Ezel

Bende bekliyorum yanlız ben şuan 30.bölümdeyim 3 bölümüm kaldı 13üne kadar yetişir artık yavaş yavaş izliyorum hiç ara vermeden devam olcak :)
 
Ezel düşünsün Eyşan'ı nasıl elinde tutacağını? :)

Şaka bir yana ben de uzun zamandır izlemiyorum ama Haluk Bilginer benim en sevdiğim oyuncudur, onun sayesinde izlerim belki ama yine de pek sıcak bakamıyorum diziye :)
 
Kıvanç Tatlıtuğ olursa güzel mi yoksa kötü mü olur bilemiyorum, Aşk-ı Memnu'da iyi bir performans sergilemişti ama Ezel'de olur mu bilemiyorum.

Söylenenlere göre Ramiz'in torunu, Kenan'ın adamı olacakmış. Lakabı da sekizmiymiş ne..

Bu arada Kerem çok şeyler kaçırıyorsun, sen beni dinle ve kaldığın yerden tekrardan devam et, türünün en iyisi çünkü bu dizi. :)
 
Kıvanç Tatlıtuğ tip olarak belki o role yatkın olmayabilir ama Şamil'in anlattığına göre karakter olarak yatkınmış. Hafif süt tipi olsa da maço biriymiş sanırım :)
 
Kıvanç'a laf söyletmem :) , bu diziye de çok yakışır gerçekten, ayrıca ne kadar hasta Galatasaraylı olduğunu herkes biliyordur sanırım.

Kıvanç Tatlıtuğ tabiri caizse tipi ne kadar con con gibi gözüksede acayip delikanlı bi adamdır, tip yanıltmasın. Mesela röportajlarındaki konuşmalarını dinleseniz direk sezersiniz durumu, çıktığı programda Ahmet Kaya dan "Söyle" şarkısnı söylemişti normalde böyle bi tipten hiç beklemezsiniz.

Birde annesini dinlemiştim Kıvanç sakatlığından dolayı basketbolu bırakınca ( bu arada Bjk ve Fener de birer yıl basketbol oynamışlığı vardır ) modellik yarışmasına katılması için annesi başvurmasını rica ediyor, adamın ilk tepkisi erkek adamın ne işi olur mankenlikle oluyor.

Böyle enteresan bir adam, ben çok severim kendisini, oyunculuğu olsun karakteri olsun 10 numara adamdır.
 
Kıvanç Tatlıtuğ Biyografi :)

2002 'Best Model Of The World' (Dünya'nın en iyi mankeni) yarışmasını kazandı. Şu anda Menekşe ile Halil adlı dizide oynamaktadır.

Ortaokulu Yenice Özel Çağ Lisesi'nde okumuş. Adana'dayken Fiskobirlik, Güney Sanayii, Çukurova Kulübü, Devlet Su İşleri ve Tarsus Amerikan Kulübü'nde basketbol oynamış.

1997'de babasının ciddi bir kalp ameliyatı geçirmesinin ardından ailesiyle birlikte Adana'dan İstanbul'a taşınmış. İstanbul Kalamış Lisesi'nden mezun olan Kıvanç'ın
aklı fikri basketboldaymış.



Tek hayali NBA'de basketbol oynamak olduğu için Ülkerspor'dan gelen cazip teklifi hemen kabul etmiş ve orada iki yıl forma giymiş. Sonra bir yıl Beşiktaş, bir yıl da Fenerbahçe'de oynamış. Ancak dönüş yaptığı Beşiktaş takımında sakatlanması tüm hayallerini suya düşürmüş ve profesyonel basketbol hayatına son vermiş.
O dönemlerde yakın çevresinin sürekli fiziğine iltifatlarda bulunduğunu, model olması için kendisini yönlendirmeye çalıştığını söylüyor Kıvanç Tatlıtuğ. O ise bunlara hiç kulak asmamış. Ta ki annesinin yaptığı sürprize kadar!

Annesi, Beylikdüzü'ndeki bir marketin camında ‘Profesyonel mankenlerle çalışır mısınız?' ilanını görünce, Tatlıtuğ'un yanında bulunan bir fotoğrafını göndermiş. İlan verilen şirketten kendisini aradıklarında şaşkına dönmüş ama teklifi de kabul etmiş. ‘Ben sporcuyum ne işim olur mankenlikle' derken bir anda kendini defilede bulmuş. Daha sonra gelen teklifleri değerlendiren Kıvanç, işin hoşuna gitmesiyle bu mesleğe profesyonel olarak başlamış. ‘Annemin beni model yapma hayali hep vardı.' diyor Kıvanç.

İki yıl bir ajansla çalıştıktan sonra 2002 yılında düzenlenen Best Model yarışmasında önce Türkiye, sonra dünya birincisi olmuş Kıvanç Tatlıtuğ.

Sonrasında da Fransa günleri başlamış. Paris'teki Success Ajans'tan gelen teklifle bütün eşyalarını toplayıp, Paris'e yerleşmiş. Burada mesleğini 1,5 yıl sürdürmüş.

Paris'teyken, ajanstan gelen telefonda, dizi tekliflerinin had safhaya ulaştığını söylemişler. Küçüklüğünden beri sinema ve televizyona ilgisinin olduğunu, mutlaka bir yerinde bulunmak istediğini ama o zamanlar ‘Ben manken olacağım, sonra dizi çekeceğim.' gibi hayallerinin olmadığını da sözlerine ekleyen Kıvanç Tatlıtuğ, senaryoları değerlendirmek için Türkiye'ye gelmiş. Gümüş'teki 'Mehmet' karakterini kendine çok yakın bulduğunu, oynayabileceğini, en azından kendinden bir şeyler verebileceğini düşünmüş. Şu anda da yayınlanan dizide iki yıldır rol alıyor ve dizi çok ilgi görüyor.

Kıvanç Tatlıtuğ şu sıralar zamanının çoğunu sette geçiriyor. 'Ne ailemi, ne arkadaşlarımı kimseyi göremiyorum. Zaten asosyal bir yaşantım vardı, iyice asosyal oldum' diye yakınıyor.

Çekim aralarında kitap okur, dergi karıştırır ve müzik dinlermiş. Pek fazla da kimseyle konuşmazmış. Set çalışanlarının tabiriyle 'sessiz sakin bir çocuk' bu Kıvanç Tatlıtuğ.

Kendisini eleştirmeyi sevdiğini söyleyen yakışıklı oyuncu, diziye başlamadan önce bir süre Okan Bayülgen'den ders almış.

Yakışıklı, dikkat çekici bir fiziğe sahip olan Kıvanç Tatlıtuğ, bu yüzden zaman zaman sözlü tacize uğradığını da itiraf ediyor. Diğer yandan erkek mankenlere karşı pek çok kişide var olan gay ve jigolo önyargılarıyla ilgili olarak da ‘Ben öyle bir tavır sergilerim ki insanlar yanıma yaklaşamazlar.' diye eklemeyi de ihmal etmiyor.

Gece dışarı çıkmayı, kulüplerde eğlenmeyi sevmiyor. Onun yerine arkadaşlarıyla ev muhabbeti yapmaktan hoşlanıyor. Birlikte televizyon izliyor ya da tavla partileri düzenliyorlar.

Dünya podyumlarındaki başarılarıyla arkadaşlarına örnek olan Kıvanç Tatlıtuğ, David Beckham'la olan benzerliği hakkında ilgili olarak da ‘Benim saçım uzunken, Beckham'ın adı bile anılmıyordu. Aslında Beckham bana benzedi.' diyor.

İyi derecede İngilizce bilen, 'Benim için önemli olan kariyer' diyen Kıvanç Tatlıtuğ'un en büyük hayali ise iyi bir aktör olmak. Bunun için de ilk adımı atmış. Devlet Tiyatrosu oyuncusu Laçin Ceylan'dan (dizide halasını oynayan 'Gülsun' rolüyle tanıdığımız) bir süre oyunculuk dersleri almış... 'Bakıyorum, çok eksiğim var' diyen, dersler almaya devam edeceğini ve iyi bir sinema filminde rol almayı çok istediğini belirten Kıvanç Tatlıtuğ'un hayallerinden biri de tiyatroda oynamak.

Bunları biliyor muydunuz?

- Tek eşlilikten yana olduğunu,

- Duygusal göründüğünü, ama o kadar da duygusal bir yapısının olmadığını,

- Biraz sert ve hayat görüşlerinin katı olduğunu,

- Bir ilişki yaşarken gözünün dışarıda olmadığını,

- Allah'a son derece inanan ve dinine bağlı olduğunu,

- Şan, şöhret, para, pulun onun için ikinci planda olduğunu,

- Ailesine çok düşkün olduğunu,

- Kendisinde en çok gözlerini beğendiğini,

- Denizin derinliklerine dalmayı çok sevdiğini,

- İstanbul'a hâlâ alışamadığını,

- ‘Erkekler ağlamaz' diye bir şeyin olmadığını, 'Ağlamak da gülmek kadar doğal' diyerek, zaman zaman ağlayan biri olduğunu...
 
Şamil Turançiftçi' Alıntı:
Kıvanç'a laf söyletmem :) , bu diziye de çok yakışır gerçekten, ayrıca ne kadar hasta Galatasaraylı olduğunu herkes biliyordur sanırım.

Kıvanç Tatlıtuğ tabiri caizse tipi ne kadar con con gibi gözüksede acayip delikanlı bi adamdır, tip yanıltmasın. Mesela röportajlarındaki konuşmalarını dinleseniz direk sezersiniz durumu, çıktığı programda Ahmet Kaya dan "Söyle" şarkısnı söylemişti normalde böyle bi tipten hiç beklemezsiniz.

Birde annesini dinlemiştim Kıvanç sakatlığından dolayı basketbolu bırakınca ( bu arada Bjk ve Fener de birer yıl basketbol oynamışlığı vardır ) modellik yarışmasına katılması için annesi başvurmasını rica ediyor, adamın ilk tepkisi erkek adamın ne işi olur mankenlikle oluyor.

Böyle enteresan bir adam, ben çok severim kendisini, oyunculuğu olsun karakteri olsun 10 numara adamdır.
Evet, bende okumuştum bunları. Aslında Behlül karakterini de iyi canlandırdı, zaten tam bir "Salon Erkeği" tipi var.

Yakışıklı mı, evet yakışıklı ha Kenan'la birlikte de müthiş bir ikili olurlar ama işte Ezel'i kaldırabilir mi onda soru işaretleri var kafamda. Bu arada yazılanlara göre konuk oyuncu olarak katılacakmış, hatta sitelerden biri fotoğraf bile paylaşmış.. Bekleyip göreceğiz artık..
 
Barış bölüm finalindeki yüz ifadesinden bile Ezel'i kaldırabilirmi sorusunu bir daha sormazsın herhalde.

Kıvanç 10 numara olmuş gerçekten, adam süper oyuncu oldu, psikopat rolüne bile anında cuk oturmuş, o ifadeyi o sıfata nasıl oturtuyor zor olsa gerek.

Türkiyenin bir numaralı dizisinin başrolünde iki tane birbirinden yakışıklı, birbirinden karizmatik, birbirinden düzgün ve iki hasta Galatasaray'lı görmek beni çok mutlu etti.

Birde Kıvanç sanırım konuk oyuncu değil, koskoca Kenan Birkan'ın kahramanı iki bölümde harcanamaz herhalde.
 
Dur hele Şamil, adam ağzını bile açmadı. :)

Dünkü bölüm yine güzeldi, ben 6 ay meselesinden sonra başlar diyordum ama öyle olmadı. Kenan'ın öyle çokta boş olmadığı bölümün sonuna doğru ortaya çıktı, belli ki bütün dengeleri etkileyecek.

Haluk Bilginer çok büyük koz, dünde muhteşemdi. Hocam, o ses tonu o bakışları ve muhabbeti tam anlamı ile harikaydı. Komedi, dram, aşk, nefret, kötü adam aklınıza gelebilecek her türlü rolü kaldırıyor ve muhteşem oynuyor. Böyle biri için ancak ceket iliklenir..

Dayı ve Ezel'in sahneleri ise mükemmeldi. Hele volta atalım diye çıktıklarında bir anda çilingir sofrasının kurulması ve ardından gelen muhteşem Müzeyyen Senar sesi.. Mükemmel, mükemmel.. Ancak şaka maka ATV'de rakı kadehleri havalandı yahu, büyük başarı bu. Ayrıca Ezel'in tek başına aslan sütünü içtiği sahnede harikaydı.

Ali yine formundaydı. Ne sövdü yahu kadına, harbiden adamın sövmesi bile harika. :) Abi işte dizi böyle olmalı, dünya üzerinde en çok küfür eden milletin yapımlarında bırakın küfürü argo bile olmaması çok enteresandı çok şükür Ezel bunu yıktı.

Ali'nin psikopatı öldürecek diye düşünürken jeneriğin başında konuk oyuncudan as kadroya girdiğini gördüğümde ölmeyeceğini anladım ama adammın "kesti" dediğinde ne yalan söyleyeyim başka bir şey aklıma geldi, çünkü öyle bir söyledi ki direk gitti sandım. :) - Sakın ola dervişin zikri neyse fikri de o olur diye düşünmeyin. =) -

Gelelim "Konuk Oyuncu ..."ya..

Jenerikte böyle görünce bir anda heyecan yaptım, gerçi niye yaptıysam zaten gireceğini günler öncesinden biliyorduk. Sağolsunlar fotoğraf falanda vardı elimizin altında.. Neyse son sahnede gireceğini tahmin etmiştim Kıvanç'ın, öyle özel olarak beklemedim. Sekiz karekteri enteresan olacak, adam askerden resmen hacı sakalıyla döndü yahu. :) Sanırım normal bir er değil ya da aslında askerde değil, bir yerlerde saklanan/saklatılan bir kişi de olabilir. Dayı-Kenan, Ezel-Sekiz arasındaki mücadele çok çetrefilli olacak. Kıvanç'ın Behlül karekterini iyi oynadığını düşünüyorum, herkes 4-5 bölümlük girdi diyor ama bende Şamil gibi düşünüyorum. Yani öyle önemli bir karekter hemen çıkmamalı, çünkü Kenan Birkan'ın yetiştirdiği ve en güvendiği adam çünkü öyle kolay harcanmamalı.

İki tane boylu poslu adam aynı dizide, raitingler artık tavan yapmalı. Bazı yerlerde okudum, erkekler şöyle böyle demişler ama alayı halt etmiş. İkiside mükemmel yakışıklı, valla kadınlardan raiting patlaması bekliyorum. Ayrıca hiç kıskanmaya da gerek yok, kız olsam hiç düşünmez ikisine de .... ( gerisini siz doldurun artık ) :)

Neyse aklımda bir ton şey var, devam edecektim yoruma ama epey uzuyor. Okuyanlara da yazık. :) Son cümle; Ezel efsanedir, mükemmeldir ve efsane kaldığı yerden büyük bir ekiple de devam etmektedir..
 
Tip oturmasa bile Kıvanç mükemmel oyunculuğu ile bu işi kıvırır diyordum ama bana sorarsan o bir kaç saniyelik görüntüde tipin de oturduğuna inandım. Bu arada sekiz'in yani Kenan Birkan'ın yetiştirdiği kahramanının Dayının torunu olması Vadi tarzı bir hareket olsada genede ilginç olacak.

Barış, Behlül'den önce Menekşe ile Halil'de, Gümüş'de Kıvanç oyunculuğunu ispatlamıştı zaten Behlül karakteri ile oyunculuk açısından tavan yaptı. Açıkçası ben oyunculuk konusunda Kenan'ın minik bir adım önünde olduğunu düşünüyorum.

Ayrıca Kıvanç Tatlıtuğ'u kıskanan erkekleri de anlamak güç gerçekten, adam dünya yakışıklısı yetmezmiş gibi birde sporcu, fizik falanda kususursuz yani, bu adamı kıskananlara da Allah akıl fikir versin başka ne diyeyimki.

Zaten süper bi kadro vardı ama Haluk Bilginer ve Kıvanç Tatlıtuğ'dan sonra resmen efsane oldu. Bir zamanlar Yeditepe İstanbul vardı oyuncu kadrosu mükemmel bir dizi idi o da, ondan sonra böylesi sağlam bir kadro görememiştik. Arşivlemek lazım bu diziyi.

Bu arada Hazreti Behlül'e laf söyletmem :) :) .
 
ben, kıvanç tatlıtuğu'un ezel'e katılacak olmasını bir espri sanıyordum.
ciddiymiş demek.
bir türlü dizi izlemeye alışamadım yahu.
çok da okkalı kadro varmış ama neyse..
 
33033.jpg


Bu kadar olur.
 
Çekimler bizim şirketin yan sokagında yapılıyor. Eger sen bizim şirketteki hatunların Kenanla Behlülü görmek için yaptıklarını göreydin onların halini nası görücektin merak ediyorum =)
 
EZEL'DE BÜYÜK HATA!

Ezel dizisi, iki büyük aktör Haluk Bilginer ve Kıvanç Tatlıtuğ?un katılmasıyla büyük bir ivme kazandı. Ancak dizinin ilk bölümü çelişkilerle doluydu.

MedyaRadar'ın haberine göre, en büyük çelişki ise Tuncel Kurtiz?in hayat verdiği Ramiz Dayı ile ezeli rakibi Kenan Birkan?ın tanışmasında yaşandı.

Geçtiğimiz sezonun son bölümlerinden birisinde Ramiz Dayı kızı Azad?a Kenan Birkan?la nasıl tanıştığını şu sözlerle anlatmıştı :

"Bir batakhaneye gitmiştim kumar oynanıyordu. Beğendim, "burası benim olacak" dedim, "olmaz" dediler. Oldu... Sonra yine kumar vardı; barbut. Delikanlılar vardı, birden bir arbede çıktı, silahlar patladı, gençlerden birisi yaralandı. Hastaneye götüremezdim aldım eve götürdüm, yarasını onardım. İnce, temiz yüzlü bir çocuk. "Adın ne" dedim, "Kenan" dedi. "Ben burada kalacağım" dedi. Kalamazsın dedim kaldı... "

Ancak önceki gece Ezel?in yeni bölümünde ise Ramiz Dayı ile Kenan Birkan?ın tanışması çok farklı oldu. Haydarpaşa garında trenden inen Ramiz Dayı, iki kişinin öldürmek istediği bir delikanlının hayatını kurtardı. O delikanlı daha sonra garın dışına kadar takip ettiği Ramiz?e "Dur yahu daha tanışmadık bile, benim adım Kenan" dedi. Ramiz de "Ben de Ramiz, Ramiz Karaeski" diyerek kendini tanıttı ve gardan birlikte ayrıldılar...

Ya senaristler bir kaç bölüm önceki senaryoyu tamamen unuttular ya da Ramiz Dayı, kızına olayları farklı anlattı..
 

Üst