Fatih Terim

Federasyon ile Milli Takımı bir görmek çok garip geliyor

Erdem, Fatih Terim Milli Takım görevini kabul etmeseydi, muhtemelen TFF ve Kurulları bugün seçim gündemiyle çalkalanıyor olurdu.

Acı ama gerçek şu ki Terim şu anda iki yıl boyunca mücadele ettiği, eğer Fatih Terim varsa adaletin olduğu yerde vardır" sözünü dedirten Demirören ve FB güdümündeki TFF Kurullarına kalkan görevini üstlendi.
 
Hala bu forumda Fatih hoca hakkında yanlış bilgilendirme yapılıyor.Ne alaka seçim olurdu adamı oraya başbakan getirdi gideceği zamanıda başbakan söyleyecek.

Not: Demirören için yazdıklarım.
 
Ünal Aysal´ın GS TV´ye verdiği röportajdan konuyla ilgili bölüm:

'CAMİADA RAHATSIZLIK OLUŞTU'

Fatih Hoca'yla iki buçuk sene önce tanıştım. Karşımda beraber çalışacağım bir insan olarak bana göründü. Zaman içinde de yanılmadığımı anladım. Hocayla dostluğa yakın bir ilişki içinde olduk. Onun teknik deneyimleri ben de yoktu, bendeki deneyim de onda yoktu. Galatasaray'ın tarihine mal olmuş bir isim. Hocayı sevmeyen çok az insan olduğunu düşünüyorum. Ben onlardan biri değilim ama her şeyden önce ben bir profesyonelim. Aldığım kararları sadece günün gerçekleri değil, ileride çıkabilecek sorunları düşünerek almalıyım. Biz hocayla aile ilişkilerine kadar yakınlaştığımız bir dönemde bu kaza yaşandı. İki taraf da bunu istemezdi diye düşünüyorum. Ben de Fatih Hoca da bir yapının içine girdik. En sonunda bu yapının içinde tuzaklar olduğunu farkettik. Hocamız, kendisine verilen imkanları çok iyi kullanmıştır. Yeşil sahadaki bütün başarı ona aittir. 2016'ya kadar hocayla devam etmek istedim. TFF'den teklif geldiği zaman, 4 maç baksın şeklinde, ben olaya hukuki olarak baktım. İçimden gelen ilk şey 'hayır' oldu. Hocayla konuştum. Hoca bana 'Ben Galatasaray'da kalmak isterim' dedi. 'Elimden geleni yaparım, bu milli bir görevdir, reddedemiyiz.' dedi. Hukuki olarak benim böyle bir talebe hayır deme şansım yoktu. Federasyon bizden istediği oyuncuyu, elemanı alabilir."

"Demirören'i telefonla aradım. Para almamak kaydıyla sezon sonuna kadar size danışmanlık yapacak dedim. Hocayla da beraber oturup konuştuk, internet sitesinden de bir açıklama yayınladık. Ben Bodrum'daydım. Akşam televizyonu açtım, hoca imza töreni yapıyor. Bundan biraz rahatsız oldum. Federasyonun bundan sonraki açıklamaları da sürekli olacak gibi olunca camia da rahatsızlık oluştu. Daha sonra peş peşe puan kayıpları geldi. Bunlar beni endişelendirdi. Gelen tepkiler üzerine yönetim kuruluna bir karar aldırttım. 2016'ya kadar bir teklif sunduk. 10 gün bir sessizlik oldu."

'HAYSİYETİMİZİ KIRDI'

"Antalya maçı sonrası 'Biz kimseyi mutlu etmek için kontrat uzatmayız' dedi. Bu halka açık bir reddedişdir. Bu bizim için hem biraz haysiyet kırıcı oldu. Telefonda mesajlar falan bunlar Fatih Hoca'nın gönderilme sebebi olamaz. Bütün bu gelişmeler, takımın kötü gitmesi, hocanın beyanatları bizi bu noktaya getirdi. İğneyi kendimize, çuvaldızı başkasına batıralım. İletişimde bizim de problemlerimiz oldu. Ama bu işin bir plana dayalı olduğu sonradan ortaya çıktı zaten. TFF Başkanı'nın açıklamaları bunun kanıtı zaten. Biz TFF'den çifte standart gördüğümüzü söyleyebilirim. Fatih Hoca'ya verilen cezalar, şampiyonluk primimizden 5 milyon TL kesilmesi, yabancı sınırının kısıtlanması, şampiyonluk kupalarının veriliş şekli. İstikbalde bu tip sorunları yaşamayız inşallah. Bütün takımların federasyondan tek beklentisi tarafsız ve adil olmasıdır."

'BEN BAŞKANI ARARIM DEDİ'

"Bugün konuştuklarımız, o gün yönetim kurulunda da konuşuldu. Ben zaten 24 saat önce Arıboğan'ı hocaya göndermiştim. Gitti ve konuştu. Ben Galatasaray başkanı olarak daha fazla ısrar etmem ve ya Florya'nın kapısında beklemem mümkün değildi. Oradan 'Ben Başkan'ı ararım' yanıtı geldi. Bu cevaptan sonra da karar alındı. Bir yöneticinin en önemli görevi, ileride çıkabilecek sorunu önceden görüp çözebilmesidir. Bu yönetici için riskdir. Ama ben bugüne kadar cesur kararlardan kaçınmadım. Benim önceliğim Galatasaray'dır. Galatasaray'ın lehine olacak her türlü kararı benim aleyhime olsa bile alırım. Son günlerde medyamızda çok fazla bilgi kirliliği var. Hocamızla 3 senelik bir anlaşma yaptık ama her senenin sonunda iki tarafın da onayıyla uzayacaktı. İlk senenin ardından, bunu iki senelik yapalım dedik. Bundan sonra iki senelik devam ettik. Eğer tek tek gidiyor olsaydık geçen sene KAP'a bildirim yapmamız gerekirdi. Bundan hareketle 2014'ten sonra iki sene daha uzatma teklifi yaptık. Bu telaşla yapılmış bir durum değildi. Bunda yanlış olan nedir anlamıyorum ama konu edildi bu. Mersin maçından sonra büyük hayal kırıklığı oldu. Ancak bu hocayı gönderme düşüncesini geliştirmedi. Evet şaşırdık, sinirlendik ama bunu tasarrufa dökmek gibi bir şey aklımızdan geçmedi."

'4 TEKNİK ADAM İLE GÖRÜŞTÜK'

"Mancini'yle daha önce bir görüşme olmadı. 3-4 gün de gelişti. Hocamız da bunu söyledi zaten. Dışarıdan getireceğimiz, haysiyetli bir hocanın böyle bir görüşme yapmayacağı zaten belli. Böyle bir saygısızlığa ne ben düşerim ne de Mancini düşer. Ancak bu iş netleştiği anda çalışmalara başladık. Trapattoni, Advocaat, Hagi ve Mancini'yle görüştük. Trapattoni Juventus maçına çıkamam dedi. Advocaat, milli takım hocası gibi gözüktü gözümüze. Hagi, ciddi bir iş yapıyor onu bırakamam dedi. Burada yürekli, Galatasaray'a sahip çıkabilecek bir Mancini çıktı. Ben yürekli adamı severim. Kararımı ve tercihimi Mancini yönünde kullandım. Galatasaray gidip, gelinen bir yerdir. Galatasaray'ın cazibesi yüksektir. Fatih Hocamız 3 kere geldi Galatasaray'a. Bundan sonra da gelecektir. Benim gönlümde yatan bir Hagi var. Ama bildiğimiz Hagi değil. Oğlu Junior Hagi. Galatasaray'ın geleceğine hizmet edebilecek çok yetenekli bir oyuncu. Florya'da sadece bir resim eksik. O da hocanın kendi isteğiyle aldığı bir fotoğraf. Biz hatıralarımıza sadığız. Galatasaray bir gelenekler kulübüdür. Bunlara ihanet etmeyiz. Bu gelenekleri yaratanlara da nankörlük etmeyiz.

"Hocanın istemediği hiç bir oyuncuyu transfer etmedim. Benim sözüne en çok güveneceğim insan takımın hocasıdır. Bütün oyuncular hocanın onayıyla ya da hocanın işaretiyle alınmıştır. Ben bu tip riskler almam. Sneijder hocanın listesinde olmasa ben niye alıyım. Drogba'nın haberi de önce hocaya gitmiş. O bize söyleyince harekete geçtik."

'SNEIJDER TERİM'İ ŞİKAYET ETMEDİ'

"Sneijder'i geldiği gün gördüm sadece. Ondan sonra bir daha konuşmadım ve görmedim. Benim gözümde bir oyuncu hocasını şikayet ederse küçülür."

Olayların üzerinden ay geçmesine rağmen taraflardan biri hala sessizliğini koruyor. Bu nedenle kafalardaki tüm soru işaretleri kalkmıyor.

Terim bu süreçte Galatasaray´ın zarar görmemesi için susuyorsa, gelinen noktada zaten yeterince zarar verildi. Biraz daha verilmesinin sakıncası yok kanımca. Yalnız bir noktada Terim´e hak verdim, bence de milli görev reddedilemez!
 
Eline her geçen
Firsatta her yere konuşan kurumsal başkanımıza karşı çıkıp ne varsa söylemesi gerekiyor

Konuşmasın demiyorum ki. Herşey rayına oturmuşken herşey güzel giderken şimdi konuşması bir huzursuzluk ortamı yaratacaktır ve bundan zarar gören Galatasaray'ımiz olacaktır. Aslolan Galatasaray ise bence sezon bitimine kadar susmaliydi. Ama Allah'ı var çok üzerine gittiler, sabirda bir yere kadar. Ama keşke şimdi sessiz kalsaydı...
 
Fatih hoca söyleyeceklerini çok dikkatlice seçmeli. Yaşanan olaylardan sonra 2 basın toplantısında çok hatalı sözler söyledi. 1 birileri istedi diye imza atmam 2 yeter yıldırım demirören yeter eleştirmesi. Bunlar bizi Galatasaray taraftarlarını çok üzmüştü o yüzden hoca çok dikkatli olmalı yoksa hocaya taraftarın tepkisi sertleşebilir.
Konuşma zamanına hiç değinmeyeceğim çünkü art niyetli olmak istemiyorum.
 
İşin suyu çıktı sanki. Bu iş krize dönmesin artık. Tamam hoca da haklı ama bi orta yol bulunması şart. Mithat abi kadar tahlil edemem olayı ama herkesi biraz olsun memnun edecek bir orta yol bulunmalı. Başkanı da seviyorum , hocayı da seviyorum ama Galatasaray'a da aşığım yani . Ne yaparsanız yapın ama mevzu Galatasaray'a zarar vermeye başlarsa o zaman kimseyi tanımamak gerek.
 
Geçen sezon Kasımpaşa'ya kaybetmişiz beyefendi almış eline önceden hazırladığı konuşmayı "Galatasaray'ın elemanı, tekrar ediyorum Galatasaray'ın elemanı" diye ağlaması maça değil bu konuşmaya konsantre olduğunu gösteriyordu. Aynı konuşmada herkes işine baksın tarzı açıklamaları ise tam anlamıyla komediydi.
 
İmparator her zaman kalbimizdedir lakin sular durulmuşken bu mevzuyu tekrar tekrar kaşımanın bir anlamı yok tabi ki İmparatorun cevap hakkını kullanması lazım zira başkanında Fatih terim hakkındaki söylemleri şık değildir ancak bu basın toplantısı şu an değil 1 ay önce yapılmalıydı
 
Öz eleştri duyamadım hala,Madrid maçından önceki hafta Florya'da olamamasına da aynı masaya oturduğu pespaye adamlara dair de popülizmden başka bir şey yok.Milli Takım'da kalacağını da açıkladı,Türk futbolu için uğraşacağını söyledi.Şike soruşturmasının ''ş''si yok tabi,haliyle Türk futbolunun toparlanacağı falan da yok.Geçmiş zamandaki güzel günlere mahkumsun hocam nazarımda,üzülerek.
Kulüpteki şekil bozukluğu,taraftarın temiz duygularıyla örtüşmeyen içerideki iletişim üst paragrafı kurtaramıyor maalesef.Nispeten bağlantılı olsalar da hocanın geldiği noktayı hiçbir şey açıklayamıyor.
 
Başkanın her söylediğinin doğru olduğu ortaya çıktı. Yalanlayamamış hiç birşeyi. Bu da yetmedi Yıldo'nun açıklamasına itibar ediyor. Oysa başkan o telefon konuşmasını yaptığımda Terim yanımdaydı dedi.

Sneijder meselesi de hal oldu. İstemedim diyemedi verdiği listede varmış meğer.
 

Üst