Şimdi adamımız herşeyden önce yanlış bir transfer.Elimizdeki üç uzunumuzun ortak özellikleri nedir? İyi boğuşurlar, iridirler, blok koyabilirler, zaman zaman keyifleri yerindeyse iyi ribaund alırlar. Ne yapamazlar : topla çok fazla hareket edemezler, eğer asist sonası boş smaç veya hücum ribaundu sonrası tip yoksa, çok kolay sayı atamazlar, oyun görüşleri iyi değildir, çok asist yapamazlar, üzerlerinden çizilebilecek ciddi bir set yoktur. Jeff Graves bunların yapamadığı hangi işi yapabilir? Daha istikrarlı ribaund almak dışında hiçbir şeyi! O nedenle nasıl bir oyuncu olduğundan bağımsız olarak yanlış bir transferdir. Hücumumuza hiçbir şekilde boyut katmayacak bir adam daha getirdik. Umuyorum Holman gönderildiğinde getirilecek arkadaşı bunları düşünerek seçerler...
Adamın nasıl olduğuna gelince.... Öncelikle sevgili Egemen’in tabiriyle başlayalım ; “ Elli ayaklı buzdolabı görünümünde! “ Boyu 206 , buna karşılık , kilosunun 125-135 arasında oynadığı söyleniyor. Bir yanlış anlamayı düzeltmek lazım , başlamadan evvel , bir arkadaş şanssızlığı 2003 draftına girmesi oldu demiş ; öyle bir şey yok , 2003 değil, 2004 draftına girdi ve seçilemedi...
Arkadaşın anlattığı ve benim de izlemiş olduğum Syracuse- Kansas maçında 16 sayı- 16 ribaund çektiğinde herkes oldukça ümitliydi , Kansasdaki son sezonu için. Lakin oldukça ağır saçmaladı ki bu nedenle de seçilemedi zaten. Yoksa NCAA finalinde 16 sayı 16 ribaund çekmiş bir adamı gözetim altındadır, bu da Nba takımlarının arkadaşın potansiyelini layığıyla göremediklerini değil, bizzat görüp , beğenmediklerini gösteriyor...
Oyununa gelince... İri vücudundan dolayı, boğuşmayı seviyor. Genelde bulduğu sayılar, tip-off lar üzerinden olduğu için şut yüzdesi yüksek. Yani eff. Oranı kandırmasın çok fazla artısı olduğundan değil, eksisi az. Savunma katkısı verebilecek durumda, alan savunmasında çok fazla rotasyon hatası yapmıyor. İstikrarlı bir ribaundcu , o vücuttaki bir adam için çabuk olduğunu da söylersek pek de yanlış olmaz. Buna karşılık zeki bir basketbolcu kesinlikle değil, eurobasket iyi bir pasör olduğunu söylese de, ben pas atabildiğine dair herhangi bir emare göremedim izlediğim 2 maçında – Birini Marcus Douthit’e karşı oynadı , pek parlak değildi, ama o maçı Douthit’i izlemek için edinmiştim Graves’i çok da dikkatli izlemedim – Yani kısaca yine örneği çok olan Amerikan cengaveri. Oyunu maalesef çok ham, örneğin Corsley Edwards’da bolca bulunan zeka pırıltılarına, oyundaki olgunluğa kesinlikle sahip değil.
Kansas’daki son sezonunda herkes iyi işler bekliyordu, ama ciddi derecede şişman geldi son sezona, ve bütün yılı formsuz geçirdi. Wayne Simien gibi yetenekleri kısıtlı bir uzun bile 17-8 ile oynarken , Graves ancak , baltadan biraz yetenkli olan David Padgett ile mücadele halindeydi. “Work ethic “ problemleri olduğu söylenmekte fena halde.
Kansas sonrası haliyle seçilemeyince USBL de oynamaya başladı. USBL performansı kanımca D-league’e göre daha berlirleyivi olmalı. Zira orada daha çok basketbol oynanıyor, Avrupa baskrtboluna daha yakın. Buna karşılık D-League , yandan yemiş NBA formatında, kaslı çocukların kavgası halinde geçiyor. Maalesef eleman USBL^de çok fena dağıldı , birinci tur 6. sırada seçildiği halde ortalaması 7.5 sayı 6 ribaund. Ki aynı dönemde USBL’de oynayan eski yarmamız Chris Garnett’ın o dönem daha başarılı olduğunu da söylemek gerek.
Ha şu an , D-League’e daha iyi uyum sağladı , o boğuşmaya gelebiliyor, ama buna karşılık Elton Brown gibi benzeri uzunlardan çok daha geride özellikle zekası ve de skor potansiyeli itibariyle. İstatikleri şu an Aşağı yukarı Edwards kadar, ama birincisi Edwards pek parlek bir sezon geçirmiyor- D league’in 1. tur 1. sıra seçidir, kalitesi belli yani - , ki ona rağmen 15 sayı 8 rib ile oynuyordu, ikincisi de D-league tam olarak Edwards’a uyan bir lig değil, o yüzden biraz zorlandı. Banvit’in verdiği paranın 15 bin dolar civarı olduğunu tahmin ediyorum – Art Long’un istediği para oydu, o paranın da çok üstüne çıkabileceklerini sanmam- , ha bu kadar paramız var mıdır, yok mudur ? Olmalı!
Sonuç olarak toplamak gerekirse, 30 dakika faul problemine girmeden oynamayı öğrenmiş bir Cemal Nalga’nın bu arkadaştan bir eksiği var mıdır ? Bence yok!