Gündemden

Metin Oktay veya Hagi ''Efsane'' olmak, heykellerini diktirmek, egolarını tatmin etmek için oynamadılar. Bu yüzdendir ki bu taraftarın kalbini çaldılar. Ve o sevgiye zarar vermediler.

Hiçbiri delikanlı olamadı. Üzülüyorum gerçekten. Bir zamanlar gerçek ''Galatasaraylı'' derdik. Ancak onlar Galatasaraylı sıfatından önce ''Efsane'' sıfatını kullanıp, egolarını tatmin etmeyi seçtiler. Ancak unuttukları birşey var ki bu taraftarın gözünde gerçek ''Efsaneler'' efsane olmak için uğraşanlar değil gerçek bir Galatasaraylı gibi davrananlardır. Bu yüzdendir ki bu taraftar futbol hayatını Galatasaray'da geçirmiş ancak işin özünü kavrayamamış Bülent Korkmaz'ın yerine, futbol hayatı boyunca ezeli rakiplerde de oynamış olmasına rağmen özü ve sözü bir, bir şekilde yaşayan Galatasaray ruhunu her zaman içinde taşıyan Emre Aşık'ı seçer...

Adam olana vefa da yapılır, heykel de dikilir, sözleşme de uzatılır, tesislere ismi de verilir. Ancak doymak bilmeyen egoları onların gözünü kör etti...

Arda var senin Hakan Abi'nin sözünü dinleme; yoksa Metin Oktay'ın izinde değil şuan bulduğu yerde Galatasaray'a sallayan kişilerin yolunda gitmiş olursun. Hem kendine yazık edersin hem de bizi üzersin...
 
Bu kadar futbolcu suçluda yönetim sütten çıkmış akkaşık mı diye düşünmüyor değilim
 
Beni bilen bilir Hakan Şükür'ü ne kadar çok severim ne kadar çok savunurum, ama senin x yönetici ile sorunun varsa onunla halledeceksin. Adnan Polat ile mi derdin yap basın toplantını Adnan şöyle Adnan böyle ne istersen de başımızın üstünde yerin var ama sen gidip bu takım iyi değil biz bunları ağlatırdık en büyük başkan Aziz başkan, floryada petrolmü çıktı, transferler seçim için vs. vs. dersen durum değişir. kimse Galatasaray'ı küçük düşüremez kimsede kendini bişey zannetmesin.

Godfarher filminde baba Vito Carleone'nin çok güzel bi sözü vardır "Asla ailenin dışındakiler ne düşündüğünü bilmesin", eğer sen bu camianın çocuğu isen her mikrofona olur olmaz şeyler söyleyip küçük düşürmeyeceksin. Gelde inan şimdi bu adamların kendini değilde Galatasarayı düşündüğüne.

Ben Futbolu da Galatasarayı da Metin Oktay dan daha çok sevebilecek bi insan, bi sporcu, bi taraftar tanımıyorum. Metin nasıl bıraktı bi araştırsınlar, adam gol kralı oldu bundan güzel Jubile hediyesi olmaz dedi ve bıraktı. Bizimkiler gol kralı olsa en az 4 senelik daha sözleşme isterler.

Yönetimede kızacaksak kızalım ama şu mevcut durumda yönetimin ne suçu ne günahı var bi hataları varsa hatalarından yola çıkarak suçlamak daha mantıklı.
 
UEFA Kupası'nı kazanan kadroyla, günümüzdeki kadroyu karşılaştırmak, hâlâ bizden iyisi yok, olmamalı, düşüncesini pekiştiriyor ve bu da hiç hoş değil Hakan adına.

2000 kadrosu ve sonrakiler diye ayrımcılığa mı girelim yani. Hepsi bizim oyuncularımız değil mi? Hepsinin başarısına sevinmedik mi?

O yüzden, taraftarın gönlünde kazanılan yerden inmemek için biraz daha temkinli konuşmak lazım.

Geleyim Hıncal Uluç'a,

Ben anlamıyorum seni Hıncal Uluç. Zamanında Mario Jardel, Erzurumspor'u 8 - 0 yendiğimiz maçta, 5 gol birden atmıştı. Hıncal Uluç aynı şekilde, "Bu adam golcü falan değil. Koluna bacağına çarpıyor, giriyor. Yanında da Hagi gibi bir yetenek var." şeklinde söylemleri olmuştu. Aynen bugün Baros'a golcü değil dediği gibi.

Nedir golcülük kriteri Sayın Uluç?

Buna benzer bir şekilde, Ahmet Çakar da Raul'e golcü değil demişti. Yıllardır Real Madrid'in ve İspanya'nın vazgeçilmez golcüsüne. :) Tamam, eleştir de, golcü değil ne demek?

Neyse... Kewell için kurgulanan yazıya çok güldüm. Hoş olmuş.
 
Hakan Şükür'ü Hakan Şükür yapan kimdi acaba? O dönemin yöneticileri oyuncuları ve taraftar Hakan'a her türlü desteği vermedi mi? Hakan ise sürekli futbol dışı işlerle de gündeme gelmeye çalıştı. Siyasi kimliğini ön plana çıkarttı. Ramazan aylarında sıfır çekmesine karşın taraftar onu hiç yadırgamadı. Takım içinde kendince 'abilik' kavramını oluşturdu. Ve Galatasaray Süper Kupa'dan sonra ne yazık ki dibe vurmaya başladı. Bir dönem kapanmıştı ve yeni bir takım kurulması gerekiyordu ama öyle olmadı. Hakan Şükür'ler, Hakan Ünsal'lar, Okan Buruk'lar, Fatih Terim'ler...Hep bir şekilde gündeme geldi. Bu yılın başına kadar yeni bir takım oluşturamadık ne yazık ki. Şimdi Rijkaard'la birlikte artık yepyeni bir dönem başlıyor. Ve kimse bu yeni döneme takoz koyamayacak. Ne başarısı geçmişte kalan Hakan Şükür'ler, kültürü ve futbol bilgisi tartışılan Hakan Ünsal ya da Hasan Şaş'lar, ne de evindeki koltuğunda içkisini yudumlayarak futbol yorumladığını sanan Hıncal Uluç gibiler. Bırakın onlar hala kendi küçük dünyalarında yaşamayı sürdürsünler. İyi bir takımımız var. Bu yıl olmazsa seneye ciddi başarıların bizi beklediğini düşünüyorum.
 
Rijkaard Sert Çıktı:"Kararları ben veririm"

Galatasaray'da Frank Rijkaard fırtınası esti !.. Futbolcularıyla bir toplantı yapan Hollandalı teknik adam, isim vermeden bazı futbolcuları sert bir dille eleştirdi.

Rijkaard'ın Baros, Elano ve Kewell'ı kastettiği belirtildi. İsmi ne olursa olsun kimsenin tavır yapmaya hakkı olmadığını vurgulayan Rijkaard "Bu takımla ilgili kararları ben veririm. Kimin oynayacağı, kimin yedek oturacağı, kimin oyundan alınacağı benim kararıma bağlı. Kimsenin karşı çıkmaya hakkı yok. Herkes yerini ve sorumluluğunu bilecek" dedi.

-----------------------------------------------------

Taraflı medya yine iş başında fakat bu defa suç bizde.

Kewell'ın oyundan çıkarken tripleri, alkışlara karşılık vermemesi yanında Baros ve Elano ile basına malzeme oldu...
Şahsen ben de anlamadım Kewell'ın takındığı tavrı.
 
Kurtuluş Yazıcı' Alıntı:
Hakan Şükür'ü Hakan Şükür yapan kimdi acaba? O dönemin yöneticileri oyuncuları ve taraftar Hakan'a her türlü desteği vermedi mi? Hakan ise sürekli futbol dışı işlerle de gündeme gelmeye çalıştı. Siyasi kimliğini ön plana çıkarttı. Ramazan aylarında sıfır çekmesine karşın taraftar onu hiç yadırgamadı. Takım içinde kendince 'abilik' kavramını oluşturdu. Ve Galatasaray Süper Kupa'dan sonra ne yazık ki dibe vurmaya başladı. Bir dönem kapanmıştı ve yeni bir takım kurulması gerekiyordu ama öyle olmadı. Hakan Şükür'ler, Hakan Ünsal'lar, Okan Buruk'lar, Fatih Terim'ler...Hep bir şekilde gündeme geldi. Bu yılın başına kadar yeni bir takım oluşturamadık ne yazık ki. Şimdi Rijkaard'la birlikte artık yepyeni bir dönem başlıyor. Ve kimse bu yeni döneme takoz koyamayacak. Ne başarısı geçmişte kalan Hakan Şükür'ler, kültürü ve futbol bilgisi tartışılan Hakan Ünsal ya da Hasan Şaş'lar, ne de evindeki koltuğunda içkisini yudumlayarak futbol yorumladığını sanan Hıncal Uluç gibiler. Bırakın onlar hala kendi küçük dünyalarında yaşamayı sürdürsünler. İyi bir takımımız var. Bu yıl olmazsa seneye ciddi başarıların bizi beklediğini düşünüyorum.

Hakan Şükür'ü Hakan Şükür yapan kimdi acaba?
Ne de evindeki koltuğunda içsini yudumlayarak futbol yorumladığını sanan Hıncal Oluç gibiler.
Şimdi Rijkaard'la birlikte yepyeni bir dönem başlıyor.


Kurtuluş Abi,yazındaki şu 3 cümleyi ayrı bir kenara koyuyorum.Bu 3 cümleye herkes gibi ben de katılıyorum. Ama yazını okurken çok güldüm.
Gerçekten yazık.
 
Avrupa Liglerinde Müslüman oyuncular Ramazan ayı boyunca diledikleri gibi oruç tutarken, İslam ülkesi olan güzel Türkiye'mizde, oyuncularımızın bu ibadeti yerine getirdiklerinde neredeyse darağacına çıkarılacağını görmek beni fazlasıyla üzdüğü gibi her sene temcit pilavı gibi önümüze çıkarılması midemi bulandırıyor.
 
Kurtuluş Yazıcı' Alıntı:
Ramazan aylarında sıfır çekmesine karşın taraftar onu hiç yadırgamadı.

Sadece utandım. Gözlerime inanamıyorum.Yani bravo_Olur da bu kadar olur!

Not: Hakan Şükür'ün Kayseri Erciyes maçını unutmayalım.Gündüz oynanan.Hani son dakikada.
Yok,ben bunu sadece Hakan Şükür 0 çekmiş ve biz onu yadırgamamışız.
Onun için hatırlatayım dedim.
 
Sapla samanı birbirine karıştırmamak gerekir bahsettiğiniz şeylerle Bizim Hakan Şükür'e yaptığımız eleştirlerin ne alakası var. Medya Galatasaray'a giydirmek için ihtiyaç duyduğu malzemeyi Hakan'dan aldı belliki siz de bazı futbolculara belli ve tamamen komik nedenlerden dolayı giydirmek çin medyadan almışsınız malzemenizi şaka gibisiniz.
 
Geçen yıl 90+'da Mehmet Güven'in yerine oyuna girip de Bülent Korkmaz'a tavır almayan Kewell şimdi Rijkaard'a hiç almaz. Bence yorgunluktan olmuştur ve yanlış anlaşılmıştır. Medya zaten malzeme arıyor. Geçen Ankaraspor maçında Keita oyundan çıkınca eliyle bi hareket yapıyordu ve Lig Tv onu Rijkaard'a tepki diye tekrar tekrar gösterdi. Ama sonradan anlaşıldı ki maçtan çıkmadan az önce kaçırdığı pozisyonda falso veremedim diyormuş. Bu yıl sadece Fener'i değil Hakemleri ve medyayı da yenmeli ve şampiyon olmalıyız.
 
Her golden sonra ıstavroz (böyle deniyor sanırım) yabancı oyuncuları hiç yadırgamayız, formasının altına Hz. İsa tişörtü giyen Kezman yobaz değildir mesela ama oruç tutan, namaz kılan Türk oyuncu yobazdır, dincidir, yadırganması gerekir.

Kendi kendine, kendi milletine, kendi dinine bu kadar düşman bir ülke dünya üzerinde yoktur sanırım.
 
Hakan Şükür ve Hasan Şaş gün geçtikçe taraftarın gözünde de kendilerini bitirmeye devam ediyorlar, çok yazık Galatasaray' da yönetim belki bazı oyunculara jübile yapmayarak kırmış olabilir, bunun dışında sorunlar da yaşanmış olabilir ama bunları ortalık yerlerde sayıklamak Hakan gibi Hasan gibi hepimizin çok ama çok değer verdiği eski oyuncularımıza yakışmıyor. Hakan ve Hasan bir çok başarıları bize yaşattı ve biz de taraftar olarak onları baştacı yaptık, Hakan' ın bir çok kez haftalarca boş geçtiği zamanlar oldu, özel hayatında ki her sorunu futboluna yansıttı, ama biz ona sahip çıktık, yönetim sahip çıktı. (profesyonel bir oyuncu iş ile özel hayatını birbirine karıştırmaz) yönetim ona sezon sonu birçok şey vaad etti, o sırtını çevirdi, daha neyi anlatıyor. Bence Hakan' nında Hasan' ında artık susması ve Galatasaray camiasını karalamaması gerekiyor.

ayrıca Hakan Şükür sadece Ramazanda değil bir çok zaman da sıfır çekmiştir, günümüzde insanlar gün geçtikçe daha az oruç tutarken, oruç tutup oynayan tüm futbolculara helal olsun demek, lazım. yabancı futbolcular ıstavroz çıkarıp maça girip çıkarken bizimkilerden dua edip maça girip çıkanlar olduğu zaman ben kendi adıma helal olsun diyorum, bir futbolcunun dua etmesini yadırgamak kimsenin haddine değildir.
 
Cambiasso bile döndü; ama...

İsveçli yıldızla aynı sakatlığı yaşayan Inter'li Cambiasso iki haftadır Milano ekibi için ter döküyor.

Galatasaray'ın müzmin sakatı Tobias Linderoth, Eskişehirspor maçını da tribünden izlemekle yetinirken, İsveçli yıldızla aynı sakatlığı yaşayan Inter'li Cambiasso iki haftadır Milano ekibi için ter döküyor. İşte ikisi de ön liberoda görev yapan iki futbolcunun yakın geçmişte yaşadıkları: Linderoth, 8 Ağustos tarihinde menisküs ameliyatı oldu. Inter'li Cambiasso, İsveçli meslektaşından 9 gün sonra aynı şikayetle bıçak altına yattı. Arjantinli yıldız, menisküs ameliyatından 34 gün sonra 20 Eylül'de Cagliari-Inter maçıyla sahalara döndü ve o günden bu yana 3 maçta forma giydi. Galatasaray'ın İsveçli ön liberosunun menisküs ameliyatının üzerinden ise 50 gün geçti ancak Tobias Linderoth hala ortalıklarda yok!

Kaynak: Sabah

Sabah Spor Servisi iyi bir haber yapmış.İnşallah devre arasında işe yaramaz Linderoth giderde, yerine çift yönlü oynayabilen 1-2 orta saha oyuncusu alınır.
 
Kurtuluş Yazıcı' Alıntı:
Ramazan aylarında sıfır çekmesine karşın taraftar onu hiç yadırgamadı.

Ne kadar talihsiz bir ileti.. Sizden hiç beklemezdim Kurtuluş abi.. Hakan Şükür'e yaptığıı açıklamardan dolayı hiç kızamıyorum.. Kendisi Galatasaray tarihinin Metin Oktay'dan sonra en önemli oyuncusudur.. Takımla ilişkisi asla bu şekilde kesilmemeliydi.. Kralın inanıcını yaşamasına gelince... Bu tür eleştirilere çok sinir oluyorum.. Herkes inancını dilediği gibi yaşar bu hiç kimseyi ilgilendirmez.. Başka ülkelerde futbolcular ibadetini özgürce yapıyor ama bu bizim ülkemizde olay oluyor.. Gerçi bu tür eleştiriler bizim ülkemizde sadece Müslüman oyunculara yapılıyor.. Geçmişte Balili'yi de gördük Kejman'ı da.. Umarım bu tür şeylere saygı duymayı bir gün öğreniriz..
 
Çim sulamak 10 bin TL!
PFDK Galatasaray'ı kurallara aykırı çim suladığı için cezalandırdı.

Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Galatasaray?ın sahasında 1-1 berabere kaldığı Eskişehirspor karşılaşmasının ardından yaşananlar sonrası faturayı kesti... PFDK, Sarı-Kırmızılılar?a ilginç bir para cezası verdi. Sahalarda eşine az rastlanan PFDK?nın 10 bin TL?lik cezasının nedenlerinden biri, Süper Lig?in 7. haftasındaki mücadelede ev sahibinin maç öncesi çimleri kurallara aykırı sulaması.... Verilen bu kararın diğer sebebi olarak ise, Galatasaray taraftarlarının neden olduğu saha olayları gösterildi.

Federasyon iyice saçmalayama başladı artık, yakında çimler yanlış kesildi, çimenlerin hepsi aynı boyda değil, bazı çimenler kurumuş, bu koltuklar niye kırmızı, Neskeens çok fazla yazıyor vb. cezalar gelirse hiç şaşırmam.
 
erenbekdemir' Alıntı:
bu ceza her ay veriliyor bütün takımlara ........

federasyon haklı adam olsun iyi sulasınlar........

Çimlere, toprağa sorarlar o zaman doydun mu suya diye...

Biz Sivas'ta buzun üstünde oynarken, -üstelik buzun altı çim de değil betondu- kimsenin sesi soluğu çıkmıyordu.
 

Üst