Finalforda bi rus bi ispanyol bi litvanya takimiyla bide birlesmis milletler (!) takimi olcak.
4 amerikali dickson-wanamaker-nunaly-tompson
2 sirp kalinic-guduric
2 italyan melly-datome
1 yunan sulukas
1 urdunlu ahmad
1 cek vesely
1 turk ciddi maclarda sure alamayan ve hocasindan herkesin gozu onunde tokat yiyip asalanan melih
Baslarinda sirp hoca obradovic
Saçmalamanın gereğiyok. Komik olunuyor böyle yorumlarla.
Cska Rus takımı da takımda 5 sayı ortalamasına sahip bir tane Rus oyuncu yok. Takımın temel direkleri Ser-Rod, De Colo, Clyburn, Higgins,Hines yabancı. En etkili yerli oyuncu Vorontsevic. O olmadan da F4 yaparlar zaten. 8 yabancıları var toplamda.
Real Madrid'de bu sene oynayan İspanyol oyuncular Rudy ve Reyes. Takımın Temel oyuncuları Doncic Campazzo Carrol Causeur Randolph Ayon Tavares Taylor hepsi yabancı. Toplamda 12 yabancıları var.
Zalgiris basketbolda ekol ülke olmasına rağmen takımda Pangos ve Davies Toupane White ,Micic yabancı. Jankunas Milaknis Ulanovas ve Milaknis yerli olarak olarak öne çıkıyor. Yarı yarıya bir durum var.
Özet olarak Cska'nın takım temelinin %90'ı yabancı , Real için de bu yıl benzer durum var. Zalgiris'te 50-50. Fenerde bu durum %100 olsa nolur Melih ve Sinan 10 dakika daha süre alsa iş değişmiş mi olacaktı.
Gelelim bir de ülke gerçeklerine kendi evindeki turnuvada bile son sekize kalamayan, 34 yaşındaki devşirmeden medet uman,yetenek çıtası yerlerde, Fenerin kadroda sadece ligde kullandığı Melih'ten medet umacak kadar çaresiz bi milli takımımız var. Yetişen yetişmeyen her gencimiz basketbolu öğrenip yetişip gitmek yerine kolay yoldan nba'e kapak atma derdindeyken yerli oyuncu yok goy goyu kör fanatizm ve çekemezlikten başkası değil.
Ülkede Feneri geçtim Baskonia'da oynayabilecek kapasitede yerli mi var. Playoff mücadelesi veren takımımızda oynayan kaç tane yerli var. Ege'yi izlerken karnıma ağrılar giriyor. Göksenin top sektirirken gözlerim kanıyor. Elde yerli yok işte, adam gibi basketbolu öğreten de yok, öğrenmeye hevesli yerli de yok.
Saras anılarında 2011 yılında fenere geldiği zamanki dönem için şunları yazmış. " Türk oyuncular kadar tembelini görmedim. Bir şey öğretmeye anlatmaya çalışıyorum beni dinlemiyor tersliyorlar. Antrenman sonrası ekstra çalışmaya giderken bana şaşırıyorlardı". 3 kere eurolig şampiyonu olmuş basketbol efsanesi ekstra çalışmaya giderken kendine eşlik edecek yerli oyuncu bulamıyordu ülkede.
Yabancı sınırı varken totolarını yayıp paraları götüren yerliler kural kalkınca naptılar. Savaşmayı mı tercih ettiler, daha az paraya avrupada oynamayı mı tercih ettiler. Ben size söyliyim naptıklarını. Daha fazla para için avrupanın en iyi yerel ligi olan TBL'yi bile bırakıp 2. ligde yüksek paraya oynamaya gittiler. Çünkü amaçları az emekle çok para kazanmak. Böyle kokuşmuş bir zihniyeti olan basketbolcular varken kimseyi yerli oyuncu konusunda suçlamak saçmalık.
Başarıları hoşumuza gitsin gitmesin Fenerin avrupa basketbolunda çıkardığı iş muazzam. Basketbol kültürü olmayan yerli çekirdeği olmayan yerde bu başarı küçültülmez tam tersi büyür. Ülke olarak şımarmaya meyilli olunan iki gol atınca kendini Ronaldo sanan profesyonelce yaşamamayı "adamlık" lafları ile ört pas etmeye çalışan ortadoğu zihniyetli bir coğrafyada bu istikrar tam tersine göründüğünden daha zor ve daha önemli bir olay.