Bu konuyla ilgili mesajlarin geneline tamamen katilmakla beraber bir iki de ilave yapmak isterim.
Biraz daha derine inecek olursak, bana gore, bizim hedefleri olan duzgun bir yonetimden de onceki ihtiyacimiz bir "ev". Ve de o eve duzenli olarak gelecek yeni bir "basketbol seyircisi". Elbette burda tavuk yumurta iliskisi gibi de bir durum var. Bunlari da yaratacak bir yerde yonetimdir. Ama malesef, kucuk olsun benim olsun mantigi var, ozellikle GSL kokenli yoneticilerimizde.
Bence Fenerbahce'nin en buyuk basarisi, Atasehir'e yaptirdigi salon ve orada yarattigi basketbol seyircisi oldu. O kemik seyirci sayesinde gerisi geldi. Bugun Dogus, o kadar parayi cikartip veriyorsa, bu sadece Ferit Sahenk'in Fenerbahceli olmasindan degil. Bunu bir kere boyle degerlendirmemiz gerekiyor.
Lutfen kimse alinmasin, saygisizlik yapmak istemem ama su bir gercek ki, bizim gecen seneye kadar Abdi Ipekci'de maclara gelen seyirci, bir basketbol seyircisi degil. Mutlaka iyi niyetli olanlar da olsa, genel profil daha ziyade futbol seyircisi veya taraftar grubu mensuplari. Elbette bircogu kuskusuz tribun emekcisidir, salonu doldurmus mac kazandirmis, katkida bulunmustur ama bunlarla yapabilecegimiz, eger isler cok yolunda giderse en fazla Eurocup alabilmek. Ama kesinlikle daha otesi degil. Bu yapiyla Turkiye ligi sampiyonlugu bile bir hayli zor. Zira bu taraftar profili, biraz iki ucu keskin mizrak gibi. Isler yolunda gittiginde belki cok iyi ama, biraz kotu gittiginde de takimi cok asagi cekebiliyor.
Basketbol sporu ve seyircisi, futbola gore daha elittir. Bu butun dunyada boyledir. Bence bu ustteki paragrafda belirttigim hususlarin, biraz da Abdi Ipekci'nin bulundugu semtten kaynaklandigini dusunuyorum nacizane olarak.
Yerinin degisme ihtimali var mi bilmiyorum ama Aslantepe'ye yapilacak bir salon, bu anlamda ne kadar bir basketbol seyircisi yaratabilecek? Benim suphelerim var.
Dolayisiyla, ilk olarak bize gercek bir basketbol seyircisi, bu profil seyircinin mac oncesi sonrasi guzel vakit gecirebilecegi bir salon ve ortam gerekiyor. Bunlar eger olusursa, sonrasinda sponsor da gelir, Euroleague Lisansi da gelir ve basari da gelir.
Yayıncı kuruluş da keza aynı sistem yürüyor. Perasovic'i yerden yere vuranlar iş Kunter'e gelince duayen diyorlar. Biz yanmışız ki ne yanmışız...