Fatih Terim

Telefonum kapalı ama asistanım Hande Hanım aracılığı ile ulaşabilirdi sözü çok saçma olmuş yalnız. Sonuçta arayan sıradan birisi, menajer, spor yazarı vb. değil direk kulübün başkanı. Telefonunu kapatıp kimse ile görüşmek istemeyebilirsin doğaldır ama sana ulaşıp konuşmak istemeyeceğin kişi grubuna başkan giremez. Tamam, sen kulübün efsanesisin, Florya'nın patronusun, tek sözünle çoğu şeyi yürürlüğe koyabilirsin ama başkanla iletişimini asistanınla sağlayamazsın. Burada düşünceler amatör olsun profesyonel olsun ne olursa olsun tek gerçek var kulüp başkanının takımın hocası ile iletişime geçme hakkı ve yetkisi sonuna kadar vardır. Kaldı ki yanlış hatırlamıyorsam Ünal Aysal, Madrid maçındaki hezimetten sonra çıkıp kimseyi asıp kesmemiş aksine hocaya ve takıma destek veren açıklama yapmıştı. Yani ergen kız moduna girip, odaya kapanıp telefonları kapatmak falan hocaya yakışmadı.
 
Telefonum kapalı ama asistanım Hande Hanım aracılığı ile ulaşabilirdi sözü çok saçma olmuş yalnız. Sonuçta arayan sıradan birisi, menajer, spor yazarı vb. değil direk kulübün başkanı. Telefonunu kapatıp kimse ile görüşmek istemeyebilirsin doğaldır ama sana ulaşıp konuşmak istemeyeceğin kişi grubuna başkan giremez. Tamam, sen kulübün efsanesisin, Florya'nın patronusun, tek sözünle çoğu şeyi yürürlüğe koyabilirsin ama başkanla iletişimini asistanınla sağlayamazsın. Burada düşünceler amatör olsun profesyonel olsun ne olursa olsun tek gerçek var kulüp başkanının takımın hocası ile iletişime geçme hakkı ve yetkisi sonuna kadar vardır. Kaldı ki yanlış hatırlamıyorsam Ünal Aysal, Madrid maçındaki hezimetten sonra çıkıp kimseyi asıp kesmemiş aksine hocaya ve takıma destek veren açıklama yapmıştı. Yani ergen kız moduna girip, odaya kapanıp telefonları kapatmak falan hocaya yakışmadı.


Acaba başkanın asistanı terimin asistanını arayıp Ünal bey şu saatte şurda şu gün fatih beyi çağırıyor deseydi.Olaylar bu noktaya gelirmiydi.
 
Acaba başkanın asistanı terimin asistanını arayıp Ünal bey şu saatte şurda şu gün fatih beyi çağırıyor deseydi.Olaylar bu noktaya gelirmiydi.

Abi, iyi hoş güzel söylüyorsun da lafa geldiği zaman Ünal Aysal çok fazla profesyonel olmakla, kurumsallaşma konusunda aşırı derecede eleştiriliyor. En azından Fatih Terim'e karşı amatör ruhla davranması gerektiğini savunanlar var. Başkan da burada asistanmış, sekretermiş araya kimseyi koymadan bizzat kendisi ulaşmak istemiş. Geçmişte bunun gerekliliğini savunanlar başkan bu şekilde hareket edince asistandan, sekreterden bahseder oldu. Kaldı ki olayın en başında bir kulübün başkanı takımın hocasına ulaşmak istiyorsa bizzat kendi ulaşır. Bunu tartışma konusu yapmak bile çok saçma. Olayın gerçek yüzü buysa Fatih Terim'in hatası çok fazladır.
 
Ortada suçlu birileri varsa kurumsallaşma adı altında zırvalayan Ünal Aysal ve tayfasıdır. Hiçbiri yokken Fatih Terim vardı bu kulüpte. Fatih Terim gece gündüz takım için kafa yorarken teknelerinde içkilerini yudumlayanlar Terim'e GS değerlerini öğretmeye kalkmasın! Terim er geç geri gelecek ama bu yönetim asla!!
 
Ortada suçlu birileri varsa kurumsallaşma adı altında zırvalayan Ünal Aysal ve tayfasıdır. Hiçbiri yokken Fatih Terim vardı bu kulüpte. Fatih Terim gece gündüz takım için kafa yorarken teknelerinde içkilerini yudumlayanlar Terim'e GS değerlerini öğretmeye kalkmasın! Terim er geç geri gelecek ama bu yönetim asla!!

"İçkilerini yudumlayanlar" Galatasaray basket formunda Galatasaray başkanınına ve yönetimine çok uygun olmayan bir eleştiri olmuş.

Adminler izin verdikten sonra yapacak bir şey yok.:( Üzüntü verici....
 
"İçkilerini yudumlayanlar" Galatasaray basket formunda Galatasaray başkanınına ve yönetimine çok uygun olmayan bir eleştiri olmuş.

Adminler izin verdikten sonra yapacak bir şey yok.:( Üzüntü verici....

Ben bir hakaret göremedim. Zaten yanlış bir tarafı da yok. O değil de yönetime bu kadar sahip çıkacağınıza vefa gösterip biraz da teknik direktörünüze sahip çıksaydınız keşke...
 
Son dönemde sosyal medyada özellikle gençlerin sergilediği tavır garip geliyor bana. Terim gitti, Galatasaray bitti! Bu camia Terim´li dönemlerde olduğu gibi Terim´siz dönemlerde de ülkenin en başarılı kulübüydü, aynı çizgisini sürdürmeye de devam edecektir.

Evet, Terim´in elde ettiği başarıları tekrarlayabilecek bir isim yok şu anda camia içinde. O zaman bu potansiyele sahip bir isim gelene kadar kulübün anahtarını Terim´e verelim, çalışacağı başkanı ve yönetim kurulu üyelerini o belirlesin. Peki gün gelir canı sıkılır, yeni heyecanlar ararsa (Fiorentina/Milli Takım) ne yapacak bu kulüp?

Şimdilerde "benim imzam formalite, Galatasaray gel der gelirim, git der direnirim" diyen Terim 2000 yılında Başkan Faruk Süren "kal" demesine rağmen gitti. Giderken 4 senede oluşturduğu yapıyı da beraberine götürdü, daha doğrusu parçalanmasını önemsemedi. Tıpkı bugünlerde yaptığı gibi.

Yaşanan süreçte şimdiye kadar hep iki taraf da hatalı dedim ama konunun taraftar boyutunu gözardı etmişim. Gelinen noktada taraftarı da işin içine katıp üç taraf da hatalı demek daha doğru olur kanımca. Eğer taraftar Terim´e hak ettiğinden fazla değer vermeseydi, vazgeçilmez görmeseydi, Terim´in de ayakları yere basardı. Terim´in ayakları yere bassaydı...
 
Fatih Terim'in takımdan gitmesinin en büyük sorumlusu Bülent Tulun'dur !!

Dün öğrendiğim bir bilgiyi sizle paylaşayım. İddia değildir kesin bilgidir.

Fatih Terim'in önerisiyle Danny+Kazım ve 500 bindolar karşılığında Oğulcan adlı Bursa'nın genç yeteneği ve Serdar Aziz ile anlaşılmış ama son anda Bülent Tulun'un araya girmesiyle bu transferler yatmış.

2.bilgi ise,geçen Yıldırım Demirören'in de söylediği gibi Ünal Başkan ocaktan sonra başka bir hoca bulabiliriz diye demirörene deyince tff başkanı da bunu Fatih Hoca'ya iletmiş. Daha sonra da Mancini'nin yardımcılarının Arena'ya davet edilmesi ve Tulun'un Mancini ile gizli görüşmesinin Fatih Hoca'ya iletilmesi Hoca'nın başkana küsmesine sebep olmuş. Ben olsam bende başkanın teline cevap vermezdim.

Allah bizi Bülent Tulun'un şerrinden korusun inşaAllah.
İnşaAllah basketbol şubesinin Bülent Tulun'u Özyer de Ergin Hoca'nın başına böyle iş açmaz...
 
Ünal başkan yildo'nun o lafına cevap verdi. Telefon konusmasinda yaninda terim var.

Tekrar yazayım Denizli ile anlaşıldı ancak terim araya girdi. Geçen sezon devre arasından beri kendine yeni yer arıyor.
 
Mancini ile ilk grüşme Burak transferi için Tulun'un italyaya gitmesi ile oluyor daha önce hep menejer aracılığı ile olmuş.Şimdi mancini cityden yılda 8 mil.euro alıyor şu an için salakmı bu adam 4,5 mil euroya bize gelsin yok geliyorsa başka işler var bunun altında.
 
Mancini ile ilk grüşme Burak transferi için Tulun'un italyaya gitmesi ile oluyor daha önce hep menejer aracılığı ile olmuş.Şimdi mancini cityden yılda 8 mil.euro alıyor şu an için salakmı bu adam 4,5 mil euroya bize gelsin yok geliyorsa başka işler var bunun altında.

Abi City'nin 8,5 milyon Euro'su Avrupa'da herhangi bir takımın 4 milyon Euro'suna eşittir zaten
 
Mancini'yi sezon devam ederken nasıl getirdiğimizi bende anlamadım.Sezon sonunda İtalya Milli takımının başına geçeceği kesin gibiydi.

Denildiği gibi Monaco'nun 8 Milyon'luk teklifini reddetmiş sezon başında (gerçi şimdi baktım İngiliz kaynaklara transferler konusunda anlaşılamamış Lamela-Marquinhos-Jesus Navas'ı istemiş reddedilmiş.)

4-2-3-1'de ısrar etmesi (City'deki forvet bolluğuna rağmen) ve takımlarında savunmayı öne çıkarmasıyla tanınan bir hoca olması iyi benim açımdan.

Bülent Ünder Futbol Akademisinin başına geçmiş.
 
Öncelikle Fatih Terim'in bana göre bu kulüp tarihinin en büyük efsanesi olduğunu, hala onu çok sevdiğimi söyleyeyim.

Gel gelelim, şu süreçte de en büyük hatalı bana göre hoca. Ünal Aysal başarı odaklı bir adam, bu sebeple ben Terim'i göndermek için fırsat bekliyordu, tezine katılmıyorum. Başkan "kendi ayağına sıkacak" bir adam değil. Terim'i göndermeyi düşünen adam, ona güvenip de 18 yaşında çocuğa 10 M Euro para falan vermez. Ama Başkan'ın biraz fazla batılı kaçan tarzı, ve Fatih Hoca'yı bir profesyonel olarak görmesi, Hoca'nın bakışını etkilemiştir.

Sürecin esas noktasının Fatih Terim'in Milli Takım'a gidişi olduğunu görmek gerekir. Bu konuda bir çok komplo var, Başbakan ile konuştu, Milli Takım'a gitmek istedi, bunu başkandan izinsiz yaptı vs. Bunların ne kadarı doğru, ne kadarı yanlış bilemeyiz ama Yıldırım Demirören'in ayağına gittiği gün, geçen sene savaş açtığı adamların altında çalışmayı kabul ettiği günden sonra her şey değişti. Ve "kimse mutlu olsun diye sözleşme imzalamam" dediği gün, aslında işler bitmişti. Çok üzülerek de olsa söylemem gerekir; "Aslolan Galatasaray, kovulmadıkça gitmem" diyen imparator, kovulmak için gerekli bütün şartları hazırlamıştır. İşin bu tarafı görmeyip, Aysal kovdu demek bana doğru gelmiyor. Kaldı ki kovma şeklinin doğru olmadığını söylüyorum ben de, ama bence artık iplerin kopmasının gerektiği noktaya gelmiştik. Fatih Hoca sıkıldı mı, daha rahat bir ortam mı istedi, Başkan'dan olan memnuniyetsizlik mi buraya getirdi bilmiyorum; ama adınız Fatih Terim de olsa, bu kulübün en büyük efsanesi de olsanız, karşınızdaki adam bu kulübün başkanı, dikkatli olacaksınız.

Sonuç olarak Fatih Hoca'ya her şey için teşekkürler, şu gidişi hem onu hem bizi yaraladı, ama bunu hazırlayan da önemli ölçüde kendisiydi. Ama ne olursa olsun, her zaman "İmparator"dur, kalbimizin baş köşesindedir. Ama bu sevgi bizim gerçekleri görmemizi, Galatasaray'a ve başkanına cephe almamızı, hocayı körü körüne savunmamızı, Mancini'nin başarısızlığını istememizi gerektirmez.
 
Yönetim Florya'ya çıkartma yapmış. Yönetici dediğin zaten antrenman izler, teknik direktörle ayak üstü sohbet eder, futbolcu ile poz verir falan filan...

Kurumsal Galatasaray!
 
Yönetim Florya'ya çıkartma yapmış. Yönetici dediğin zaten antrenman izler, teknik direktörle ayak üstü sohbet eder, futbolcu ile poz verir falan filan...

Kurumsal Galatasaray!

yalnız duygusallıktan aradaki farkı kaçırıyorsunuz. orada oturanlardan biri Galatasaray ın başkanı. başkanda yöneticidir demeyin. takdir edersinizki arada fark var. diğeride zaten yönetici değil Galatasaray ın ceo su.
 

Üst