Sinema (Vizyondakiler & Tavsiyeler & Yeniler-Eskiler

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Son Osmanlı / Yandım Ali'yi izleyecek olanlar, filmin, çizgi romandan uyarlandığını unutmasınlar. Ne bu böyle, saçma dövüş sahneleri var denmesin!

Beklediğim gibi bir film. Hayal kırıklığına uğramadım. Eleştirenler olsa da, her eleştiriye katılmıyorum.

Kenan İmirzalıoğlu'nu pek sevmezdim; ama bu filmden sonra, "Olmuş." dedim. :)

Atatürk'ten de etkilendiğimi söylemek isterim.

Gidin bu filme. :)
 
Rocky Balboa'yı izledim şimdi..serinin 6. filmi..
5. film kötüydü bu ondan biraz daha kötü olmuş sanki..ayrıca sly son zamanlar da yaptğı açıklamalarla da gözümden düşmüştü ama seriyi sevdiğim için izledim öyle..sinemaya gidilmez ama dvd'si alınarak izlenilebilir..
 
Almanya Film Sanayii Serbest Denetleme Kurulu Son Osmanlı´ya "Tarih, tek taraflı veriliyor ve aşırı şiddet içeriyor." gerekçesiyle 18 yaş sınırını getirmiş.

Gençlerin, çocukların psikolojisi ülkesi savaşa girince bozulmuyor da yaşanan olaylar beyaz perdeye aktarılınca mı bozuluyor !

Ağzınızdaki baklayı çıkarıp Kurtuluş Savaşı sürecinde emperyalizme atılan tokat ağırımıza gidiyor diyemiyorsunuz da...
 
onuryavuz' Alıntı:
Almanya Film Sanayii Serbest Denetleme Kurulu Son Osmanlı´ya "Tarih, tek taraflı veriliyor ve aşırı şiddet içeriyor." gerekçesiyle 18 yaş sınırını getirmiş.

Gençlerin, çocukların psikolojisi ülkesi savaşa girince bozulmuyor da yaşanan olaylar beyaz perdeye aktarılınca mı bozuluyor !

Ağzınızdaki baklayı çıkarıp Kurtuluş Savaşı sürecinde emperyalizme atılan tokat ağırımıza gidiyor diyemiyorsunuz da...

Bu bir bahane,18 yaş sınırının gelmesinin asıl nedeninin filmde ali'nin alman subayı dövdüğü sahne yüzünden böyle bir kısıtlama geldiği söyleniyor..
 
Ben bugün "Barda" adlı filme gittim arkadaşlar.

Gidilesi , görülesi bir film.

İşkence ve tecavüz sahneleriyle meşhur olsada benim dikkatimi en çok yargı sistemindeki boşluklar çekti.

Birsürü insanın hayatını karartanlar birkaçyıla mahkum oluyorlar ne yazıkki.

Ama Nejat İşleri psikopat rolüyle izlemek de ilginçti gerçekten rolünün hakkını vermiş.Onu o rolde görmek için gittim bir bakıma.

İzleyin derim.Ama fazlada etksinde kalmayın hernekadar yaşanmış bir hikaye olsada....
 
Bugün Son Osmanlı Yandım Ali'ye gittim.Dövüş sahnelerinin Cüneyt Arkınvari olması abartı gelse de çizgi roman uyarlaması olduğu için normal.Film gayet güzel.
Nadya anormal bir isim.Bütün Nadyalar mı güzel olur ya... :)
 
DEJAVU...!

müthiş bir film...
öyle böyle değil...
film çıkışı ilk sözünüz OHA olacaktır...
şiddetle tavsiye ediyorum...
 
canbulubay' Alıntı:
DEJAVU...!

müthiş bir film...
öyle böyle değil...
film çıkışı ilk sözünüz OHA olacaktır...
şiddetle tavsiye ediyorum...

Sayende sinemadan çıkmaz hale geldim. Yeter kardeşim bu ne yaa :)

Onur filme farklı bir açıdan yaklaşmışın. Belki de gençlerin filme gitmesi için tarihi yansıtmasının değil Nadya yönünün ön planda olması gerektiğini düşündüğündendir :)
 
onuryavuz' Alıntı:
Sayende sinemadan çıkmaz hale geldim. Yeter kardeşim bu ne yaa :)

Onur filme farklı bir açıdan yaklaşmışın. Belki de gençlerin filme gitmesi için tarihi yansıtmasının değil Nadya yönünün ön planda olması gerektiğini düşündüğündendir :)

Nadya, o, bu.

Tarihe geçecek bir film aslında. Hiçbir Türk, bugüne kadar, bir filmde, bu kadar bayanı etkilememişti. (Kaba tabirini kullanarak, "götürmüştü" demedim bakın. :D )
 
The Number 23


Eternal Sunshine la tabuları yıkan Jim Carrey bu sefer de dramatik bi rolde...

vizyon tarihi 2 mart 2007

http://www.number23movie.com/noflash.html

fragman için : http://www.youtube.com/watch?v=DnMp5rW56J8


23 sayısını koyu bir saplantı hâline getiren Walter Sparrow (Jim Carrey), bir zamanlar ideal olan hayatını gerek kendisinin gerekse sevdiklerinin ölümüne yol açabilecek bir psikolojik işkence cehennemine dönüştürür. Walter bir türlü elinden bırakamadığı 23 Numara adlı gizemli romanın etkisiyle, karısı Agatha (Virginia Madsen) ve ergenlik çağındaki oğlu Robin’le (Logan Lerman) geleceğine devam edebilmek için geçmişindeki sırların kapısını açmaya mecbur kalır.

Kitap, Walter’a Agatha tarafından doğumgünü hediyesi olarak verilmiştir ve konu aldığı tüyler ürpertici ve gizemli cinayet, karanlık ve tuhaf biçimde adeta Walter’ın hayatını yansıtırmışçasına anlatılmaktadır. Kitaptaki ana karakter olan dalgın dedektif Fingerling’in (onu da Carrey canlandırıyor) hayatı, Walter’ın kendi geçmişini çağrıştıran anlarla doludur. Kitabın dünyası canlanmaya başladıkça, Walter onun en korkunç ve kışkırtıcı bölümünün girdabına kapılmaya başlar: Fingerling’in 23 sayısının gizli gücüne duyduğu saplantısına.

Bu saplantı kitaptan yayılıp, Walter’ı kontrol etmeye başlar. Hayatında her yerde bu sayıyı görmektedir ve Fingerling’le aynı korkunç suçu, yani bir cinayet işlemeye mahkum olduğuna inanmaya başlar. Kabus gibi hayaller Walter’ın aklını esir alır. Bu hayallerde karısı ve aile dostları Isaac French’in (Danny Huston) başına korkunç şeyler gelmektedir. Bu durumda Walter’ın kitaptaki gizemleri çözmek için umutsuzca çırpınmaktan başka şansı kalmaz.

Eğer 23 sayısının ardındaki gücü çözebilirse, geleceğini de değiştirebilecektir.

New Line Cinema’nın Contrafilm/Firm Films yapımı son filmi, Fernley Phillips’in orijinal senaryosuna dayanan 23 Numara adlı bir psikolojik gerilim. Joel Schumacher’ın (“Phone Booth/Telefon Kulübesi”, “8MM”, “Falling Down”) yönettiği filmin başrolünde Jim Carrey yer alıyor. Beau Flynn ve Tripp Vinson’ın (“After the Sunset”, “The Exorcism of Emily Rose/Şeytan Çarpması”) yapımcılığını üstlendiği filmin yönetici yapımcıları Mike Drake, Toby Emmerich, Richard Brener, Keith Goldberg, Brooklyn Weaver ve Eli Richbourg, ortak yapımcısı Fernley Phillips, yapım asistanı ise Linda Fields Hill.





Mart ayı ne güzel bi ay olucak yahu önce the number 23 sonra 300
 
ya bende bu filme gitmeye cesaret edemiyorum bir türlü.
ki bu sene nerdeyse tüm Türk filmlerine gittim.ama, giden
arkadaslarım aman sakın gitme iskence tecavüz sahneleri
cok fena psikolojini fena etkiler diyor.hatta bir arkadasım
bir gün filmden sonra yanımıza geldi.kız bir geldi suratı kirec
gibi bembeyaz kesilmisti o kadar etkilenmisti.bende gidemedim
böyle olunca.

Kubilay Serdar Vardar' Alıntı:
Ben bugün "Barda" adlı filme gittim arkadaşlar.

Gidilesi , görülesi bir film.

İşkence ve tecavüz sahneleriyle meşhur olsada benim dikkatimi en çok yargı sistemindeki boşluklar çekti.

Birsürü insanın hayatını karartanlar birkaçyıla mahkum oluyorlar ne yazıkki.

Ama Nejat İşleri psikopat rolüyle izlemek de ilginçti gerçekten rolünün hakkını vermiş.Onu o rolde görmek için gittim bir bakıma.

İzleyin derim.Ama fazlada etksinde kalmayın hernekadar yaşanmış bir hikaye olsada....
 
Nilay Kızılok' Alıntı:
ya bende bu filme gitmeye cesaret edemiyorum bir türlü.
ki bu sene nerdeyse tüm Türk filmlerine gittim.ama, giden
arkadaslarım aman sakın gitme iskence tecavüz sahneleri
cok fena psikolojini fena etkiler diyor.hatta bir arkadasım
bir gün filmden sonra yanımıza geldi.kız bir geldi suratı kirec
gibi bembeyaz kesilmisti o kadar etkilenmisti.bende gidemedim
böyle olunca.


Ben de ilk başta bu filme gitme taraftarı değildim.Fragmanını izleyip kormuştum.Üstüne birde olayın gerçek hikayesini okumuştum olayı birebir yaşayan insanın röportajından ama film gerçek hikayesinin yanında basit kalmış diyebilirim.(Gerçek hikaye birkaç kat daha korkunç).

Dediğim gibi gösterimdeyken gidin ama fazla etkisinde kalmamaya çalışın.
 
Ömer Seymen' Alıntı:
İmkanı olan Kanlı Elmas'a gitsin. Ben hayran kalmıştım 2 ay önce gittiğimde.

bende filmden yeni çıktım,ama etkisinden uzunca bir müddet çıkamayacağım sanırım,bir seyircinin beklediği bütün önemli detaylar filmde vardı..

ve bazıları ne alaka diyebilirler ama izleyenler tahmin edebilirler,kesinlikle öğretmen olmalıyım dedim bir kez daha..

belki yine izleyenlere bile garip gelecek ama seni seviyorum demenin ve ailenin gücünü de anladım birkez daha..

daha neler neler anladım aslında..hepsini yazmaya kalksam...
izlemenizi ısrarla tavsiye ediyorum..
 
Ozgu Namal'ın hatrına cumartesi polis filmine gittim.
sanırım bu yıl izledigim en kotu filmdi.senarist sanki
gece kabus ve ruya karısımı birsey gorup yazmıs bu
filmi. :?
 
O kadar da olumlu şey yazılıp çiziliyordu gösterimden önce Polis'e.Gitmeyi kafaya koymuştum ama karasızlaştım şimdi...
 
Haluk Bilginer'in performansı olağanüstü,Özgü Namal da rolünün hakkını fazlasıyla vermiş ve de çok güzel =)
çekimler falan da çok hoşuma gitti ama senaryo 0'dan da aşağıda...
bu kötü yön tüm iyi yönleri bir anda silmeme neden oldu :/
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Üst