“Galatasaray adının olduğu her yerde umut vardır” Jupp Derwall.
Galatasaray Erkek Basketbol Takımı, o kadar maçta geri dönüşe rağmen, bu maç için inanç taşımayan herkese cevabı sahada tokat gibi yapıştırdı, başta da bana. Çünkü karşıdaki alelede bir takım değil, Euroleague tarihinin en iyi kadrolarından birisi, 14 maçtır mağlup olmayan ve şampiyonluğun bir numaralı favorisi, 30 milyon euroluk Cska Moskova idi.
Aslında maçın kolay olmayacağını ama saha sonunda parkeye tecrübe farkını koyacağını düşünüyordum Rusların, yanıldım. Artık DNA’larına işleyen pes etmeme karakterini yine ortaya koydu takım. Lakovic’inden tutun, Evren Büker’ine kadar. Bu sezon gördüğüm en iyi takım savunmasını yaptık, Cska Moskova bırakın düzgün hücum edememeyi, topu potaya bile atmakta zorlandı. 17 top kaybı yaptı Cska, bunların nerdeyse çoğu kontrolsüz paslardan değil, takım savunmasının pas kanallarını çok iyi kapatmasıyla meydana geldi. Kirilenko, Krstic, Teodosic bugün istedikleri oyunu oynayamadıysa bu gününde olmadıklarından değil, Galatasaray defansı yüzündendir.
Bu sezon büyük maç kazanamama eşiği Olympiakos maçıyla aşılmıştı, şimdi de Rusların ekol takımı Abdi İpekçi’den eli boş döndü. Oktay Mahmuti 1 ay öncesine kadar çok formda gözükmüyordu, ama bugün yaptığı hamlelerde o da nirvanaya ulaştı, bunun ötesi yok bana göre. Yaptığı her hamlenin karşılığını sahada aldı.
Oktay Mahmuti’den, Jamon Gordon’una, Emir Alkaş’ından Boris Savovic’ine kadar takım-taraftar sinerjisi şu ana kadar Türkiye’de görülmemiş güzellikte. Bu rüya ne kadar sürer, bu yolun sonu bu sezon için aydınlık mı, orasının cevabı zor. Ama geleceğe umutla bakmak için eldeki malzeme yeterli. Bugün bütün basketbolseverler bu takımdan gurur duyduysa, Galatasaray bunu hak ettiği içindir. 12.000 taraftarın ve teknik ekibin ellerine sağlık.