EL TOP 16 1. Maç | Anadolu Efes 68 - 62 Galatasaray MP

Bugün maçı izlerken bir Efes'e baktım, birde bizimkilere baktım. Sanki genç takım ile A takım maç yapıyor. Her pozisyonda Efeslilerin bariz fizik üstünlükleri vardı.

Yani her şey bitmedi tabi ama zor be bizim kadromuz bu kadarlık kadro. Biz çıkamazsak bari Efes çıksa.
 
Formasını emekli ettikleri gece John Stockton'a bir soru yöneltir spiker: "Bunca sene oynadın, hiç şampiyon olamamak üzmedi mi seni?"
Cevap: "Bu yine de çok güzel bir oyun!"
Siz de çok sevin... Son topa kadar
 
Litvanya'daki Asvel-Rytas maçları,Kayseri'de Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı getiren Fenerbahçe Ülker maçı,EL'de Prokom ve Olimpija deplasmanları,şayet Beşiktaş maçı ciddi rakibe karşı oynanan bir maçsa Banvit maçı.
'Ciddi rakiplere karşı oynadığımız tüm maçları kaybettik.' klişesinden ciddi şekilde rahatsızım.Bu cümleyi savunanlardan rica etsem bana yukarıdaki maçların neden ciddi maç statüsüne girmediğini açıklayabilirler mi?
 
Evet hatalar olabilir kadro konusunda kabul ama 2 sene once eyup abi İpekçi´de bir gun full tribunlere EL´ de oynayacağız cok uzak degil diyordu. Forumun %90 ben dahil guluyoduk ama ruyamiz gercek oldu. Ustune son 16´dayiz.
Simdi lutfen herkes biraz sag duyulu olsun. Daha cok degil Murat Özyer doneminde 3 senede ulker 21 m. dolar ustune reklam tv yayin gelirini ekleyin 24-25 m. dolar. Sonucta hic bir basari yok. Bu seneki butcemiz 3 sene oncekiyle ayni ama EL son 16´dayiz biraz daha ilimli olalim. Her sene biraz daha iyi yoldayiz Oktay Hoca ile.
 
Litvanya'daki Asvel-Rytas maçları,Kayseri'de Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı getiren Fenerbahçe Ülker maçı,EL'de Prokom ve Olimpija deplasmanları,şayet Beşiktaş maçı ciddi rakibe karşı oynanan bir maçsa Banvit maçı.
'Ciddi rakiplere karşı oynadığımız tüm maçları kaybettik.' klişesinden ciddi şekilde rahatsızım.Bu cümleyi savunanlardan rica etsem bana yukarıdaki maçların neden ciddi maç statüsüne girmediğini açıklayabilirler mi?
asvel macını sayma bence.geriye kazandıgımız fenerbahce-rytas-banvıt macı var..prokom ve unıon bızım kalıtemızde,hatta eurolıg kalıtesınde olmayan takımlar,ha belkı prokom deplasmanı yınede zor maclar arasına koyulabılır..ama gerıye efese ve kazana kaybettıgmız 2ser mac,fener ve bjkye kaybettıgımız lig macları var..keske 1-2 tanesını kazanabılseydık..özellıkle su ıcerıdekı unıcs macını hala unutmadım..
 
Benim açımdan maç boyunca "tamam, bu maç bizim" diyebileceğim bir an olmadı. En fazla yaklaştığımız bölümde de Songaila ben buradayken yok öyle bir ihtimal dedirtti! Pota altında kaçıdığı boş turnike maçın kırılma anıydı bana göre. Takım dönmüş, tribünler havaya girmiş...

Ben ılımlı yaklaşırım her zaman için, oyuncuların bavulunu hazırlamasına yardımcı olmayı sevmem ama istiyorsa Songaila´ya yardımcı olurum. Dünkü yaptıklarının takıma alışamaması, uzunların geç form tutması vs. ile bir ilgisi yok kanımca.

Ribaund sorununa rağmen Savovic´in süre almamasını eleştirenler olmuş. Sezon başında Zaza´nın gelişini hatırlatayım. Onu bile sorguladı bu taraftar, kariyerinde yaptıklarını vs. gözardı edip... Oktay Hoca´nın Savovic´i oynatmayarak bu kitleye malzeme vermemesi doğru karardı bana göre.

Maç sonu gözlemlediğim; bizim forumun gençleri yıkılmış haldeydi. Canınızı sıkmaya değmez, bugün kaybederiz, yarın kazanıp başarıdan başarıya koşarız. Üzüldüğünüzle kalırsınız. Siz desteğe devam edin, karşılık beklemeseniz de bir gün mutlaka alacaksınız karşılığını. Ben yanınızda olurum diyeceğim ama takımın iyiliği için "istenmeyen adam" ilan edildim. : )

Ben salondayken takımın kazanabilme ihtimalini sevdim, tüm olumsuz şartlara inat...
 
Üzerimde montumun altından 2 cm lik kısmı ancak görünen sarı kırmızı forma nedeni ile maça girerken çekmediğim kalmadı neredeyse. Sizi bu kapıdan alamayız arkaya gideceksiniz dedikten sonra, koltuğuma geçebilmek için bir dolu güvenlik görevlisine dil dökmem de cabası oldu. Muhtemelen 124-125'e bilet alanlar yerlerine geçememiştir. Ancak bundan sonra Sinan Erdem'de deplasman maçı mı? Asla gitmem. Uğursuzum bi kere.
 
1.PERİYOT: 29-19
2.PERİYOT: 16-15
3.PERİYOT: 15-18
4.PERİYOT: 8-10

Maçın 2. yarısına yetişebildim
Kazanabileceğemiz bir maçdı Efes tıkır tıkır oynasada yense hiç üzülmezdim açıkcası Efesi iyi bozduk ancak hücumda Lucas dan başka kahraman çıkaramayınca mağlubiyetden kaçamadık özellikle son periyoddaki tutukluk beni şaşırttı açıkcası sadece 8 sayı yemişken farkı eritmeliydik ancak attığımız 10 sayının bile 5i serbest atışdan geldi.
 
Dün bir hesap yaptık. Efesin bütçesi bizimkinin 3 katı falan yaklaşık. Bu da sahadaki kaliteden oldukça fazla belli oldu zaten. Biz bu farkı daha çok mücadele etmeyle ve daha iyi takım olabilmeyle kapatabilirdik. 3 kere 10 farktan geri geldik ama işte o son bitirişi yapacağımız yerde rakibin kalitesi hep ağır bastı.

Ender ile Songaila' ya dün aklım ermedi. Kaçan boş şutlar, boş turnikeler akıl alacak gibi değildi. Oktay hocanın artık bazı ısrarlarından vazgeçmesi gerekiyor. Düne kadar hala ümidim vardı ama bu Songaila olmaz artık. Kötü oynayabilirsin, boş turnike de kaçırabilirsin ama kabul edemediğim tek şey takımda herkes deli gibi mücadele ederken bir oyuncunun sahada ruhsuz gözükmesidir. Songaila ne yazık ki sahada böyle gözüküyor. Savanovic' in ne kadar iyi dış şut attığını tribünde bile herkes bilirken onu bu kadar boş bırakmak intihar etmek demektir ki öyle oldu. Keşke Shumpert ile başlasaydık bu kadar dış şut yemezdik o zaman Savanovicden.

Efes bilet politikasında sıkıntı yaratmayacak bir yol izledi ama salon içinde yaşananlar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Salona girişte nerdeyse insanların donuna kadar kontrol edeceklerdi sarı kırmızı birşey varmı diye. Ona rağmen salonun çoğu bizdendi. Bizi susturmak için en ufak boşlukta bile bangır bangır müzik çalındı ama Vujacic'in maç sonu dediği gibi 40 dakika boyunca sesimizin çıkmasını engelleyemediler. Vujacic hayatında ilk defa böyle birşey yaşadığını, kendi evlerinde deplasmanda olduklarını da söyledi. Taraftar olarak üzerimize düşeni fazlasıyla yaptık ki gelecek seneler için çok önemli iyi ve güzel bir reklam oldu bu her yönüyle.

Olympiacos maçı çok önemli. Kaybedersek büyük ihtimal galibiyet alamadan bitiririz Top 16' yı.
 
Sezon başı euroleague kaldığımızda bu takım euroleaguede sıfır çekse bile alkışlanmayı, sonuna kadar desteklenmeyi hakeden bi takım diyorduk. Şimdi insanınoğlunun genindeki doyumsuzluktan böyle sallayabiliyoruz. Bu beklentileri yine Oktay hocanın dediği gibi bu takım ve bu hoca yükseltmiştir. o yüzden şimdi baskılarda arttı. Bizler yine her zamanki gibi takımı sonuna kadar destekleyip arkasında durup bekleyeceğiz. İnşallah seneye herkesin desteğiyle daha iyi bir takımla çıtayı daha da yükselteceğiz. Ben hocamıza ve yönetimimize güveniyorum.Takım kötü yerlerde değil.Bu arada bu sene hem euroleaguein hemde beko basketbol ligimizin kalitesi geçen seneye göre çok daha yukarılarda.
 
Asvel-Rytas maçları büyük maç olabilir ama çok da büyük rakipler değillerdi. Fener maçını 2 uzatmayla aldık o ekstrem bir maçtır. Prokom ve Olimpija bizim kadro kalitemize yaklaşamaz bile. Büyük maçları kazanamıyoruz geyiği şurdan çıktı.

1) elimizdeki kazan maçını vermemiz.
2) ipekçideki efes maçını vermemiz.
3) beşiktaş maçında felaket bir performans göstermemiz.
4) Fener maçını akıl tutulması geçirerek vermemiz.
5) Banvit maçını da sezonun başında değil eğer bu aralar oynasaydık yenilmiş olacağımızı düşünüyorum kişisel olarak.
 
Doyumsuzluk konusuna katılmıyorum bu takımın çok bariz bir sorunu var. O da potansiyeline ulaşamamak. Geçen seneki takımın çok sevilmesinin finalde kaybetmesine rağmen kimsenin umursamamasının da nedeni o takımın potansiyelinin tepesine çıkmasıydı.Misal Lakovic 5 aydır burda playofflardaki jerry johnson katkısının yanından geçemedi. Bu takım teker teker birey olarak ve takım olarak kendi potansiyelinin çok altında. Kimse Barcelona ya Siena ya Kazan a neden yenildik diye sormuyor, ama Efes Beşiktaş ve Fener maçları bizim rekabetçiliğimizi sınadığımz maçlar ve 4ünde de yenildik. Pembe gözlüklerimizi çıkartalım ve sorunun nerde olduğunu bulalım.


Burası Galatasaray, emek sarfettiklerini görmezsem seviye ne olursa olsun "canınız sağolsun" romantizmi yapamam. Tek beklentim potansiyellerine ulaşmaları.
 
Tek beklentim potansiyellerine ulaşmaları.
Bulunduğumuz konuma tekrar göz at istersen ,iki takımı yenemedik diye trajedi senaryoları çizmeye gerek yok bence.
bu takım
8li eleme turlarını geçip EL gruplarına kalsın ,cumhurbaşkanlık kupasını alsın,ligde Efesi yensin,Beşiktaşı yensin,EL de top 16 ya kalsın,Ligde Ülkeri yensin,EL de Efesi yensin.. Tüm bunların yanında hesaba bile katılmayan diğer takımlarıda yensin..
bu takımda böyle bir potansiyelde yok böyle güzel bir dünyada yok.
 
Dün bir hesap yaptık. Efesin bütçesi bizimkinin 3 katı falan yaklaşık. Bu da sahadaki kaliteden oldukça fazla belli oldu zaten. Biz bu farkı daha çok mücadele etmeyle ve daha iyi takım olabilmeyle kapatabilirdik. 3 kere 10 farktan geri geldik ama işte o son bitirişi yapacağımız yerde rakibin kalitesi hep ağır bastı.

Ender ile Songaila' ya dün aklım ermedi. Kaçan boş şutlar, boş turnikeler akıl alacak gibi değildi. Oktay hocanın artık bazı ısrarlarından vazgeçmesi gerekiyor. Düne kadar hala ümidim vardı ama bu Songaila olmaz artık. Kötü oynayabilirsin, boş turnike de kaçırabilirsin ama kabul edemediğim tek şey takımda herkes deli gibi mücadele ederken bir oyuncunun sahada ruhsuz gözükmesidir. Songaila ne yazık ki sahada böyle gözüküyor. Savanovic' in ne kadar iyi dış şut attığını tribünde bile herkes bilirken onu bu kadar boş bırakmak intihar etmek demektir ki öyle oldu. Keşke Shumpert ile başlasaydık bu kadar dış şut yemezdik o zaman Savanovicden.

Efes bilet politikasında sıkıntı yaratmayacak bir yol izledi ama salon içinde yaşananlar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Salona girişte nerdeyse insanların donuna kadar kontrol edeceklerdi sarı kırmızı birşey varmı diye. Ona rağmen salonun çoğu bizdendi. Bizi susturmak için en ufak boşlukta bile bangır bangır müzik çalındı ama Vujacic'in maç sonu dediği gibi 40 dakika boyunca sesimizin çıkmasını engelleyemediler. Vujacic hayatında ilk defa böyle birşey yaşadığını, kendi evlerinde deplasmanda olduklarını da söyledi. Taraftar olarak üzerimize düşeni fazlasıyla yaptık ki gelecek seneler için çok önemli iyi ve güzel bir reklam oldu bu her yönüyle.

Olympiacos maçı çok önemli. Kaybedersek büyük ihtimal galibiyet alamadan bitiririz Top 16' yı.

Ayrıca, "umarım bizim seyircimizde bir kere olsun bu salonu dolduruabilir." dedi.
Sinan Erdem de takımı yalnız bırakmayan, rakibi bile kendine hayran bırakan çoşkulu taraftarlarımıza sonsuz teşekkürler.
 
Bulunduğumuz konuma tekrar göz at istersen ,iki takımı yenemedik diye trajedi senaryoları çizmeye gerek yok bence.
bu takım
8li eleme turlarını geçip EL gruplarına kalsın ,cumhurbaşkanlık kupasını alsın,ligde Efesi yensin,Beşiktaşı yensin,EL de top 16 ya kalsın,Ligde Ülkeri yensin,EL de Efesi yensin.. Tüm bunların yanında hesaba bile katılmayan diğer takımlarıda yensin..
bu takımda böyle bir potansiyelde yok böyle güzel bir dünyada yok.

Buna böyle bakamazsın. Cumhurbaşkanlık kupasını alan takım eurolige katılan top16 yapan takım dünkü efesi de yenebilir.İpekçideki efes maçını da alabilirdi. Beşiktaş maçını çok rahat alırdı.Artık underdog değiliz bu takım geçen seneki takım da değil. Takım normal oyununu oynasaydı dün gayet de galip gelebilirdik fener maçını da alabilirdik. Bir konsantrasyon sorunu var.

Eğer diyorsan eurolig elemeleri,cumbaba kupası vs. maçları birikiyor yorgunluk oluşturuyor bu başka birşey. Ama bu sene çok kritik eğer hala bu seviyelerde kalamazsak ( mealen finale kalamazsak ) gelişimimizin ve ilerlememizin duraklayacağını düşünüyorum.

Büyük maçlarda patlama yapan orta halli bir takımdık ama artık öyle değiliz ve beklentilerimizi ve performansımızı buna göre ayarlamalıyız. Özellikle bu kadar transfer ve yatırım yapıldıktan sonra. Yenildik ama ezilmedik dememeliyiz karşımızdaki takım Efes Pilsen Barcelona veya CSKA değil.

Bütçe konusunda hiç gelmeyelim sezon başında yapılan bazı tercihlerin şu anda işe çok yaramadığını görüyoruz. Kaldı ki ben takımdan top8 beklemiyorum kendi limitlerini zorlasınlar yeter. Açıkçası bu sezon bunu yapan sadece Göksenin var.
 
Bulunduğumuz konuma tekrar göz at istersen ,iki takımı yenemedik diye trajedi senaryoları çizmeye gerek yok bence.
bu takım
8li eleme turlarını geçip EL gruplarına kalsın ,cumhurbaşkanlık kupasını alsın,ligde Efesi yensin,Beşiktaşı yensin,EL de top 16 ya kalsın,Ligde Ülkeri yensin,EL de Efesi yensin.. Tüm bunların yanında hesaba bile katılmayan diğer takımlarıda yensin..
bu takımda böyle bir potansiyelde yok böyle güzel bir dünyada yok.

Buna böyle bakamazsın. Cumhurbaşkanlık kupasını alan takım eurolige katılan top16 yapan takım dünkü efesi de yenebilir.İpekçideki efes maçını da alabilirdi. Beşiktaş maçını çok rahat alırdı.Artık underdog değiliz bu takım geçen seneki takım da değil. Takım normal oyununu oynasaydı dün gayet de galip gelebilirdik fener maçını da alabilirdik. Bir konsantrasyon sorunu var.

Eğer diyorsan eurolig elemeleri,cumbaba kupası vs. maçları birikiyor yorgunluk oluşturuyor bu başka birşey. Ama bu sene çok kritik eğer hala bu seviyelerde kalamazsak ( mealen finale kalamazsak ) gelişimimizin ve ilerlememizin duraklayacağını düşünüyorum.

Büyük maçlarda patlama yapan orta halli bir takımdık ama artık öyle değiliz ve beklentilerimizi ve performansımızı buna göre ayarlamalıyız. Özellikle bu kadar transfer ve yatırım yapıldıktan sonra. Yenildik ama ezilmedik dememeliyiz karşımızdaki takım Efes Pilsen Barcelona veya CSKA değil.

Bütçe konusunda hiç gelmeyelim sezon başında yapılan bazı tercihlerin şu anda işe çok yaramadığını görüyoruz. Kaldı ki ben takımdan top8 beklemiyorum kendi limitlerini zorlasınlar yeter. Açıkçası bu sezon bunu yapan sadece Göksenin var.
 
Hayretle okuyorum yazılanları. Ligde 3 yenilgimiz var. Bunlardan ikisi Beşiktaş ve FB ikisi de deplasmanda. Fener maçında Lucas son topu (boş üçlük) sokamadı maçı verdik.
Barca'yı ve Siena'yı yenebilir miyiz? Bekli MP'yi kendi sahamızda yenebilirdik. Unics'i kendi sahamızda son toplarda yenemedik. Dışarıda maçta da hiç fena oynamadık. Ortada bir gerçek var. Ligi ve Euroleagu'i aynı anda görütmek için asgari 8-9 tane çok iyi ve tecrübeli oyuncun olması gerek. Bizde bu sayı 5-6 yani en az 3 oyucuya ihtiyaç var.
Ancak Türkiye'de bu kadar iyi oyuncu var mı? En iyilerin oynadığı takımlar belli. Tüm takımı yabancılardan kurulu hale sokmak da mümkün değil. İş döner dolaşır bütçe meselesine gelir. Euroleague'in en iyi beşine seçilmiş Savanovic'i alırsın ama sonra ne olacak? Eğer Savanaovic'in veya Vujacic'in bugüne kadar gösterdiği performansı bizim takımda olup da gösterdiklerini düşünsek forumda muhtemelen "Bu heriflere boşu boşuna bu kadar para verdik" diye konuşulacaktı. Eleme turlarındaki rakiplerimiz Euroleage Top16 seviyesinin altında rakiplerdi. Bunu kimse inkar etmiyor. Ancak o maçlarda beğenmediğimiz Laka'nın, Shipp'in, Ender'in veya Andric'in performansları bizi buralara taşıdı.
Dün Takım yenildi. Ancak maçı döndürmek için her hamleyi yaptı. Tam 3 kez geri geldi. Tutku'nun hastalığı olmasaydı ve Savovic hic değilse 10 dakika oynayıp en azından alan savunmamız esnasında biraz ribaund toplasaydı, veya Savanovic sezon başından beri sağlayamadığı isabeti bu maçta sağlamasaydı ne olurdu? gibi gereksiz varsayımlara girecek değilim.
2 ay basketbol oynamayıp 2 antreman sonrası elinize topu tutuşturduklarında ne olur bunu bu oyunu daha önce oynamış olanlar bilir (bkz. Ender). Songaila için formsuz ve yavaş diyebiliriz. Ancak kimse onun için kötü oyuncu diyemez. Kaldı ki maçın başında skor olarak bizi sırtlayan oyucu oydu. 6-0 başladık maça. Erken faul aldı. Olmadı biz uyum sağlayamadı.
Yıllardır Euroleague seyrediyoruz. Ancak bu yıl kendi takımımızı seyredip deplasmanda kaybedilen maçlar için bile karalar bağlıyoruz. Bunun için bile teşekkürü hat etmez mi bu adamlar? Karşılarındakiler onlardan 3 misli fazla paraya oynarken üstelik.
 
Bütçe çok önemlidir ama, herşey değildir. Bütçe=başarı diyerek yola çıkılırsa kişi kendini kısıtlamış olur. Bence Galatasaray'ın bütçesi hiç de azımsanacak gibi değil. Evet, belki Efes'in altında ama, kadro yapılanması ve takım içinde oluşan sinerji olarak bu açığın kapanması mümkün.

Dün Barça-Cantu maçını takip eden var mı bilmiyorum? Cantu, ilk turda kendisinden kat be kat bütçeli, kat be kat tecrübeli Caja Laboral'i geçip, zor bir gruptan çıktı ve dün az daha dayanabilseler CSKA Moskova ile birlikte bu yılın en güçlü favorilerinden Barcelona'yı deplasmanda yeniyorlardı. Cantu bir şeyi çok iyi yapıyor: önce rakibi kilitliyorlar ve kendi oyunlarını 40 dakikaya yayıyorlar. Rakibin adı-bütçesi ne olursa olsun hiç geri adım atmıyorlar. Kadro kalitesine/bütçeye bakarsak, Zalgiris'in Galatasaray'ın, Bilboa'nın, Milano'nun gerisindeler ama, bunu saha içinde hiç düşünmediklerini oynadıkları oyundan görebiliyoruz.

Bence Galatasaray camiası, top 16'yı geçebileceğine inanmadığı için dün Efes'e kaybetti. O kadar boş şutun kaçması, giren şutların ise, takımın en genç ve şutu zayıf denen Göksenin tarafından atılması nasıl izah edilebilir?

Biraz daha özgüven, biraz daha yükselme arzusu olsa Olympiakos ve Efes geçilmeyecek rakipler değil ama, bu sezon takımda büyük maçları çok tedirgin oynamak gibi ciddi bir sorun var!
 
Efes'i, Beşiktaş'ı ve fener'i ligde yenebilirdik ama yenildik. Beşiktaş ve Siena maçları dışında yenildiğimiz maçlarda bile iyi basketbol oynadık. Spor bu yenmekte var yenilmek de. Zaten işin keyfi maça giderken maçın %50 ihtimalle her iki takımın da kazanabilecek olması. Ayrıca ligde Efes'e, fenere yenilip bir şey kaybetmedik ki bu işin daha play-offu var.

Sonuç olarak gelecek yıl doğru yerlere yapılacak takviyeler ile bu takım çok iyi yerlere gelebileceğini ispatladı. Ancak daha büyük başarılar istiyorsak yönetimde seneye bütçeyi arttırmalı. Bu sene Fatih Terim'e iyi bir bütçe verdirler, futbol takımının oynadığı güzel oyun ortada. Basketbol takımına da aynı standartlarda imkan tanısalar Oktay Hoca'nın ligi domine edeceğine eminim.
 

Üst