Ergin Ataman

Sonuçlar konusunda haklısın ama takım direncinde ciddi bir gelişme olduğunu göz ardı edemeyiz. Bu kadroyla bu kadar. Efes'te aynı direnci göremiyoruz koç değişikliğinden sonra.

Oynadığımız takımlarla Anadolu Efes'in oynadığı takımların güç dengesinin yakından uzaktan alakası olmamasıyla alakalı olabilir mi? CSKA Moskova, Fenerbahçe Doğuş, Real Madrid vs ile oynayıpya dirençmi gösterdik? Darüşşafaka'yla 2 kez karşılaştık, ben direnç gösterdiğimizi göremedim. Darüşşafaka zorlanmadan rahat rahat kazandı.
 
Son düzenleme:
Oynadığımız takımlarla Anadolu Efes'in oynadığı takımların güç dengesinin yakından uzaktan alakası olmamasıyla alakalı olabilir mi? CSKA Moskova, Fenerbahçe Doğuş, Real Madrid vs ile oynayıpya dirençmi gösterdik? Darüşşafaka'yla 2 kez karşılaştık, ben direnç gösterdiğimizi göremedim. Darüşşafaka zorlammadan rahat rahat kazandı.

Bizim kadro kalitemizle Efes'in kadro kalitesinin arasında da dağlar kadar fark olmasından olabilir mi?

Bizim takım da gayet direnç gösterdi Mahmuti'den sonra. Bu kadroyla bu kadar. Eğer göremediyseniz Erman Kunter'in olduğu zamanki maçları bir daha izleyin.
 
Bizim kadro kalitemizle Efes'in kadro kalitesinin arasında da dağlar kadar fark olmasından olabilir mi?

Bizim takım da gayet direnç gösterdi Mahmuti'den sonra. Bu kadroyla bu kadar. Eğer göremediyseniz Erman Kunter'in olduğu zamanki maçları bir daha izleyin.

He baya direnç gösterdik, Darüşşafaka iki maçtada 20'ye yatırdı, maç sonuda çift hanelerle bitti. Gran Canaria 22 sayı fark attı. Kendi sahamızda Alba Berlin'e kaybettik. Deplasmandaki Gran Canaria maçı dışında dişe dokunur bir tane maçımız olmadı. 6 maçta 2 galibiyet almışsın direnç gösterdik masalları anlatıyorsun. Erman Kunter'de ligde Darüşşafaka ve Beşiktaş Sompo Japan'a son topta kaybetti. Büyük dirençler gösteriyorduk maşallah diyelim...
 
He baya direnç gösterdik, Darüşşafaka iki maçtada 20'ye yatırdı, maç sonuda çift hanelerle bitti. Gran Canaria 22 sayı fark attı. Kendi sahamızda Alba Berlin'e kaybettik. Deplasmandaki Gran Canaria maçı dışında dişe dokunur bir tane maçımız olmadı. 6 maçta 2 galibiyet almışsın direnç gösterdik masalları anlatıyorsun. Erman Kunter'de ligde Darüşşafaka ve Beşiktaş Sompo Japan'a son topta kaybetti. Büyük dirençler gösteriyorduk maşallah diyelim...

Senin başarılı dediğin adamın gidecek yeri kalmadı, hâlâ yok Eurocup yok lig şampiyonluğu mavalları okuyorsun.

Eskidendi yahu onlar. Formu dipte şu an. Eski başarılarına laf söyleyen yok zaten. Ama kaç senedir deplasmanlara kafadan yenik çıkıyor Ataman'ın takımları. Biz "Ataman kendini geliştirmiyor, dersine çalışmıyor, savunma yaptıramıyor, çağın gerisinde kalıyor" dedikçe siz hâlâ "Eurocup, lig" vs. Bizim Uefa Kupası gibi. Biz de 2000'de kupa aldık diye sonsuza kadar başarılı sayılacağız demek. Oh ne âlâ memleket!
 
Senin başarılı dediğin adamın gidecek yeri kalmadı, hâlâ yok Eurocup yok lig şampiyonluğu mavalları okuyorsun.

Eskidendi yahu onlar. Formu dipte şu an. Eski başarılarına laf söyleyen yok zaten. Ama kaç senedir deplasmanlara kafadan yenik çıkıyor Ataman'ın takımları. Biz "Ataman kendini geliştirmiyor, dersine çalışmıyor, savunma yaptıramıyor, çağın gerisinde kalıyor" dedikçe siz hâlâ "Eurocup, lig" vs. Bizim Uefa Kupası gibi. Biz de 2000'de kupa aldık diye sonsuza kadar başarılı sayılacağız demek. Oh ne âlâ memleket!

Sadece 6 ay takımsız kalıp Euroleague takımı Anadolu Efes'in başına geçen adama laf atıp, 2 yıldır takım çalıştırmayan, teklif dahi almayan, en son 7 yıl önce Galatasaray ile oynadığı final dışında başarısı olmayan, kariyerindeki son lig şampiyonluğunu 2005 yılında kazanan Oktay Mahmuti ile kıyalayacak kadar komik duruma düşmedik şükür.

Ergin Ataman final four harici saydığım tüm başarıları son 9 yıl içinde kazandı. Ayrıca 2 yıl oldu EuroCup Şampiyonu yapalı. Gecen sezon dışında başarısız sezonuda olmadı. Bu sezonda Perasovic'in rezil halde bıraktığı takımı aldı, ne Ergin Ataman'ı nede Oktay Mahmuti'yi bu sezonla değerlendirecek değilim. İkisindende bu sezon kupa ya da başarı beklentim yok.
 
Sadece 6 ay takımsız kalıp Euroleague takımı Anadolu Efes'in başına geçen adama laf atıp, 2 yıldır takım çalıştırmayan, teklif dahi almayan, en son 7 yıl önce Galatasaray ile oynadığı final dışında başarısı olmayan, kariyerindeki son lig şampiyonluğunu 2005 yılında kazanan Oktay Mahmuti ile kıyalayacak kadar komik duruma düşmedik şükür.

Ergin Ataman final four harici saydığım tüm başarıları son 9 yıl içinde kazandı. Ayrıca 2 yıl oldu EuroCup Şampiyonu yapalı. Gecen sezon dışında başarısız sezonuda olmadı. Bu sezonda Perasovic'in rezil halde bıraktığı takımı aldı, ne Ergin Ataman'ı nede Oktay Mahmuti'yi bu sezonla değerlendirecek değilim. İkisindende bu sezon kupa ya da başarı beklentim yok.

Okuduğunu anlamayarak yeterince komik duruma düşmüşsün zaten. Kıyasımız koçlar değil, yeni geldikleri takımlara ne derecede etki ettikleri.
 
Okuduğunu anlamayarak yeterince komik duruma düşmüşsün zaten. Kıyasımız koçlar değil, yeni geldikleri takımlara ne derecede etki ettikleri.

Hâlâ ortada Oktay Mahmuti'nin bir etkisi olmadığını zaten yazdım, önceki yorumlarımda, tekrar tekrar yazmaya gerek yok. Önüne gelenden fark yiyoruz. Öyle kadromuz bu diyecek bir durumda yok, farkındaysanız CSKA, Fb, Real Madrid vs ile oynamıyoruz. Zaten bu sezon için Oktay Mahmuti ya da Ergin Ataman'dan bir şeyler beklemek adamlara haksızlık. Bu kadroları kuran onlar değil.
 
Son düzenleme:
Anadolu Efes'in bu kadar kurumsal bir yapi icerisinde (en azindan disaridan gorundugu kadariyula), bu kadar kotu yonetilebilmesini; varlik icinde yokluk yasamasini gercekten anlayamiyorum. Akil sir erdiremiyorum. Ozellikle de, GM pozisyonuna yapilan tercihler ve gosterilen "sabir" akil alir gibi degil. Yillar yili Engin Ozerhun, simdi Alper Yilmaz. Her yil cope giden 10m€ ustu butceler.

Takima bu kadar ust duzey oyuncu ve koclar gelebiliyorken, neden GM icin de ust duzey bir profesyonelle calisilmiyor bilemiyorum.

Yani orda bence koc faktorunden bagimsiz bir basarisizlik sebebi var. Dusan Ivkovic, David Blatt gibi adamlarin bile basarili olamadigi bir yerde, Ergin Ataman'i kendi kurmadigi ve bitik bir sekilde sezon ortasi devraldigi takim sebebiyle elestirmek bana pek mantikli gelmiyor.
 
Senin başarılı dediğin adamın gidecek yeri kalmadı, hâlâ yok Eurocup yok lig şampiyonluğu mavalları okuyorsun.

Eskidendi yahu onlar. Formu dipte şu an. Eski başarılarına laf söyleyen yok zaten. Ama kaç senedir deplasmanlara kafadan yenik çıkıyor Ataman'ın takımları. Biz "Ataman kendini geliştirmiyor, dersine çalışmıyor, savunma yaptıramıyor, çağın gerisinde kalıyor" dedikçe siz hâlâ "Eurocup, lig" vs. Bizim Uefa Kupası gibi. Biz de 2000'de kupa aldık diye sonsuza kadar başarılı sayılacağız demek. Oh ne âlâ memleket!


Ataman'a formu dipte, kazandığı başarılar eskidi, gidecek yeri kalmadı deyip Mahmuti güzellemeleri yapmak. Kargalar güler...

Ataman 6 ay boşta kaldı, Mahmuti 2 sene. Ataman'ın son başarısı 2 sene önceki Eurocup şampiyonluğu, Mahmuti'nin son başarısı neydi hatırlamıyorum.

Objektif davranacaksak ikisi de şu an çalıştırdıkları takımlarda istedikleri oyunu oynatamıyorlar. Ancak bu ikisinin de suçu değil. Efes'in kadrosu daha güçlü ancak oynadığı seviye de bizim oynadığımız seviyeye göre çok daha güçlü.

Havlu atmış Efes'in Malaga mağlubiyeti neyse bizim de Alba mağlubiyetimiz o. Hatta güç dengelerine ve deplasman faktörüne bakarsak biz Alba'ya karşı daha favoriydik.
 
Ataman'a formu dipte, kazandığı başarılar eskidi, gidecek yeri kalmadı deyip Mahmuti güzellemeleri yapmak. Kargalar güler...

Ataman 6 ay boşta kaldı, Mahmuti 2 sene. Ataman'ın son başarısı 2 sene önceki Eurocup şampiyonluğu, Mahmuti'nin son başarısı neydi hatırlamıyorum.

Objektif davranacaksak ikisi de şu an çalıştırdıkları takımlarda istedikleri oyunu oynatamıyorlar. Ancak bu ikisinin de suçu değil. Efes'in kadrosu daha güçlü ancak oynadığı seviye de bizim oynadığımız seviyeye göre çok daha güçlü.

Havlu atmış Efes'in Malaga mağlubiyeti neyse bizim de Alba mağlubiyetimiz o. Hatta güç dengelerine ve deplasman faktörüne bakarsak biz Alba'ya karşı daha favoriydik.

Mahmuti güzellemeleri yapmıyoruz. "Ataman kalsa şöyle iyi olurduk, böyle iyi olurduk" diyenlere Ataman'ın şu anki durumuyla bize de bir faydası olamazdı diyoruz.
 
Mahmuti güzellemeleri yapmıyoruz. "Ataman kalsa şöyle iyi olurduk, böyle iyi olurduk" diyenlere Ataman'ın şu anki durumuyla bize de bir faydası olamazdı diyoruz.


Taraftar desteğini arkasına almış bir Ataman daha önce defalarca kez yaptığı gibi yönetimi taraftarın önüne atar, 5-5.5 milyon doları civarı bütçeyi koparırdı. Bu bütçeyle neler yaptığını da çok değil, 2 sene önceden biliyoruz
 
Taraftar desteğini arkasına almış bir Ataman daha önce defalarca kez yaptığı gibi yönetimi taraftarın önüne atar, 5-5.5 milyon doları civarı bütçeyi koparırdı. Bu bütçeyle neler yaptığını da çok değil, 2 sene önceden biliyoruz

5-5,5 milyon bütçeyle başarılı olacağız diye bir şey yok. Arroyo'yu gördüğü gibi kurtarıcı diye transfer edilen Russ Smith, Fitipaldo falan da gördü bu gözler. O yüzden sadece bütçe yeterli olurdu diyemeyiz. Ataman ileride tekrar gelsin ama bu şekilde değil.
 
5-5,5 milyon bütçeyle başarılı olacağız diye bir şey yok. Arroyo'yu gördüğü gibi kurtarıcı diye transfer edilen Russ Smith, Fitipaldo falan da gördü bu gözler. O yüzden sadece bütçe yeterli olurdu diyemeyiz. Ataman ileride tekrar gelsin ama bu şekilde değil.

Ben afaki değil, reel verilere dayanarak örnekler veriyorum. 5-5.5 milyon dolar bütçeyle Eurocup getirdi ve çalıştığı 5 yıl içerisinde maaşların ödenmeyip oyuncuların kaçtığı sezon dahi hiç böyle rezil bir sezon yaşamadık.

Hal böyleyken taraftarın desteğini almış Ataman'ın kalması durumunda şu anki halimizden daha iyi bir konumda olacağımızı söylemek için müneccim olmaya gerek yok.

Kaldı ki Ataman'ı göndermeye çalışan o günkü yönetimin asıl amacının daha iyi olmak değil de basketbolu küçültüp takımı arka bahçelerine çevirmek olduğu da çok açıktı
 
Ergin Ataman klasik şekilde Fener'le polemiğe an itibariyle girdi. Tokat olayı sonrası Melih Mahmutoğlu'nun menajerinin arayıp düşünür müsünüz dediğini ve kendisinin reddettiğini açıkladı :) Melih yalanlar yüksek ihtimal ama belli ki doğru :) Bu Melih geçen senelerde bizim Kaptanımız Göksenin ve Koçumuz Ergin Ataman'a saygısızlıklar yapmıştı şimdi bu duruma düşmüş. Hayat nelere kadir :)
 
9mgk38.jpg


Anadolu Efes başantrenörü Ergin Ataman, Hürriyet Spor Arena'dan Fatih Sabovic'e yine gündem yaratacak bir röportaj verdi. Ataman, yaşanan tokat olayı sonrasında Melih Mahmutoğlu'nun menajerinin kendisini arayıp Melih'i Efes'e almayı düşünüp düşünmeyeceğini sorduğunu söyledi.


“BENİM TOKAT OLAYIM DA, OBRADOVİC’İNKİ DE YANLIŞ”

Obradovic’in Melih Mahmutoğlu ile yaşadığı olaya benzer bir ‘tokat olayı’ yaşayan Ataman, konuya dair açıklamalarda bulunurken sitemini de dile getirdi: "Tokat olayının ikisi de yanlış. Her ne kadar oyuncuyu uyarıcı, motive edici bir olay olsa da yanlıştı. Nitekim de ben, o yanlışın bedelini ödedim. Fazlasıyla ödedim. Türkiye’de günlerce, sizin gazetenizin baş yazarları da dahil olmak üzere linç yedim. Bunun sonunda da TBF’den tarihin en ağır para cezasını aldım; 75 bin TL. Bundan 3 yıl önceki parayla... Şimdi Obradovic’in olayı da aynen benim olayım gibi... Tasvip edilecek bir olay değil ama maalesef basketbolun agresifliği içinde böyle şeyler olabiliyor.


“BEN LİNÇ EDİLDİM, OBRADOVİC’İN OLAYINA DUYARSIZ KALINDI”

Bunları tasvip etmek mümkün değil. Burada, Obradovic’in yaptığı harekete bir şey söylemek bana düşmez ama yorumum şu olabilir; Ben kimsenin görmediği bir olayda linç edildim, üstelik 75 bin TL’lik para cezasına çarptırıldım. Burada TV’de, kamuoyu önünde gerçekleşen bir olayda, TBF, spor kamuoyu duyarsız kaldı. O zaman hep Ergin Ataman mı bir şey yaptığında bu Türkiye’de sorun oluyor? Yani sonuçta ben bu ülkenin yetiştirdiği bir hocayım. Ben hep buradayım. Tabii ki bizim misafirlere kapımız açık, büyük saygı duyuyoruz. Ama misafirperverliğin de bir sınırı var. Onun için beklerdim ki TBF de bu konuda bir şey yapsın, bir şey söylesin. O dönem neredeyse benim basketbol hocalığıma son verecek konuşmalar yapıldı.


“MENAJERLERİ ARADI, F.BAHÇE’DEN AYRILMAK İSTİYOR, ALIR MISIN? DEDİLER"

Basketbol A Milli Takım antrenörlüğünden uzaklaştırılmama kadar konuşulmuş bir konu ve sonunda 75 bin TL ceza verildi. Sonuçta bu harekete maruz kalan çocuk da A Milli Takım kaptanı. Bu çocuğun (Melih) babasının, bu hareketten (tokat olayı) sonra kendi Facebook hesabında yazdıkları ortada. Bu çocuğun menajerlerinin olaydan hemen 1 gün sonra beni arayıp, “Çocuk Fenerbahçe’den ayrılmak istiyor. Efes’e alır mısın?” dedikleri, benim de, “Hayır. Kesinlikle. Böyle bir olaydan ötürü bir oyuncuyu almam. Ancak serbest kalırsa, serbest kaldığı gün normal bir oyuncu olarak düşünebilirim” dediğim ortada. Ben her şeyde açık ve netim. Burada demek bir olay var ki, bir olay var. Ama bu olay kapatılıyor. Ve diyorum ki aynı şeyi ben yapmış olsam ne olurdu? Ben buna üzülüyorum. Söz konusu durum Obradovic’in, Avrupa’nın 1 numarası olduğu gerçeğini değiştirmez. Ama kuralların, yönetmeliklerin, herkes için eşit olması gerektiğini düşünüyorum.

SUO2t9.jpg



"OBRADOVİC’E YAKIŞTIRAMADIM"

Anadolu Efes'in Fenerbahçe’ye 100-74 kaybettiği maç sonrası Obradovic’in elini sıkmayan Ataman, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Türk basketbolunda çok değer verdiğim ağabeylerim var benim. Hepsi de bana çok iyi yaptığımı söylediler. Obradovic’in ben ilk kez elini sıkmadım bir maçtan sonra. Bugüne kadar çok maç kaybettim ben Obradovic’e. Artı, saygı da duyduğum bir karakter. Bana göre bu mesleğin içinde olan herkesin de saygı duyması gereken bir isim. Kariyeriyle ortada, kendisi şu anda Avrupa’nın 1 numaralı basketbol karakteri konumunda.

Ama her mesleğin kendine göre yazılı olmayan etik kuralları vardır. Bunu genç bir antrenör arkadaşımız yapmış olsa fazla üzerinde durulmaz. Fakat ben eminim ki; maçın son saniyelerinde oyuncular el sıkmaya gidecekken kenardan bağırıp son topu kullanmak için oyuncularına faul yaptırması, büyük bir hırsla 100 sayı için çabalamaları... Obradovic gibi büyük bir hocaya bunu yakıştıramadım. Türkiye Ligi’nde de, ilk devre maçı olsa, “İkinci devre için bir avantaj” derim. Anlarım. Ama zaten ikinci devre maçı. 9-10 sayı olsa ilk maçın farkı için çabalasalar o ayrı ama zaten fark 24 sayı...


“O, BENİM ELİNİ NEDEN SIKMADIĞIMI ÇOK İYİ BİLİYOR”

Sonuçta bu, sadece kendime karşı değil, 40 yıllık bir basketbol kulübü olan, Türk basketbolunun lokomotifi olan Anadolu Efes Kulübü’ne karşı bir saygısızlık olarak algıladım. Ben olmasaydım, buna ses çıkartan olabilir miydi? Belki olmazdı. Ama ben de böyle bir adamım. Zaten hep şunu söylerim; karşınızda Ergin Ataman varken, her yaptığınız yanınıza kâr kalmaz. Onun için ben orada Obradovic’in elini sıkmadım. Aslında orada bırakmayı, yani basın toplantısında falan konuya girmemeyi düşünüyordum. Ama baktım ki hemen sosyal medyada, Hazımsız Ergin Ataman, Obradovic’in elini sıkmadı” algısı yaratılmaya çalışılıyor. Hani ben sözde yenildiğim için hocanın elini sıkmamışım... Hiç alakası yok. Demecimde de çok açık söyledim; “O, benim elini neden sıkmadığımı çok iyi biliyor” diyerek...


“HERKES DOĞRU YAPTIĞIMI SÖYLEDİ”

Onun için bu konuyla ilgili sosyal medyada şuursuzca, terbiyesizce yorum yapan fanatik taraftarların yazdıklarını, avukatıma iletiyorum. Kendisi de savcılıkta gereğini yapıyor zaten... Ama diyorum, bu gibi kişilerin sporu kirletmesi veya benim gibi birini sindirmesi mümkün değil. Bana yurt içinden, yurt dışından çok sayıda arkadaşım ve önemli spor adamları, doğru olanı yaptığımı söyleyip destek verdi. Hatta son 10 saniyede mola alıp, oyuncularıma, rakibin sayı atması için oyunu tamamen bırakmalarını söylememin daha da iyi olabileceğini söylediler. Ama ben o an böyle bir şey yapmadım. Sahadaki tüm oyuncularım gençti. O tarz bir hareket yapıp işi şova çevirmek istemedim ve tepkimi kendisinin elini sıkmayarak gösterdim.


“KUSURA BAKMA DEMEZSE BİR DAHA ELİNİ SIKMAM"

Baktım ki maçtan sonra yanlış bir yere gidiyor bu hareket, çıkıp basın toplantısında açıklama yaptım. Hayatta hepimiz hata yapabiliyoruz. Benim de zaman zaman yaptığım hatalar var. Bizim Obradovic’le kişisel dostluğumuz da var. Ben hakikaten çok severim de Obradovic’i. Örneğin geçtiğimiz yıl Galatasaray’da çalıştığım dönemde bana karşı tepkiler varken bir davette beraberdir Obradovic’le. Geldi bana sarıldı ve “Kafana takma. Bir ülkede bu seviyelerde yerli antrenör olmak kolay iş değil” dedi. Hakikaten benim için bu önemliydi.

Ama Obradovic de, bizim sahamızda tükürük olayını yaşadığında daha hemen akabinde sosyal medya hesabımdan yaptığım açıklamayı herkes biliyor. Bunun Obradovic’e ne kadar büyük bir saygısızlık olduğunu ve şuursuz taraftarların yaptığı şeyden ötürü ben özür dilediğimi hemen yarım saat, 1 saat sonra belirttim. Şimdi ben de diyorum ki; İnşallah Obradovic de... Bir mesaj bir telefon kadar ona yakınken, “Ya hata yaptım, o an gaza geldim taraftarın şeyiyle, kusura bakma” derse iş tatlıya bağlanır. Ama demezse o zaman pek elini sıkmayı düşünmüyorum.


“ANLAM VEREMEDİĞİM BİR HUSUSTU”

Daha önce de elini sıkmadan salondan ayrıldığım bir rakibim olmuş olabilir. Yani ben sonuçta politik bir insan değilim. Birisi bana karşı bir şey yapıyorsa benim de bir tepkim olur. O gün yapabileceğim tek tepki maç sonu el sıkmadan gitmekti. Bazen maçın adrenalini, hakem kararlarına kızgınlığın, taraftarın tepkisiyle unutup da gittiğin de olabiliyor. Ama burada bilinçli bir şekilde, isteyerek yaptım. Bu gibi durumlarda hocalar son 10 saniyede zaten tokalaşmaya giderler, top yere bırakılır veya oynanmaz. Ben Ülker Arena’da tam hocanın elini sıkmaya niyetlenmiş, kalkacakken bir baktım faul yapıldı. Yani bu anlam veremediğim bir husustu, onun için tepkimi o şekilde dile getirdim.
 
Son düzenleme:
Ergin Ataman'ın röportajda söylediklerinin doğru olduğunun bir kanıtıda Melih'in babasının yaptığı açıklamar...

Olayların merkezinde yer alan Melih’in babası Mithat Mahmutoğlu da, Hürriyet’e konuştu. İşte baba Mahmutoğlu’nun çarpıcı sözleri...


Banvit karşılaşmasını eşimle birlikte izliyorduk. Tokat olayı olunca eşim ağlamaya başladı. Bir baba olarak reaksiyon gösterdim. Nejat Sayman’ın Facebook hesabına o mesajları yazdım.

Sonra bu mesajın yanlış olduğunu düşündüm ve sildim. Ama bir Galatasaray taraftarı görüntüsünü alıp, Ataman’a göndermiş. Melih’in annesi üzülmese o mesajı atmazdım. O anlık duygusallığımızdan kaynaklandı. Bir baba olarak bunu ifade etme gereği duydum.

Obradovic ile çok eskiden tanışırım. Ortak dostlarımız var. Keşke o hareketi yapmasaydı. Melih eski Efes’li olduğu için o gece bazı kişiler aradı. Bazı konuşmalar oldu. Konuşmalar başka tarafa çekildi. Tabii ki profesyonel yaşam. Ama Melih bu takımın kaptanıdır. Melih, bu takımın kaptanı olarak tokat olayının olduğu gece herhangi bir sorun olmadığını açıklamak istedi. Sonra o açıklama bir şekilde gerçekleşmedi. O gece açıklamayı yapsaydı, bu konu bu kadar uzamazdı. Bir baba oğul gibi çözülürdü.
 
Son düzenleme:
Ataman'ın söyledikleri doğru olabilir. Zaten böyle bir şeyi uydurması pek mümkün değil. Asıl melese, işler takımı adına kötü giderken hep bu tür polemikleri çıkartması...
 
Ataman'ın söyledikleri doğru olabilir. Zaten böyle bir şeyi uydurması pek mümkün değil. Asıl melese, işler takımı adına kötü giderken hep bu tür polemikleri çıkartması...

Polemik çıkma sebebide Fenerbahçe maçında Obradovic'in ve takımının yaptığı olaydı.

Anadolu Efes'in Fenerbahçe’ye 100-74 kaybettiği maç sonrası Obradovic’in elini sıkmayan Ataman, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Türk basketbolunda çok değer verdiğim ağabeylerim var benim. Hepsi de bana çok iyi yaptığımı söylediler. Obradovic’in ben ilk kez elini sıkmadım bir maçtan sonra. Bugüne kadar çok maç kaybettim ben Obradovic’e. Artı, saygı da duyduğum bir karakter. Bana göre bu mesleğin içinde olan herkesin de saygı duyması gereken bir isim. Kariyeriyle ortada, kendisi şu anda Avrupa’nın 1 numaralı basketbol karakteri konumunda.

Ama her mesleğin kendine göre yazılı olmayan etik kuralları vardır. Bunu genç bir antrenör arkadaşımız yapmış olsa fazla üzerinde durulmaz. Fakat ben eminim ki; maçın son saniyelerinde oyuncular el sıkmaya gidecekken kenardan bağırıp son topu kullanmak için oyuncularına faul yaptırması, büyük bir hırsla 100 sayı için çabalamaları... Obradovic gibi büyük bir hocaya bunu yakıştıramadım. Türkiye Ligi’nde de, ilk devre maçı olsa, “İkinci devre için bir avantaj” derim. Anlarım. Ama zaten ikinci devre maçı. 9-10 sayı olsa ilk maçın farkı için çabalasalar o ayrı ama zaten fark 24 sayı...
 

Üst