Maça Çıkmıyoruz!

Şeref yoksunu, yalaka Turgay "Galatasaray'ın tarihine yakışanı yapmasını bekliyoruz" diyor. Ulan tarihimizden bihaber olduğun ne kadar da belli! Yakışanı yapıyoruz zaten!
 
Şu anda bir şavaşın içindeyiz.Yönetime Galatasaray a en ufak bir aleyhte söz duymak istemiyoruz.

Eleştiri yapacak biri varsa 2 ay içinde saklasın en azından.


Bu dik duruşumuz tarihe altın harflerle geçti.


Kupaların ikelerden önemli olmadığını sportmenliğin olmadığı yerde Galatasarayın olamayacağını tüm dünyaya gösterdik.

İyiki varsın Galatasaray.Sana e Türk sporuna düzen kuranlara bu hareket umarım gerekli dersi vermiştir....
 
Saat 21:00de Ülker Sports Arena pavyonunda kadınlar matinesi var! Zırlak Turgay ve hakemleri çalacak, şikeci Azize ve pantolon Mahmut söyleyecek, okul müdürü kılıklı Obra önderliğinde kalas Zoric, çirkef Emir, fosil Ömer, ayı Oğuz ve matmazel Kleiza göbek atacak..
 
Belki birgün içimizdeki Irlandalılar da GALATASARAY başkanını daha da önemlisi bizi biz yapan değerleri anlayabilecek bir GALATASARAY'lılığa erişebilirler. Biz bjk yada ts değiliz, adalet bu kulübün DNA'sıdır. Kazanabileceğimiz hiçbir şampiyonluk (eğer bu maça bu şartlarda çıksaydık) haksızlığa bu boyun eğme zayıflığını kapatamazdı!
 
Çok merak ediyorum Serhat bey, yazdıklarınızı dikkatlice okudum, orada özellikle Galatasaray'ın adeta bir rezillikler giriftine bulanmış olduğunu, Fb'nin ise şike yapmadığını ama size göre bu 'iftira'ya karşı dimdik durduğunu söylüyorsunuz. Yanlış anlamayın ama size göre rezalet bir takım, taraftar ve yönetim üçgeninde olan bir Galatasaray var. Peki neden hala bu kulübü tutuyorsunuz? Galatasaray'a karşı bir mücadele verirken Galatasaraylı olmak zor olmuyor mu?
 
Maça çıkmama kararı saçmalıktan başka birşey, Ünal Aysal ve Yönetimi Galatasaray'ın şampiyonluğunu çalmıştır, neymiş Başkan duruş sergilemiş o kadar yıldır niye duruş sergilemediya, El şampiyonu olan takımın kutlamsında niye Turgay beyi çağırmış, asıl bu salakça verilen karari destekleyenler kendini sorgulasın!!! sahaya çıkmama bizim buralarda duruş olmuyor valla, Galatasaray her ortamda her takımì yener, gerekirse hakemide, federasyonuda yener, kaçmakla olmuyor bu işler, hak sahaya çıkmayarak aranıyorsa bu saatten sonra hiçbir branşta fb deplasmanına çıkmasınlar bundan farkli bir atmosfer olmayacak sonucta...
 
Galatasaray taraftarının en fazla birlik olmaya ihtiyacı olduğu bu dönemde bu kadar fikir ayrılıklarının olduğunu görmek gerçekten çok üzücü ve şaşkınlık verici!
 
Galatasaray takımlarıyla ilgili cümle kurarken "kaçma,kaçtı,kaçmamalıydı" fiillerini kullanan kendine ben Galatasaray lıyım diyorsa ancak sanal ortamda diyebilir.

Gerçek hayatta ben Galatasaraylıyım deyip yanında o fiilleri kullanacak adam çok zor olur.Hatta zor bile olmaz.Diyemez zaten.

Sanal ortam herşeye katlanıyoruz.

Adminde olmadığımız için böyle maalesef:(
 
Antrenman maçı idiyse, niye başka forma giydirdik Cemal'e o zaman? oynatabilmek için müracaat etseydik ya?

Pardon benim yanlışım Almanya'da oynanan bir hazırlık maçıydı. Neden öyle oldu oda şubedekilerin hatasıydı ve cezasını çektik.
1-)Peki siz Fenerbahçe'nin şike yapmadığına bu kadar kanıta rağmen nasıl inanıyorsunuz?
2-)Tbf'nin taraflı kararlarına rağmen bitmeyen basketbol sevginiz bir kulübün hakkını aramasıyla nasıl bitiyor?
3-)Galatasray taraftarının yapmadığı bir şeyi yaptı diyerek neyi amaçlıyorsunuz?(TTarena)
4-)Tüm bunlara rağmen kendinize nasıl Galatasaraylı diyorsunuz?
Not: Sadece bu alınan kararı eleştirseniz 4. soruyu sormama gerek yoktu çünkü insanların fikirleri farklı olabilir ama siz kulübün hazırlık maçında yaptığı bir yanlışı (cezası çekildi ve verildi) şikeyle bir tutuyorsunuz ve bir maçta misafir tribünden atılan şişeyi Galatasaray taraftarı yapmış gibi bahsediyorsunuz.
 
Pardon benim yanlışım Almanya'da oynanan bir hazırlık maçıydı. Neden öyle oldu oda şubedekilerin hatasıydı ve cezasını çektik.
Evet galatasarayımız hazırlık maçında şike yaptı.Bak şu yazıyı oku da şikeyi kim getirmiş Türkiye'ye öğren kardeşim,hemde bir fenerliden:
Şikeci Azize'nin şikeyi türkiye'ye galatasaray getirdil afına güzel cevap olmuş.Hem de fenerli bir yazardan:
Aziz Bey’e sunulur, işte o yazı...
Kemal Belgin
17 Haziran 2014 Salı 00:06

FB TV'DE PROGRAM yapan, kulübün de 50 yıldan fazla kongre üyesi olan, üstadımız ve ağabeyimiz Sayın Halit Kıvanç’ın 9 Nisan 1951’de Son Telgraf gazetesinde çıkan yazısını sizlere aktaracağım. Yazının konusu bir gün önce, yani 8 Nisan’da İstanbul İnönü Stadı’nda oynanan Milli Küme Fenerbahçe-Beşiktaş resmi müsabakası ile ilgilidir. Yani gene belge... Ne yapalım bizim de huyumuz bu... Okumaya cesareti olanlara sunulur.

İşte o yazı!

“Dünkü maça iki lisanssız futbolcu ile başlayan Fenerbahçe hükmen mağlubiyeti kabul etmişti. Bu müessif hadiseye inzimamen sahadaki oyunu da 3–1 kaybetti.” Bu başlık bölümü. Yazının devamı da şöyle:

“Lig şampiyonunu tayin edecek dünkü maç, maalesef pek nahoş bir şekilde kapandı ve spor hayatımızın acı vakalarından biri olarak tarihe geçti.

Normal olan şekli Fenerbahçe takımının en kuvvetli tertibiyle sahaya çıkması ve rakibini yenmesi idi. Bu arada dolaşan dedikodulara asla inanmıyor ve sarı-lacivertlilerin bu kudretli kadrosunu bekliyorduk.

Fakat maç saati geldiği anda, İnönü Stadyumu’nu dolduran 25 binden fazla seyirciyi hayal sukutuna uğratan bir manzara ile karşılaştık. Fenerbahçe sahaya lisansı olmayan iki oyuncu ile çıkıyordu.

Evet, Fener takımı daha birinci dakikada mağlubiyeti hem de kendisine bir tek puan bile kazandırmayacak olan hükmen mağlubiyeti kabul etmişti. Bu demektir ki, sarı-lacivertliler puan ve fikstür icabını suiistimal ederek şampiyonluğu Beşiktaş’a vermeyi uygun görmüşlerdi.

Fenerbahçe gibi şerefli ve şöhretli bir kulüp, bu gibi kaprislere alet olacak tıynette bir teşekkül müdür? Sarı-lacivert şeref dolu tarihinde böyle peşin bir mağlubiyet bulunduğunu biz zannetmiyoruz.

Fenerbahçe taraftarları dün büyük yeis içindeydiler. Günün erken saatlerinden itibaren stada koşan binlerce seyirciyi istismar etmeye kimin hakkı vardı?

Herhalde bu hadisenin resmi bazı neticeleri de olacaktır.

Başta böyle bir gayri nizami oyuna müsaade eden hakem olmak üzere, müsebbipler hakkında gereken kararların alınması doğru olur.”

Yazı bu kadar dostlar. Maçın hakemi Sıtkı Eryar, Fenerbahçe’yi uyarmış, ancak baskılar sonucu, “Sana ne, biz sonuca razıyız” denince maçı başlatıp bitirmişti. Sonuçta Fenerbahçe maçı 3–1 kaybetmesine rağmen, İlhan ve Nusret’i lisanssız oynatınca 3–0 hükmen yenik sayılmış ve maçtan puan bekleyen Galatasaray değil, Beşiktaş şampiyon olmuştu. Aynı maçta Lefter de hayatında kaçırdığı ilk penaltıyı Deniz kalesinin beş metre üzerinden auta atmıştı. Tribünde oturan eski efsane futbolcu ve eski başkan Zeki Rıza Sporel de maçı, sinirlenerek yarıda bırakıp stadı terk etmişti.

Şimdi de bir iki soru ilave edeyim. Aziz Bey; Halit ağabeyi kulüpten ihraç edecek misin? Basketbol tufası içinde şikeyle ilgili kullandığın sözlerin hâlâ arkasında mısın? Bir özür falan düşünüyor musun? Türk spor tarihi ve de en önemlisi kulübünün geçmişi ile ilgili bilgi edinmeye niyetli misin? 2500 avroya satılan ünlü Asr-ı Fener’deki tarihi 42 hatanın düzeltilmesi konusunda çalışman olacak mı?
 
Çok kuvvetli ihtimal, gece saat 12 gibi şampiyonluğu elinden tbf, hakemler vs.. el birliğiyle çalınmış bir takımın taraftarı olarak kudurup yerimizde duramayacaktık. Bazılarımız sinirinden uykusuz kalıp o halde mesaiye gidecekti. Bunları kadın final serilerinde de yaşadık.

Ama şu an herkesin içi rahat, başı dik, ileriye daha umutla bakıyor. Konu burda kapandı bana göre.
 
Kusura bakmayın ama siz Galatasaray'ı yapmadığı yada yapsa da cezasını çektiği olaylar hakkında eleştirirken karşı tarafı yaptığı ve cezasını çekmediği olaylar varken kulüp hakkını arıyorken nedeni belirsiz eleştiriler yaparsanız buradaki Galatasaray'ı seven insanlarda cevabını verir. Bu arada şikeye inanmıyorsanız zaten ya Galatasaraylı değilsiniz yada objektif olucam deyip saçmalıyorsunuz. Ayrıca bu oyunu savaşa çeviren biz değiliz biz onlarla mücadele ediyoruz.

1 verdiğin cevap ne? Onlar bunu yaptı, şunu yaptı. Bi kendimize bakalım.
2. Şike yapıldığına inanmadığımı nereden biliyorsun? Artı inanmayabilirim de. Nereden belli hükümetin nato vs ihaleleri yüzünden aziz yıldırım'ın üstüne oynamadığı?
3. Galatasaraylılığımı sorgulamak burada moderatör de ünal aysal da dahil kimseye düşmez. Eğer sorgulanırsa belki az galatasaraylı çıkarım. Şimdi aforoz mu edilmeliyim? Bir takım tutmayı bu kadar içselleştirmeye gerek yok. Belki sen içselleştirmiş olabilirsin ancak bu herkesten beklenmemeli. Bu bir oyun, güzel de bir oyun. Sanırım hepimiz salona gittiğimizde ortalığı kaplamış köfte kokuları ve küfürlü tezahürat görmek yerine cafelerin, pastanelerin, çeşitli sektörlerden markaların taraftarla içiçe organizasyonlarının olduğu, gün boyu keyifli vakit geçirilebilen bir ortam görmeyi isteriz. Bunu istiyorsak ilkokul çocukları gibi önce yaptı kavgasını bırakmalıyız.
Saygılar.
 
Evet galatasarayımız hazırlık maçında şike yaptı.Bak şu yazıyı oku da şikeyi kim getirmiş Türkiye'ye öğren kardeşim,hemde bir fenerliden:
Şikeci Azize'nin şikeyi türkiye'ye galatasaray getirdil afına güzel cevap olmuş.Hem de fenerli bir yazardan:
Aziz Bey’e sunulur, işte o yazı...
Kemal Belgin
17 Haziran 2014 Salı 00:06

FB TV'DE PROGRAM yapan, kulübün de 50 yıldan fazla kongre üyesi olan, üstadımız ve ağabeyimiz Sayın Halit Kıvanç’ın 9 Nisan 1951’de Son Telgraf gazetesinde çıkan yazısını sizlere aktaracağım. Yazının konusu bir gün önce, yani 8 Nisan’da İstanbul İnönü Stadı’nda oynanan Milli Küme Fenerbahçe-Beşiktaş resmi müsabakası ile ilgilidir. Yani gene belge... Ne yapalım bizim de huyumuz bu... Okumaya cesareti olanlara sunulur.

İşte o yazı!

“Dünkü maça iki lisanssız futbolcu ile başlayan Fenerbahçe hükmen mağlubiyeti kabul etmişti. Bu müessif hadiseye inzimamen sahadaki oyunu da 3–1 kaybetti.” Bu başlık bölümü. Yazının devamı da şöyle:

“Lig şampiyonunu tayin edecek dünkü maç, maalesef pek nahoş bir şekilde kapandı ve spor hayatımızın acı vakalarından biri olarak tarihe geçti.

Normal olan şekli Fenerbahçe takımının en kuvvetli tertibiyle sahaya çıkması ve rakibini yenmesi idi. Bu arada dolaşan dedikodulara asla inanmıyor ve sarı-lacivertlilerin bu kudretli kadrosunu bekliyorduk.

Fakat maç saati geldiği anda, İnönü Stadyumu’nu dolduran 25 binden fazla seyirciyi hayal sukutuna uğratan bir manzara ile karşılaştık. Fenerbahçe sahaya lisansı olmayan iki oyuncu ile çıkıyordu.

Evet, Fener takımı daha birinci dakikada mağlubiyeti hem de kendisine bir tek puan bile kazandırmayacak olan hükmen mağlubiyeti kabul etmişti. Bu demektir ki, sarı-lacivertliler puan ve fikstür icabını suiistimal ederek şampiyonluğu Beşiktaş’a vermeyi uygun görmüşlerdi.

Fenerbahçe gibi şerefli ve şöhretli bir kulüp, bu gibi kaprislere alet olacak tıynette bir teşekkül müdür? Sarı-lacivert şeref dolu tarihinde böyle peşin bir mağlubiyet bulunduğunu biz zannetmiyoruz.

Fenerbahçe taraftarları dün büyük yeis içindeydiler. Günün erken saatlerinden itibaren stada koşan binlerce seyirciyi istismar etmeye kimin hakkı vardı?

Herhalde bu hadisenin resmi bazı neticeleri de olacaktır.

Başta böyle bir gayri nizami oyuna müsaade eden hakem olmak üzere, müsebbipler hakkında gereken kararların alınması doğru olur.”

Yazı bu kadar dostlar. Maçın hakemi Sıtkı Eryar, Fenerbahçe’yi uyarmış, ancak baskılar sonucu, “Sana ne, biz sonuca razıyız” denince maçı başlatıp bitirmişti. Sonuçta Fenerbahçe maçı 3–1 kaybetmesine rağmen, İlhan ve Nusret’i lisanssız oynatınca 3–0 hükmen yenik sayılmış ve maçtan puan bekleyen Galatasaray değil, Beşiktaş şampiyon olmuştu. Aynı maçta Lefter de hayatında kaçırdığı ilk penaltıyı Deniz kalesinin beş metre üzerinden auta atmıştı. Tribünde oturan eski efsane futbolcu ve eski başkan Zeki Rıza Sporel de maçı, sinirlenerek yarıda bırakıp stadı terk etmişti.

Şimdi de bir iki soru ilave edeyim. Aziz Bey; Halit ağabeyi kulüpten ihraç edecek misin? Basketbol tufası içinde şikeyle ilgili kullandığın sözlerin hâlâ arkasında mısın? Bir özür falan düşünüyor musun? Türk spor tarihi ve de en önemlisi kulübünün geçmişi ile ilgili bilgi edinmeye niyetli misin? 2500 avroya satılan ünlü Asr-ı Fener’deki tarihi 42 hatanın düzeltilmesi konusunda çalışman olacak mı?
Abi ben zaten şike yaptık demedim ki bunun şikeyle alakası yok şike rakip takım oyuncuları veya hakemi satın alınarak yapar orada yapılan bir sahtecilik bu hatayla veya bilerek onu bilemem ama bunun sonucunda biz cezamızı en ağır biçimde çektik. Ben orada bana soru soran bir arkadaşa cevap yazdım ki eklemeleri yaparken siz alıntılamışsınız.
 
Kimse kimseni Galatasaray'lılığını sorgulayamaz, sorgulamaya çalışan sivri zekalılara söyleyim, onlardan daha iyi Galatasaray'lı olduğuma eminim, yazdıklarımda kendi görüşüm kimseye soracak değilim, Biz her ortamda her takımı yeneriz, ama Başkan oyle dusunmuyor demekki...
 
1 verdiğin cevap ne? Onlar bunu yaptı, şunu yaptı. Bi kendimize bakalım.
2. Şike yapıldığına inanmadığımı nereden biliyorsun? Artı inanmayabilirim de. Nereden belli hükümetin nato vs ihaleleri yüzünden aziz yıldırım'ın üstüne oynamadığı?
3. Galatasaraylılığımı sorgulamak burada moderatör de ünal aysal da dahil kimseye düşmez. Eğer sorgulanırsa belki az galatasaraylı çıkarım. Şimdi aforoz mu edilmeliyim. Bu kadar içselleştirmeye gerek yok. Bu bir oyun, güzel de bir oyun. Sanırım hepimiz salona gittiğimizde ortalığı kaplamış köfte kokuları görmek yerine cafelerin, pastanelerin, çeşitli sektörlerden markaların taraftarla içiçe organizasyonlarının olduğu, gün boyu keyifli vakit geçirilebilen bir ortam olmasını isteriz. Bunu istiyorsak ilkokul çocukları gibi önce yaptı kavgasını bırakmalıyız.
Saygılar.
Verdiğim cevap şikeyle o olayı nasıl bir tutuyorsun o kadar delile rağmen şikeye inanmıyorsan ya sorunun var yada büyük bir Aziz Yıldırım hayranısın demektir.
 

Üst