Şeref yoksunu, yalaka Turgay "Galatasaray'ın tarihine yakışanı yapmasını bekliyoruz" diyor. Ulan tarihimizden bihaber olduğun ne kadar da belli! Yakışanı yapıyoruz zaten!
Tarihimize tek yakışmayan T. Demirel'in ta kendisidir.Şeref yoksunu, yalaka Turgay "Galatasaray'ın tarihine yakışanı yapmasını bekliyoruz" diyor. Ulan tarihimizden bihaber olduğun ne kadar da belli! Yakışanı yapıyoruz zaten!
Bende sana bir soru sorayım kardeşim...Biz maça çıkmayınca şampiyon olduk diyebilecek misin bu sene?
Antrenman maçı idiyse, niye başka forma giydirdik Cemal'e o zaman? oynatabilmek için müracaat etseydik ya?
Evet galatasarayımız hazırlık maçında şike yaptı.Bak şu yazıyı oku da şikeyi kim getirmiş Türkiye'ye öğren kardeşim,hemde bir fenerliden:Pardon benim yanlışım Almanya'da oynanan bir hazırlık maçıydı. Neden öyle oldu oda şubedekilerin hatasıydı ve cezasını çektik.
Kusura bakmayın ama siz Galatasaray'ı yapmadığı yada yapsa da cezasını çektiği olaylar hakkında eleştirirken karşı tarafı yaptığı ve cezasını çekmediği olaylar varken kulüp hakkını arıyorken nedeni belirsiz eleştiriler yaparsanız buradaki Galatasaray'ı seven insanlarda cevabını verir. Bu arada şikeye inanmıyorsanız zaten ya Galatasaraylı değilsiniz yada objektif olucam deyip saçmalıyorsunuz. Ayrıca bu oyunu savaşa çeviren biz değiliz biz onlarla mücadele ediyoruz.
Abi ben zaten şike yaptık demedim ki bunun şikeyle alakası yok şike rakip takım oyuncuları veya hakemi satın alınarak yapar orada yapılan bir sahtecilik bu hatayla veya bilerek onu bilemem ama bunun sonucunda biz cezamızı en ağır biçimde çektik. Ben orada bana soru soran bir arkadaşa cevap yazdım ki eklemeleri yaparken siz alıntılamışsınız.Evet galatasarayımız hazırlık maçında şike yaptı.Bak şu yazıyı oku da şikeyi kim getirmiş Türkiye'ye öğren kardeşim,hemde bir fenerliden:
Şikeci Azize'nin şikeyi türkiye'ye galatasaray getirdil afına güzel cevap olmuş.Hem de fenerli bir yazardan:
Aziz Bey’e sunulur, işte o yazı...
Kemal Belgin
17 Haziran 2014 Salı 00:06
FB TV'DE PROGRAM yapan, kulübün de 50 yıldan fazla kongre üyesi olan, üstadımız ve ağabeyimiz Sayın Halit Kıvanç’ın 9 Nisan 1951’de Son Telgraf gazetesinde çıkan yazısını sizlere aktaracağım. Yazının konusu bir gün önce, yani 8 Nisan’da İstanbul İnönü Stadı’nda oynanan Milli Küme Fenerbahçe-Beşiktaş resmi müsabakası ile ilgilidir. Yani gene belge... Ne yapalım bizim de huyumuz bu... Okumaya cesareti olanlara sunulur.
İşte o yazı!
“Dünkü maça iki lisanssız futbolcu ile başlayan Fenerbahçe hükmen mağlubiyeti kabul etmişti. Bu müessif hadiseye inzimamen sahadaki oyunu da 3–1 kaybetti.” Bu başlık bölümü. Yazının devamı da şöyle:
“Lig şampiyonunu tayin edecek dünkü maç, maalesef pek nahoş bir şekilde kapandı ve spor hayatımızın acı vakalarından biri olarak tarihe geçti.
Normal olan şekli Fenerbahçe takımının en kuvvetli tertibiyle sahaya çıkması ve rakibini yenmesi idi. Bu arada dolaşan dedikodulara asla inanmıyor ve sarı-lacivertlilerin bu kudretli kadrosunu bekliyorduk.
Fakat maç saati geldiği anda, İnönü Stadyumu’nu dolduran 25 binden fazla seyirciyi hayal sukutuna uğratan bir manzara ile karşılaştık. Fenerbahçe sahaya lisansı olmayan iki oyuncu ile çıkıyordu.
Evet, Fener takımı daha birinci dakikada mağlubiyeti hem de kendisine bir tek puan bile kazandırmayacak olan hükmen mağlubiyeti kabul etmişti. Bu demektir ki, sarı-lacivertliler puan ve fikstür icabını suiistimal ederek şampiyonluğu Beşiktaş’a vermeyi uygun görmüşlerdi.
Fenerbahçe gibi şerefli ve şöhretli bir kulüp, bu gibi kaprislere alet olacak tıynette bir teşekkül müdür? Sarı-lacivert şeref dolu tarihinde böyle peşin bir mağlubiyet bulunduğunu biz zannetmiyoruz.
Fenerbahçe taraftarları dün büyük yeis içindeydiler. Günün erken saatlerinden itibaren stada koşan binlerce seyirciyi istismar etmeye kimin hakkı vardı?
Herhalde bu hadisenin resmi bazı neticeleri de olacaktır.
Başta böyle bir gayri nizami oyuna müsaade eden hakem olmak üzere, müsebbipler hakkında gereken kararların alınması doğru olur.”
Yazı bu kadar dostlar. Maçın hakemi Sıtkı Eryar, Fenerbahçe’yi uyarmış, ancak baskılar sonucu, “Sana ne, biz sonuca razıyız” denince maçı başlatıp bitirmişti. Sonuçta Fenerbahçe maçı 3–1 kaybetmesine rağmen, İlhan ve Nusret’i lisanssız oynatınca 3–0 hükmen yenik sayılmış ve maçtan puan bekleyen Galatasaray değil, Beşiktaş şampiyon olmuştu. Aynı maçta Lefter de hayatında kaçırdığı ilk penaltıyı Deniz kalesinin beş metre üzerinden auta atmıştı. Tribünde oturan eski efsane futbolcu ve eski başkan Zeki Rıza Sporel de maçı, sinirlenerek yarıda bırakıp stadı terk etmişti.
Şimdi de bir iki soru ilave edeyim. Aziz Bey; Halit ağabeyi kulüpten ihraç edecek misin? Basketbol tufası içinde şikeyle ilgili kullandığın sözlerin hâlâ arkasında mısın? Bir özür falan düşünüyor musun? Türk spor tarihi ve de en önemlisi kulübünün geçmişi ile ilgili bilgi edinmeye niyetli misin? 2500 avroya satılan ünlü Asr-ı Fener’deki tarihi 42 hatanın düzeltilmesi konusunda çalışman olacak mı?
Verdiğim cevap şikeyle o olayı nasıl bir tutuyorsun o kadar delile rağmen şikeye inanmıyorsan ya sorunun var yada büyük bir Aziz Yıldırım hayranısın demektir.1 verdiğin cevap ne? Onlar bunu yaptı, şunu yaptı. Bi kendimize bakalım.
2. Şike yapıldığına inanmadığımı nereden biliyorsun? Artı inanmayabilirim de. Nereden belli hükümetin nato vs ihaleleri yüzünden aziz yıldırım'ın üstüne oynamadığı?
3. Galatasaraylılığımı sorgulamak burada moderatör de ünal aysal da dahil kimseye düşmez. Eğer sorgulanırsa belki az galatasaraylı çıkarım. Şimdi aforoz mu edilmeliyim. Bu kadar içselleştirmeye gerek yok. Bu bir oyun, güzel de bir oyun. Sanırım hepimiz salona gittiğimizde ortalığı kaplamış köfte kokuları görmek yerine cafelerin, pastanelerin, çeşitli sektörlerden markaların taraftarla içiçe organizasyonlarının olduğu, gün boyu keyifli vakit geçirilebilen bir ortam olmasını isteriz. Bunu istiyorsak ilkokul çocukları gibi önce yaptı kavgasını bırakmalıyız.
Saygılar.