Tenis

Ben tenisi çok takip edemiyorum ama Marsel'i takip ediyorum biraz biraz ve herkese bir sorum olacak. Adam büyük turnuvalard ilerliyor yürü be oğlum oluyoruz hepimiz ama sonra malezyada filan ilk turda idiyor nasıl iş bu anlayabilen var mıdır ? takmıyor mu yoksa o turnuvaların değeri mi yok ya da büyük turnuvalara çok abanıp küçüklerde enerji ve konsantrasyonu mu bitiyor ?
 
Deniz Baskın' Alıntı:
Ben tenisi çok takip edemiyorum ama Marsel'i takip ediyorum biraz biraz ve herkese bir sorum olacak. Adam büyük turnuvalard ilerliyor yürü be oğlum oluyoruz hepimiz ama sonra malezyada filan ilk turda idiyor nasıl iş bu anlayabilen var mıdır ? takmıyor mu yoksa o turnuvaların değeri mi yok ya da büyük turnuvalara çok abanıp küçüklerde enerji ve konsantrasyonu mu bitiyor ?

Sanırım bu soruyu: "Adım Hıdır, elimden gelen budur." sözü daha iyi açıklar.
 
Paris'te Soderling, Monfils'i yenerek şampiyon oldu. Yarı final eşleşmelerinde Federer-Monfils eşleşmesini görünce Federer bir kupa daha kazandı demiştim ama Monfils gibi bir şaklabana yenilmiş demek. Kralların olmadığı bir yerde de soytarıların kazanması normal tabi.
 
evet sezonun kapanış turnuvası geldi..
turnuva ayın 21 inde başlıyor..
londra'da haftaya oynanacak sezon sonu dünya finalinin grupları şöyle;

Grup A: Nadal, Djokovic, Berdych, Roddick
Grup B: Federer, Soderling, Murray, Ferrer

berdcyh ve roddick formsuzlar.. pas pas olurlar.. nadal-djokovic el ele çıkar.
öbür grupta sert maçlar olacağa benzer.. murray-soderling maçı önemli..
 
carlos moya bitmeyen sakatlıkları sonrası tenise bırakmış..
tam bir ispanyol tenisçi olarak toprak kort canavarı idi ve pre-Nadal dönemde Roland Garros kazanmıştı..
Pennetta ile sevgili olduklarında kendisine gıcık olmuştum ama unuttum artık..
 
atp dünya turu finali bugün başlıyor..
maçları ntvspor kah canlı, kah banttan yayınlayıp bir şekilde bize ulaştıracak..
artık başarır da pazartesi akşamı evime dönebilirsem 22.00 de nadal-murray maçı canlı mesela..
 
Andy, çekirge Soderling'i 2-0 la geçti.

Nadal-Andy maçı yarın iyi ama saat biraz ters sanki, diğer taraftan Ezel olunca iki ara bir dere durumu. :)
 
Nadal-Andy maçında ilk setin sonlarına doğru izlemeye başladım. Nadal'ı öyle görünce tamam dedim "Bu turnuvada, Nadal'dan hayır gelmez." İkinci setle birlikte toparlandı maçı aldı. Gene de fazla ümitli değilim, gerçi daha diğerlerinin oyununu da görmedim.

Andy'de dikkatimi çeken bir yön var uzun zamandır. Adam sürekli bir hareket halinde kort üzerinde. Tarihin en hareketli tenisçisi belki de. Kort üzerinde onun kadar hızlı hareket eden yok. Diğer tenisçiler sayı aralarında falan yavaş yavaş kurulanırken ya da servis karşılamaya hazırlanırken o iki üç defa turluyor arka çizgiyi. İnsan oralarda yorulur daha. Hele bir servis atışı var ki, sanki top ateşten ve elini yakıyor. Mübarek dur biraz gerine gerine vur. Gerçi onun tarzı böyle ama garip işte.
 
ben de son 2 seti izledim ve nadal'ı çok beğenmedim ama epey ara vermişti..
bu maçla ısınmaya başlar herhalde..
roddick'i mononükleoz olması çok vurdu bu sene..
bu turnuvayı oynayabilmesi bile başarıdır..
bu gece 22.00 de soderling-ferrer maçı varmış, izlenmez..
sonraki akşamlara bakıyoruz..
 
Bugün Federer-Murray maçı da vardı, izledim, Federer özellikle de kendi servis oyunlarında çok çok rahattı ve Murray'ı 6-4 ve 6-2 lik setlerle mağlup etti. Seyirciler arasında Maradona da vardı, geçen ki Ferrer maçında da seyirciler arasında yerini almış. Mirka ile aralarında bir kişi vardı, Federer grubuna dahil olmuş gibiydi. =) Tenise merak salmış anlaşılan, iyi de ediyor. Teknik direktörlük yapmak yerine ilgilensin böyle şeylerle daha hayırlı olur.
 
Emel Dizili' Alıntı:
Seyirciler arasında Maradona da vardı, geçen ki Ferrer maçında da seyirciler arasında yerini almış. Mirka ile aralarında bir kişi vardı, Federer grubuna dahil olmuş gibiydi. =) Tenise merak salmış anlaşılan, iyi de ediyor. Teknik direktörlük yapmak yerine ilgilensin böyle şeylerle daha hayırlı olur.

A grubu maçlarından itibaren vardı, Novak ve Nadal ile de maçtan önce kısa bir görüşme yapmış. Hatta Novak'la görüşürken Novak, Maradona'nın İngiltere'ye elle attığı gole atfen: "Biz de elle yeni vuruş teknikleri araştırıyoruz." diye takılmış.

O'nu tenis seyircisi olarak görmek bir garip geliyor. Hele elinde purosu da olmayınca, garibim "bitse de gitsek" gibilerinden oturuyor.
 
Nadal-Novak'ı 2-0'la geçti. Novak'ın lensinde problem çıkana kadar güzel maç oluyordu ama lens bütün maçı değiştirdi.

Lens demişken, kameramanlar işi iyice abarttı, Novak lensiyle oynarken gözünü yakın çekim gördük nerdeyse kılcal damarlarına kadar. O görüntüyü bu kadar yakın göstermek şart mıydı?

Maradona, gene tribündeydi. Sanırım birinin davetlisi olarak falan gelmiş, o yüzden her maça geliyor nerdeyse. Yoksa bu adam saatlerce oturup tenis falan izlemez.
 
Djokovic hep böyle.. Polen alerjim var der turnuvadan çekilir, güneş çarptı diye maç bırakır, lensime bir şey oldu der maçtan kopar.. Çok çıtkırıldım bir hali var.. Direnç eşiği çok düşük ve bu nedenle Federer ve Nadal karşısında hep kaybetmeye mahkum..

Bu ayarda bir tenisçi güneş çarptı diye Avustralya Açık gibi bir grand slam turnuvasını bırakamaz.. Herkes aynı güneşin altında oynuyor, bir bu turnuvadan çekiliyor.. Biraz daha dirayet lazım..

Nadal için söylenecek söz yok.. Herkes 5 vites, Nadal 6 vites.. Bu lens olayı olana kadar da hep bir adım önde idi.. Djokovic ilk setin sonunda 3 kez servis kırma puanını alamayınca maçtan koptu.. Oyun istikrarı yok, lenslerle çok alakalı olduğunu sanmam..

Günün programı;

25 KASIM PERŞEMBE
16:00 | ROGER FEDERER-ROBIN SODERLING | NTVSPOR | CANLI
22:00 | ANDY MURRAY-DAVID FERRER | NTVSPOR | CANLI
 
taraf gazetesinde tenis yazıları yazan onur akmeriç'in djokovic yorumu ;

Sıcak çarptı "Tamam" dedik. "Çok doğal, olur öyle, insan bu sonuçta evet" dedik. Noldu sonra polen alerjin oldu. "Tamam" dedik. "Olur öyle." "Polen bu benim de vardı eskiden ama hapşırtmazdı, kaşındırırdı beni" dedim ben, kendi özelimde konuştum. Bazen konuşurum kendi kendime. Sonra karnın ağrıdı. "E yediklerine bir dikkat edeydin, güzel besleneydin" dedik. E be çocuk, her şey seni mi buluyor?

Dünya 1 numarası ile oynuyorsun ve gözüne bir şey oluyor. Lens batıyor, toz kaçıyor her neyse... Ama hepsi de seni mi buluyor yahu. Yeter.

kaynak: love game tennis blog.
 
serena w., avustralya açık'a da katılamayacağını açıklamış sakatlık nedeniyle..
üzüldük mü ?
kesinlikle hayır..
serenasız bir wta daha sevilesi..
 
Nadal, obsesiflikle ilgili olarak üniversite hastanelerine çok güzel kobay olur..
Bitmek bilmeyen ritüelleri, alışkanlıkları, uğurları ve tabii takıntıları.
Suların yönü, hizası, havlusu, eşofman üzerini katlaması v.b bu videoda..
Obsesiflik belki obsesifler için çok sıkıcı değildir ama obsesiflerle yaşamak gerçek bir işkencedir.. Yaşadım, biliyorum.. Bir nevi ruh hastalığıdır gözümde..

http://www.youtube.com/watch?v=xtshUY-v ... r_embedded
 
Haklısın Emre, zor ama her insan biraz obsesiftir değil mi? Nadal'ın ve türevleri (Cameron Diaz, David Beckham, Jessica Alba, Woody Allen, J.Lo. Hewit, Bill Gates) kadar ön planda değiliz sadece.

Yalnız ben şunu çok merak ediyorum. Hadi diğerleri Nadal kadar adrenalin içinde değil bunları yaparken, peki Nadal bu kadar şeyi hangi ara düşünüyor da yapıyor. Final maçının son oyunu da olsa bu sıralamalardan şaşmıyor hiç. Otomatiğe mi bağladı nedir?

İşin diğer bir tarafı da, bir şekilde isim yapmış, başarıya ulaşmış kişilerin hep böyle bir takıntısı olması. Demek, Allah bir yerden aldığını başka bir yere vermiş.
 
Murray, Ferrer'i 6-2 lik setlerle geçti iki tenisçi de doğru dürüst bir oyun sergilemedi.

Bütün oyuncuları izleme fırsatı buldum hemen hemen, Federer ve Nadal'ın (her ne kadar tat vermese de) final oynamaması sürpriz olur bana göre bu turnuvada. Zira, bu iki ismin haricindekiler tek kelimeyle: "Dökülüyor."
 

Üst