Olaylara yüzeysel bakıldığını düşünüyorum,
Fowles niye 40 dakika oynadı, neden dinlendirilmedi eleştirileri bana mantıksız geliyor. Başka ne yapılabilirdi Melisa da sakatken? En başa dönüp, neden Gintare alındı diye eleştirilse çok daha mantıklı.
Neden alan savunması tercih edildi sorusunun cevabı, Tamika'nın Angel'a, Fowles'ın Matovic'e birebirler de çok sayı imkanı tanıdığı anlar olabilir mi? Bunu cidden soruyorum, ben heyecandan çok dikkatli izleyemedim seriyi.
İlk maçta son topun Tamika'ya bırakılması, Fowles'ın sakatken sahaya sürülmesi hataymış, hataymış da ben geleceği görüp tersini yapardım diyebilecek var mı?
Evet, takım molalardan dönüşü hayal kırıklığı oldu kimi zaman, Fowles ve Seimone %100'leri ile kullanılamadı (ama verimliliklerinin hiçbir zaman %60'ın altına düştüğünü de düşünmüyorum) da ciddi bir coaching hatası ile kaybettiğimiz bir maç olduğunu iddia eden var mı? Ratgeber de en az Ceyhun Yıldızoğlu kadar hata yaptı ama onunkiler tolere edildi hakemler tarafından. Sahada da aynısı vardı, Fenerbahçe'nin oyuncularının da en az bizim kızlar kadar zayıflıkları ve hataları vardı, zaten hatalar olmasının zorunluluk olduğu bu oyunda tersi olamazdı. Ama laciverti pohpohlayan düdükler, kırmızıya çıkmayınca daha çok hata yapan ve zayıflıkları olan taraf hak etmediği halde kazanan oldu.
Takımı bu kadar sahiplenmemizin, siz şampiyonsunuz dememizin sebebi hakem hataları ile kaybetmeleri değil, sahadaki kıyıma karşı yine de kazanacak kadar iyi oynamaları ve düzeltilebilecek hatalar sayesinde her şartta şampiyon olabileceklerini göstermeleridir.
Hakem katliamını yok sayıp, maçlar NŞA oynandı diye düşünürsek-bu ne kadar mümkün bilmiyorum ama-; şampiyon olamadığımıza göre Ceyhun Yıldızoğlu çok ekstra bir katkı da sağlayamamış demek doğrudur(?). Yalnız, Seimone'nin üçlüğü girseydi 4. maçta, seri başında Michelle sakatlanmasaydı, Tuğba'lı dakikaları daha iyi geçseydik ne diyecektik aynı sezon için? Peki koçun, yerli oyuncu kısırlığı içinde sene başında '
eski takımı Botaş'a para kazandırmak için' aldırdığı 22 yaşındaki Gülşah'ın, final serisi seviyesinde ciddi süreler alabilecek kıvama gelmesini, ilk maçı çevirebilecek bir güvenle sahada iyi işler yapmasını unutacak mıyız? Kendisine zırt-pırt faul çalınan Bahar'ın, son yıllarda (yerli-yabancı) Nevriye'yi en iyi savunan Galatasaraylı oyuncu olmasını da unutmamak lazım. Esra ile Yasemin'i yollayarak, iki gencin önünün açılması çoook mantıklı bir hamleydi. Esmeral ile Nevriye kaç yaşına geldiler sahi, kaç yıl daha oynayacaklar, Bahar ile Gülşah kaç sene oynayacaklar peki bu ligde? Fenerbahçe son güzel günlerini yaşıyor, o yüzden topuyla tüfeğiyle saldırıyor bu yıllardan başlamasın çöküş diye. Ama bitecek haramilerin saltanatı. Sakın alt yapı da bize şu kadar fark atıyorlar, oradan da iyi oyuncular gelecek diye kaygılanmayın TKB2L'nin resmi sponsoru Fenerbahçe alt yapısından, a takıma verilmiş bir fert gördünüz mü bugüne kadar? Benchte oturuyorlar işte kızlar.
Fenerbahçe'yi bir daha ne zaman bu kadar kötü yakalarız, tren kaçtı diye de hayıflanmaya gerek yok. Bu sene başı hariç, Fenerbahçe kadrosunun, özellikle yabancıların bizimkinden daha iyi olduğunu hatırlamıyorum son 3-4 yılda. Saha avantajını alan da, kendi sahasında-kupada Fenerbahçe'yi yenen de, Tarsus hariç Anadolu'dan tulum çıkaran da bu koçun takımıydı. Seneye de yine yapacaklar. Her insan hata yapar ama artık Ceyhun Yıldızoğlu ve öğrencileri en az hatayla sahaya gelecekler, hakemler bundan da fazlasını yapamaz ya? Bu sene seçim şansının daha bol olduğu bir havuzdan alacağı oyuncular ile, tamamen Ceyhun Yıldızoğlu'nun takımını olacak Galatasaray'ı izleyelim bir de, kararı sonra veririz.
Bu arada koçun işine karışılmaz ama; "
Bilekse bilek, yürekse yürek; bu takıma Augustus gerek!"