Mahmuti, Özbek döneminde yolunacak kazı bulduğunu fark edip 800 bin dolarlık kontratı yapıştırmıştır. Mevcut form durumuyla o kontratı dünyanın hiçbir takımından alamayacağını kendisi de sizler de gayetle iyi biliyorsunuz. O dönemki pazarlığı merak ediyorum, muhtemelen 1 milyon dolar talep ederek falan başladı pazarlığa. Haa takımın durumu kötüymüş. Eee kendisi de kariyerinin dibindeydi zaten.
800 bin dolar kontrata değil Mahmuti'yi, Obra dışında Türkiye'de çalışan yerli yabancı bütün antrenörleri getirebilirdik. Çünkü bizim ligde hiç kimse o paraları almıyor. Üstelik bir çoğu da Mahmuti'den daha formdaydı. Ama bizim romantik taraftarın gönlü hoş olsun diye Mahmuti'ye gidildi, o da bunu fırsat bilip muhtemelen hayatındaki son voleyi vurdu. Eee ne de olsa Misko'nun antrenöründen bahsediyoruz.
Neyse, buraya kadar olayların başlangıç kısmıydı, gelelim gelişme ve sonuç bölümüne. Kendisinden kontratında indirim talep edildiğinde de buna yanaşmadı. Yönetim de aklınca transfer yapmayarak mobbing yapacağını, kontrat için indirim konusunda bu şekilde kazanacaklarını düşündüler. Ama diyorum ya karşılarında Misko'nun antrenörü Mahmuti var, yer mi bunları... Kapı gibi kontratı yapmış. İndirime yanaşmadı, parasını da alarak gitti
Mahmuti rahatlıkla insanları ikna edebilecek, kendi tarafına çekebilecek, ağzı laf yapan biri. Eskiden de yapardı taraftarın ruhunu okşayacak, populist açıklamalar. Yaptığı açıklamada diyor ki '' Benim kontratım, Galatasaray'ın sorunları içerisinde son derece önemsiz bir konudur''. Kimse kusura bakmasın, 2.5 milyon dolarlık takımda 800 bin dolar maaş alan antrenörün kontratı gayetle de önemli bir konudur.
Madem bu kadar önemsiz kontratın, indirim yapsaydın. Yönetime de yasakların kaldırılması için 15 gün süre tanısaydın. Sonra da çıkıp açıklama yapsaydın:
'' Yönetimin talebi ve kulübün menfaatleri doğrultusunda kontratımda indirime gittim. Bunun karşılığında 15 gün içerisinde yasakların kaldırılacağı ve transfer yapabileceğimizin sözünü aldım.'' Sen bu fedakarlığı yaptıktan sonra hala şube de yaprak kımıldamıyorsa, o zaman kontratını feshet ve git. Kim sana ne diyebilir o saatten sonra. Zaten bir kaç aydır kulüptesin, 15 gün daha bekle. Siz de biliyorsunuz ki Mahmuti indirimi yapsa kısa süre içerisinde hamleler yapılıp kadro kurulacaktı. Bunu Mahmuti de biliyordu ancak kontratından feragat etmek istemedi.
O yüzden ben yemem, benim kontratım önemli değil minvalindeki açıklamaları. Bal gibi de sen indirim yapmadan şubede yaprak kımıldamayacağını bildiğin için, indirimde yapmak istemediğin, paranı da her halükarda alacağını bildiğin için gittin.
Ha bir de gelelim 5 ayda 1 kere maaş alma hususuna. Arkadaş, Türkiye'de Fb ve Efes dışında maaşları zamanında ödeyebilen var mı? Türkiye'nin şartları bu zaten. Geçiyorum Mahmuti'yi, hayatı boyunca ilk defa Türkiye'ye gelmiş adamlar bile aylarca maaş almayıp dayanabildikleri kadar dayanmaya çalışıyorlar. Üstelik bunların bir kısmı da yeni profesyonel olmuş, maddi açıdan Mahmuti kadar rahat olmayan adamlar. Mahmuti'yi maaş almadı diye öveceksek bu adamların heykelini dikmek lazım. Yalnız ne Mahmuti ne de maaşlarını alamayan diğer sporcular babalarının hayrına kalmıyorlar. Eninde sonunda hatta faiziyle paralarını alacaklarını biliyorlar. Kısacası sadece Mahmuti değil, TBL'de çalışan yerli yabancı basketbolcu ya da antrenörlerin yüzde 90'ı bu durumda.
Haaa bu yazdıklarımdan yönetimi savunduğum sonucuna varmayın. Onların rezillikleri bambaşka. Gs'nin 2.5 milyon dolar maaş bütçesiyle sezona başlaması başlı başına rezalet zaten. Sadece olayı Mahmuti yönüyle incelediğim için onlara çok değinmedim.
Kısacası Mahmuti'nin eskiden de yaptığı populist açıklamalar beni irite ederdi. Dün yaptığı ''para önemli değil'' açıklaması daha da irite etti. Bal gibi de önemliymiş sayın Mahmuti. Bizim romantik taraftar istediğine inanmaya devam etsin ama onlara diyeceğim şey Mahmuti sizin sandığınız kadar pırlanta değil.