Avery transferinden sonra sırtı dönük oyanabilen bir uzun, bir de 3/4 oynayabilen (ama özellikle şutu iyi ve drive'ı olan) sf/pf ve 2/3 oynayabilen skorer bir oyuncu istiyordum...
eğer iki numara transferi yapılırsa mtchell'ın tutlacağını zannetmiyorum çünkü o zaman iki numarada ciddi şişkinlik olur. (murat-tufan-alınacak yabancı-mitchell hatta avery iki oynayan ya ad oynama potansiyeli olan oyuncular). üç numara ise sadece erdem olur ya da yukarıda iki oynar dediğimiz adamlardan dönem dönem 3 numara olarak oynataacğız ki bu günümüz basketbolunda çok fazla tercih edilmemeli. (Yanlışl hatırlamıyorsam Timur Bey'in de bu doğrultuda göüşleri vardı.) buradan biraz daha somuta inebilir miyiz?
Çözüm: 1. varsayım: sadece 4 yabancı transferi yapılacaksa, istenen drive edebilen ve "natural skorer" olan "mucizevi" üç numara alınmalı. Böyle bir transfer durumunda Mitchell'ın kadroda olup olmaması çok şey değiştirmez. ya derinlik katar ya da şişkinlik katar. bu katkının olumlu (derinlik) olması ya da olumsuz (şişkinlik) olması tamamen bence coaching'le ilgilidir. koç rotasyonu becerirse kadroya derin denir yok beceremezse kadroya şişkin denir.
Çözüm 2. varsayım: böyle aranan bir 3 numara bulamadığımız durumda (geçen senen olduğu gibi) skorer bir iki numara alınır. Alınan oyucnun bencillik kapasitesi ile ters orantılı olarak takım olma ve başarı şansımız olur. Bu durumda coaching'den bağımsız olarak Mitchell gerçekten kadroda şişkinlik yaratır görüşündeyim. Ancak her şekilde alınacak oyuncunun yaklaşık (sayı, ribaunt, asist) (17, 4, 2) ortalamalarına sahip ve paylaşımcı olması gerekir. bu noktada ahmet salih'in savunma açısından uyarılarının çok yerinde olduğunu düşünüyorum. Tufan üç numara savunmasında fizik olarak zayıf kalabilir. alınacak oyuncunun savunamsını da bu noktada önemil olacağının altını çizmeliyz. Tufan özellikle telekom ve fener maçlarında ve uleb maçlarında da üç numaralara karşı fizik olarak zayıf kalır.
Bence şu durumda elimizde maalesef şöyle bir strateji kaldı. skorer bir iki bulacaklar ve bekleme politikası güdecekler. duruma göre de muhtemelen (sürpriz olarak boşa çıkan bir sf olmazsa) geçen seneki denham gibi, ayarında bir adam ile savunmaya destek çıkılacak. bu durumda yerli oyucnuların performansları çok önemli olacak.
Canımı sıkan şeyler: yerli transferlere söylenebilecek olumsuz fazla bir şey yok. hatta yapılabilecek çok iyi yerli transferler yaptığımzı (hem isim baıznda hem de mevki bazında) düşünüyorum. mevcut yerli rotasyonuna cüneyt'e tercih edebileceğim (kerem-tutku-engin) gibi oyuncular var. Ama o transferler kolay değil. Cüneyt'de bu oyuncuların çok altına değil. bu anlamda bence değerli bir transfer. Savunma zaafı dışında cüneyt'i çok beğenirim. erdem'den daha iyi yerli 3 numara kim var? (hedo ve ersan'ı saymazsak tabi). sayılabilecek isimler akla gelebilecek isimleri düşünüyorum ama erdem'den daha mı iyidirler sorusuna evet demek kolay değil. Bence en önemli transferimiz Hüseyin. gerek milli takımlar gerek avrupa tecrübesi takımımıza çok şey kataacktır. Ama yabacnılara geldiğimde biraz olumsuz bakıyorum. Avery kötü transfer değil. daha iyisini de alabilir miydik emin değilim. Hüseyin alınmasıyla gaines de kabul edilebilir bir transfer oldu. Çünkü sırtı dönük oyunu Hüseyin'i yüzü dönük gücüyle hücum eden gaines tamamlayacaktır. Ama bari şutu olsa ikili yardımlarda boş şutları değelendirebilcek bir yabancı daha iyi olurdu. işte bu noktada greene devreye girecek ve o ceza şutlarını sokacak ama sslında bize en azından gaines yerine "gaines ile greene'nin karması" lazımdı. green'in şutu gaines'de olsa tamam diyeceğim. belli farklı özellikleri bir arada barıdnıran oyuncualra gücümüz yetmediğinden bir oyucnu yerine iki oyuncu transfer ediyoruz. işte bunun kadroda şişkinlik değil de derinlik yaratması için coaching'in önemli olduğunu düşünüyorum. Murat hoca'nın bu kadrodan "derinlik" yaratamaması, "şişkinlik" yaratmasından korkuyorum...
muhtemel mağlubiyetlerden sonra 3 numara eksiğimizi yine sayfalarca tartışacağız 
