Euroleague 2017/2018 Sezonu

Bir daha anlatalım da bilin.

ULEB ilk kurulduğunda Türkiye'de bize, Fenerbahçe'ye ve Beşiktaş'a teklifte bulundu ve bu 3 kulübün o dönem ki yöneticileri Turgay Demirel'e danıştılar. Turgay Demirel bu organizasyonun ömrünün uzun olmadığını söyledi ve bu kulüpler teklifi reddetti. 2000'di galiba ilk sezonu ve Avrupa'da iki organizasyon yapıldı Euroleauge ve Suproleauge. Efes ve Ülkerspor FiBA organizasyonuna katıldılar.

Ardından ULEB kazandı bu mücadeleyi. Ülkerspor ve Efes A lisansı aldılar.
Peki Galatasaray bu dönemde ne yaptı? Koca bir hiç. Evet kupalar kazandık hem kadınlarda hem de erkeklerde ama bunu sürekli hale getirdik mi? Elbette hayır. Biz bir plan ile Avrupa Kupası kazanmadık.

Fenerbahçe Abdi İpekçi'de oynadığı son sezon sonrası ULEB'den uyarı aldı. Çünkü sezon ortalaması 1000 seyirciydi ve yeni salon onları kurtardı. Aziz Yıldırım geçen sezon sonrası Murat Ülker sponsorluktan çekilmişti ve dedi ki "Ömrüm yettikçe Murat Bey'e teşekkür edeceğim".

Şimdi gelelim bize! Bizde ne olurdu biliyor musunuz? Cebinden kulübe destek çıkan x şahsın altını oymak için kulis yapılır, verilen paradan pay kapmak için kırk takla atılır ve hatta medyada bile vururduk.

Salon yapmaya kalksa ilk önce kulüp içinden vuracaklar. Ne yazık ki kongre üyelerinin özellikle biraz etkili olanları kulübü kişisel tatmin aracı olarak görüyorlar.
 
Euroleague yönetimde olsam bende almam bizi. Üstelik bu kararı vermek çok kolay. Ne kadar etkileyici bir taraftara sahip olsa da, kısa, orta veya uzun vadeli hatta 1 aylık bir planı olmayan bir Galatasaray Basketbolu vardı her zaman. Maçlara çoğunlukla 5-6 basketçiyle (bizim yöneticiler öyle diyor) çıkan, onların da parasını zamanında veremeyen bir takım bizimki. Deplasman maçlarına hiçbir yönetim kurulu üyesinin gitmediği, gitmeyenlerin de zaten maçtan haberi olmadığı, önemli bir maç saatinde basketbolla ilgilenmediklerinden iftarda toplanan kongre üyelerinden çıkan sözde yöneticiler tarafından yönetildiği zannedilen bir kulübü kim alır herhangi bir ciddi organizasyona Allah aşkına?
Bu kadar ciddiyetsiz bir kulübe bir de salon yapıp teslim ederseniz yazık olur, onu da beceremeyiz. Malum bizim TT Arena sıvalı haliyle neredeyse emekli olacak, bir de salonumuz olsa üstü açık kalır, maçları açık salonda oynayan tek basketbol takımı biz oluruz. Bizim salona falan ihtiyacımız yok. Istanbulda fazlasıyla salon var zaten. Aksine bizim ciddi, kaliteli, çağı yakalayan yönetimlere ve organizasyonlara ihtiyacımız var.
Tamam futbolda bir Fatih Terim aklımız var ve sayesinde 100'lerce kişi bu kulüpte bir iş yaptığını zannediyor aynen Ünal Aysal gibi (Hoca varken kendini başkan sanıyordu). Basketbolda var mı? 90'lı yılların efsane basketbol şube sorumlusu Faruk Süren'i küstüreceğimize şu şubeyi teslim etseydik böyle mi olurdu?
 
Son düzenleme:
Birbirimize saygının dozunu kaçırmayalım lütfen. Kimse kimseye iftira atamaz bu forumda. Evet, kötü bir sezon geçirdik. Hepimiz hayal kırıklığı yaşıyoruz. Ama rakibimiz içinde "Yauv onlarda hiç Türk yok öyle şey mi olur?" demek dünyanın en saçma şeyi. İmkan verilmiş, adamlar kullanıyor. Futbolda da biz kullanıyoruz. Parasının hakkını kim veriyorsa, etniği fark etmeden kullanırsın. Sen de kur düzgün bir organizasyon sende yap. Yol belli.
 
Forumda diğer takımların taraftarlarının da olması çok güzel. Tüm takımlarımızı Avrupa'da maçlarında desteklemek, en azından köstek olmamak, hepimizin görevi. Neticede ülkemizi temsil ediyorlar. Aksini düşünenler varsa UEFA finalini tekrar seyretsinler. Forumda kırmızı çizgilerimizden biri de bu olmalı.
 
Bana tekbisey diyin eger ulkerden miras a lisansi olmasa yani fener hersene garanti yuroligde olmasa bu seviyede olabilirmiydi. Hersey bu sorunun cevabinda sakli aslinda.
 
Bana tekbisey diyin eger ulkerden miras a lisansi olmasa yani fener hersene garanti yuroligde olmasa bu seviyede olabilirmiydi. Hersey bu sorunun cevabinda sakli aslinda.

İnanılmaz bir şey ya hala aynı soruyu sorup cevap arıyorsunuz? Ülker niye Fenerbahçe'yi seçti, bütün bunlar olurken biz ne yaptık? Yoldan geçene sponsor mu olunuyor böyle öyleyse biz niye yoldan geçeni çevirmiyoruz? Serbest piyasa ekonomisi yahu daha iyisi bul sen öne geç. Atıyorum Manchester United'ın, Manchester City daha fazla para harcayabiliyor diye ağlaması kadar saçma bir şey olabilir mi ya? Dahası bir arkadaş yazmış, Ülker'in hakkıyla alınan lisans hakkı 2011 yılında bitmiş sonra Fenerbahçe Ülker birlikteliği tekrar uygun görülmüş o hakka ve daha sonra 2016'da tekrar uygun görülmüşler.
 
Ülker niye Fenerbahçe'yi seçti, bütün bunlar olurken biz ne yaptık? Yoldan geçene sponsor mu olunuyor böyle öyleyse biz niye yoldan geçeni çevirmiyoruz? Serbest piyasa ekonomisi yahu daha iyisi bul sen öne geç. Atıyorum Manchester United'ın, Manchester City daha fazla para harcayabiliyor diye ağlaması kadar saçma bir şey olabilir mi ya? Dahası bir arkadaş yazmış, Ülker'in hakkıyla alınan lisans hakkı 2011 yılında bitmiş sonra Fenerbahçe Ülker birlikteliği tekrar uygun görülmüş o hakka ve daha sonra 2016'da tekrar uygun görülmüşler.
Ulker feneri murat ulker fenerli oldugu icin secti. Biz oyle sey olmaz haksiz rekabete yol acar dedik bjk kola turka ve GS cafe crawn diye 2 tane uyduruk sponsorlukda bize verildi.

Yoldan geceni ceviremiyoruz cunku 2 tane a lisansi var. Biri ulkerde digeri efeste. Ulker fbyi secti yukarda yazdigim sebepten. Efeste kendi devam ediyor bjknin okadar birlesme baskisina ramen.

Daha iyisini bul derken konuyu soonsorluk sandin sanirim. A lisansindan bahsediyorum hani sadece ulker ve efeste olan.

United ve city ornekleri para ve siponsorluk konusuna iliskin a lisansina degil. Gerci a lisansiyla sonuncu olsa bile yuroligde oynayan takima siponsor olup daha cok reklam yapmak varken. Niye baska takima siponsor olsunki sirketler.

Ulkerden alinanin suresi dolunca fbULKER tekrar yeniledi evet. Peki ulkerden fbye birakilan bu miras a lisansi olmasa misal ulkerspor tek basina devam ediyor olsa 2011 ve 2016da ulkerin lisansi alinip fbye lisans verilirmiydi? Kimse efesin lisansini alip baska turk takimina veriyomu onlar devam etmek şstedikce? Mantik biraz! Zaten once ulkerin sonra fbULKERin suregelen bi a lisansi oldugu icin 2011 ve 2016da yine fbULKERin bu lisansi yenilendi. Devamlilik diyip durdugum budur iste.

Biz yurocupi alip yurolig oynayabildik. Yurolig oynarkende yuroligde devam etmemizin tek yolu yuroligi kazanmakti ama fbULKER bjk ile son 16yi sonuncu bitirdiginde bile seneye yurolig oynayacagi garantiydi. Bende ticari firma olsam bende kendi reklamim icin hersene yurolig oynayana siponsor olurum. Haksiz rekabeti baslatan ulkerin mirasidir. Aksini iddaa eden icin birsey soylersen kurallara aykiri olur.
 
Bana tekbisey diyin eger ulkerden miras a lisansi olmasa yani fener hersene garanti yuroligde olmasa bu seviyede olabilirmiydi. Hersey bu sorunun cevabinda sakli aslinda.

Ibrahim Bey, sorunuzun cevabı her iki tarafında (FB ve ÜLKER) ticaret becerisi. Bizim cevabını aramamız gereken sorular bence şu.
1.Sizin paranız olsa Galatasaray Basketbol'a sponsor olur musunuz? Benim cevabım: Hayır.
2.Euroleague kalitesinde takım kuracak bir sponsora sahip olmak için ne eksiğimiz var? Benim cevabım; Bizim organizasyonumuzun bulabileceği en iyi sponsor Odeabank benzeri az yatırım yapacak, verdiği paraya üzülmeyecek bir sponsor. Başkaları neyi doğru yapıyor, biz neyi yanlış yapıyoruz bakmadan kendimizi düzeltemeyiz. Bir an önce basketbol ayrılmalı, kısa/orta/uzun vade hedefleri belirlemeli, Faruk Süren veya benzeri bir kişiyi bu işin başına getirilmeli, işi bilen uzmanlar davet ederek bir toplantı düzenlenmeli ve şubenin yol haritası belirlemeli ve buna sonuna sadık kalarak yola devam etmeliyiz. Aksi takdirde 3 kişi değil 40 kişi yönetse şubeyi her sene biz aynı şeyleri konuşmaya devam ederiz.
 
Bu fenerbahçenin yönetimsel başarısının bir göstergesidir bence.

A lisansi miras birakilmasada fb yillardir her sezon yuroligde oynardi. Son 16 gurubunu sonuncu bitirince bile yuroligde devam ederdi. Ulker birlesmesi olmasada butun oyuncular ulkerden fenere gecerdi. A lisansi olmadanda seneye yurolig oyniyicagi garanti olmasada obradovic bogdanovic udoh gibi adamlar fbyi tercih ederdi diyosaniz evet yonetim basarisi gostergesidir.

Ben a lisansi miras birakilmasa bunlarin hicbiri olmazdi herseyin sebebi surekli yurolig seviyesinde devam edip bu yillar sonunda organizasyon oyuncular ve koclar tarafindan taninmak saygi gormek ve sonunda tercih edilmek ve hatta finalforu istanbula aldirabilmek bide a lisans mirasi yetmezmis gibi yillarca toplam 100lerce milyon dolar siponsorlugu enson 30 milyon siponsorlukla taclandirip final oynamak sonraki sezon kupa almak bu sene simdilik finalfora kalmak kacinilmaz oluyor.

Hadi biz 2014te finalde 4 yabancimizla 8 yabancili feneri yenip ulkeye ilk yuroligi getiren kulubuz. Bizim kulup olarak avrupada bambaska bi vinirligimiz var oyuzden bizi ornek vermiycem. 10 sene once ozilhanin kafasi atip kapatiyorum efesi dese a lisansini bjkye verse her senede 10 milyon civari siponsor olsa sonra bi sene bu siponsorluk 30 milyona ciksa ustune bide finalforu sinan erdeme aldirsa bjk bile kupayi alamazmiydi?

Kisaca is a lisansinda bitiyor hatta haksiz rekabetin basladigi gun bitti. Hic babasindan 30 milyon dolar miras kalan cocukla kendisi calisip para kazanmaya calisan cocuk bir olabilirmi?
 
Ibrahim Bey, sorunuzun cevabı her iki tarafında (FB ve ÜLKER) ticaret becerisi. Bizim cevabını aramamız gereken sorular bence şu.
1.Sizin paranız olsa Galatasaray Basketbol'a sponsor olur musunuz? Benim cevabım: Hayır.
2.Euroleague kalitesinde takım kuracak bir sponsora sahip olmak için ne eksiğimiz var? Benim cevabım; Bizim organizasyonumuzun bulabileceği en iyi sponsor Odeabank benzeri az yatırım yapacak, verdiği paraya üzülmeyecek bir sponsor. Başkaları neyi doğru yapıyor, biz neyi yanlış yapıyoruz bakmadan kendimizi düzeltemeyiz. Bir an önce basketbol ayrılmalı, kısa/orta/uzun vade hedefleri belirlemeli, Faruk Süren veya benzeri bir kişiyi bu işin başına getirilmeli, işi bilen uzmanlar davet ederek bir toplantı düzenlenmeli ve şubenin yol haritası belirlemeli ve buna sonuna sadık kalarak yola devam etmeliyiz. Aksi takdirde 3 kişi değil 40 kişi yönetse şubeyi her sene biz aynı şeyleri konuşmaya devam ederiz.
Ben de suan siponsor olmam. Yukardaki mesajimdadamonu yazdim. Ama 2006 senesine donersek daha ulker a lisansini miras birakmamisken bu soruyu sorarsaniz a lisansi varsa sponsor olurdum. Niye olurdum cunku GSliyim. Murat ulker niye fbye siponsor oldu cunku adam fbli. Bu kadar basit. Zaten ondan sonraki surec haksiz rekabetten baska birsey degildir. Cok net. Miras yiyen bir fb. 2 kosucudan birisi yaris baslarken arkadan ittirilip (a lisansi ve daha yuksek siponsorluk) daha hizli cikis yapiyor vede engelsiz (hersene yurolig garantisi) yolda kosuyo digerine ise bu sartlarin hic biri miras birakilmamis. Yarisin sonucu bastan belli!
 
Ben de suan siponsor olmam. Yukardaki mesajimdadamonu yazdim. Ama 2006 senesine donersek daha ulker a lisansini miras birakmamisken bu soruyu sorarsaniz a lisansi varsa sponsor olurdum. Niye olurdum cunku GSliyim. Murat ulker niye fbye siponsor oldu cunku adam fbli. Bu kadar basit. Zaten ondan sonraki surec haksiz rekabetten baska birsey degildir. Cok net. Miras yiyen bir fb. 2 kosucudan birisi yaris baslarken arkadan ittirilip (a lisansi ve daha yuksek siponsorluk) daha hizli cikis yapiyor vede engelsiz (hersene yurolig garantisi) yolda kosuyo digerine ise bu sartlarin hic biri miras birakilmamis. Yarisin sonucu bastan belli!

Bu seviyede ticaretin içinde olan birinin (Murat Ülker), sadece o takımın taraftarı olduğu için bir kulübe sponsor olacağını düşünmek fazla iyimserlik olur bence. Kimse parasını çöpe atmaz, insan dondurma alırken bile parasının karşılığını almak ister. Amaç ticari olarak başarılı olmak ve adam yerine konulmaktır. Bu açıdan bakınca Murat Ülker doğru yapmış, sonuç ortada. Ortada miras olsa, mirasyedi de olur. Aksine mirasyedi olmadığı gibi başarı ortada. FB yönetiminin basketbol üzerindeki yönetim etkisi ve yetkisi ne derecedir bilmiyorum (doğrusunu bilen varsa açıklarsa sevinirim) ama belli bir seviyede kaldıkları çok açık yani sponsor odaklı bir basketbol yönetimi sergiliyorlar bence. Biz ise sadece para istiyoruz ve diyoruz ki sponsora sen karışma. Böyle bir sponsor arıyorsak, boşuna aramayalım, Türkiye'de yoktur, Katar'da vardır ancak.
 
A lisansi miras birakilmasada fb yillardir her sezon yuroligde oynardi. Son 16 gurubunu sonuncu bitirince bile yuroligde devam ederdi. Ulker birlesmesi olmasada butun oyuncular ulkerden fenere gecerdi. A lisansi olmadanda seneye yurolig oyniyicagi garanti olmasada obradovic bogdanovic udoh gibi adamlar fbyi tercih ederdi diyosaniz evet yonetim basarisi gostergesidir.

Ben a lisansi miras birakilmasa bunlarin hicbiri olmazdi herseyin sebebi surekli yurolig seviyesinde devam edip bu yillar sonunda organizasyon oyuncular ve koclar tarafindan taninmak saygi gormek ve sonunda tercih edilmek ve hatta finalforu istanbula aldirabilmek bide a lisans mirasi yetmezmis gibi yillarca toplam 100lerce milyon dolar siponsorlugu enson 30 milyon siponsorlukla taclandirip final oynamak sonraki sezon kupa almak bu sene simdilik finalfora kalmak kacinilmaz oluyor.

Hadi biz 2014te finalde 4 yabancimizla 8 yabancili feneri yenip ulkeye ilk yuroligi getiren kulubuz. Bizim kulup olarak avrupada bambaska bi vinirligimiz var oyuzden bizi ornek vermiycem. 10 sene once ozilhanin kafasi atip kapatiyorum efesi dese a lisansini bjkye verse her senede 10 milyon civari siponsor olsa sonra bi sene bu siponsorluk 30 milyona ciksa ustune bide finalforu sinan erdeme aldirsa bjk bile kupayi alamazmiydi?

Kisaca is a lisansinda bitiyor hatta haksiz rekabetin basladigi gun bitti. Hic babasindan 30 milyon dolar miras kalan cocukla kendisi calisip para kazanmaya calisan cocuk bir olabilirmi?

Hocam çok daldan dala atlıyorsun ve devamlı Fenerbahçeyi küçümseyip kötülemeye çalışıyorsun.

A lisansı miras değil, karşılıklı bir anlaşmanın sonucu ve bu anlaşmanın sebepleri arasında Murat Ülkerin Fenerbahçeli olması sonlarda yer alır. O seviyeye çıkmış hiç kimse böyle sebeple ticari karar almaz.

Galatasaray ın da top16 grubunu sonuncu bitirmişliği var, malesef bu konda Türk takımları olarak bazen böyle sonuçlar aldık.

Sadece Obradovic i A lisansına bağlayabiliriz, diğer isimler, Bogdanovic, Bjelica vs lisansa değil, Obradovic e geldiler. Bogdanovic, Bjelica, Kalinic, Guduric örneklerinden sonra o coğrafyadan başka isimler de çok doğal olarak gene aynı tercihi yapma potansiyelindedirler. Udoh ilk geldiğinde herkes burun kıvırmıştı, 900 bine oynamıştı, (Emir den, Oğuz dan çok daha az, hatta Furkan Aldemir in yarısına).

Bambaşka bilinirlikten bahsetmişsiniz, aynı fikirde olsamda farklı yöndern değerlendiriyorum, bence malesef Galatasarayın avrupadaki imajı (basketbol kulübü olarak) hiç de iyi değil. 30 milyon olsa Besiktaş kupayı alırdı demek de hiç inandırıcı değil. İş sadece parayla olsaydı her sene Cska alırdı kupayı, her sene Milano f4 de olurdu.

Miras kalan çocukla parayı kazanan çocuk kıyaslaman da yanlış, en azından eksik. Ali Koç a para babasından miras kalıyor, Aziz Yıldırım kendisi kazanmış, kıyaslamayı sana bırakıyorum..
 
2006'da Ülker Fenerbahçe'ye ismiyle, bize ve Beşiktaş'a ise markalarıyla sponsor oldu. Biz Cafe Crown, Beşiktaş ise Cola Turka adlarıyla çıktık maçlara. Bu dönemde bize yıllık 6 milyon dolar verdiler. Biz bu para üstünde kontrolleri olmasını istemedik ve o dönem de futbol takımının borçlarını ödedik bu paradan.

Haksız rekabet falan yok bizim kendi kendimize ettiğimiz var. Bıktım artık biz hariç herkes suçlu ile açıklamaya çalışılmasından başarısızlıkların. Galatasaray'ın ciddi bir yapılanmaya girmesi gerekiyor. Kulübün birilerinin yağdanlığı olmasından kurtarmalıyız.
 
Fenerbahçe belki on senede alması gereken yolu ülker sayesinde bir gecede aldı takım birleşmesiyle. Kimse bunu göz ardı etmesin. Bal gibi de mirastır bu. Adam bedelsiz bir şeklide kendi takımını fenere verdi, sonra da yıllarca takımın tüm parasal yükünü çekti. Ayrıca ben de bu birleşmenin ana nedeninin murat ülker'in fenerbahçe sevdası olduğunu düşünüyorum. Çünkü daha sonra salon da yaptı fenere ve bunların ticari bir kaygıyla, kar etmek için yapılmadığı çok açık. Aziz Yıldırım ömrüm boyunca murat ülker'e minnettarım dedi başka hangi sponsora böyle teşekkür etmiş. Sadece murat ülker'e etti çünkü ortada başka kimsenin yapmayacağı hiç bir ticari açıklaması olmayan tek taraflı bir destek var. Yoksa murat ülker 5 milyon dolar veya 10 milyon vereyim takıma sponsor olayım deseydi fener hayır mı diyecekti, elbette kabul edecekti ama ortada olması gerekenin kat be kat fazlası bir sponsorluk yardımı var. O yüzden bunu efendim bu ticari bir anlaşmadır burada herkes karını düşünüyor gibi gerekçelerle açıklamak komik oluyor.

Ama yukarıda arkadaşların yaptığı bizim ile ilgili yaptığı her eleştiriye de katılıyorum. Biz bu durumda olsak büyük ihtimalle parayı yine futbola aktarır, bir kısımını da şubeden geçinen kanımızı emenlere kaptırırdık. Burada fenerin en büyük başarı bu mirası çok iyi yönetmeleridir. Adama sen karışma biz yönetiriz demediler, onları da işin içine kattılar ve sonuç ortada. Bu en başta aziz yıldırım'ın başarısı ve vizyonudur. Nefret de etsek bunu bence kabul etmek zorundayız.
 
Fb buralara tırnaklarını kazıya kazıya geldi bir Galatasaray taraftarı olarak söylüyorum bunu. Yeri geldi averaj takımı olup sonuncu oldular, yeri geldi finali son anda kaybettiler. Ama yatırımı ve desteği hiç kesmediler. Biz öyle miyiz peki? Bizim kulüp daha oyuncularının borçlarını ödeyemiyor acı ama gerçek. Burada kalkıp başarılı olan başkalarıyla karşılaştırmamak lazım. Adamlar salonu yapalı 6 sene oldu. Bizim daha salonun temeli bile atılmadı. Fark burada işte. Evet başarılı olmalarının en büyük payı da sponsorlarıdır, maalesef zengin iş adamları her türlü desteği veriyorlar. Bizde tam tersi. Bizdekiler utanmasa kulüpten para alacak. Bir tane Galatasaraylı iş adamı var mı takımlara sponsor olan? O zaman konuşmayalım. Maalesef Galatasaray basketbolu bitik durumdadır. Bu branşı Ahmet Robenson ile Türkiye'ye getiren, yıllarca namağlup şampiyon olup "Yenilmez Armada" lakabını alan bir takımın şu anki konumu herkesi kahrediyor. Bunda iş bilmeyen yöneticilerin de payı büyük. Amatör branşlara üvey evlat muamelesi çeken, onları küme düşürten veya kümede kalma maçları oynatan Özhan Canaydın'a büyük başkan deniliyor. Daha ne olsun...
 
Fb buralara tırnaklarını kazıya kazıya geldi bir Galatasaray taraftarı olarak söylüyorum bunu. Yeri geldi averaj takımı olup sonuncu oldular, yeri geldi finali son anda kaybettiler. Ama yatırımı ve desteği hiç kesmediler. Biz öyle miyiz peki? Bizim kulüp daha oyuncularının borçlarını ödeyemiyor acı ama gerçek. Burada kalkıp başarılı olan başkalarıyla karşılaştırmamak lazım. Adamlar salonu yapalı 6 sene oldu. Bizim daha salonun temeli bile atılmadı. Fark burada işte. Evet başarılı olmalarının en büyük payı da sponsorlarıdır, maalesef zengin iş adamları her türlü desteği veriyorlar. Bizde tam tersi. Bizdekiler utanmasa kulüpten para alacak. Bir tane Galatasaraylı iş adamı var mı takımlara sponsor olan? O zaman konuşmayalım. Maalesef Galatasaray basketbolu bitik durumdadır. Bu branşı Ahmet Robenson ile Türkiye'ye getiren, yıllarca namağlup şampiyon olup "Yenilmez Armada" lakabını alan bir takımın şu anki konumu herkesi kahrediyor. Bunda iş bilmeyen yöneticilerin de payı büyük. Amatör branşlara üvey evlat muamelesi çeken, onları küme düşürten veya kümede kalma maçları oynatan Özhan Canaydın'a büyük başkan deniliyor. Daha ne olsun...

Tamamen size katılıyorum ve hiç bir takıma önyargı göstermeden yapmamız gereken şeyler var ama gelecekte GS ın basket branşında düzelme beklemek çok zor
 
Ne olursa olsun Fener’in yaptığı akıllı iş oldu, keşke biz de yapsak diyen taraftayım ama “Tırnaklarla kazıma” noktasına pek katılamıyorum. Bu tırnaklarla kazımaksa Ataman ve Mahmudi hocaların yaptıkları ne olur acaba ... Az olan bütçeyle başarılar yakalayıp her sene adım adım takımı ve bütçeyi büyütüp, var olan basketbol kültürümüze yeni ekoller getirip iyi noktaya getirmişlerdi hocalarımız. Fenerbahçe’de zaten trink para ve Avrupa’nın en iyi koçu masada hazırdı, sonuncu da olsalar kazanana kadar o para akıtılacaktı. Yani açıkçası Obradovic dışında bi basketbol kültürü, ekolü olmayan, sadece parayla akıllıca yönetilen bi şube gibi geliyor bana, sanırım durum da böyle. Doğru dürüst basketboldan anlayan bi taraftar kitleleri bile yok, tek bildikleri Vesely’nin smaçları. Tırnaklarla kazıma Zalgiris olur, Brose olur mesela. Fener camiasının önceki seneler kısa zamanda başarı için para basıp rezil olduklarını da gördük. Sonunda akıllıca iş yapıp Obrayı getirdiler. Obra gidince ne olacağı meçhul, yine arayışlara girip bocalama dönemleri yaşamaları muhtemel. Özetle; parayı akıllıca kullanarak kısa yoldan başarıya ulaştılar. Bu konuyu tartışmak biraz gereksiz gibi geliyor bana.

NOT: Linç yememek için tekrar söylüyorum , akıllıca iş yaptılar keşke biz de bi birleşmeyle paçayı kurtarıp şubeyi emin ellere teslim edebilsek.



Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
Hayır burada haksız rekabet nerede? Fenerbahçe bir spor kulübü, Ülker de bir şirket kulübüydü, Ülker'in harcayacak parası, Fenerbahçe'nin arkasından gelebilecek bir taraftar kitlesi vardı. Fenerbahçe yönetimi bir şekilde bu uygulamanın daha doğru sonuç vereceğini Fenerbahçeli Murat Ülker'e anlatmış, inandırmış ve kendisi için en doğru hamleyi yapmış. Efes'in sahibi Beşiktaşlı ama Beşiktaş'la birleşmiyor demek ki öyle her takımını seven bu işi yapmıyormuş dimi?

Hayır ben sponsorluktan bahsetmiyorum, A Lisans hakkından bahsediyorum olayı tamamen saçmalık bana kalırsa. Allah aşkına yıllık 10-15 Milyon Dolar harcayacak, bizim gibi taraftar kitlesine sahip, doğru yönetilen hangi takıma A Lisans vermez Euroleague?
 
Fenerbahçe'nin durumu ile Avrupa basketbolunun durumu iki farklı konu. Bu ikisini birbirine karıştırmamak lazım.

Bence biz de dahil, Avrupa'daki pek çok kulübü ilgilendirmesi gereken asıl konu, Avrupa basketbolundaki yönetimsel sorunlardır.

Üç ana branşa baktığımız zaman, futbolda UEFA Avrupa'daki tek otorite konumunda. ŞL'ye gidecek takımlar ülke puanına ve kulüplerin yerel liglerdeki başarısına göre belirleniyor. Keza, Voleybolca CEV Avrupa'daki tek otorite konumunda. ŞL'ye gidecek takımlar yerel liglerdeki sıralamaya göre belirleniyor.

Ancak basketbolda FIBA ve ULEB olmak üzere iki otorite var ve bunlar sürekli çatışma halinde... EL'ye gidecek takımlar yerel ligdeki başarıya göre değil, maddi kriterlere göre belirleniyor. İmtiyazlı takımlar liglerdeki başarısına bakılmaksızın, her sene EL'ye katlıyor. Bazı takımlar ancak liglerinde şampiyon olursa EL'ye katılabiliyor. Bazıları şampiyon olsa dahi katılamıyor. Federasyonlar amatörce yönetiliyor. Bir kaç ülke dışında alt yapıya yatırım yapan yok. İspanyol takımları dışında gelir elde edebilen yok. Üstüne bir de NBA istilası var.

Bu sorunlar çözülmedikçe haklı/adil bir rekabet ortamından bahsedemeyiz. İyi bir sponsor bulmak, salon yapmak, bizi haksız rekabet ortamından kurtarmaz. Sadece imtiyazlı kulüplerin tarafına geçmemizi sağlar. Mağdur konumundan, mağrur konumuna yükselmemizi sağlar.

Peki biz ne istiyoruz? Adalet mi, imtiyaz mı?
 
Son düzenleme:

Üst