Ankara dışında olduğum için forumu biraz geriden takip ediyorum. Konu voleybol olunca bir çift kelam etmeden geçemiyor insan.
Öncelikle, medyada Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım güzellemesi yapılması bir Galatasaraylı olmanın ötesinde bir sporsever olarak rahatsız ediyor beni. Fenerbahçe'nin bayan takımı ortada yokken, erkek takımı da küme düşmeme mücadelesi verirken Galatasaray vardı. 10-15 yıldır ortada Galatasaray yokken Fenerbahçe devreye girdi. Ve yapılan onca masrafa rağmen başarı ancak bu yıl gelebildi. Aynı süreçten takımımız geçseydi eleştirmekten yerin dibine geçirmiştik. Çünkü basketbol ve voleybolda başarı bizim kulüpte mevcuttu zaten. Fenerbahçe'de olmayan buydu: Başarı. Kendisine dünya kulübü diyenler, finalde yenildikleri Bergamo'nun İtalyan Ligi'nde yarıfinalde elendiğini göz önünde bulundurmalılar.
Her şeye rağmen FB'nin bugün voleybolda geldiği nokta birkaç yılın ürünüdür. ve bu yüzden başarıdır. Ancak her mevkiinin en iyi beş oyunusunun transferi mantığını çok doğru bulmuyorum. Kadronuzu her mevkinin en iyi oyuncularıyla değil, oyuncuların oyun stillerine göre de biraz şekillendirirsiniz. Galatasaray'ın yapması gereken düzgün bir sponsorlukla iyi bir kadro oluşturmaktır önce.
Savaş Bey, Neslihan gelsin diye 40 kere söyleyeceğim, o zaman belki gelir
Eda'nın gelme ihtimaliyse sanırım %0.
Aslında dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyoruz. Yönetim 'muş gibi yapmayacak'. Önemseyecek. Beş yıllık bir plan koyacak önüne. Her yıl eksiklerin üstüne gidilecek, bizim yaptığımız gibi, takım eksiltilmeyecek.