Euroleague 1. Hafta | Galatasaray 84-109 CSKA Moskova

1 ay içinde savaşan bir takim halini alacağımızı düşünüyorum demiş koç, mevcut kadroyla bu çok zor, umarim en kısa zamanda Schilb ve Dentmon yerine savunmacı , topla yaratabilen bir kısa alınır....

LG-D855 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Korkunun ecele faydası yok bu akşam cehennemi yaşayacaklar :) İdmanlarını İpekçi korosu eşliğinde yapmışlar...
https://www.youtube.com/watch?v=MkjqH4nJgKI
Ses eşliğinde mi çalışmışlar? Çok üst düzey akıl maçı ciddiye aldıklarını gösterir. Ya da bizim taraftar gitmişse de ne kadar zor atmosfere çıkacakları tedirginliği oluşmuştur.
Akşam bence yapacağımız görsel şovla seyirci baskısı ile ilk haftanın dikkat çekeni olmalıyız. Organizasyonda olmanın keyfini çıkaralım. Şimdiden heyecan dorukta.. :)

GT-I9195 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
2012 de 68-64 kazandığımız hem de Shipp, Andric ve Cevher ile, Teo, Krilenko, Krstic ve benin en sevdiğim adam Shved'e karşı. Hala son dakikaları aklımda. Teo'nun son dakika içindeki 3 serbest atışın ikisini kaçırdığı o anlar.



Maçın sayı istatistikleri;

Galatasaray Medical Park: Shipp 22, Göksenin 3, Gordon 8, Andric 16, Lakovic 6, Ender 4, , Cevher 9, Savovic Shumpert , Furkan, Caner

CSKA Moskova: Teodosic 8, Vorontsevich 6, Siskauskas 6, Kirilenko 10 Krstic 8, Kaun 11, Gordon 4, Shved 11, Lavrinovic


Neden tekrar olmasın. GALATASARAY'ın adının olduğu her yerde umut vardır.
 
GALATASARAY - cska maçı bugün Bilyoner.com'dan da yayınlanacak. Üye olunması yeterli. Bizim maç dışında yayınlayacakları diğer maçlar;

Olimpia Milano - Maccabi Tel Aviv
Kızılyıldız - Darüşşafaka Doğuş
Unics Kazan - Barcelona

Yarın
Fenerbahçe - Bamberg
Panathinaikos - Zalgiris
Baskonia - Anadolu Efes
 
Bugün bu marş kaç kez söylenecek ve kaç kez tüylerimiz diken diken olacak acaba?

Dağ başını duman almış,
Gümüş dere durmaz akar
Güneş ufuktan şimdi doğar,
Yürüyelim arkadaşlar

Sesimizi yer, gök, su dinlesin
Sert adımlarla her yer inlesin

Bu gök, deniz nerede var,
Nerede bu dağlar taşlar
Bu ağaçlar güzel kuşlar,
Yürüyelim arkadaşlar

Sesimizi yer, gök, su dinlesin
Sert adımlarla her yer inlesin
 
2012'deki CSKA takımı bu sezonki kadrodan daha kaliteli. O zaman daha mütevazı kadroyla daha iyisini yendik şimdi neden olmasın?

Kyle Hines, Freeland gibi isimlerin olmaması bizim adımıza büyük avantaj. Özellikle Hines'in pota altındaki sertliği, bizim yumuşak pota altımızda ciddi sıkıntı yaratabilirdi. 2012'deki maçta bütün takım gerçekten büyük yürek koymuştu, Göksenin'den Andriç'ine kadar herkes katkı vermişti. Bu maçta, ligde 7-8 kişilik rotasyonla oynadığımız maçtan fazlasıyla 9-10 oyuncuyla oynayacağımızı düşünürsek herkesin küçük büyük demeden katkı vermesi lazım. Ve maça kesinlikle kötü başlamamak gerek. En azından ilk çeyrek olarak. Yoksa karar ve inisiyatif almada hala keskin bir oyuncumuz olmadığı için acele atışlarla, panik oyunlarla sorun yaşayabiliriz bu da hızlı oyuncular üzerine kurulu CSKA'nın baya işine gelir.

Taraftarımızın büyük destek verecektir. 5 ay aradan sonra seyircili bir maça çıkıyoruz rakip Euroleague şampiyonu. Herkes bu maça bilenmiştir. Taraftarımızı da arkamıza alarak oyunun kontrolünü bir şekilde elimizde tutmamız lazım.

Maçın şifreli kanaldan yayınlanması kötü oldu ama. Televizyon başında aynı 4 sene önceki gibi sinerji vermeyi isterdik.

Haydi #YenilmezArmada, haydi Ergin Hoca.
 
no tengo lugar,
y no tengo paisaje..

gidecek yerim yok dediğin zaman, kalmadığını hissettiğinde bir kapı, yüzünü ibadet edercesine abdi ipekçi'ye döndürür hayat,
orada #sontopakadar bir temaşa var diye..

"plansız bir hedef, sadece bir temennidir" der sevgili antoine de saint-exupery,
sayın hakan üstünberk ile ilk tanışmamızda, kendisinin bir önceki sezon son maçta kümede kalmış bir takıma biçtiği hedefin eurolig şampiyonluğu olduğunu öğrendiğimde, saygılı bir gülüş atmıştım ortaya, halbuki tüm delikanlılığı, imkansızlığı ayaklarına sermiş bir galatasaray'ın sempatizanı olarak geçirmeme rağmen.

kolay işler değil bunlar, başarmış olmamız da bir 'varlık' hali yaratmıyor aslında, en nihayetinde umuda bezenmiş bir yolculuğun en iddialı tiradının denk gelmesi gibi vardığımız nokta. ve belki de hiç bir zaman tekrardan yaşanamayacak güzellikte bir masalın, bizler tarafından payımıza düşmüş hali, ısrarla bencilliğimize malzeme edineceğimiz.

maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisine denk gelmiş olanlar bilir, piramidin en tepesinde "kendini gerçekleştirme" ideali vardır, altından kalkması oldukça zor olan, genelde yolundan dönülen, veyahut oldum sanılıp üstelenmeyen, halbuki en derin şüpheleri geride bırakmanın yalın hali, kendi özüne dair ıslak bir yolculuk. sayın mahmuti "gerçek etti"..

cska moskova maçı, galatasaray basketbolu tarihinin anafikridir !

gruplar ilk belirlendiğinde, başlığını açarken, maçının adının güzelliğine bak diyen adamların, kurduğu hayalleri biriktirip, sattığı hayalleri karşılığında gerçeği satın almasıdır cska maçı, "önce galatasaray sonra hayat" diyenlerin ibadetidir, ve gidecek yeri olmayanların evidir, en güzel üşenmişliklerin tecrübe edildiği..

sahaya bir takım çıkar, kapanan ışıklar vardır, yapılan görsel şovlar, okunan bizden adamlar, kapanan gözler, birleşen totemler, kabaran omuzlar, 12 adama ek o varlığı içselleştiren sempatizanlar, ve açılan bir pankart;
beraberce, güzel günlere..

gavurların kalaşnikof üzerinden tanımladığı ak47, avrupa basketbolunun en iyisini, soğukkanlılığını asla teklemez imajı ile güçlendirmiş bir adamı kontrol dışına çıkarabildi ya bu taraftar, oturup artık eurolig temsilcileri ağlar, final 4'te sanki hep bir eksik var.

ben endülüs emevilerini düşünüyorum o güne döndüğümde, ya da ilk olimpiyatları, sanma ki geçmişin herhangi bir birikimi o günün unutulanı, aksine her birisinin toplamı. cska maçı bir varlığın yoklukla toplamının umutla olan imtihanı, bazılarının şampiyonlar ligi heyecanı, bazılarının ömürlük dozda galatasaray ihtiyacı !

arkadan kanun veyahut ney sesi gelirken bir kaybolma ihtiyacı beliriyorsa, fakat sonradan muadilleriyle yetinmek kabul edilebilir hale geliyorsa, en birincil sebep, şüphesiz yok olmanın en güzel tecrübesinin cska karşısında dostlarla beraber yaşanmış olması. ayırırsak eğer gruplara, çılgınca sevinenlerin yanında bir de huşu içerisinde hazmetmeye çalışanlar, sırf hayat hesaplamalarını yaparken bugünü de yazsın diye değil, bilemediğinden, tanımadığından böyle bir sevinci, kategorize edemediğnden..

basketbolda dört sayılık basket yok ama, kazanmak için son düdüğü bekleyenlerin bir hikayesi var, dört olan farklarda..

galatasaray sanki huzursuz bir sakinliğin, nefes alınabilir hali,
yaşamak için ihtiyacı zaruri olan,
avrupanın en iyisine tüm organizasyonda tek yenilgisi aldıran,
sonra dönüp lokal liginde ağırlığını koyan..

gordun'un mükemmel oyunu,
muhteşem savunmamız falan,
hepsinin toplamı hayat ya,
hayat da galatasaray ya,
cska maçı işte, o hayatın elimize verilmesinin başat sebebi..

avrupada kıpkırmızı bir gece,
on küsür yıl sonra anmaya devam edeceğimiz,
çünkü bizim artık gidecek bir yerimiz var,
sıcaklığı cehenneminden gelmeyen,
ailemizi umuda ortak eden,
bizi bize ekleyen,
toplamımızdan yine galatasaray'a ulaşan,
kendini gerçekleştirme fiilini nirvanada bırakan..

sahneler, sözler, haykırışlar, inanmazlıklar,
umutlar, yokluklar, gururlar,
ve tabii sarılmalar, sonra da bitmeyen sevdalar,
hocam,
önce galatasaray sonra hayat;
galatasaray ulan !
 
no tengo lugar,
y no tengo paisaje..

gidecek yerim yok dediğin zaman, kalmadığını hissettiğinde bir kapı, yüzünü ibadet edercesine abdi ipekçi'ye döndürür hayat,
orada #sontopakadar bir temaşa var diye..

"plansız bir hedef, sadece bir temennidir" der sevgili antoine de saint-exupery,
sayın hakan üstünberk ile ilk tanışmamızda, kendisinin bir önceki sezon son maçta kümede kalmış bir takıma biçtiği hedefin eurolig şampiyonluğu olduğunu öğrendiğimde, saygılı bir gülüş atmıştım ortaya, halbuki tüm delikanlılığı, imkansızlığı ayaklarına sermiş bir galatasaray'ın sempatizanı olarak geçirmeme rağmen.

kolay işler değil bunlar, başarmış olmamız da bir 'varlık' hali yaratmıyor aslında, en nihayetinde umuda bezenmiş bir yolculuğun en iddialı tiradının denk gelmesi gibi vardığımız nokta. ve belki de hiç bir zaman tekrardan yaşanamayacak güzellikte bir masalın, bizler tarafından payımıza düşmüş hali, ısrarla bencilliğimize malzeme edineceğimiz.

maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisine denk gelmiş olanlar bilir, piramidin en tepesinde "kendini gerçekleştirme" ideali vardır, altından kalkması oldukça zor olan, genelde yolundan dönülen, veyahut oldum sanılıp üstelenmeyen, halbuki en derin şüpheleri geride bırakmanın yalın hali, kendi özüne dair ıslak bir yolculuk. sayın mahmuti "gerçek etti"..

cska moskova maçı, galatasaray basketbolu tarihinin anafikridir !

gruplar ilk belirlendiğinde, başlığını açarken, maçının adının güzelliğine bak diyen adamların, kurduğu hayalleri biriktirip, sattığı hayalleri karşılığında gerçeği satın almasıdır cska maçı, "önce galatasaray sonra hayat" diyenlerin ibadetidir, ve gidecek yeri olmayanların evidir, en güzel üşenmişliklerin tecrübe edildiği..

sahaya bir takım çıkar, kapanan ışıklar vardır, yapılan görsel şovlar, okunan bizden adamlar, kapanan gözler, birleşen totemler, kabaran omuzlar, 12 adama ek o varlığı içselleştiren sempatizanlar, ve açılan bir pankart;
beraberce, güzel günlere..

gavurların kalaşnikof üzerinden tanımladığı ak47, avrupa basketbolunun en iyisini, soğukkanlılığını asla teklemez imajı ile güçlendirmiş bir adamı kontrol dışına çıkarabildi ya bu taraftar, oturup artık eurolig temsilcileri ağlar, final 4'te sanki hep bir eksik var.

ben endülüs emevilerini düşünüyorum o güne döndüğümde, ya da ilk olimpiyatları, sanma ki geçmişin herhangi bir birikimi o günün unutulanı, aksine her birisinin toplamı. cska maçı bir varlığın yoklukla toplamının umutla olan imtihanı, bazılarının şampiyonlar ligi heyecanı, bazılarının ömürlük dozda galatasaray ihtiyacı !

arkadan kanun veyahut ney sesi gelirken bir kaybolma ihtiyacı beliriyorsa, fakat sonradan muadilleriyle yetinmek kabul edilebilir hale geliyorsa, en birincil sebep, şüphesiz yok olmanın en güzel tecrübesinin cska karşısında dostlarla beraber yaşanmış olması. ayırırsak eğer gruplara, çılgınca sevinenlerin yanında bir de huşu içerisinde hazmetmeye çalışanlar, sırf hayat hesaplamalarını yaparken bugünü de yazsın diye değil, bilemediğinden, tanımadığından böyle bir sevinci, kategorize edemediğnden..

basketbolda dört sayılık basket yok ama, kazanmak için son düdüğü bekleyenlerin bir hikayesi var, dört olan farklarda..

galatasaray sanki huzursuz bir sakinliğin, nefes alınabilir hali,
yaşamak için ihtiyacı zaruri olan,
avrupanın en iyisine tüm organizasyonda tek yenilgisi aldıran,
sonra dönüp lokal liginde ağırlığını koyan..

gordun'un mükemmel oyunu,
muhteşem savunmamız falan,
hepsinin toplamı hayat ya,
hayat da galatasaray ya,
cska maçı işte, o hayatın elimize verilmesinin başat sebebi..

avrupada kıpkırmızı bir gece,
on küsür yıl sonra anmaya devam edeceğimiz,
çünkü bizim artık gidecek bir yerimiz var,
sıcaklığı cehenneminden gelmeyen,
ailemizi umuda ortak eden,
bizi bize ekleyen,
toplamımızdan yine galatasaray'a ulaşan,
kendini gerçekleştirme fiilini nirvanada bırakan..

sahneler, sözler, haykırışlar, inanmazlıklar,
umutlar, yokluklar, gururlar,
ve tabii sarılmalar, sonra da bitmeyen sevdalar,
hocam,
önce galatasaray sonra hayat;
galatasaray ulan !

naci en istanbul..
 
Sonuç çok önemli değil ama son topa kadar maçın içinde olalım. Dentmon-Sinan-Micov-Daye-Tyus en çok parkede kalan ideal 5'imiz olmalı fakat diğer yandan Göksenin maç boyu De Colo'yu savunsa güzel olur hatta Thompson savunmasıyla, Emir oyun görüşüyle, Diebler da şutlarıyla mutlaka katkı vermeli. Başarılar #YenilmezArmada
 
Son günlerdeki yoğunluğum sebebiyle CSKA'nın lig maçını izleyemedim fakat zaten kendilerini geçen seneden tanıyoruz. Beklentim rotasyonu daraltarak oynamamız. Yani şu aşamada Sinan-Emir-Daye-Tyus en formda oyuncularımız. Dentmon'ı da bu ekibe ilave ederek bu 5'liyi öne çıkarmamız gerekiyor. Bol oyuncu değişikliği göreceğimizi hissediyorum çünkü 9 yabancı ve oturmayan düzen koçu buna itiyor. Bu maç için bunu yapmayıp formda oyuncularımıza 25-30 arası dakika vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Umarım kazanarız, İpekçi'de nice zaferlere.
 

Üst