Hazırlık Maçları/Turnuvaları

Oturmuş iskelet var takımda onun üzerine bir kaç ekleme ile daha iyi oldu galiba takım. 2 eksikte gelince alternatifi bol daha savaşan takım olacağız inşallah
 
takımın maşallahı var ama bnm korkum jaka ve songaila takımla bir hazırlık maçı bile yapmadan direk önelemelere katılacak inş takımın kimyası bozulmaz ve onlardan en iyi şekilde yararlanabiliriz
 
Bu yenilgi hiç olmadı. nemanja radovic gibi isimsiz birinden 26 sayı yemek savunma için büyük soru işareti? Ayrıca hala haluk'un süre alması şaşırtıcı. Savunma basketbolu modası geçmiş bir basketboldur. Hücumda çok daha üretken olmalıyız. Bu üretkenlik gordonla felan olmaz. Ayrıca songaila gibi savunması zayıf bir oyuncuyla koca sezon nasıl geçecek? Galiba bu sezon da çeyrek final başarı kabul edilecek. ülker ve efes'in 2-3 gömlek altındayız. Tabii TT de çok iyi transferler yaptı.
 
sonuca göre yorum yapmanın bir faydası olmaz dün iyiydi de bugün mü kötü oldu karamsar olmayalım arkadaşlar ayrıca biz geçen sene savunmamızla geldik buralara savunmanı düzgün tutarsan hücumunuda oturtursun
 
Üstteki yorumlar bayağı komik, savunma basketbolunun modası geçti lafından sonra pek konuşmamak lazım aslında. Serdilcan Bey yine sezon öncesi konuşacak, sezon sonu ise mükemmel bir sezonu geride bıraktığımızda bir dahaki sezon başında eleştiri yapmak üzere ortadan kaybolacak. http://gsbasket.org/forum/search.php?searchid=287282 Serdilcan Bey'in hayal dünyasına buradan ulaşabiliriz :) Bu arada 26 sayı atan da Radovic değil, bu seneki draftlarda 16. sıradan seçilen ve Karadağ Milli Takımı'nın formasını giyen genç yetenek Nikola Vucevic.

Yenilgi çok hayırlı oldu açıkçası.

7 maçta 7 galibiyet güzeldi ama çok önemli bir organizasyon öncesi yenilgi tatmak da faydalı olabilir. Takımın görüntüsüne baktığımızda geçen seneki savunma disiplinin üzerine J.Gordon gibi çok önemli bir dış savunmacı ekledik. Furkan geçen sene zaman zaman sıkıntı yaşadığımız ribaunt sorunumuzu çözecek gibi duruyor, Shumpert Türk olmasıyla ve 3-4 oynayabilmesiyle bu takımın jokeri olacak. Bu takım şu haliyle bile Euroleague'e girmek için en büyük aday aslında, şuan tek sorunumuz Lakovic ve Songaila'nın kısa sürede takıma adapte olup olmayacağı olabilir.

Hazırlık maçlarındaki rotasyondan anlayabildiğimiz kadarıyla rakipleri şaşırtacak, istenilen sistemi oynayacak bir kadromuz var. Bazen Shumpert 3, Cevher 4 oynuyor, Cevher çıkıyor Gordon giriyor, takım kısalıyor ve müthiş baskı yapabilecek bir takım haline geliyor. Kenardan her zamanki gibi muhteşem ikili Tutku-Andric geliyor, zaman zaman Andric-Furkan ikilisiyle oynadığımızda da boyalı alanda önemli bir güç oluyoruz. Tutku-Ender uzun süreler yan yana oynadı ki bu ikili birlikte oynadığında hücumda sayı bulmamız için diğer oyuncuları bitirici oyunculardan seçmemiz yeterli ki bu 2 isim bol bol pozisyon hazırlayacak diğer oyunculara. Staff'ımızın röportajında bahsettikleri gibi bu takımda her şeyi yapabilecek oyuncu çeşitliliğimiz var gerçekten, üstelik Lakovic ve Songaila gibi iki büyük tecrübe ve iki büyük isim katılacak daha kadromuza.

Sezonun başlamasını iple çekiyorum kısacası...
 
Adi ustunde hazirlik maci.Yenilginin onemi yok.Eksikleri ve bazi oyunculari daha iyi gormek icin yapilan maclar.Zaten Lakovic ve Songaila gelince bu maclarda sure alan bircok oyuncunun sure almasi mumkun gozukmuyor.Savunmanin modasi gecti ne demek basketbolda savunman kadar oyundasin.Modasi gecmedi her gecen gun onemi daha net kavraniyor.
 
Üstteki yorumlar bayağı komik, savunma basketbolunun modası geçti lafından sonra pek konuşmamak lazım aslında. Serdilcan Bey yine sezon öncesi konuşacak, sezon sonu ise mükemmel bir sezonu geride bıraktığımızda bir dahaki sezon başında eleştiri yapmak üzere ortadan kaybolacak. http://gsbasket.org/forum/search.php?searchid=287282 Serdilcan Bey'in hayal dünyasına buradan ulaşabiliriz :) Bu arada 26 sayı atan da Radovic değil, bu seneki draftlarda 16. sıradan seçilen ve Karadağ Milli Takımı'nın formasını giyen genç yetenek Nikola Vucevic.

Yenilgi çok hayırlı oldu açıkçası.

7 maçta 7 galibiyet güzeldi ama çok önemli bir organizasyon öncesi yenilgi tatmak da faydalı olabilir. Takımın görüntüsüne baktığımızda geçen seneki savunma disiplinin üzerine J.Gordon gibi çok önemli bir dış savunmacı ekledik. Furkan geçen sene zaman zaman sıkıntı yaşadığımız ribaunt sorunumuzu çözecek gibi duruyor, Shumpert Türk olmasıyla ve 3-4 oynayabilmesiyle bu takımın jokeri olacak. Bu takım şu haliyle bile Euroleague'e girmek için en büyük aday aslında, şuan tek sorunumuz Lakovic ve Songaila'nın kısa sürede takıma adapte olup olmayacağı olabilir.

Hazırlık maçlarındaki rotasyondan anlayabildiğimiz kadarıyla rakipleri şaşırtacak, istenilen sistemi oynayacak bir kadromuz var. Bazen Shumpert 3, Cevher 4 oynuyor, Cevher çıkıyor Gordon giriyor, takım kısalıyor ve müthiş baskı yapabilecek bir takım haline geliyor. Kenardan her zamanki gibi muhteşem ikili Tutku-Andric geliyor, zaman zaman Andric-Furkan ikilisiyle oynadığımızda da boyalı alanda önemli bir güç oluyoruz. Tutku-Ender uzun süreler yan yana oynadı ki bu ikili birlikte oynadığında hücumda sayı bulmamız için diğer oyuncuları bitirici oyunculardan seçmemiz yeterli ki bu 2 isim bol bol pozisyon hazırlayacak diğer oyunculara. Staff'ımızın röportajında bahsettikleri gibi bu takımda her şeyi yapabilecek oyuncu çeşitliliğimiz var gerçekten, üstelik Lakovic ve Songaila gibi iki büyük tecrübe ve iki büyük isim katılacak daha kadromuza.

Sezonun başlamasını iple çekiyorum kısacası...

Çok şükür hiçbir zaman bulunduğu yeri üniversite yazacak kadar komik olmadım. Ayrıca tbf'nin sitesinde maç esnasında 26 sayı atan oyuncunun radovic olduğu yazılıyordu. Tbf istatistik hanesinde düzeltmiş ama oyun hareketlerinde 26 sayı gözüküyor. Geçen sene ülker'e karşı sürekli geriden gelen,oyunu bir türlü kontrolü altına alamayan takımdan bahsediyoruz. Evet taraftarın hırslıyla yapılan savunma bir yere kadar. Hala takımda ceza şutlarını atacak çok az adam var.(kimse bana ender,gordon,shipp şutör felan demesin) Ayrıca lakovic eskisi kadar iyi şut atmıyor. Songaila'yı eurobasket2011'de oldukça ağırlaşmış ve temposuz gördüm. Hedef şampiyonluksa ki ben öyle bir hedef koyulduğuna zerre kadar inanmıyorum. Bu iş furkan ve andric ile olmaz. Evet oturmuş bir kadromuz var ama yapılan katkı son derece kısıtlı ve yetersiz. Yani takıma kademe atlatacak oyuncu yok. Bu iş her eleştiriye komik demekle olmaz. Yanlışlara doğru demekle de hiç olmaz. Elbette bu takım rahatlıkla ilk 4'e girecektir ama inanın geçen seneki taraftar gücünü ve desteğini gördükten sonra yapılan transfer hamleleri çok yetersiz özellikle yabancılar.
 
Kadro yetersiz denmis olsaydi bende yorumunuzu desteklerdim.Ama savunmanin modasi gecti dediniz bence dunyanin en iyi oyuncularini alalim savunmayi oturtamazsak basari sansimiz yok.Ama su andaki savunmamizin uzerine biraz daha koyup 5 numara tansferiyle eksiksiz bir takim oluruz.3 numaradaki sorunu cozemezsek devre arasi bir yabanci degisikligiyle o konuda cozulur.Ama esas olan savunmadir.
 
Turnuvanın en fazla ribaund alan oyuncusu Pınar Karşıyaka`dan İlkan Karaman`a, en fazla sayı atan KK Buducnost`tan Nikola Vucevic`e ve en değerli oyuncusu Galatasaray`dan Jamon Lucas`a da ödüller verildi.
 
Gordon çok çok iyi bir transfer Timur Sağlam'dı sanırım sık sık "Avrupa basketboluna uyum sağlamış az sayıda ABD'li guarddan biri " tabiri kullanırdı tam olarak bu tanıma uyuyor sanırım savunmasını zaten bekliyorduk ama Hücum sahasında da oldukça iyi bir önce pası düşünen ama gerektiğinde kendi şutu yaratabilen penetre ile bitirebilen bir oyun kurucu saha görüşü ve oyun içersinde istikrarı da gayet iyi.

Ayrıca Buducnost maçı ölçü değil hazırlık maçlarını hazırlık maçı gibi oynuyoruz yani skordan bağımsız olarak birşeyler deniyoruz ki bu maçta tamamen bunu yaptık özellikle savunmada uzunca bir süre farklı şeyler denedik ayrıca Shumpert ve Andric disiplin ile ilgili nedenlerden dolayı maç içersinde ciddi kesik yediler

Bir gün önceki maç yazısında, “Galatasaray’ın bu turnuvada rakibi yok” diye yazmıştık..

Galatasaray, Buducnost’a 72-67 yenilince, “basketfaul amma da şişti” diye düşünebilirsiniz.. Oysa maç Oktay Mahmuti’nin kazanmak değil, araştırmak ve belli sistemleri yerleştirmek idmanı gibiydi..

Son çeyrekte skoru Galatasaray’ın lehine çevirebilecek Shipp, Shumpert ve Andric oyuna girmedi.. Mahmuti son 1.5 dakika hariç pick and roll ve alan savunması çalıştı. Kenardan gelen talimata göre pick and rollerde bazı dönemler show-up yapıldı, bazen switch..

Hücumda da pick and roll’den başka oyun denenmedi.. Post-up hücumu bu maçın programında yoktu.. Maçın genelinde iki 1 numara birlikte oynadı.. Haluk ısrarla 4 oynatıldı.. Furkan’a kritik dakikalarda verildi..


Basketfaul'den alıntı burada da yazıldığı gibi skordan bağımsız olarak savunma denedik işleyip işlemediğine bakmaksızın bir ara
sürekli switch yaptık ikili oyunlarsda sayı yesekde yapmaya devam ettik.

Yalnız maçın genelinde iki oyun kurucu ve Haluk'un 4 numara oynaması bu maça özel değildi ayrıca nadiren kısaların yaptıklarını bir kenara bırakırsan diğer maçlarda da pek post-up yapmadık
 
savunmanın modası geçermi ya, bu sene pastel renkli formalar ve abiye dekolteli basketbol moda der gibi.

Sadece savunmalarıyla ayakta kalmaya çalışan takımlar artık demode oluyor.(bkz celtic,chicago,sırbistan,Türkiye) Evet savunma basketbolun temeli ama hücumda çok daha fazla üretken olmak gerek. Ayrıca bizim pota altı savunmamız çok kötü. Savunma sadece guarda baskı değil ki. Geçen sene final serilerinde
pota altını savunamadık, ribaund alamadık. Bunlar olmamış gibi gittiler savunması olmayan songaila'yı aldılar. Neymiş şutu olan uzunmuş. Şut atmak uzun oyuncunun önceliği değil ki. Neyse lig başlasın efes,ülker maçları gelsin, dediklerimi daha iyi anlayacaksınız.
 
Sadece savunmalarıyla ayakta kalmaya çalışan takımlar artık demode oluyor.(bkz celtic,chicago,sırbistan,Türkiye) Evet savunma basketbolun temeli ama hücumda çok daha fazla üretken olmak gerek. Ayrıca bizim pota altı savunmamız çok kötü. Savunma sadece guarda baskı değil ki. Geçen sene final serilerinde
pota altını savunamadık, ribaund alamadık. Bunlar olmamış gibi gittiler savunması olmayan songaila'yı aldılar. Neymiş şutu olan uzunmuş. Şut atmak uzun oyuncunun önceliği değil ki. Neyse lig başlasın efes,ülker maçları gelsin, dediklerimi daha iyi anlayacaksınız.

İlk önce şunu netleştirelim, Sırbistan savunma takımı falan değildir, tersine bir hücum takımıdır. Bu turnuvada başarısız olmalarının en önemli sebepleri ise savunmada yaşadıkları sıkıntılar, çoğu zaman savunmayı geçiştirelim de hücuma gidip iki şut atalım mantaliteleridir. Onun dışında savunma takımı diye bahsettiğiniz, Boston 2008'de NBA Şampiyonu olurken, ondan sonra da ''artık bastonla oynarlar'' denirken bile, NBA'de her takımın anasından emdiği sütü burnundan getirmiş bir takımdır. Chicago ise daha yeni oluşan, Thibodeau ile daha 1 sene geçirmiş bir takım. Türkiye'yi ise zaten forum içinde, uzun uzun konuştuk, hataların nerde olduğunu, koç sıkıntısını söyledik.

Savunma basketbolu nasıl demode olur, orası ayrı bir mevzu. Ayrıca hem savunma takımı olmamızdan dert yanıp, sonra hücumu ile bildiğimiz Songaila'yı neden aldığımızı sorgulamak da enteresan. Belki de hücum-savunma dengesini daha iyi sağlayabilmek adına öyle bir hamle yaptık, geçen sene yer yer sıkıntı çektiğimiz hücumda, daha akıcı olabilmek adına böyle bir hamle yaptık. Şunu da belirtmek lazım ki savunma, 5 tane süper savunmacı ile yapılmaz. En azından tek şart bu değil, geçen sene bunu gördük. Savunma çalışma ve konsantrasyon ile alakalı bir durumdur. Geçen sene savunmamız ile övünürken, guardlarımızın hepsi Diamantidis ayarında, uzunlarımız da Garnett ile Ömer Aşık değildi yani. Önemli olan çalışma, istek ve konsantrasyondur.

Basketbol içinde her zaman avantajlar-dezavantajlar vardır. Olayın dezavantajlarına bakarken, diğer taraftan avantajlarına da bakmak lazım. Sorunları gidermeye çalışırken, açıkları örterken, iyi yönleri de sivriltmeye çalışırsın. Songaila tek başına iyi bir savunmacı değildir, ama sonuçta teke tek basketbol oynamıyor. Rakibi ona karşı fiziki açıdan daha güçlü ise, bunun dezavantajını yaşarız. Ama yardımlarla bu işi kısmen de kapatabiliriz. Hücumda da bu sefer avantaj bize geçer, zira Songaila gibi orta mesafe şutu olan ve hücum yeteneğine sahip bir oyuncu her zaman avantajdır. Yani olaya her zaman iki yönüyle de bakmak gerekir.

Hücumu iyi olan takımlar tıkanabilir, ama savunması iyi olan takımlar elbet bir yerlere gelirler. Şampiyonların hücumları kimine göre yeterli olur, kimine mükemmel, kimilerine göre vasat. Ama şampiyonların savunmaları hep belli seviyenin üstünde zira başka türlü oraları çıkılmaz.
 
Takım potayı görmeden top kaybediyor, millet finalden bahsediyor. Herzaman diyorum, sırf savunma ile basket oynanmaz. 3'lüğü olmayan bir takımız.
Banvit'te her adam bizim adamlardan daha hızlı. Daha aktif. .


bu takımın final görmesi hayal. Çok kötü bir takım..

Ayrıca geçen sene finalden bahsedenler haklı çıkmış savunma ile final gelmiş o bütçe ile belkide bu sende daha fazlası olur kim bilir REnkdaş! Geçen seneki gibi bu senede yanılmayı diliyorsundur kesin yoksa bu olumsuz yorumlar totem mi ? Malum tersi çıkıyor geçen sene final oynadık bu sene fazlası da olsun diye yapıyorsun sanırım böyle devam o halde
 
100 yılı aşkın süredir bu oyunun temeli savunmadır...
Basketbol savunma öncelikli oyundur...
savunma bu denli önemli olmazsa Golden State Warriors her sene NBA'i domine eder...
100 senedir geçmemiş savunmanın modası bu sene mi geçmiş?

birde 3lüğü olmayan takımız demiş arkadaş ama Fransa'nın üçlüğü varmıydı?
Finale kadar yenilgisiz geldiler...
 

Üst