THY Euroleague | 2.Hafta | Galatasaray Liv Hospital - Olympiacos Piraeus

Euroleague | Galatasaray Liv Hospital – Olympiacos Piraeus | GSbasket.Org

Enteresan dipnotlar içeren bir maç olacak; gerek yaz döneminde Spanoulis ile ilgilenmemiz, gerek son Euroleague sezonumuzda Olympiacos ile girdiğimiz mücadele, gerek "Arroyo vs Kabasakal" düellosu.

Euroleague | Galatasaray Liv Hospital – Olympiacos Piraeus

01.jpg


Bir sene ara verdikten sonra geri döndüğümüz Euroleague’de, “dejavu”lar yaşamaya ikinci haftada da devam ediyoruz. Rakibimiz ise son iki senenin Euroleague şampiyonu; Olympiacos Piraeus.

2011-2012 THY Euroleague Sezonu’nda TOP 16′da gruplardan çıkıp, son sekiz takımın arasına adımızı yazdırmak için en önemli rakibimiz Olympiacos’tu. CSKA’nın ardından bir üst tura çıkmak için verilen mücadelede işler son maça kalmıştı, ancak grubun son maçında Pire’den istediğimiz sonucu alamamış, 88-81 mağlup olmuştuk. Ancak ardından Olympiacos, bir peri masalına benzeyen hikayesiyle, Vassilis Spanoulis önderliğinde Avrupa’nın en büyüğü oluyordu.

2011-2012′de yaşanan en güzel atmosferlerden biri de kuşkusuz, Abdi İpekçi Spor Salonu’nda uzatmalar sonucu galip geldiğimiz Olympiacos maçıydı. Sloukas’ın üçlüğüyle uzatmaya giden maç, uzatmada Jamon Gordon’ın performansı ile bizim lehimize bitmişti.

Bu güne geldiğimizde ise ilk hafta maçlarını kazanan iki takım, grubun zirvesini şekillendirecek bir maçta yine Abdi İpekçi’de karşı karşıya geliyorlar. Son iki seneyi Euroleague’de şampiyon olarak bitiren Olympiacos’un kadrosunda bu sene önemli değişimler yaşansa da, “general” değişmedi; Vassilis Spanoulis. Yunanistan ile EuroBasket’i pek istediği geçiremeyen Spanoulis’ın bu sene de en önemli hedefi yine zirve. Ancak Olympiacos, Ivkovic’in kurduğu anahtar iskeletten değerli parçalarını kaybetti. Kostas Papanikolaou, Kyle Hines ve Pero Antic gibi sistemin yapı taşları takımdan ayrıldı. Ancak yine de bir sistem takımı olan Olympiacos düzenini devam ettiriyor, sezona da Panathinaikos ve Unicaja Malaga galibiyetleri ile başladılar. Spanoulis üzerinden dönen ve onun liderliğini üstlendiği sistemde, yeni faktörler de var ki, bunlardan biri Matt Lojeski. Belçika’da gösterdiği performans ile dikkat çeken Lojeski, Olympiacos’un da Spanoulis’in ardından en önemli skor opsiyonu haline geldi.

Olympiacos’un yine en önemli silahlarından biri Georgios Printezis de sezona iyi başlayan oyunculardan biri. Uzun forvet pozisyonunu paylaştığı Brent Petway ile birlikte takımın skoruna önemli katkıda bulunuyorlar. Petway‘in yay gerisinde sık sık şut denediğini görüyoruz, Malaga maçında, 3/4 ile üçlük isabeti buldu. Panathinaikos karşısında ise 6 üçlük denemesi vardı. Bizim adımıza en dikkat edilmesi gereken noktalardan biri uzun forvetten gelecek sayılar, gerek Petway’in şutları ile gerek Printezis’in enerjisi ve oyun bilgisi ile. Pivot pozisyonunda ise Mirza Begic’i henüz kullanamıyorlar, Dunston&Simmons ikilisi süreleri paylaşıyor. İki oyuncu da şu ana kadar skor anlamında çok etkili değiller, henüz tam takıma adapte olamadılar, ancak özellikle Dunston önemli potansiyel. Zaten Olympiacos karakter olarak genelde düşük tempo ve iyi savunma üzerine kurulu bir takım olduğundan, bizim adımıza önemli olan nokta yarı saha hücumuna kaldığımızda set tempomuz ve hücum akışkanlığımız. İşin savunma kısmında ise tabi öncelik Spanoulis’e yönelik olacaktır. Ancak yine de genelde çift guard oynayan ve Spanoulis’i top getirmekle pek uğraştırmayan Olympiacos’ta diğer guarda yapılacak baskı da onların tercih hataları yapmasına sebebiyet verecektir.

Bizim adımıza ise yine en önemli isimler; Carlos Arroyo ve Jamont Gordon. Özellikle Gordon’ın savunmada Spanoulis’i alması muhtemel, oyunun iki tarafında da yine fark yaratması gerekiyor. Hücumda o güçlü içeri dalışları ile rakibin dengesini bozmamızda etken olacaktır. Domercant ve Erceg’in ritm bulması bizim adımıza bir başka önemli artı. İşin savunma tarafında Cenk ve Markoishvili’nin savunma katkıları da oldukça önemli olacak, çünkü Lojeski, Olmpiacos’un Spanoulis’ten sonra en önemli skor opsiyonu konumunda. Ayrıca Perperoglou da, “X Faktör” olmaya çok yatkın bir oyuncu olduğundan o da dikkat edilmesi gerekenler listesinde.

Maçın bir başka enteresan yanı ise sezon başında ciddi biçimde ilgilendiğimiz ve transfer olasılığı konuşulan Vassilis Spanoulis, nam-ı diğer “Kabasakal” ile bizim takımımızın “general”i ve büyük oyuncu Carlos Arroyo‘nun karşılaşması olacak. İki oyuncu da bu tarz rekabetleri ve meydan okumaları sever bir yapıya sahipler, ikisi de çok değerli oyuncular. Onların mücadelesini izlemek, belki de “düello”suna şahit olmak da bir başka önemli heyecan kaynağı. Bir tarafta Euroleague Tarihi’nin en önemli oyuncularından, son iki senenin MVP’si “Kabasakal”; diğer tarafta ise kariyerinin son döneminde Avrupa’ya geri dönen, büyük fark yaratan ve zor anlarda sorumluluk almak için yaşayan “#calling” Arroyo..

Tarih: 24 Ekim 2013 – Perşembe – 21:45
Yer: Abdi İpekçi Spor Salonu
Bilet: http://www.biletix.com/etkinlik/PGS52/TURKIYE/tr
Yayın: NTVSpor
 
Ntvspor da yenilsen de yensen de programında Euroleague' in en zor 3 deplasmanını belirlemişler. Partizan- Panathinaikos- Galatasaray. Bu kanaldan hiç beklemiyordum. Bu deplasmanı yeniden cehhenneme çevirelim, Euroleaguede kendimizi yeniden hatırlatalım.
 
Spanoulis'i Jamont Sinan ve (oynarsa) Göksenin'le savunmalıyız. Sinan'ın savunma performansı düşüş yaşasa da iyi bir tercih olacaktır.

Bu şekilde hem Spanoulis'i oyundan düşürür hem de onun motivasyonunu bozup kontrol dışına çıkarabiliriz.

Onu yakından savunurken de rakip sahada, potaya uzak, etkisiz alanlarda alınabilecek gereksiz faullere dikkat etmek gerek. Uzunları da dahil iyi faul atan bir takım.
 
Savunmamız pek iyi değil ancak o atmosferde hiç bir takım favori olamaz bize karşı.Taraftarımızla birlikte bu maçı kazanırsak liderlik için büyük avantaj yakalarız.
 
Sinan ve Göksenin savunmada yakın savunma yapıyor gibi gözüktükleri halde ekstra savunma katkısı vermediği halde hücumda ekstra durağanlık yaratıyorlar.O yüzden bu iki oyuncumuzun çok az süre almasını ve Cenk'in süresinin artmasını umut ediyorum.Sinan ya da Göksenin oynayacağına Cenk oynasın , 2 sayı fazla yesek 6 sayı fazla atarız.Savunmacı kimlikleriyle bilindikleri için bu oyuncuları kullanıyoruz ama gerçekten kayda değer bi savunma yapmıyorlar.Sinan maç başına 1 top çalar ama kaybettiği topla onu iade eder.Gordon'un yaptığı savunmanın yarısını yapamıyorlar.Cenk en azından hücumda potansiyeli arttırıyor.

Arroyo-Gordon-Cenk-Erceg-Ersin(vea Furkan) ilk 5iyle başlarız inşallah.

Bu arada hatırlatayım bloklar hızla tükeniyor dün 20 blok satıştaydı şimdi 8-10 blok kaldı.Maç gününe kesinlikle bilet kalmaz , %90 ihtimalle bu gece yarısına kadar biletler bitecek.Full salonda çok iyi bir maç olacak yine.
 
Spanoulis temas hâlinde oynayamayan ve çabuk sinirlenip hakemlere oynayan bir oyuncu. Göksenin bu işi iyi yapar. Mahmuti dönemindeki gibi maç öncesi ışıklandırmalar, pankartlar falan açıp havaya sokalım oyuncuları.
 
Bence arroyo, gordon harici bir oyuncu daha var ki maçı bize rahat kazandırabilecek . o isim ise markoshvili sadece savunma yönüyle değil skor yönüyle de katkı sağlarsa maçı rahat kazanırız gibi geliyor. tabi furkan , ersin ve jawainin pota altı iyi oyunu bizi bir adım öne götürebilir. gördüğüm kadarıyla oly nin uzunları pek bizim pota altıyla eş değer değil orada bir fark yaratabiliriz.

totem olsun bu da = kazandığımızda buralar hep yorum olacak
 
Olympiacos geçen son 2 senenin şampiyonu ama bu maçta onların yapacaklarından çok maçın galibiyetini bizim takımımız belirleyecek diye düşünüyorum. Zaten maçlara iyi giren bi takımız tamamen dolu olan bi salonda oynayacağımızdan dolayı da maçın başında yumruğu indirerek önümüze bakabiliriz ama tabi ki bu oly'nin inatçı kimliği ve maçtan hiç bi zaman kopmayacaklarını da biliyoruz. Oyuncu olarak bakarsak Gordon, Spa üstünde yoğunlaşacaktır diğer guard olarakta Mantzaris ya da Sloukas ise Arroyo'nun savunma olarakta baş edebileceği oyuncular böyle bakarsak zaten neredeyse her takımla mücadele edip kazabiliriz sonucu ortaya çıkıyor gerçekten dengeli bi takımız ve en büyük avantajlarımızdan birisi bana göre uzun oyuncularımızdan Furkan ve Ersin'in her maç ne yaptıklarını biliyor oluşumuz ve alacağımız katkının her maç belli oluşu. Tekrar maça dönersek Oly'nin de Malaga maçında gördük takım olarak henüz hazır olmadıklarını ama oturmuş bi takım disiplini olduğundan her maç daha iyiye gideceklerdir. Uzun lafın kısası maçı kazanacağımızı düşünüyorum taraftar desteğiyle.
 

Üst