Gündemden

MEĞER KAVGALIYMIŞLAR.. ELANO İLE LUGANO KAZIM'IN DOĞUM GÜNÜNDE BARIŞMIŞLAR..

Turkcell Süper Lig ekiplerinden Galatasaray takımının yıldız oyuncusu Elano, Fenerbahçe takımında forma giyen Colin Kazım'ın doğum gününde, kavgalı olduğu Diego Lugano ile bir araya geldi. İŞTE DETAYLAR!..



İki kavgalı yıldız, Colin Kazım'ın doğum gününde buluştu. Lugano ve Elano'nun kavgaları biraz geçmişe dayanıyor.

2004 yılında Santos'ta oynayan Elano ile Sao Paulo formasını giyen Lugano karşı karşıya geldi. Maç sonrasında Elano, "Uruguaylı yıldız için," Brezilya'nın en vahşisi" açıklamasını yaptı. Lugano da, "Yüzüme söyleyemeyeceği şeyleri basına söylemesin" diyerek ona tepki gösterdi. İkili arasındaki atışmalar uzun süre devam ederken biraraya gelmemeye de dikkat ettiler.

İşte bu ikili geride kalan hafta içerisinde Colin Kazım'ın evinde biraraya geldi. Genç oyuncunun doğum gününe ilk önce sarı-lacivertli takımın Brezilyalıları ile birlikte Elano geldi.

Galatasaray'ın yıldız oyuncusunun Lugano'dan da haberi yoktu. İşte o sırada Fener'in Sambacıları, "Bak biraz sonra Lugano gelecek. Sakın korkup da gitmeye kalkma" diyerek şaka yoluyla takıldı.

FENERLİLER ELANO'YA TAKILDI

Bu espriler Elano'yu da güldürürken, "O olaylar geçmişte kaldı." yanıtını verdi. Kısa bir süre sonra da Lugano eve geldi. Diğerlerinin de meraklı bakışları arasında iki kavgalı futbolcu samimi bir şekilde birbirlerinin ellerini sıkarak hal hatır sordu. Böylece yıllardır süren kavgaları da son bulmuş oldu. Lugano ve Elano gece boyunca sıkı bir sohbete daldı.

SENİN G.SARAY'DA NE İŞİN VAR

Doğum gününde Elano ile Fenerbahçeli futbolcular arasında başka ilginç diyaloglar da yaşandı.

Bunlardan birinde Kazım Elano'ya "Bütün Brezilyalılar Fener'de. Senin G.Saray'da ne işin var?" diye takıldı. Yıldız futbolcu da "Beni Inter de istiyordu, hatta Mourinho ile görüştüm. Ama Galatasaray'ın teklifi çok cazipti. Rijkaard'ın burada olması da etkendi. Aynı parayı verselerdi Fenerbahçe'ye de gelirdim." diye cevap verdi.

(haberturk)

.....................

Haber doğruysa oyuncunun aklını çelmeye çalışıyorlar . Fenerbahçe yönetimi oyuncusunun aklını çelmeye çalıştığını düşünerek medyayı suçlarken biraz kendi oyunularına bakmalı .
 
Güzel kurgulamışlar. Nedense hiç inandırıcı gelmedi. Kim anlatmış bu olayı gazetecilere? Bu haberin yalanlanacağını bile düşünmüyorum. :=) Zaten bir habere -mış - miş ile girilmişse, okumaya gerek yok.
 
Müthiş yükseliş!
MANU zirvede! Dünyanın en iyi futbol takımları sıralaması Temmuz ayı değerlendirmesinde G.Saray, 11 sıra birden yükselerek 11.'liğe çıktı.
Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu'nun (IFFHS), 1 Eylül 2008 ile 31 Ağustos 2009 tarihleri arasındaki maçları baz alarak yaptığı aylık değerlendirmede UEFA Avrupa Ligi ve ligde fırtına gibi esen Galatasaray, 216 puana ulaşarak sıralamada önemli bir sıçrama yaptı.

Galatasaray, son iki ayda toplam 36 sıra birden yükselerek, büyük bir çıkış yapmayı başardı. Galatasaray, UEFA Kupası ve UEFA Süper Kupa'yı kazandığı 2000 yılında bu değerlendirmenin ilk sıralarına kadar çıkmayı başarmış ve o yılı da Real Madrid'in ardından ikinci sırada bitirmişti.

-FENERBAHÇE YÜKSELİŞTE, BEŞİKTAŞ'TA ŞOK DÜŞÜŞ-

IFFHS değerlendirmesinde Fenerbahçe çıkışını sürdürürken, 8 basamak yükselerek 40. sırayı aldı. Geride kalan ay 149,5 puana ulaşarak 48. sırada kendisine yer bulan Fenerbahçe, bu ay 161,5 puanla 40.'lığa yerleşti. Geçtiğimiz ayı 5 basamaklık çıkışla kapatan Beşiktaş ise inanılmaz bir düşüş yaşadı. Beşiktaş, Ağustosta 56 sırada yer alırken, bu ay 34 sıralık şok bir düşüşe uğradı. Ligde istediği puanları alamayan siyah-beyazlılar, henüz Avrupa kupalarında da maç yapmayınca listede, 123,5 puanla 90. sırada yer aldı. Listedeki ilk 100 takım arasında Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın dışında Türk ekibi bulunmazken, 92 puanla Sivasspor 179., 79.5 puanla Trabzonspor 244., 72,5 puanla Bursaspor 291. sırada yer aldılar. Ankaraspor ise 57 sıra birden yükselerek, 67 puanla 387.'likten 330. basamağa çıktı.

-MANCHESTER UNITED TEK BAŞINA ZİRVEDE-

İngiltere'nin Mancshester United takımı değerlendirmede, Barcelona'yı geçerek zirvede tek başına kaldı. Temmuz ayı değerlendirmesinde, iki takım da 315 puanla zirvede yer alırken, Ağustos ayı değerlendirmesinde 321 puana yükselen Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi'ndeki rakibi Manchester United ilk sırayı aldı. Barcelona ise 318 puanla ikinciliğe indi. Arjantin'den Estudiantes ekibi ise 285 puanla 3.'lüğünü korudu.

-RAKİPLERİN DURUMU-

Türkiye'nin 3 büyük kulübünün Avrupa kupalarındaki rakipleri ise şu durumda: Şampiyonlar Ligi: Beşiktaş: Manchester United 1. sırada (321 Puan), CSKA Moskova 32. sırada (176,5 Puan), Wolfsburg 39. sırada (162 puan) UEFA Avrupa Ligi: Fenerbahçe: Twente 30. sırada (180 Puan), Steau Bükreş 63. sırada (139 Puan), FC Sheriff 122. sırada (108 Puan) Galatasaray: Panathinaikos 53. sırada (147 Puan), Dinamo Bükreş 174. sırada (92,5 Puan), Strum Graz 126. sırada (107,5 Puan)

-İLK 10-

IFFHS'nin yaptığı değerlendirmede, ilk 10 takım şöyle sıralandı:

Sıra Takım Ülke Puan
---- ----------------- -------- ----
1. Manchester United İngiltere 321
2. Barcelona İspanya 318
3. Estudiantes Arjantin 285
4. Chelsea İngiltere 282
5. Hamburg Almanya 268
6, Shakhtar Donetsk Ukrayna 260
6. Arsenal İngiltere 247
8. Werder Bremen Almanya 240
9. Liverpool İngiltere 225
Cruzeiro Brezilya 225


02.09.2009
Kaynak : AA
 
Emin Doğanca' Alıntı:
Bunlardan birinde Kazım Elano'ya "Bütün Brezilyalılar Fener'de. Senin G.Saray'da ne işin var?" diye takıldı. Yıldız futbolcu da "Beni Inter de istiyordu, hatta Mourinho ile görüştüm. Ama Galatasaray'ın teklifi çok cazipti. Rijkaard'ın burada olması da etkendi. Aynı parayı verselerdi Fenerbahçe'ye de gelirdim." diye cevap verdi...
Yersen... Hem gelişimde Rijkaard´ın etkisi var diyor, hem de aynı parayı Fener verseydi oraya da gelirdim diyor. Masa başında bir haber yazıyorsunuz, bari haber kendi içinde çelişkiler içermesin.

Haberin maksatı oyuncunun aklını çelmeye yönelik değil, tercihinin tamamen paraya endeksli olduğunu düşündürtmek. Dolayısıyla marka değerimizin olmadığını ima etmek.
 
Bir'de kazım takıldı diyor.Elano ise ciddiye baglamıs 'Beni inter'de istiyor kazım hatta mourinho'yla görüstüm' falan da falan...Gazete haberlerinden gına geldi artık kimse yemiyor..
 
Ramazan Bayramı'nın Arefe, 1 ve 2'nci günlerine maç koyan Federasyon, yabancı futbolculara öyle bir 'kıyak" geçmiş ki...

Türk futbolcusunun bayramı zehir edilirken, Noel tatilinden 5 gün önce ligin tatile girmesini anlamak imkansız...

Bugün gazetesinden Süleyman Rodop'un haberine göre, Türkiye Futbol Federasyonu, Süper Lig'de 6'ncı hafta programını açıkladığında gerçekten şok olduk. Federasyon öyle bir program yapmış ki, Ramazan Bayramı'nın arefe günü Beşiktaş Kayserispor'a konuk oluyor. Bayramın 1'nci günü, Fenerbahçe, İstanbul Büyükşehir Belediye ile, Galatasaray ise bayramın 2'nci günü Kasımpaşa ile karşılaşacak. Bu nasıl bir zihniyettir?

Bu, Federasyonumuzun Türk futbolcularına, Türk hocalarına, "Size, bayram haram" demesinden başka bir şey değildir. Aynı federasyonumuz, yabancıların Noel Bayramı'nı (25 Aralık, Hristiyanlık'ta Hz.İsa'nın doğum günü olarak kabul edilmektedir) unutmamış.

Ligin ilk yarısı yabancı futbolcular bayramlarını "huzur içinde" kutlasınlar diye, 20 Aralık'ta bitiyor. Ve 30 gün lige ara veriliyor. Bu nasıl iştir? Türk futbolcusuna, "Sen bayram yapamazsın, Eşinle dostunla doya doya bayramını kutlayamazsın" diyen Türkiye Futbol Federasyonu, yabancılar için ise ligi onların kutsal gününden tam 5 gün önce bitirerek ülkelerine rahat (!) gitsinler diye adeta yol izni bile veriyor.

MÜSLÜMAN YABANCILAR DA VAR

Unutmadan söyleyelim; yabancı futbolcular içinde Müslüman olanlar da var. Onlar ne yapacak peki? Fildişili Abdulkader Keita, Kayserispor'un kalecisi Souleymanou, Diyarbakırsporlu Ayman ve diğer yabancı uyruklu ama Müslüman olan futbolcuları düşünen bir Allah'ın kulu yok mu? Varsa yoksa "Yabancılara nasıl yaranırız" çabası.

YABANCILAR ZATEN TÜYÜYORLAR

Bizim Türk geleneklerinde, bayram ve arefe günleri, mezarlıklar ziyaret edilir, büyüklerin ellerinden öpülür, ne kadar uzakta olursa olsun, hasret giderilir, küsler bile barışır. Neden, bizim insanımızın haklarını biz kendimiz engellemeye çalışırız? Yabancılar için zaten ligi erken bitirmenin gereği yok. Adamlar bayramları olduğunda zaten "tüyüyorlar". Geçtiğimiz yıllara baktığınızda buna benzer olaylarda hiçbir takımın yabancısının Türkiye'de olmadığını göreceksiniz. Bilerek ya ceza alıyorlar ya da izin alıp gidiyorlar. Onlar için zaten Federasyonumuzun çabalamasına gerek yok.

KULÜPLER UYUYOR MU?

Kulüp yöneticilerimiz bu karara itiraz etmeyecekler mi? Kulüpler Birliği bu konuda nasıl bir tavır takınacak. Şimdilik bu cephelerden bir tepki gelmemesini de hala anlayamıyorum. Ey Mahmut Özgener; neden bayramın 1'nci ve 2'nci günü maçları oynatıyorsunuz. Ligin devre arası tam 1 ay.

Bunu, Türk insanını düşünerek 3 haftaya indirseniz ne kaybedersiniz. Bu memleketin evlatlarının, bayramından ne istiyorsunuz. Görevdeyken yaptığınız onca güzel işi, yaptığınız bu tarihi skandalla gölgede bıraktınız. Sizin bu yaptığınızı, Hristiyan aleminin ruhani lideri Papa bile yapmaz. O bile insafa gelirdi.

NE DEDİLER?

SERHAT ULUEREN: YAZIKLAR OLSUN

Maç programında 5, 6 ve 7. haftaların programını gördüm. Yazıklar olsun! Mahmut Özgener ve ekibine... Utanmadan 20-21 Eylül maç programlarına, Bayram'ın 1 ve 2. gününe maç yazıyorlar. Yani diyorlar ki; "Türk futbolcusunun Bayram'ı olmaz. Biz Müslüman falan değiliz, bizim için Müslümanlık; oruç, bayram..." Gerisi hikaye...

AHMET ÇAKAR: YABANCI HAYRANLIĞI

Çok büyük bir hata. Bu planlama yapılırken Ramazan Bayramı pas geçilip Süper Lig'in 6. haftasında ufak bir ara verme olabilirdi. Ligin ilk devresinde bir haftalık tatilin kimseye zararı dokunmaz. Yabancı futbolcular erkenden ülkelerine dönüyor da; yerli oyuncularımıza neden Bayram tatili yok? Bu Federasyon'un yabancı hayranlığından başka bir şey değildir!

HASAN ŞAŞ: BÜYÜK SAYGISIZLIK

Bu Türk futbolcularına federasyonun yaptığı bir saygısızlık. Türk futbolcular, anneleri, babaları, çocuklarıyla beraber olmak için, böyle bir fırsat beklerken, Türkiye Futbol Federasyonu, bu konuda neden yardımcı olmuyor anlamak imkansız. Yabancıların kendi bayramlarında maç falan dinledikleri yok. Kimseye hesap vermeden çekip gidiyorlar.

HAKAN ŞÜKÜR: ZEHİR ETTİLER

Federasyon, büyük bir hataya kurban gitmek üzere. Türk futbolcusunu zaten düşünen yok ki. Yabancılar gününde paralarını alırken, biz ise her zaman "sen bizim evladımızsın" nasihatını almadık mı? Bayramın 1 ve 2'nci günü bizim kendi evlatlarımızın bayramını zehir edenler, konu yabancılar olunca her zaman bunu yapıyorlar.

Kaynak: http://www.zaman.com.tr/haber.do?ha...ndan-ilginc-fikstur-bayramda-mac-noelde-tatil
 
Gerçekten yapılan büyük bir saygısızlık.Sizin oruçla,bayramla,dinle işiniz olmayabilir ancak bu ülkenin büyük kısmının olduğunu unutmamak lazım.Yabancıların noel'ini hesaba alıpta kendi bayramımızı kutlamayı haram eden zihtiyetin aklına...
 
Alişen'den gerçek inciler :p ;


RİJKAARD DÜNYA MARKASI BİR TEKNİK DİREKTÖR

Ali Şen, ezeli rakipleri Galatasaray'ın geçen yıla göre çok daha iyi bir teknik direktöre sahip olduğunu belirterek, ''Rijkaard dünya markası bir teknik direktör'' dedi.

Sarı-kırmızılı ekibin iyi bir teknik direktörün yanı sıra iyi de futbolcu transferleri yaptığını anlatan Şen, şunları söyledi:

'' Nokta transfer dediğimiz transferleri yaptı. Burada Haldun Üstünel'i tebrik ediyorum. Galatasaray'da para yok demelerine rağmen bu sene bu işi yaptılar. TOKİ de stadı üstlendi. TOKİ bu stadı bitirdikten sonra Galatasaray çok öne geçecektir. Bu endişelerimi Fenerbahçeli olarak daha öncede belirtmiştim. Galatasaray'ın stadı hizmete girene kadar bizim çok fark yapmamız lazımdı -şampiyonluk adedi olarak- ama öyle bir fark olmadı. Galatasaray'ın durumu gayet iyi. Galatasaray'ın futbolunu da beğeniyorum.''
 
11.lik müthiş bir yükseliş, müthiş bir başarı.Sezona yeni hocayla, yeni teknik ekiple, yeni futbolcularla, yeni oyun felsefesiyle başladık.Sonuç gerçekten çok iyi.Tekrar emeği geçenlere teşekkür edelim.Ama bu 11.lik yetmez.Hedefimiz 1.lik olmalı.Haydi bastır Galatasaray...
 
B_4705_B.jpg


Bir "Haber" ve Bir Açıklama

Bugün Hürriyet Gazetesi'nin Spor Sayfasında yer alan, "Elano Parayla Coşar Parasız Susar" başlıklı haberde güya Shakthar Donetsk'in "Kulüp müdürü Sergio Falkin" ile yapıldığı iddia edilen bir söyleşi yer almıştır.

Bugün http://shakhtar.com resmi sitesi bu haberi tamamen yalanlayarak, ne yazık ki, Türkiye'de bir kesim tarafından ısrarla devam ettirilen demode, masabaşı ve çoğunlukla yalan üzerine kurulu olarak yapılan spor gazeteciliğinin foyasını bir kez daha ortaya çıkarmıştır.

Shakthar Donetsk Basın Ofisi tarafından yapılan açıklamada da görülebileceği gibi "haber"in içeriğini oluşturan bütün bilgiler yanlıştır.

Gazetede "Kulüp Müdürü" olarak anılan Shakthar Donetsk CEO'su Sergiy Palkin, açıklamasında " Biz her zaman Elano'nun yüksek becerilerini dile getirdiğimiz halde bu tür bir habere çok şaşırdım. Elano kulübümüzden karşılıklı anlaşmayla ve şerefle ayrılmıştır. Bu tür olumsuz bilgileri Türk gazetecilerinin nereden edindiğini anlayamıyorum. Daha garibi bunları benim üzerime atmalarıdır. Türk medyası bu konuda hata yaptığını kabul etmelidir, yoksa bütün Türk taraftarlarını yanlış yönlendirmiş olacaktır" demektedir. http://shakhtar.com/en/news/10705

Türk Medyasının, yurdışında gerçek haberler ve derinlemesine yapılan araştırmaya dayalı gazetecilik ile anılmasını beklemek en büyük hayalimizdir.


Galatasaray Spor Kulübü


Türk basınının rezilliği sınırlarımızı aştı.Hayırlı olsun!
 
Bugün Hürriyet Gazetesi'nin spor bölümünde yer alan bir haber.Akşam geç saatlere kadar ayakta kalmaktan ötürü internet sitesinden okumuştum haberi.O kafaylada olsa,yorgunluk hali bir yandan haberin doğruluğu okadar şüpheci bir etki bırakıyorduki bugünkü açıklama ilede her şey yerini buldu diyebiliriz.
 
Türk Medyasının, yurdışında gerçek haberler ve derinlemesine yapılan araştırmaya dayalı gazetecilik ile anılmasını beklemek en büyük hayalimizdir.

Bundan daha iyi laf söylenemezdi zaten.
 
Fener'in hakemlerle kazandığı puanları ne zaman görecek şu şaklaban medya merak içerisindeyim.
 
Hürriyet spor servisinde dün staja başladım. Dün bu haberden bahsediyorlardı. Önce olabilir diye düşündüm, bugün haberin kaynağını şefe sordum. Menajerle konuştuk, sonra haberi yaptık dediler. Şaşırdım. İçimden kaynağınıza hayran kaldım, dedim. Hürriyet gibi bir kurumun spor servisine yakıştıramadım. Valla mesleketen soğutuyorlar insanı.
 
"Türkiye'nin Real Madrid'i olacağız"

Başkan Adnan Polat, gelecek sezonun 2. yarısında hizmete girecek yeni stadın açılışını '100 yılın en iyi kadrosu' ile yapmaya kararlı... Bu doğrultuda biri ara transferde, ikisi sezon sonunda olmak üzere üç dünya yıldızı daha Aslan olacak

Bu sezon birbirinden flaş transferler yapan Galatasaray, önümüzdeki dönemde yeni dünya yıldızlarını da kadrosuna katmak için şimdiden çalışmalara başladı. Ocak ayında süper bir golcü almayı planlayan sarı-kırmızılı yönetim, Seyrantepe'de yeni yapılan stadına son 100 yılın en iyi kadrosu ile gitmeyi hedefliyor. Bu doğrultuda sezon sonu da Linderoth ve Nonda'nın yerine iki dünya yıldızı alınacak. Başkan Adnan Polat'ın gönlündeki isimlerden birinin Real Madrid'in Hollandalı golcüsü Van Nistelrooy olduğu öğrenildi.

Kombine ve forma satışlarından büyük gelir elde etmeyi planlayan başkan Adnan Polat ve kurmayları, takımı yıldızlarla donatmanın yanı sıra süper star Arda Turan'ı da satmama kararı aldı. Geçen salı yapılan toplantıda yönetici Haldun Üstünel'in listedeki futbolcuların son durumuyla ilgili Polat'a bilgi verdiği ve "Bunların transferi yolunda çok önemli aşama kaydettik. Astronomik rakamlar ödemeden dünya yıldızlarını kulübe kazandıracağız. Galatasaray, Türkiye'nin Real Madrid'i olacak" dediği ifade edildi


***

G.Saray liseyi aştı

"G.Saray, kuruluş sınırlarını çoktan aştı, ortak payda oldu İsmini dünyaya taşıyan da milyonlarca sade G.Saraylı'dır".

G.Saray Başkanı Adnan Polat, G.Saraylılığın tüm öğeleriyle bir bütün olduğunu belirtip, "Bu nedenle bölünemez, parçalanamaz" dedi. Polat, G.Saray dergisinin eylül sayısında 'manifesto' niteliğinde bir makale yazdı. Adeta 'liseciler'e meydan okuyan başkan, "G.Saray'ın artık kuruluş sınırlarını çoktan aşıp Türkiye'nin ve dünyanın her yerinden farklı
insanların kendileriyle aidiyet bağı kurdukları, ortak payda olduğunu" söyledi.

Ayrıştırma zayıflatır
Polat, "G.Saray ismini dünya sahnesine taşıyan, marka değerini artıran, yaygın sempati ağını oluşturan da bu isimsiz milyonlarca sade G.Saraylı'dır" ifadesini kullandı. 'G.Saraylılığı', "Köklü bir gelenek, kitlelere mal olmuş bir kulüp ve geleceğe yönelen bir camia" diye tanımlayan başkan, "Hatalı ayrıştırmalarla bu gücümüzü ancak zayıflatırız. G.Saray Türkiye'dir" dedi.








Keşke doğru olsa bu hAber ;) ama bence yönetimde de böyle bir düşünce vardır(inşallah :) :p )
 

Üst