Aslında bu tartışmaya katılmak istemiyordum ama bende birkaç şey yazmak istedim.
Öncelikle Koray Hocayı son haftalarda eleştirilenlerden biri olarak söylüyyorum, asla onun gitmesi taraftarı değilim.Koray Hoca basketbol bilgisine her zaman saygı duyduğum bir koç.
Her oyuncunun formsuz zamanları olabileceği gibi hocalarında olur.Koray Hocanın da formsuz bir zamanı, ama ona yöneltilen ve lise defterinde oynadı diye dalga geçme noktasına gelinen her eleştirinin karşısında bende varım.
Koray Hoca öyle lise defterinden gelme bir koç değildir.Bunu herkes bilsin.GS'da kısıtlı bütçelerle,dar kadrolarla başarılı olmuş ve kendini GS basketboluna adamış bir kişidir.Ve emininki yılı 1998-1999 olabilir 1-0 önde başladığımız Ülker serisinin son maçında hakemler tarafından katledilmeseydikki hatırlayanlar o serinin son maçını çok çok iyi bilir(mesela maç boyu Ülkerin yaptığı faul sadece "2", GS'ın "33") şu an kariyerinde belki de bir final olacaktı.Kimlerle mi, Orhun Ene ve Petruska dışında kadrosunda hiçbir üst düzey isim bulunmayan vasat yabancılarla.
Söyleyin bana 90'lı yılların başında Efes, sonunda Tofaş efsaneleri dururken hangi koçdan siz mucize yaratmasını bekleyebilirsinizki.Bir taraftan Naumoskiyi beğenmeyerek gönderen Efes, diğer yandan Avrupa'nın en iyi PG'ı David Rivers'a, sayılı pivotlarına sahip TOFAŞ.Ülker bile her yıl Efesden çok daha fazla yatırım yapmasına rağmen sadece 2 kezşampiyon olduki bir tanesinde Efes de Naumoski yerine Chorciani vardı ve takımın o sezon en etkili silahı Ufuk Sarıca yarı final serisinde sakatlanmış, Lary Richard ise ancak yarı finalde tüm sezon geçirdiği sakatlıktan kurtulabilmişti.
Şimdi bu taraftar "lise defteri" koçu dediği kişiden yukarıdaki kadro hatta ekollerli geçip Koray Hocanın şampiyon olmasını mı bekliyor?Kusura bakmasın Henry Turner,Dallas Comegys,İbrahim Kutluay'lı kadroya sahip FB bile bunu başaramadı,değil başarmak yanına dahi bir kez yaklaştı.(O da Efes de Corcihani'li dönem)Evet Koray Hoca belki başaramadı ama en azından o yıllarda bu takımları zorlamayı başardı, bu bile o kadro ve bütçelere başarıydı aslında.
Murat Hocaya gelince bence geçen sene ULEB de yarı final oynamak başarıydı, ligde başarısız da olsa bu başarı GS'ın özlemini çektiği birşeydi.Fakat bu sene F.Ülker maçına kadar sabredildi,Murat hocayla bu sene başarı hayaldi, sadece oynattığı basketbola bakınca görünüyordu.Elimizdeki kadroyla ULEB den orta sınıf bir takıma ezilerek elenmemiz ise hiç de içimize sindirebileceğimiz birşey değildi.Biz demiyim en azından benim değildi.O zaman istifa etmeliydi bence,sonra EuroChallenge da gelen başarısızlık,oradaki Belçika takımından büyük fark yemek,Kyiv gibi sıradan bir takıma yenilmek,KK Zagreb gibi vasatın altında bir takımı evinde zar zor yenmek,sonradan gelecek yabancısız BJK'a ise mahkum oynayarak kaybetmek de tuz biber ekti.
Mithat Bey'e en fazla katıldığım konu GS'ın kadrosuna MS gibi sıradan bir oyuncuyu getirmesi.Yönetim daha iyisini almadı değil,GS'ın başına geçtiği gün MS'i istedi,bu haber basında da çıktı.Tamam riske girdi aldı,ona inandı diyelim sonuçta şu an Siena'nın PG'si İtalya ikinci liginden gelmişti, ya hazırlık maçlarında da mı göremedi?Yada ilk maçlarda?Marshall bu takıma uyum sağlayamıyordu,sağlayamayacaktı,sağlayamadı da.
Neyse daha fazla yazmıycam, zaten taraftara kalsa o gitsin bu gitsinle takımda ne oyuncu kalır ne yönetim ne de koç.Ortada takım filan kalmaz sonuçta.
Bu sene mutlaka Koray Hoca ile tamamlanmalı.
Her ne olursa olsun, ben başarılı olacağımızı ve Koray Hoca ile ligi kimsenin beklemediği bir yerde tamamlayacağımıza halen inanıyorum.
Öncelikle Koray Hocayı son haftalarda eleştirilenlerden biri olarak söylüyyorum, asla onun gitmesi taraftarı değilim.Koray Hoca basketbol bilgisine her zaman saygı duyduğum bir koç.
Her oyuncunun formsuz zamanları olabileceği gibi hocalarında olur.Koray Hocanın da formsuz bir zamanı, ama ona yöneltilen ve lise defterinde oynadı diye dalga geçme noktasına gelinen her eleştirinin karşısında bende varım.
Koray Hoca öyle lise defterinden gelme bir koç değildir.Bunu herkes bilsin.GS'da kısıtlı bütçelerle,dar kadrolarla başarılı olmuş ve kendini GS basketboluna adamış bir kişidir.Ve emininki yılı 1998-1999 olabilir 1-0 önde başladığımız Ülker serisinin son maçında hakemler tarafından katledilmeseydikki hatırlayanlar o serinin son maçını çok çok iyi bilir(mesela maç boyu Ülkerin yaptığı faul sadece "2", GS'ın "33") şu an kariyerinde belki de bir final olacaktı.Kimlerle mi, Orhun Ene ve Petruska dışında kadrosunda hiçbir üst düzey isim bulunmayan vasat yabancılarla.
Söyleyin bana 90'lı yılların başında Efes, sonunda Tofaş efsaneleri dururken hangi koçdan siz mucize yaratmasını bekleyebilirsinizki.Bir taraftan Naumoskiyi beğenmeyerek gönderen Efes, diğer yandan Avrupa'nın en iyi PG'ı David Rivers'a, sayılı pivotlarına sahip TOFAŞ.Ülker bile her yıl Efesden çok daha fazla yatırım yapmasına rağmen sadece 2 kezşampiyon olduki bir tanesinde Efes de Naumoski yerine Chorciani vardı ve takımın o sezon en etkili silahı Ufuk Sarıca yarı final serisinde sakatlanmış, Lary Richard ise ancak yarı finalde tüm sezon geçirdiği sakatlıktan kurtulabilmişti.
Şimdi bu taraftar "lise defteri" koçu dediği kişiden yukarıdaki kadro hatta ekollerli geçip Koray Hocanın şampiyon olmasını mı bekliyor?Kusura bakmasın Henry Turner,Dallas Comegys,İbrahim Kutluay'lı kadroya sahip FB bile bunu başaramadı,değil başarmak yanına dahi bir kez yaklaştı.(O da Efes de Corcihani'li dönem)Evet Koray Hoca belki başaramadı ama en azından o yıllarda bu takımları zorlamayı başardı, bu bile o kadro ve bütçelere başarıydı aslında.
Murat Hocaya gelince bence geçen sene ULEB de yarı final oynamak başarıydı, ligde başarısız da olsa bu başarı GS'ın özlemini çektiği birşeydi.Fakat bu sene F.Ülker maçına kadar sabredildi,Murat hocayla bu sene başarı hayaldi, sadece oynattığı basketbola bakınca görünüyordu.Elimizdeki kadroyla ULEB den orta sınıf bir takıma ezilerek elenmemiz ise hiç de içimize sindirebileceğimiz birşey değildi.Biz demiyim en azından benim değildi.O zaman istifa etmeliydi bence,sonra EuroChallenge da gelen başarısızlık,oradaki Belçika takımından büyük fark yemek,Kyiv gibi sıradan bir takıma yenilmek,KK Zagreb gibi vasatın altında bir takımı evinde zar zor yenmek,sonradan gelecek yabancısız BJK'a ise mahkum oynayarak kaybetmek de tuz biber ekti.
Mithat Bey'e en fazla katıldığım konu GS'ın kadrosuna MS gibi sıradan bir oyuncuyu getirmesi.Yönetim daha iyisini almadı değil,GS'ın başına geçtiği gün MS'i istedi,bu haber basında da çıktı.Tamam riske girdi aldı,ona inandı diyelim sonuçta şu an Siena'nın PG'si İtalya ikinci liginden gelmişti, ya hazırlık maçlarında da mı göremedi?Yada ilk maçlarda?Marshall bu takıma uyum sağlayamıyordu,sağlayamayacaktı,sağlayamadı da.
Neyse daha fazla yazmıycam, zaten taraftara kalsa o gitsin bu gitsinle takımda ne oyuncu kalır ne yönetim ne de koç.Ortada takım filan kalmaz sonuçta.
Bu sene mutlaka Koray Hoca ile tamamlanmalı.
Her ne olursa olsun, ben başarılı olacağımızı ve Koray Hoca ile ligi kimsenin beklemediği bir yerde tamamlayacağımıza halen inanıyorum.