TBL 5. Hafta | Galatasaray MP 61 - 69 Anadolu Efes

Bu akşam ki efes bize rakip olamaz! Kinsey çıkınca çok sıradan bir takım olmuş.

inşl. Ufuk Sarıca İlievski yi bizim maçtada unutur.
 
Efes cok kotu durumda, bir takim ancak bu kadar kotu yonetilip potansiyelinin altinda kalabilir, bugunku maclarindan sonra haftasonu galip gelicegimizi dusunuyorum.
 
Şunu gördük ki meğer Efesin herşeyi Kınsey miş..Ufuk Sarıcadan aynen maccabi maçındaki hareketlerini bekliyorum..Ersanı son 17 dk oynatmasın ne bileyim Sinan Güler savunma yapıyormuş onun rezalet hücum performansını kaç savunma kapatır bilmem ama dakikası umarım fazla olur..Baracı bir nebze tutabiliriz ama dahada zorlanacağımız Batistayı aynen maccabi maçındaki gibi benche hapsedebilir..

Ve lütfen Ufuk Sarıva gözlerini bu akşamki gibi kapat ve vujacıc n maçı katletmesine göz yum..

Kiii Efes takım ezmek nasıl oluyormuş bir görsün
 
Eleştiri konusunda ne kadar radikalsek, havaya girme konusunda da o kadar radikaliz. Bu akşam Efes, özellikle de staffının yanlış tercihleri ve önceki postlarda da yazılan sebeplerle maç kaybetti diye rahat yeneriz mesajları hemen atılmaya başlanmış.

Ben de kazanacağımızı düşünüyorum, hatta rahat da gelebilir galibiyet; ama aynı skoru biz Maccabi'ye karşı alsak, Lakovic Prokom haricindeki performansına devam edip bugünkü Vujacic gibi beklentilerin altında kalsa ve burada eleştiriler yapılsa, muhtemelen birçok kişi amma karamsarsınız, eleştirmeyin, Maccabi gibi bir takımla başa baş oynadık vs. diye başlayacaktı çoktan. Elbette ki Efes'le bizim Euroleague arasındaki deneyimimiz arasında fark var. Bizim için böyle bir skor kötü sayılmazdı; ama söylemeye çalıştığım önceki postlarda zaafları gayet de isabetli bir şekilde sayılan Efes'in yine de Maccabi'yle kafa kafaya oynamış olduğu gerçeği.

Blatt Efes'teyken de böyle havaya girmiş, tribünleri doldurduğumuz maçı kötü bir oyundan sonra kaybetmiştik. Yine, benzeri bir durum olmasından endişe duyuyorum kısacası.

Hakemlerin faul eşiği çok önemli olacağından, maç boyunca seyircinin maçın çok içinde olması lazım. Birçok şeyi oturtamamış olsalar da, Barac ve Batista'yı belli bölümlerde fana kullanmıyorlar alçak postta. Bizde de özellikle Andric ve Songaila'nın bu tarz oyunculara karşı savunma zaafiyeti ortada. Erken faul problemi başımıza iş açabilir.

Ayrıca, Oktay Hoca'nın Fenerbahçe ve Kazan maçlarında yaptığı gibi, eğer kötü oynarsa, Lakovic'in olası katkısını beklerken çok ısrarcı olmaması lazım. Lakovic savunmada çok zayıf bir oyuncu. Çaba harcıyor olabilir; ama picklere çok kolay takılıyor, stancede zaten çok iyi değil. Hücumda da sırıttığında takıma katkı veremez hale geliyor.

Maç başında geçen maç yaptığımız gibi Lakovic-Furkan (Andric) pick'n rollerini deneyip 1. çeyrekten itibaren seyircimizle birlikte havaya girmek fena olmaz gibi. Efes'in pick'n roll savunması üstte de yazıldığı gibi iyi değil çünkü; ama mutlaka daha fazla önlem almaya çalışacaklardır.
 
Bence biziim maçta ders almış olacaklar keşke şu maçı kazansalardı ya şimdi bir önlem almak isteyecekler umarım eksiklerini filan kapamazlar .
 
Efes dün gayet iyi bir oyun çıkardı. Bir iki kritik yanlış şut seçimi galibiyeti engelledi. Ben bizim de performansımızı göz önünde bulundurarak Efes'i galibiyete biraz daha yakın görüyorum.

Ancak rakibe saygı duyarak, havaya girmeden son topa kadar maçı kovalarsak maçta şansımız olabilir. Tabii Sami Yen'i aratmayan İpekçi atmosferi de çok önemli.

Furkan'ı kilitlemeye çalışcaklar doğal olarak. Songalia'dan 4 çeyrekte de istikrarlı katkı almamız şart. Shipp nazar değmesin oldukça iyi gidiyor. Bir de Caner gibi bir savunmacının sürpriz olarak maça katkı sağlayacağını düşünüyorum. Ayrıca Ender, Tutku, Lakoviç üçlüsünden üst düzey verim almamız gerekiyor artık.

Umarım pazar günü galip gelen taraf biz oluruz. Galibiyet olmasa da iyi bir oyun şampiyonluk, hatta top 16 umutlarımızı diri tutar. Öyle ya, Efes de euroleauge'in iyi takımlarından...
 
TARAFTAR faktörüyle bile rahat alabileceğimiz bir maç aslında. Dün baktım da Efes sanki şuta dayalı oynuyor, Kinsey yokken işte burdada taraftarımız ön plana çıkacaktır.
 
Efes kazanmak zorunda. EL de kazansalardı daha rahat olabilirdim.

Bizim için kilit perdeler ve iyi oynanan dakika süresi olacaktır.

Sonuçta ilk lig maçımız, keyif almak gerek :)
 
Şunu unutmayalım rakibin kadrosu bizden daha üstün ama bizimde işleyen bir sistemimiz var ve onların tam olarak takım olmayı başardığını söyleyemeyiz.Ben kazanacağımızı düşünüyorum,tabi ki taraftar desteği şart o salon dolu olmalı.
 
Dün Efes'i salonda izledim, açıkçası Vujacic amiyane tabirle iki tarafı keskin bıçak gibi inanılmaz kötü şut tercihleri var, ritm tuturur doğru tercih yaparsa da çok can yakıcı atışlar yapıyor. Efes'in Vujacic'e dayalı oyunu devam ettiği müddetçe bizim faydamıza olacaktır. Ki dünkü maça bakarsak devam edecek gibi duruyor, Ersan ve Savanovic gibi 4 numara, Barac gibi 5 numara varken dış şut ve Vujacic tercihi bana Ufuk Sarıca'nın yeterliliğini sorgulatıyor açıkçası. Efes'in bu kötü kenar yönetimiyle nedeniyle bir nebze daha şanslı olduğumuzu düşünüyorum.
 
Başlığı görür görmez aklıma geçen sezonki maç geldi.48-54 gerideyken yaptığımız 19-0'lık seriyle Efes'i sürklase edip akabinde maçı 32-7 ile noktalamıştık.Euroleague yolu,final yolu o gün açılmıştı.O gün oluşan sinerji hiç kaybolmadı,geldiğimiz nokta ortada.
Devre arasında Efesli oyuncular sahaya dönerken,saha içi pota arkasında oturan 6-7 yaşlarındaki bir Galatasaraylı Rakocevic'in koluna yumruk atmıştı.En başta ailesinin,Rakocevic'in ve güvenlik görevlilerinin şaşkın bakışları dün gibi aklımda.Yanlış anlaşılmasın Efesli oyuncuları dövelim demiyorum. :) Ama o değerli enstantanenin kahramanının yakaladığı odaklanma çok değerliydi.Aynı odaklanmayı Pazar günü salona gelen her Galatasaraylı yakalamalı,hissetmeli.Basamakları teker teker çıksak mutlu olacağımız ortamda koşar adım ilerliyor takım.Bu yükseliş doyum,buna bağlı olarak çatlak ses yaratmamalı.Tam tersine tribün sahaya çökmeli,takım sıkıştığında devreye girmeli.Kazan maçında haddinden fazla rahattık,dikkat.
Kerim abinin söylediğine katılıyorum.Normal sezonu Fenerbahçe Ülker'in üstünde bitirmemiz şampiyonluk yolunu açar.Dile kolay olsa da ulaşılması zor bir hedef bu.Ligde herkes için hedef takımız,daha önce hiç oynamadığımız bir arenadayız ve tempo çok yoğun.Nefesimizin kesildiği zamanlar olacak,yeri gelecek cepten yiyeceğiz.Efes'in hali hazırdaki çelişkilerini,Savanovic'e yazık dedirten basketbolunu da hesaba katarsak bu maça 'olsa da olur olmasa da' şeklinde bakamıyorum.Beşiktaş Milangaz da geçen hafta ekmeğimize yağ sürmüşken İpekçi'den lider çıkmalıyız.
Saha içine pek girmiyorum zira Efes'in reaksiyonunu,bizim form düzeyimizi kestirmek güç.Kısalarımızın performansı bir süredir dalgalı.Bu maç istikrarsızlığı kaldırmaz.Oynayabilecek mi,oynarsa sistemin içine nasıl girebilecek bilmiyorum ama Zaza'ya ihtiyaç var.
 
Kerem Tunçeri - Vlado İlievski
Sasha Vujacic - Doğuş Balbay
Cenk Akyol - Sinan Güler
Ersan İlyasova - Dusko Savanovic
Stanko Barac - Esteban Batista - Ermal Kuqo

Kısa rotasyonunda, Kinsey olmadan çok sönük kaldıklarını belirtmek gerekiyor öncelikle. Sinan - Doğuş - Cenk üçlüsünün 40-42 dakika civarında süre bulduğu bir rotasyondan bahsediyoruz nihayetinde. Savunmada büyük katkı verecek Sinan - Doğuş ikilisi olsa bile, hücumda hiç bir üretkenliğe gidemeyen bu iki ismin takımı ileriye götüremedikleri -şimdilik- ortada. En net örneğini, Kinsey'in olmadığı ilk maç olan Maccabi karşısında gördük. Vujacic'in sorumluluk alayım derken fazla yükün altında ezilmesi, Kerem - İlievski ikilisinin oyun kontrolünü düşünmeden hareket etmesi Maccabi'nin istediği ortamı yarattı. Vujacic'in skor potansiyeline saygı duyuyorum ancak, geldiği Nba'de hiç bir zaman kendi pozisyonunu yaratan bir oyuncu konumunda değildi, hala da değil. Onun eline top vererek bir şeyler üretmesini bekleyen Ufuk Sarıca'nın yanlıştan ne zaman döneceği muamma. Dikkat edilirse eğer, Vujacic'in etkili olduğu zamanlarda topu elinde tutma süresi 2-4 saniye arasında.

Anadolu Efes'in iyi bir kadrosu var, bunu kimse inkar edemez. Ancak bu kadronun bir çok da zaafı bulunuyor aynı zamanda, hele Kinsey yokken. Kinsey'in savunma anlamında zaten büyük katkısı oluyordu oynadığı sürece ancak bu sene başından beri inanılmaz işlerde yaptı hücumda, her türlü sayısını gördük kısa süreçte. Böyle bir oyuncunun olmaması büyük bir avantaj ve mutlaka artıya çevirmek gerekiyor bu eksikliği. Ufuk Sarıca ve ekibinin bu eksikliği, Cenk ve Doğuş eklemeleriyle örtbas etmek istediği görüldü Maccabi karşısında ve bu bizim istediğimiz şey olacaktır. Cumhurbaşkanlığı kupası maçına geri dönersek, uzun beş ile oynayan Fenerbahçe Ülker'in ne kadar rahat sayı bulduğunu hatırlarız. Ersan - Savanovic ikilisini yan yana düşünmeyen Efes teknik ekibinin bu görüşünü sürdürmesi işimize yarar, umarım dönmezler kararlarından.

Uzun rotasyonlarının kağıt üzerinde korkutucu durduğuna katılmakla beraber, parke içinde aynı görüntünün daha görülmediğinin altını çizmek lazım.

Ersan - Dusko gibi müthiş değerli bir ikilinin tam verimle oynadığını söylemek için çok erken henüz. Ersan'ın kötü oynadığını söylemiyorum ama dakikalarının çok kötü ayarlandığı çok bariz. Maccabi gibi mesaj maçında sadece 17 dakika aldı, en net örneği. Kenardan gelen Dusko ise, beklentilerin baya uzağında. Hücum portföyünden, Avrupa özelinde, daha üstün olan oyuncu sayısı gerçekten çok az. Bu halinin bize denk gelmiş olması sevindirici ancak, patlayıcı gücünü her zaman elinde bulundurduğu gerçeğinden yola çıkarsak en fazla çekindiğim isim halen. Dilerim pazar günü çıkışa başladığı gün olmaz.

Pivot bölgesinde, sertliğin öne çıktığı rotasyona sahipler. Süre şansı bekleyen üç oyuncunun da, Ermal'i bu konuda biraz daha dışında tutabiliriz, sahaya sertlik koymakta bir sıkıntı yaşadıklarını söyleyemeyiz. Sertliğin getirdiği savunma avantajlarının yanında, üç oyuncunun da ağır olması, uzun rotasyonunda hareketliliğin baş yapı taşı olan hücum sistemimizin işine gelecektir. Batista - Ermal ikilisine nazaran, Barac'a önlemlerin daha sık alınması gerek. İkili oyunlardan en iyi verimi veren kişi olmasının yanında, şut tehdidini gayet iyi kullanması büyük bir handikap, uzun savunmamız adına. Hız bakımından bir sorun yaşamayacağımız ortada lakin, ikili sıkıştırmaların oldukça sık kullanıldığı savunmamızda Barac'ın şut tehdidi bu gücü ortadan kaldırabilir.

Etkileyici iki deplasman galibiyetine imza atan, ligde sadece Banvit karşısında biraz zorlanan ve evinde biri sürpriz, diğeri -benim fikrime göre- normal mağlubiyetler alan Anadolu Efes tam istediğimiz süreçte karşımıza geliyor. Dakikaların henüz iyi ayarlanamadığı, hücum konusunda takım olgusundan epey uzak ve en önemlisi, Kinsey gibi müthiş değerli bir oyuncudan yoksun çıkacaklar İpekçi parkelerine. Bu durumda olan bir Efes'i de eli boş gönderemezsek üzücü olur açıkçası. Efes'ten daha iyi bir kadroya sahip olduğumuzu söylemek güç ancak pazar günü oluşacak şartlarda bir adım önde olan taraf biziz. ''Mesaj'' bu maçın özelinde bana çok zayıf kalan bir sıfat. Şampiyonluğu ne kadar çok istediğini gösterecek takımımız pazar günü, mesaj maçı falan değil bu..
 
Bugün Biletix'ten Barcelona maçı için biletimi aldım. Efes maçı için maç günü gişeden bilet bulabilir miyim diye sordum ne kadar bilet satıldığını tam rakam olmasa bile tahmini olarak öğrendim. Şu an satışa çıkan biletlerin yarısından biraz fazlası satılmış. Herhalde 7-8 bin kişi bin kişi gelir. Ama biz maçlarımızı Sinan Erdem'de oynasak çok daha fazla kişiye oynarız maçlarımızı. Malum ulaşım meselesi.
 
"Şampiyonluğu ne kadar istediğini gösterecek takımımız pazar günü."

Bu maça gereğinden çok fazla anlam yüklüyoruz. Ne yani? 20 sayı farkla yenilirsek; şampiyonluğu istemiyor mu olacak takımımız? 20 sayı fark atarsak kesin şampiyon muyuz?
 
Yenilirsek istemiyoruz şampiyonluğu evet :(

Buradan bu anlamı çıkarmanızdan dolayı sizi kutluyorum Kerim bey, ayrıca ben bu maça fazlasıyla anlam yüklüyorum, siz yüklemiyor iseniz o sizin düşünceniz. Bu maça anlam yüklemeyecek isek hangi maça yükleyeceğiz lig bazında onu da bilmiyorum.
 

Üst