2012-2013 Sezonu Transfer Söylentileri

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
1-Alba ve Sancho dışındaki bütûn yabancılarımız gitmeli.
2-Penny ve Taurasi ikilisi takıma kazandırılıp Cappy-Angel ikilisine üstünlük sağlanmalı.
3-Fowles yerine Gruda transferi yapılmalı.
4-Quiantra ve Tuğba Palazoğlu takıma mutlaka kazandırılıp yerli kalitesi arttırılmalı.
5- Birsel ve Esmeral'den birisi ne pahasîna olursa olsun takıma kazandırılıp Fenerbahçe'nin yerli kalitesini düşürmeli. Mümkünse Birsel olsun bu isim. Gerekirse bonservis ücreti bile vermeliyiz. 6-Palau veya Dumerc'den biri Euroleague rotasyonu için kadroya dahil edilmeli.
7-Wauters da kabul ederse Euroleague için kadroya dahil edilebilir.
8-Penny,Taurasi,Sancho ve Gruda ligde oynatîlıp Alba da bazı maçlarda Taurasi ile yer değistirebilir.
9-Murat Özyer'den derhal kurtulmalıyîz.
10-Mihriban Oğuz bu takımın asıl ilaci.
11-Cem Hoca ikna edilemezse Ekrem Hoca ile devam edilebilir.
12-Yine de fazla bir beklenti ve hayale bürünmemeli ki son 2 sene içinde olduğu gibi hayal kirıklıği...
 
Aykut, iki farklı tarzda kadro üzerine konuşuyoruz. Ben çift guardın devamından yanayım. Çift guardlı kadronun bana ligin ilk devresindeki FB maçı hariç 1 mağlubiyetini söyleyebilir misin? Cumhurbaşkanlığı maçı, iki Kayseri maçı, Mersin maçının hangisinde Lindsay Whalen vardı ve dolayısıyla gerçek anlamda çift guard oynuyorduk?

Senin söylediğin de bir tercihtir. Atarak kazanmak istiyorum dersin ve saygı duyarım. Kötü değildir kesinlikle. Yalnız Dee-Cappy derken geçen sezonun son maçında üst üste Dee'nin 2 topunu kapıp kupayı takımına getirenin de Cappy olduğunu unutmamak gerekiyor. Yani isim olarak üstün olmak bazen işe yaramıyor. Bu yüzden hem coachun tarzına uygun, hem de belirli bir düzen getireceği için doğru oyuncularla oynanan sistemli bir basketbol dediğim gibi benim "tercihimdir". İyisi, kötüsü yoktur, tamamen tercihtir.

Ancak, Dee ve Seimone'un birlikte oynaması konusuna ciddi şekilde muhalefet ediyorum. Günümüz basketbolunda 3 numaralı pozisyonun bir takım gereklilikleri vardır ve aslen şutör guard olan bu iki oyuncu da 3 numaralı pozisyonda oynayınca verimleri düşüyor. Bunu kendi takımımızda iki oyuncuyu da dönem dönem 3 numarada izlediğimizde yakinen gördük.
 
Tutku kardeşim görüşlerine saygı duymakla katılmıyorum, ligde çift guard'lı sistemde tek fb'ye yenilmiş olabiliriz, ama Ummc maçlarında Whalen vardı hatırladığım kadarıyla yada Polkowice grup maçındada vardı, yanlış hatırlıyorsam kusura bakam, ayrıca zaten fb'den sonraki bizi zorluyacak Mersin, Kaski, Antakya ve Tarsus var bence ve bunlardan ikisine karşı oynamamış whalen, Tarsus maçı değil ama Antakya maçını nasıl kazandığımız ortada, bu yıl nerdeyse 70 yada yakın sayı yediğimiz her maçı ya kaybettik yada çok zorlandık, çift guard tek guard farketmedi bence, zor maç demişsin, zaten Whalen varkende yokkende her zor maçı çoğunlukla kaybettik. Eğer Çift guard oynayacaksak bile bu isim Hamon olmaz, bana göre Bırd hariç kimse olmaz...TAURASİ&AUGUSTUS bence sorun çıkmadan rahatlıkla oynar, Taurasi Augustus olmazsa Taurasi&Taylor,Tamika,Moore'dan biri olsun sorun olmaz...
 
İşin Euroleague kısmı ayrı bir boyut. O yüzden sadece lig maçlarını örnek verdim. Polkowice maçını kıstas almamak lazım. Kupa şampiyonluğu sonrası ilk yarıyı 15 civarı üstün kapattıktan sonra tamamen mental sebeplerle kaybedilmiş bir maç. O mağlubiyetin oyunla alakası yok. Euroleague'in farkına gelince, çift guard oynayınca iki numaralarda size farkı daha çok ön plana çıkıyor. Euroleague için çift guard yine temel olmakla birlikte skor sıkıştığında, yani kriz anlarında bize katkı verebilecek bir yabancı daha ekleme şansımız oluyor. Doğru bir kadro yapılanması ile büyük değişiklikler yapmadan, ufak rötuşlarla başarının geleceğine inanıyorum. Dee-Penny/Tamika da iyi kadro olur ama o zaman da işin takım içi dengeler vs. çok farklı boyutları var.
 
Işıl, Hamon, Yasemen,
Taurasi, Tuğba,Şaziye,
Augustus veya Taylor, Şebnem, Alba,
Sancho veya Gruda, Bahar,
Quanitra, Nevriye,
Alba değişmeli oynar, sadece EU'da oynayacak uzun alınabilir...
 
5-6 yabancıya gerek yok.
Amerikalı PG - Işıl - Yasemen
Amerikalı SG - Ayşe
Şaziye - Şebnem
Milli takımdaki devşirme Siyahi - Nevriye - Bahar
Wauters - Avrupalı Pivot

şu takıma iyi bir sistem oturt 3 kulvarda kupa gelir.
sistemi kurabilecek koç var ama bu takımı kurabilecek ve idare edebilecek bir yönetim var mı?
 
Milli takımdaki devşirme Siyahi - Nevriye - Bahar
Wauters - Avrupalı Pivot

Quanitra Hollingsworth'u diyorsunuz ama o 4 değil, 5 numara oynuyor. Ayrıca WNBA'de New York Liberty takımında yani Cappie Pondexter ve Essence Carson ile takım arkadaşı. Büyük hedefleri var, iddialı biri ve Türkiye vatandaşlığının, Avrupa liglerinde ona kattığı avantajın ziyadesiyle farkında. Yöneticilerimizin özellikle sezon içinde neden oldukları krizden sonra, bizim takım yerine başkalarını tercih etmesi şaşılacak bir durum olmaz.
 
Whalen, UMMC ile oynan ilk maçta gayet iyi oynadı.. Hatta 22-8-6 yapmıştı, ikinci maçta da hasta olduğu için verimli olamadı. Çift guardlı sistem en mantıklısı. Bunun dışında Tuğçe ve Quanitra'yı alabilir miyiz diye düşünüyorum.. Bir de Sancho hariç bütün yabancılar gönderilmeli.
 
ikinci maçta da hasta olduğu için verimli olamadı.
Ne hastası ya :) O sadece resmi açıklamaydı. Daha doğrusu Lindsay'in kulübe söylediği buydu. Hastayım diyince kızı tutup Kayseri'de hastaneye götürdüler maç saatinde ama işin aslını sonra hep beraber öğrendik...
 
Şayet önümüzdeki sezona dair konuşuyorsak gidip Whalen'ın elini öpsünler,biz yaptık sen yapma desinler.Yerli yapısı değişmeyecekken alınabilecek daha doğru bir guard bilmiyorum ben dünya üzerinde.Böyle bir oyuncu var,budur derseniz dinlerim.
 
Whalen'nın bu saaten sonra gelme ihtimali yok, Herhalde herkeze göre dünyanın en iyi oyun kurucusu Bırd'tür, eğer çift guard sistemi olacaksa ondan başkasını istemem, herkezin söylediği avrupada artık oynamayacakmış oda, bence Kıta dışı hakkımızı 2-3 numaraya kullanıp oyun kurucuyada Hamon,Palau ve Dumerc'ten birini almak daha mantıklı ve Taurasi kesin alınmalı çok özel bir oyuncu, ben onu bu takımda görmek istiyorum :) Bide arkadaşlar Griner bu yıl avrupada oynayacakmı ve oynarsa nasıl bir etki yapar? :)
 
3 numaraya yine boş atışları bile sokamayan Şebnem ve Şaziyeyi koyacaksak seneye işte o zaman hiç durmayalım kapatalım şubeyi artık. Haydi Şaziye neyse arada sokuyor ama Şebnem basketbolu unutmuş çok açık. Bu saatten sonra ondan birşey beklememek lazım.Denedik olmadı işte. Buraya mutlaka iyi şutu olan bir yabancı almalıyız. Bu sene en büyük sıkıntı çektiğimiz bölge.
İşin kötü tarafı alınabilecek çok iyi oyuncular var ama bu oyuncuları ikna edip takıma kazandıracak Mihriban Oğuz gibi bir idarecin olmazsa örnekte olduğu gibi hepsini karşı taraf kapar.
 
Görende Mihriban Oğuz gelince herşey düzelicek sanır.Şahsen ben istemezdim gelmesini.Gelirse Şube'yi ayağa kaldıracak gibi bir izlenim var en çokta ona şaşırıyorum.
 
Sevgili Arkadaşlar,
Her sene basketbola büyük bir iddia ile başlıyoruz ve her sezon sonu hüsrana uğruyoruz.Göreve Cem Akdağ gelsin diyoruz,sezon sonu gitsin diyoruz.Zafer Kalaycıoğlu'nu baştan aforoz ediyoruz.Ceyhun Yıldızoğlu süper diyoruz,sezon sonu kendisini tukaka ilan ediyoruz.Ekrem Memnun diyoruz,bizi eski"Yenilmez Armada"günlerine döndürecek diyoruz,şimdi sadece katı savunma yaptırıyor bize birşey veremez diyoruz.Kaç sezondur altyapından oyuncu çıkartıp takıma monte edemiyoruz.Senelerdir bu büyük keşmekeş içinde kaybolup gidiyoruz. Mihriban Oğuz gelsin diyoruz.Murat Tümer gitsin diyoruz,başkası gelsin diyoruz.Murat Özyer gitsin diyoruz.Diyoruz da diyoruz.İstiyor da istiyoruz...Peki şimdi kendimize Kemal Sunal'ın "Kibar Feyzo" filmindeki son sözünü soralım:"SUÇ KİMDE?"
 
Kadın basketbolunun duayeni Mihriban Oğuz'u takımın başına getirmek ilk adım olmalı, sonrası gelecektir. Şu anda ondan daha tecrübelisi ve bu işi iyi yapabilecek biri yok bu konuda.

Saygılar.
 
Suç kimdemi basit en baştan en sona şubeyi yönetenler ve onları bu göreve getirinler, ilk Cem Hocayla başlanan yatırımlarda harcanan para sürekli arttı, çok büyük isimlerle kadrolar kuruldu, ama hep bir tarafı eksik kadrolar, ya kısaları iyidi, pota altında sorun vardı, ya uzunlar iyiydi kısalarda sorun oldu bu yıl olduğu gibi, ya amerikalılar iyiydi, avrupalılar vasattı, yada yerliler vasattı, bazende yanlış hoca seçimiyle başlandı sezonlara... Zaten sezon ortasında her yıl yapılan hatadan vaygeçmeyip üstüne yenilerini ekleme cabası...Utku kardeşim sen Cem hocadan beri kurulan kadrolarda, hiç diyebildinmi bu takımın eksiksiz dört dörtlük kadrosu var, Son Euroleague şampiyon olan takımlardaki gibi bu takım şampiyon olur diyebildinmi? Her yıl sadece yarı yılda bile yaptıkları hataları yapmasalardı başarılı olabilirdik, bu hataları kim yaptıysa onlar suçlu...En yakından Whalen'ın gitmesine kim sebep olduysa, Harding'i ve Murphy'i bu takıma kim getirdiyse onlar suçlu, bu hataları yapan yöneticileri o göreve getirenler suçlu, daha önceki hataları saymaya gerek yok zaten...
 
Tunahan Ekrem Memnun eski öğrencisi Çelen ile evli. Murat Özyer Derya Özyer ile Hatta Ceyhun Yıldızoğlu da eski öğrencisi ile evli. Bu durumda garip olan nedir anlamış değilim açıkçası. GS başkanı da kendinden 40-45 yaş ufak kadınla aşk yaşamaya başladı sonra evlendi. GS' üzerine okuyacağımız sorunları nedne başka açılara yansıtıp duruyoruz anlamıyorum. Konuları irdelerken sap ile samanı karıştırmamak lazım. Ann Wauters bir kadınla evlenmiş GS'a yakışmaz!! demekten farkı yok bence bu durumun.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Üst