonlari atıyor.Simdi basketbol federasyon seçimi olsa burada fikir yazamayız senin mantığınla.
Bak doğru saptama yapmış diyorsun , sana göre doğru.
Bana göre doğru değil , bunu anlatmak için 50 sayfa açıklama yazabilirim.
Ama burası yeri değil. Spor portalında spor konuşulmalı , siyaset üzerinden örnekler işin içine siyaseti sokar. Zaten hayatın her yerinde bu tür kamplaşmalar var.
bak sen bile Muhammet arkadaşımızın yazdığı 4 maddeden 4. yü özellikle siyasi argümana katılmış ve yorum yapmışsın. Kendi siyasi doğrunu sanki gerçek gibi Gs spor portalında söylüyorsun. bunun yeri burası değil diyorum. Çok farklı siyasi portallar var , siyasi paylaşım yada söylemler yapacağımız.
Gs portalı altında , GS çatısı altında buluşmuşken , ayrışmayalım derim.
 
Bak doğru saptama yapmış diyorsun , sana göre doğru.
Bana göre doğru değil , bunu anlatmak için 50 sayfa açıklama yazabilirim.
Ama burası yeri değil. Spor portalında spor konuşulmalı , siyaset üzerinden örnekler işin içine siyaseti sokar. Zaten hayatın her yerinde bu tür kamplaşmalar var.
bak sen bile Muhammet arkadaşımızın yazdığı 4 maddeden 4. yü özellikle siyasi argümana katılmış ve yorum yapmışsın. Kendi siyasi doğrunu sanki gerçek gibi Gs spor portalında söylüyorsun. bunun yeri burası değil diyorum. Çok farklı siyasi portallar var , siyasi paylaşım yada söylemler yapacağımız.
Gs portalı altında , GS çatısı altında buluşmuşken , ayrışmayalım
 
Bak doğru saptama yapmış diyorsun , sana göre doğru.
Bana göre doğru değil , bunu anlatmak için 50 sayfa açıklama yazabilirim.
Ama burası yeri değil. Spor portalında spor konuşulmalı , siyaset üzerinden örnekler işin içine siyaseti sokar. Zaten hayatın her yerinde bu tür kamplaşmalar var.
bak sen bile Muhammet arkadaşımızın yazdığı 4 maddeden 4. yü özellikle siyasi argümana katılmış ve yorum yapmışsın. Kendi siyasi doğrunu sanki gerçek gibi Gs spor portalında söylüyorsun. bunun yeri burası değil diyorum. Çok farklı siyasi portallar var , siyasi paylaşım yada söylemler yapacağımız.
Gs portalı altında , GS çatısı altında buluşmuşken , ayrışmayalım derim.
İyi ayrismayalim,sistematik soyulmaya devam edelim, neyse uzatmayacagim ,sinirimi de daha fazla bozmayacagim.
 
Tamam o zaman bende karşı siyasi argümanları söyleyeyim , nede olsa hayatımızın kendisi siyasidir. Partiler olmadan siyaset olmaz , o zaman tek adam yada tek partililik olur. Partiler olmadan siyaset konuşulmaz. Siyaseti partiler icra eder.
Burası GS spor portalı , GS ismi altında buluştuk , GS için farklı düşüncelerimiz olabilir ama siyasi yada başka farklılıkları bu çatı altında konuşmak doğru değil.
Ha keza GS farklılıklarını bile burada konuşurken saygıyı kaybediyoruz.

Zaten Türkiye nin en büyük sorunu takım tutar gibi siyasi görüşe sahip çıkmak , tutmak. Bunu GS spor portalı altında yapmayalım derim. Bir abiniz ve arkadaşınız olarak bunları söylüyorum.
Hangi siyasi argümanı sunacaksınız ? 20 yıldır yöneten bir iktidar var,her istedigini yapmaya muktedir olarak 40,50 yıl önceki bazı olayları veya hataları yalan yanlış algılarla onların söyleyeceksiniz? Öyle olsa bile onlar zaten siyaseten bedelini ödediler ve bu sayede bugünkü siyasi yapı iktidar oldu. Birde eleştiri herzaman yöneten ve güncel olarak etkin olanlar için yapılır.
 
Hangi siyasi argümanı sunacaksınız ? 20 yıldır yöneten bir iktidar var,her istedigini yapmaya muktedir olarak 40,50 yıl önceki bazı olayları veya hataları yalan yanlış algılarla onların söyleyeceksiniz? Öyle olsa bile onlar zaten siyaseten bedelini ödediler ve bu sayede bugünkü siyasi yapı iktidar oldu. Birde eleştiri herzaman yöneten ve güncel olarak etkin olanlar için yapılır.
Siyaset sadece iç siyaset değildir , dünya çapında ne oluyor , bölgemizde neler oluyor onlara bakmak lazım.
Yeni bir dünya kuruluyor , bunu takip etmek lazım.
Siyasi iktidar 20 yıldır tek başına ülkeyi yönetiyorsa bu seçim sonucudur. İlk seçimde halk beğenmiyorsa gider , daha iyi yapacağını ifade edeni getirir. 25 yıldır İstanbul yönetim tek partide idi , son seçimde İstanbul seçmeni bunu değiştirdi, keza yeni yönetimden memnun iseler devamını sağlarlar.,
Mesele eleştirmek yada övmek değil. Hepimiz farklı siyasi görüş yada partilere sempati duyabiliriz. Bunu yazmanın yeri GS spor portalı olmamalı.
 
Yorumunuzu anlıyorum fakat ince bir fark var benim söylemimde. Ben ''daha iyisi gelmez'' mantığına; en bariz ve en gündemde olan örnekle açıklık getirmek istedim. Mesele X partinin yahut da Y partinin iktidarda olması değil. Mesele ''daha iyisi gelmez'' felsefesi. Benim söylememe gerek yok ki zaten. Bu ülkede hangi konuda olursa olsun ''daha iyisi gelmez'' diyince akla tek bir konu geliyor.
Ben de burada ''Ekrem hoca gidince daha iyisi olmayacak'' minvalindeki yorumlara değindim.
 
Yorumunuzu anlıyorum fakat ince bir fark var benim söylemimde. Ben ''daha iyisi gelmez'' mantığına; en bariz ve en gündemde olan örnekle açıklık getirmek istedim. Mesele X partinin yahut da Y partinin iktidarda olması değil. Mesele ''daha iyisi gelmez'' felsefesi. Benim söylememe gerek yok ki zaten. Bu ülkede hangi konuda olursa olsun ''daha iyisi gelmez'' diyince akla tek bir konu geliyor.
Ben de burada ''Ekrem hoca gidince daha iyisi olmayacak'' minvalindeki yorumlara değindim.
Anlıyorum da , bir takıma koç/hoca ile , siyaseten seçilen birinin ülke yönetmesi aynı şeyler değil. Bir tarafta ucu açık imkanlar varken , bir tarafta mevcut içinde seçilme var.
Yani daha iyisi gelmez denen 2 konu keskin bıçak gibi bir birinden farklı.

Benim asıl derdim ; Bu forum altında GS arması altında tek olmuşken ( keza GS için bile farklı düşünebiliyoruz ) diğer farklılıkların ; siyasi , dini , etnik , mesleki, cinsiyet ve bunun gibi farklılıklar üzerinden örneklemeyelim , konu GS olsun diyorum.
 
Bence Muhammed'in yorumu gayet isabetli tespitlerle dolu.

Seksen beş sene önceki 10-12 senelik (1938-1950 arası) tek parti dönemine ait bilgiler bile, İkinci Dünya Harbi'ne denk geldiğine bakılmaksızın 16-17 yaşında bebelere destur niyetine her lafın başında söyletilir hala gelmişken; sporun hiç olmadığı kadar siyasallaştığı 2007-2019 dönemindeki siyaset kurumunun eleştirilmesi gayet olağan. Ben 34 yaşındayım ve belediye başkanı olan kulüp başkanları da gördüm ki bunlardan biri tribününde sıkça bulunduğum Bursaspor eski başkanı Erdoğan BİLENSER'dir; şu an onları bile arar olduk. Eskiden belediye başkanı kentin muteber bir ileri geleni olurdu. Şimdiyse ya mahalle ağzıyla konuşan biri geliyor ya da İnegöl'den filan birini getiriyorlar. Külüp başkanı tüm kentin tanıdığı iş insanları ya da spor çevresinden sözü dinlenen kişiler olurdu; şimdiyse bir siyasiden destek alarak kentsel dönüşümü fırsat bilip müteahhitliğe soyunan Muşlu bir genç kafasına göre vur kaç yapabiliyor. Abdullah GÜL siyasette önemli yerlere geldi, iki Kayseri takımı birden lige çıktı. Bülent ARINÇ geldi Manisa çıktı. Kasımpaşa, Başakşehir filan; bunları saymıyorum bile...

Yöneticilik ve yönetim disiplini evrenseldir. Firmaların sürdürülebilir rekabet avantajı elde etmesini incelerken Beş Güç Modeli'ni ortaya atan PORTER, daha sonra bu modeli geliştirerek ülkelerin rekabet avantajını Elmas Şablonu üzerinden ortaya koydu. Transformasyonel, transaksiyonel liderlik gibi kavramlar ister iş insanı, ister politikacı, ister spor yöneticisi olsun herkes açısından geçerli. Eskiden başarılı iş insanı Faruk SÜREN başkanımızdı. Şimdi başarılı iş insanı Faruk SÜREN'in damadı başkan. Yani, eskiden başkanın kendi başarılıydı, şimdiyse kayınpederi başarılı. Siyaset nasıl ki değişiyorsa spor da değişiyor. Eğitim de değişiyor.

Aziz YILDIRIM dendiğinde görece başarısız ve uzun bir futbol şube, başarılı bir basketbol şube, devasa bir borç ve mükemmel tesisleşme geliyor insanın aklına. Son yirmi yıl dendiğinde de insanların aklına başarılı veya başarısız olunan pek çok şey gelecektir. Bu çok doğal. Muhammed'in söylediği de bu minvalde gayet doğru. Herhangi bir kulübün futbol şubesine bakın. Hoca tercihleri şu şekilde olacaktır: Hikmet KARAMAN- daha önce TR'de çalışmış bir yabancı- Fatih TEKKE- Hamza HAMZAOĞLU- daha önce TR'de çalışmış bir yabancı - Hikmet KARAMAN. Bu, diğer takımlar için de geçerli. Sürekli aynı kişileri deneyip farklı sonuçlar bekliyorlar. Sanki bir mutat zevat var ve bu sektörden para kazanmak sadece bu kişilere ayrılmış gibi. Halbuki biriyle denersin, olmuyorsa helalleşir başkasıyla denersin. Bizse hemen hemen hep aynı yerlerde geziniyoruz. Samuel Beckett'in güzel bir sözü var: Ever tried. Ever failed. No matter. Try Again. Fail again. Fail better.
 
Son düzenleme:

Üst