TKBL 11. Hafta | Fenerbahçe 83 - Galatasaray 67

topu potaya atacak bir oyuncun yoksa
kazanman hele fenere karşı maç kazanman mümkün değil
koskoca galayasaray alba yı bekliyor
alba gelecek bütün sıkıntımız bitecek
tamam çok kaliteli bir oyuncu ama bir sene eline top değmemiş ne vereceği muamma
biz bu zihniyetle
bu fenerle 40 maç yapsak
1 maç alamayız
nokta
 
Fowles ya tam olarak hazır değil ya da hoca rotasyonu 7-8 kişiden kurmuş ve süreyi paylaştırmaya çalışıyor. Çok değil 2 sene önce uzunumuz yok diye dert yanıyorduk. Şimdi takımda 2-3 oynayabilecek kısamız yok diyoruz. Geçen sene dream team kuruyoruz. EL bizim diyoruz.. Tinayı beğenmiyoruz, Fowles nasıl kadroya alınmaz diyoruz... Yani diyoruz da diyoruzzzzzzz...
 
Koçluk bi durum olduğunu düşünmüyorum.Ann Wauters koç gelmeden önce alındı mesela.Alınmasa Avrupalı iyi ve eli düzgün bir dış şutör alınabilirdi.Işılın da kötü oynadığını düşünmüyorum.Yabancıları neden eleştirmiyorsunuz?Wauters kötü,Sancho berbattı geldiğinden beri ilk defa böyle görüyorum.Fowles gayretliydi ve 2.yarıda biraz Whalen o kadar.Şubeyi kapatalım diyenlere de sadece gülüyorum böyle mantık olmaz.
 
Avrupa da geçtim kadın basketbolunu , erkeklerde bile bileği Matovic kadar bileği sağlam olan bir uzun var mı acaba.Bugün yenilgimizin en büyük sebebidir kendisi .
 
Şubenin kapatılmasını isteyenlerden biri de benim. Bayan basketbol A takımının daha önce hem de çok önceleri kapatılmasını istediğim için bu konuda düşüncemde bir tutarsızlık görmüyorum. Buradaki başlık söylemem için bir vesileden başka bir şey olmadı. Herhangi bir düşünceyi kaldıramayanların da nasıl bir zihin hayatına sahip olduğunu çok merak ediyorum.

1-Öncelikle futbol takımı ile bayan basketbol takımını nasıl kıyaslarsınız? Bugün basketbolcularımızın taşıdığı armayı kim taşıyordu aslen? Galatasaray arması, sportif alana hangi branşla girmiş? Hangi branşla tanınmış ve hangi branşla bugünkü seyircisini oluşturmuştur? Ali Sami bey "İngilizler gibi toplu oynamak" derken herhalde bayan basketbol takımını kastetmiyordu. Onun için futbol takımının ligde başarısızlığı ile bayan basketbol takımının başarısızlığını karşılaştırma bile büyük hatadır. Kaldı ki branşların durumu dahi karşılaştırmaya müsait değildir.

2- Çok önceleri düşündüğüm şube A takımının kapatılması eylemi daha önce gerçekleşseydi bugünden çok daha faydalı bir noktada olurduk. İlginin düşük olduğu ve sadece iki takımın yatırım yaptığı ve birinin sürekli birinci, diğerinin ikinci olduğu bir ligden bahsediyoruz. Ne yazık ki harcanan paraya rağmen ikinci olan biziz. Reel olarak bakıldığında iki takımlı bir ligde sonuncuyuz.

3- 2 takımlı ligde ikinci olmak için harcanan bu kadar para, eğer bayanlar alt yapı için harcansaydı hem ülkemiz hem gençlerimiz için çok daha başarılı sonuçlar alırdık. Yabancı oyuncu transfer döngüsü için 2-3 yıldır harcadığımız miktarın tam rakamlarını merak etmekteyim. Gençlerimiz için ne kadar harcıyoruz acaba?

4- Ben Galatasaray'lı kimliğimi Fenerbahçe üstünden kurmuyorum. Anti-fenerli değilim. Maçtır yenilirsin yarın yenersin. Benim derdim harcanan paranın ne bayan basketbolumuz için ne de Galatasaray için sonuç olarak fayda getirmediğidir.

Yine söylüyorum ve gene söylerim, Galatasaray bu tür şubelerde, ilgili şubenin alt yapısına ve gençlerine yatırım yapmalıdır. Kısıtlı dövizi yabancı oyuncuları ihya etmek için harcayacak kadar lüksümüz olduğunu düşünmüyorum.
 
Kazanmamızı beklemiyordum; ama maçın başından itibaren rakibin maçı kazanacağının belli olduğu bir görüntü ortaya çıkması beni şaşırttı. Üstelik takımın kötü mücadele ettiğini de düşünmüyorum. Bizim açımızdan en kötü olan, mevcut kadroların arasında güç farkı olduğunun böylesine ortaya çıkmasıydı. Önceki yıllarda Türk oyuncu farkı deniyordu; ancak Işıl'ın çok iyi maç çıkarması ve Nevriye faktörünün ortadan kalkmasına rağmen Fenerbahçe'nin rahat denebilecek şekilde kazanması takımların potansiyellerine işaret ediyor bu kez. (İki sakat döndükten sonra bu değerlendirmeleri tekrar yapmak gerekir elbette)

Yazdan beri söylendiği gibi takımın kimyası çok bozuk. Whalen bu maça kadar iyi geldiyse de doğal bir skorer olmadığından oyun sıkıştığında onların McCoughtry ve Pondexter'la bulduğu skorları atması beklenecek bir oyuncu değil. Nitekim, Işıl çok iyi bir maç çıkarmasına rağmen dış oyunculardan aldığımız katkı yetersiz oldu.

Ekrem Hoca'nın sene başından beri Fowles ve Wauters'ı iyi kullandığı ortada. Yıllardan beri pivotlara inmeyen topları konuşup durduktan sonra harika bir durum; ancak mevcut dış rotasyonun yetersizliği rakiplerin içeriyi savunmasını da kolaylaştırıyor. Önceden beri birçok arkadaşın yazdığı gibi bu yapısal bozukluğun takviye olmaksızın çözülmesinin mümkün olamayacağı kanısındayım.

Torrens döndükten sonra iyi verim almak istiyorsak daha yüksek tempolu oynamamız da gerekecek. Ekrem Hoca sene başındaki eksik kadroyla hem rotasyon kısalığından hem de potaaltına inen top sayısını arttırmak amacıyla haklı olarak yavaş tempolu bir basketbolu benimsetmiş durumda. Öte yandan, bu tempoyla devam edeceksek kısa rotasyondaki sıkıntıya Torrens'in oyun karakteri bakımından çare olabileceği kanısında değilim. Avenida benim gördüğüm en iyi transition offence oynayan kadın takımıydı. Torrens'ten verim almak istiyorsak bizim de hızlı hücumları ya da geçiş oyunlarını daha fazla zorlamamız gerekecek.

Umarım ben fazlasıyla karamsarımdır da bu maçta oluşan fark bizim günümüzde olmayışımızdan kaynaklanmıştır.
 
Şubenin kapatılmasını isteyenlerden biri de benim. Bayan basketbol A takımının daha önce hem de çok önceleri kapatılmasını istediğim için bu konuda düşüncemde bir tutarsızlık görmüyorum. Buradaki başlık söylemem için bir vesileden başka bir şey olmadı. Herhangi bir düşünceyi kaldıramayanların da nasıl bir zihin hayatına sahip olduğunu çok merak ediyorum.

1-Öncelikle futbol takımı ile bayan basketbol takımını nasıl kıyaslarsınız? Bugün basketbolcularımızın taşıdığı armayı kim taşıyordu aslen? Galatasaray arması, sportif alana hangi branşla girmiş? Hangi branşla tanınmış ve hangi branşla bugünkü seyircisini oluşturmuştur? Ali Sami bey "İngilizler gibi toplu oynamak" derken herhalde bayan basketbol takımını kastetmiyordu. Onun için futbol takımının ligde başarısızlığı ile bayan basketbol takımının başarısızlığını karşılaştırma bile büyük hatadır. Kaldı ki branşların durumu dahi karşılaştırmaya müsait değildir.

2- Çok önceleri düşündüğüm şube A takımının kapatılması eylemi daha önce gerçekleşseydi bugünden çok daha faydalı bir noktada olurduk. İlginin düşük olduğu ve sadece iki takımın yatırım yaptığı ve birinin sürekli birinci, diğerinin ikinci olduğu bir ligden bahsediyoruz. Ne yazık ki harcanan paraya rağmen ikinci olan biziz. Reel olarak bakıldığında iki takımlı bir ligde sonuncuyuz.

3- 2 takımlı ligde ikinci olmak için harcanan bu kadar para, eğer bayanlar alt yapı için harcansaydı hem ülkemiz hem gençlerimiz için çok daha başarılı sonuçlar alırdık. Yabancı oyuncu transfer döngüsü için 2-3 yıldır harcadığımız miktarın tam rakamlarını merak etmekteyim. Gençlerimiz için ne kadar harcıyoruz acaba?

4- Ben Galatasaray'lı kimliğimi Fenerbahçe üstünden kurmuyorum. Anti-fenerli değilim. Maçtır yenilirsin yarın yenersin. Benim derdim harcanan paranın ne bayan basketbolumuz için ne de Galatasaray için sonuç olarak fayda getirmediğidir.

Yine söylüyorum ve gene söylerim, Galatasaray bu tür şubelerde, ilgili şubenin alt yapısına ve gençlerine yatırım yapmalıdır. Kısıtlı dövizi yabancı oyuncuları ihya etmek için harcayacak kadar lüksümüz olduğunu düşünmüyorum.

Cahil cahil konuştuğun için sana ne açıdan yanıt vereyim bilemedim. Öncelikle Ali Samiyen'in kurduğu takım Glatasaraydı. Galatasaray SK değildi. Zamanla evrildik. Ve bu evrilme sayesinde böyle bir çok branşta faaliyet gösteren her kulüp gibi GS'a da devlet tarafından teşvik edici manada akarlar verildi. bunun içine para da girer arsa da. Galatasaray'ın ülkeyi kucaklamasının parçasıdır bu. Hayatında hiç maça geldin mi bilmiyorum. Burada zevzek zevzek konuşuyorsun eğer geldiysen en azından son maçta maç öncesi ve devre arası ne oldu bize bir anlat bakalım. (Anlatırsan zaten sorunun yanıtını da alacaksın)

Diğer açıdan bakarsak TT Arena'nın Bedelsiz GS'da kalması için GS'ın 6 amatör şubede aktif olması gerekiyor sözleşme şartlarında var. Bu 6 amatör branşdan biri KAdın basketbol şubesi olarak belirtildi. Kadın basketbol şubesini kapatıyor olman GSGM'nin işine gelecektir. Bizim şu anda faaliyette olan 6 takım branşımız Kdın-Erkek Basketbol kadın Erkek Voleybol Yüzme ve Su topu. Ayrıca Briç de var GS'da ama senin gözünde Briç kahve oyunudur gençlerimizin zihnini kirletmemek için Briçi kaldırmalı hatta GS'da yasaklamalıyız değil mi?

Kardeşim bu kulüpte neler kimlere peşkeş çekiliyor haberin var mı? Kadın basketboluna yatırılan paramı batıyor bir yerine? Ne para verdin de kimin parasını kimden sakınıyorsun. Sanırsın ki kulübe para yağdırıyor da parasının hesabını soruyor. Bir de maddelendirmiş. Neymiş GS'lı kimliği üstteymiş Onun için Ekaterinburg mağlubiyetinde değil de FB mağlubiyetinde giriyorsun forumun bu tarafına ne şanssa. Senin kimliğin yok aslanım. Şube kapat diyen adamın GS ile ne alakası var? Çok değil 3 sene önce de Erkek basketbol şubesi kapansın diye feryat ediyordu senin mudaillerin Nalga olayında.

Galatasaray adası Su ada oldu hem de yıllık 100bin dolara. TT Arena'nın VIP loungeları Koç grubuna verildi Opel diye bir spnsor bulundu hepi topu 1.5 milyona koca tribüne adı verilecek. Yahu Arena'da 1200.0000 Euro'ya loca satıldı 3 seneliğine ve sen koca tribüne adını veriyorsun 1.5 milyona. Bunu da coşku ile anlatıyorsun. Ondan sonra "Duyarlı" taraftarın biri glmiş. KAdın basket takımına harcanan paralar da bık bk da bık bık burda öter. Severler senin duyarlılığını!! Pardon GS'lı kimliğin vardı değil mi?

Önce bakacaksın kulübün de ne oluyor onu göreceksin. Nerlere ne paraların harcandığını nerelere peşkeş çekildiğini göreceksin ondansonra bana devede kulakların feryadını yapacaksın GS'LI kardeşim!

NOT: Çok değil 10 gün sonra büyük ihtimalle bu takımlar gene karşılaşacak. O zaman daha net göreceğiz takımlar arasındaki farkı. İdarecilerin takımın bu mental çöküntülerine çare üretmesi lazım. Özellikle Sancho-Whalen uyur gezer gibiydi (Şebnemden hiç beklentim yoktu. Benim için her hareketi extra katkıdır)
 
Salondaydım,Maçı kazanmak için en uygun ortam da vardı,pota arkasında bağıran grubu önce içeri aldırmadılar sonra o grup yönetim istifa sloganlarıyla zorla içeri girdi ve ardından bütün maç boyu yönetimlerini protesto ettiler,beyaz mendiller salladılar bu sırada diğer taraftarlar onları ıslıkladı ve Aziz Yıldırım lehine bağırdılar,bizim takımımız ise 6-7 sayı farkla öne geçse rakibi kaosa sokacakken onlara rahat bir derbi galibiyeti hediye etti maalesef.Takımın dağınıklığına inanamadım ve fazlasıyla da üzüldüm.Gününüzde olmayabilirsiniz,şutlarınız girmeyebilir ama mücadele olarak rakipten özellikle rakip Fenerbahçe ise hiç bir zaman eksik kalamazsınız.Biz bir savunma takımı kimliği oturtmaya çalışıyoruz ama diğer hiç bir istatistiğe bakmadan sadece faul istatistiğine bakarak böyle savunma takımı olunamayacağını söyleyebilirim.Maç boyu sadece 13 faul yapmışız bu rakam böyle bir derbi maçı için komik kalıyor gerçekten,hiç bir periyot 4 faul hakkımızı doldurmamışız.Fowles maçı faul almadan tamamladı takımda faul problemine giren 4 faulle bile maçı tamamlayan kimse yok.Pota altında olsun dışarıda olsun buyur ettik rakibi maç boyu sanki hazırlık maçı gibi,savunma takımları sert oynar,gerekirse mesaj faulleri yapar,rakibe potayı göstermemek için her şeyi yapar.
Bu arada maçın hakemlerini de anmadan geçemeyeceğim özellikle Engin Kennerman denen Galatasaray düşmanı yine başroldeydi,görevini iyi yaptı hatta o kadar iyi yaptı ki her maç haklı haksız hakemlere kabahat bulan Fener seyircisi bile bu maçta hakemleri ıslıklamadı bile ortada olan her topu Fenerbahçe'ye verdi,faulleri çalmadı,rakipten çıkan topları yine rakibe verdi,kendisi TBF'den üstün hizmet madalyası alır artık.
 
Valla yazdıklarınıza cevap yazayım dedim ama sildim hepsini. Benim ne yazdığımı bile okumamışsınız."Şube kapat" kısmını görüp anlamsız bir saldırıya girmişsiniz, bir yerden sonra kopup alakasız konulara girip doğru olmayan bilgi dahi vermişsiniz. Gerçekten düzeltmek isterdim ama gerek yok. O bilgilerle mutluluklar. Allah selamet versin.
 
Şubenin kapatılmasını isteyenlerden biri de benim. Bayan basketbol A takımının daha önce hem de çok önceleri kapatılmasını istediğim için bu konuda düşüncemde bir tutarsızlık görmüyorum. Buradaki başlık söylemem için bir vesileden başka bir şey olmadı. Herhangi bir düşünceyi kaldıramayanların da nasıl bir zihin hayatına sahip olduğunu çok merak ediyorum.

1-Öncelikle futbol takımı ile bayan basketbol takımını nasıl kıyaslarsınız? Bugün basketbolcularımızın taşıdığı armayı kim taşıyordu aslen? Galatasaray arması, sportif alana hangi branşla girmiş? Hangi branşla tanınmış ve hangi branşla bugünkü seyircisini oluşturmuştur? Ali Sami bey "İngilizler gibi toplu oynamak" derken herhalde bayan basketbol takımını kastetmiyordu. Onun için futbol takımının ligde başarısızlığı ile bayan basketbol takımının başarısızlığını karşılaştırma bile büyük hatadır. Kaldı ki branşların durumu dahi karşılaştırmaya müsait değildir.

2- Çok önceleri düşündüğüm şube A takımının kapatılması eylemi daha önce gerçekleşseydi bugünden çok daha faydalı bir noktada olurduk. İlginin düşük olduğu ve sadece iki takımın yatırım yaptığı ve birinin sürekli birinci, diğerinin ikinci olduğu bir ligden bahsediyoruz. Ne yazık ki harcanan paraya rağmen ikinci olan biziz. Reel olarak bakıldığında iki takımlı bir ligde sonuncuyuz.

3- 2 takımlı ligde ikinci olmak için harcanan bu kadar para, eğer bayanlar alt yapı için harcansaydı hem ülkemiz hem gençlerimiz için çok daha başarılı sonuçlar alırdık. Yabancı oyuncu transfer döngüsü için 2-3 yıldır harcadığımız miktarın tam rakamlarını merak etmekteyim. Gençlerimiz için ne kadar harcıyoruz acaba?

4- Ben Galatasaray'lı kimliğimi Fenerbahçe üstünden kurmuyorum. Anti-fenerli değilim. Maçtır yenilirsin yarın yenersin. Benim derdim harcanan paranın ne bayan basketbolumuz için ne de Galatasaray için sonuç olarak fayda getirmediğidir.

Yine söylüyorum ve gene söylerim, Galatasaray bu tür şubelerde, ilgili şubenin alt yapısına ve gençlerine yatırım yapmalıdır. Kısıtlı dövizi yabancı oyuncuları ihya etmek için harcayacak kadar lüksümüz olduğunu düşünmüyorum.

Basketbol 1929, Voleybol 1922, Yüzme 1873, Kürek 1920, Sutopu 1910, Yelken 1912, Atletizm 1908 Şubelerimizin kuruluş yılları..

Yaklaşık olarak kurulduğu yıldan bu yana Kadın Basketbolunu takip eden biri olarak bu yazdıklarınızla Çelene, Derya'ya, Zeynep'e, Clarissa'ya, Didem'e, ve şu anda adını hatırlayamadığım pek çok oyunculara haksızlık yapıyorsunuz, nasıl ki 7 yılı namağlup 9 sene üst üste şampiyon olurken, Final Four'da 3. olurken, Çaferağa'da Kapatanı Derya Alnından süzülen kanlar içinde kupa kaldırırken bu takımı destekliyorsak, isterse 12 değil 22 yıl şampiyon olmasak'ta desteklemeye devam edeceğiz, Sizin görüşleriniz ise sadece ifade özgürlüğü olarak kalmaya devam edecek, buda Sporsever olanlarla olmayanlar arasındaki fark olsa gerek..
 
Bu takım E.L de Son 16 ile 8 ve Ligde ki Şampiyonluk Maçlarında Başarılı Sonuçlar aldığında Göreceğim Sizleri... Şubeyi kapatın diyenlere Sadece Şunları Söylemek istiyorum : Bilgisayarınızın Kapat Düğmesine BAsın ve Gidin yatın :)
 
Valla yazdıklarınıza cevap yazayım dedim ama sildim hepsini. Benim ne yazdığımı bile okumamışsınız."Şube kapat" kısmını görüp anlamsız bir saldırıya girmişsiniz, bir yerden sonra kopup alakasız konulara girip doğru olmayan bilgi dahi vermişsiniz. Gerçekten düzeltmek isterdim ama gerek yok. O bilgilerle mutluluklar. Allah selamet versin.


Son maçta devre arası ne oldu yazmamışsın. Senin yazdıklarına yanıtım orada gizliydi bunu parantez de demiştim. Yalan yanlış olur tabii işine gelmediğinde. Google'dan bazı şeylere ulaşman zor oluyor değil mi?
 
Son maçta devre arası ne oldu yazmamışsın. Senin yazdıklarına yanıtım orada gizliydi bunu parantez de demiştim. Yalan yanlış olur tabii işine gelmediğinde. Google'dan bazı şeylere ulaşman zor oluyor değil mi?

Sühan bey ben son maça gelmedim. 1.5 yıldır İstanbul'a da gelemiyorum. Ne yaptığımı ne ettiğimi bilmeden nasıl oluyor da beni her maça gelmekle mükellef tutuyorsunuz ve sözlü sınava tabi tutmaya çalışıyorsunuz? İşime gelmeyen bir bilgi yok. Kulübün "peş keş" lerinden bahsetmişsiniz. Türk Telekom Arena sözleşme şartlarından bahsetmişsiniz. Siz hangi sözleşmeyi gördünüz efendim? Özhan Bey'in yaptığı protokolü mü sonradan Adnan Bey'in yaptığı "kira" miktarı yazan ve imzaladığı sözleşmeyi mi?
 
Acilen uzun yabancılardan birini gönderip ( Sancho veya Ann ) acilen 2 numara almamız lazım. takım 2 numarasız oynuyor basbaya. Nasıl bir saçmalıktır bu arkadaş tonla uzun var takımda kısa oyuncu yok Whalen geldi kıta dışı yabancı olarak bunun da şutu yok.
Soruyorum tonla para verip Nevriye'yi neden aldık biz ? Bunun avantajını ancak uzun oyuncu yerine kısa skorer oyuncu bir yabancı alarak kullanabilirdik ee kullandık mı yok ee ne anladık bu işten ?

Kendi ayağımıza sıkıyoruz resmen.
 
Son olarak bir de Fowles'a bir kaç şey söylemek lazım. Yetenekleri muazzam çok büüyk bir oyuncu ancak oynamadıktan sonra yemişim o yeteneği. Takımın kendisine ihtiyacı olduğu anda karakter koyamıyor olmuyor SLY böyle olmaz. Ann bile daha çok karakter koyuyor. Bu takımın yıldızı kim arkadaş? Böyle oynayacaksa hemen gönderilsin.
 
Maçla alakalı yorum yapmak içimden bile gelmiyor; aldığımız yenilgiden değil ama kendi içimizde yarattığımız havadan. Gerçi bütün kabahat çocuksu duygularımızı sömüren oyunlarda, özellikle de menajerlik oyunlarını çıkartanlarda. Oyunlarda bile bu kadar sık oyuncu yollanıp, alınabiliyor mu, onu da bilmiyorum... Buradaki birçok kişi iş hayatında veya zamanı gelince iş hayatına girecek. Umarım o zaman patronlarımız da bizim oyuncuları yollayıp, yeni oyuncular aldığımız sıklıkla çalışanlarını değiştirmez. Çünkü o zaman yok alışması süresiydi, yok yeteri kadar şans verilmedi, bana kimse inanmadı, yöneticimle anlaşamadım gibi bahaneler burada yazdıklarımızdan sonra işe yaramaz.

Galatasaray'ın futbol, basketbol, voleybol veya başka bir branşı ya da herhangi bir takım... Burada emek harcayanları bilgisayarda oyun karakteri gibi görmekten vazgeçelim artık; onların da bizim gibi bir insan olduğunu; birçok değişkenden olumlu veya olumsuz etkilenebildiği anlayalım. Belki o zaman yorumlarımız daha mantıklı demeyeceğim ama en azından daha çözüm odaklı olabilir.
 
21 Temmuz:
Çok defolu bir kadro oluyoruz ne yazık ki.

Whalen konuşuluyor, aldığımızı varsayalım;

Whalen-Işıl-Özge-Yasemen
Ayşe
Şaziye-Gülşah*-Alba*
Sancho-Nevriye-Bahar
Sylvia-Wauters

Bu kadrodan mantıklı bir beş oluşturabilen var mı? Alba, ocak ayında dönecek fakat nasıl döneceğini bilemiyoruz, Gülşah da çok zorlanacaktır sakatlık dönüşünde. Biraz karamsar bakmak lazım, bu da demek oluyor ki takımın 2-3 rotasyonunda 2 oyuncu var, biri Ayşe ötekisi Şaziye.

Alba gelene kadar, Wauters TKBL kadrosunda yer alırsa 4-5 rotasyonunda 3'ü yabancı, 2'si Türk milli 5 oyuncu var. 80 dakikayı burada nasıl paylaştırıp, oyuncuları nasıl mutlu edeceğiz?
Whalen'ın sahada olduğunu düşünelim; 3 numarada oynamaya en yakın oyuncu Bahar kadrodaki. Fakat bu takıma bir artı sağlar mı büyük bir soru işareti. Bahar, Angel tarzı oyuncuları, süperstar pozisyonu olan 3 numaraları nasıl savunacak? Hakeza Şaziye. O da size olarak 3 numarada çok sıkıntılı, değil Euroleague, ligdeki Ceyhan maçında Kayla Pedersen karşısında bile ciddi sıkıntı yaşar o pozisyonda. Takımı uzatmak için; Whalen-Şaziye-Bahar-Sancho-Syl gibi bir beşle oynayınca, takımın top hakimiyeti olan, topu yere vurabilecek sayısı 1'e düşüyor. En ufak baskıda patlama riski yüksek bir beş oluyor. Işıl'ı 1'e koyup, aslında PG olan Whalen'ı yeteneklerine uygun bir şekilde SG olarak oynatsak, EL seviyesi için yine hem 1 hem de 2 de güçsüz kalırız.

Bence pota altında Bahar-Nevriye-Sancho-Sylvia bile fazla, o yüzden Wauters'i gönderip 2/3 oynayabilecek bir Avrupalı ile anlaşmamız gerekiyor Alba gelene kadar. Fakat Wauters elde kalmış gibi gözüküyor. Zaten komple şaka gibi bir transfer. Ceyhun Hoca'nın 2 sene istediği oyuncuyu, o gittikten sonra almak -fiziken gitmemiş olsa da hepimiz Ceyhun Hoca ile Galatasaray'ın bu sene çalışmayacağını biliyorduk- ve sadece Ekrem Hoca'nın değil diğer koç adaylarının da istemediği pahalı ama rotasyonda yer veremeyeceğin bir kontratın altına sokmak kulübü yıllardır süren yanlış transfer politikasının son ürünü oldu. Keşke Wauters'i alan yöneticimiz, kime sorup aldıysa giderken Ann'i de yanında götürseydi de takımın önünü açsaydı.

Alba tam sağlıklı dönerse; Whalen-Şaziye-Alba-Nevriye-Syl (Rotasyonda Işıl-Bahar-Sancho ile) iyi bir 8'li gibi gözüküyor, Birsel-Meral-Angel-Verameyenka-Matovic karşısında ama yine 5 ve 1 numara hariç üstünlüğümüz olan bir pozisyon yok, bizim rotasyonumuz daha sıkıntılı, Alba'nın nasıl döneceği soru işareti. Ki Alba gelene kadar neler olur bilinmez; TKBL'de çok güçlü kadrolar kuruldu bir çok zorlu deplasman olacak, EL'de size sorunu yaşayan bir takım olacağız. Bunlar Alba dönene kadar, TKBL'de saha avantajını, EL'de de F8 hayallerimizi kaybetmemiz manasına gelebilir. Ayrıca bir de kadrodaki genç oyuncuların önünün kapanması ihtimali de var. Zorlu bir sene olacak yine.

26 Temmuz:
Şampiyon olamayınca suçlu Işıl veya "Ekrem Hoca da fos çıktı" olacağı için rahatız sanırım.

Burası bir forum, bir tartışma ortamı ama bazen cidden çok manasız şeyleri tartışıyoruz. Geçen sene gündem "Seimone mu iyi, Taurasi mi" idi, şimdi "kısalarımız yeterli mi, yetersiz mi?"

Allah aşkına bunun tartışılacak neyi var? Senin iyiyim dediğin yerde, iyi kötü Sylvia'nın da, Nevriye'nin de, Sancho'nun da match-up'ı var. Fakat bizde ne Cappie'nin ne de Angel'ın match-up'ı var. İki oyuncunun da skor potansiyellerini düşününce, kadromuzda büyük bir handikap olduğunu görmemiz dahilik olmasa gerek. Tıpkı her konuda aksi görüş belirtmenin dahilik olmadığı gibi.

18 Kasım:
Şimdilik işler fena gitmiyor, ilerisi için umut veriyor. Geçen sezon ligin favorisi bizdik, daha önceki sezon Taurasi Fener'den gidip, Tamika bize eklendikten sonra yine favori bizdik ama iki seferde de başaramadık. Bu sezona favori olarak başlayan taraf biz değildik ama eksiklerine rağmen mücadele eden ve şavaşan ve de mümkün mertebe kazanan takım, dediğim gibi umut veriyor. (Ama şu var sporda her zaman 2+2, 4 etmiyor. Şu anda kadroda yer alamayan oyuncular takıma eklendikten sonra şu andaki mücadele ve uyumun kaybolmayacağının veya daha iyi takım olacağımızın garantisi de yok.) Mutlak şampiyonluk baskısı olmayan şu sezonda iyi işler yapabileceğimize inandırıldık Ekrem Hoca ve takımı tarafından. Favori değiliz dememdeki sebep; Ekrem Hoca yıllar sonra kadın basketboluna döndü, yeni bir ekip kuruldu, yönetim ve staff'ta gelip gidenler derken yabancı transferlerinde geç kalındı, kaçırılan yerli oyuncular (aslında çoğul konuşmaya gerek yok, 1 tane alınabilecek yerli var onu da Üniversite'ye kaptırdık) oldu. Fenerbahçe ise oturmuş kadrosuna iyi eklemeler yaptı, biz tam hazır değilken ligde güçlü bir Kaski ve Üniversite olması da bizim avantajımıza olan bir durum değil. Ekrem Hoca'yı çok fazla tanımıyorum ama dışarıdan çok heyecanlı ve tezcanlı bir yapısı varmış gibi gözüküyor, uzun süredir beklediğimiz şampiyonluğa hemen ulaşmak istiyor belki ama Galatasaray taraftarı da oynattığı basketbolun kredisi olduğunu düşünüyor ve onla alakalı olmayan birçok problem yaşadığımızın da farkında. Yeni staff'ımızın şu sezonda mutlak başarı baskısı ile davranmaması ve kredilerinin olduğunu bilerek çalışmaları benim en büyük dileğim.

26 Aralık:
Şube kapatılsın, Ekrem Hoca da fos çıktı falan filan...



Ben kahin değilim, basketbolu da öğrenmeye çalışıyorum hala, kimseden iyi bildiğimi iddia etmiyorum ama az bir şey takip edince bazı şeyleri görebiliyorsunuz. Takımda çok ciddi eksikler var. Ekrem Hoca bu eksiklerle harika bir hava yakalayınca "o sene bu sene" diye gaza gelen sizlerdiniz. Şimdi şubeyi kapatmaya çalıştığınız gibi :)

Kulübünüzün parası çarçur olmasın istiyorsanız, takımın başında en doğru isimlerden biri var. Yıldızlara, bireyselliğe dayalı değil; her ferdinden katkı almaya çalışan bir sistem takımı olmaya çalışıyoruz. Ama onun da, komple takımın da ipi 11. hafta, daha doğrusu 2. Fener mağlubiyeti ertesi çekildi. Yazık cidden.

Maça gelirsek, çok kötü oynadık. Sene başından beri övündüğümüz mücadelemiz yoktu. Işıl hariç diğer oyuncularımız hayal kırıklığı yarattı. Geniş kapsamlı bakarsak; bu sezon, Işıl ve savunma özelinde Yasemen dışında; tek bir oyuncu var mı geçen sezonki performansını arttıran (Galatasaray veya bir önceki takımındaki performanslarını göz önüne aldığınızda)? Geçen sezon baktığınızda Taurasi ve Fowles giderse biteriz, yeri dolmaz diye düşünüyorduk ama şimdi Fowles bile gitse olur diyoruz. Ama performans karşılaştırmalarına baktığımızda hemen hemen aynı yerdeyiz geçen sezonla. Bu, sistem takımı olmanın bir getirisi/gerçekliği. Oktay Hoca'nın takımında da görüyorduk bunu, rotasyondaki tüm oyuncular kolay kolay vazgeçilemeyecek kadar iyi ama hemen hepsi de asla yeri dolmaz denmeyecek kadar da vazgeçilebilirdi. Şimdiki takımda Hawkins sakatlanırsa takım çöker gibi bir görüntü var. Her takım maç kaybeder ama bizim gibi savunma takımları kötü günlerinde, kitlendiklerinde çok kötü bir hal sergileyerek kaybeder, hele ki henüz oturma dönemindeyken. Bugün de bunu yaşadık açıkçası. Bunu Mahmuti'nin Galatasaray'ı da yaşadı, Siena da yaşadı, Olympiacos da yaşadı. Siena ilk yarısında 9 sayı atabildiği, maç sonunda 48 sayı fark yediği bir maçın ardından Olympiacos'u eledi 2 sene önce. Olympiacos geçen sene sürünürken, iki tane çok da özelliği olmayan Amerikalı'yı transfer edip eksiklerini yamadı EL şampiyonu oldu. Galatasaray ilk senesinde Olin'e karşı zorlanan takımken final oynadı, ertesi sene şubeye yıllar sonra kupa kazandırdı, EL'de Top 16 yaptı vs. vs...

Açık konuşayım, 21 Temmuz'daki kadar da karamsar olmasam da şu kadro ile bu sene şampiyon olacağımıza inanmıyorum. Eğer her mağlubiyetten sonra böyle ağlayacaksak taraftar olarak veya yönetim şampiyon yapamadı diye koçun görevine son verecekse sene bittiğinde; yolları şimdi ayıralım. Ama gelenin gideni aratmadığı, isimlerin değil takımın omuzunda yükselen, çılgın paralar harcamadan mücadele edebilen bir Galatasaray Kadın Basketbol Takımı istiyorsak biraz sabır. Güven ve rahat çalışma ortamı verilirse, eminim ki Ekrem Memnun bu takımı en güzel yerlere getirecektir en kısa sürede.

Yazı bitmeden Işıl'ı tebrik etmek istiyorum. Ben ona güvenimi yitirmiştim ama harika oynuyor bu sene, şu maçta ayakta kalan oyuncu olması ruh olarak da eskiyi hatırladığının göstergesi. Böyle oynamaya devam ederse "haters" olarak yas tutmaya ve saracak başka şeyler aramaya mecburuz :) Misal; şube kapansın.
 
Ekrem Hocaya herkesin çok saygı duyduğunu düşünüyorum. Ama kendisi gelmeden önce aptalca transfer yapıp hocanın hamle yapmasının önünü kapatan kimse yazıklar olsun o insanlara!
Ben de Ekrem hocanın bu takımı çok iyi yerlere getreceğine inanıyorum. Şu anda takım bu. Ama bu takım seneye "Yenilmez Armada" olacak buna eminim.
Ancak bu yılda birşeyleri zorlayıp elenen takımlardan işimize yarayacak bir hamle yapıp bu yılı da kazanmak harika olurdu. Keşke diyorum yıllardır bekliyoruz artık lütfen diyorum sayın yöneticiler.
 

Üst