Menü
Neler yeni

2012-2013 Sezonu Transfer Söylentileri

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Ben bu şubedekilerle herhangi bir tanışıklığım yok dedim yoksa Galatasaray'dan kimseyi tanımıyorum demedim, öyle olsa konuşulanları dile getiremem zaten..

Şubeye gelincede yeni isimlerin görev almasından yanayım şahsen , koca kulüpte bize göre hareket etmeyecek tabiki onlar kimde karar kılarsa yada aynı ekibin devamını uygun görürse desteğe devam..
 
Aykut Kadıoğlu' Alıntı:
Aslında bir başlık açalımda orda tartışalım, kimin göreve geleceğini, bu başlık altında yanlış tartışma oluyor bence :)
Genişletmek için tıkla ...

:) Aykut sonuçta transfer başlığındayız. Bahsi geçen mevzu da şube ile ilgili bir transfer olduğu için burada konuşulması normal. Ama haklısın gereksiz uzadı. Kastettiğim başka bir şeydi. Sonuçta hiç birimiz şube içinde bir erk değiliz. Kendimizce görüşlerimizi yazıyoruz. Doğru olanı arıyoruz, kendi doğrularımızla ifade etmeye çalışıyoruz. Ruhsan'da demek istediğimi anlamıştır sanırım. Misal sen de Syl'i istemiyorsun olabilir. "Neden istemezsin Fowles'ı!!" demem sana. O senin görüşün. Ama ben 'Sylvia takımda kalmalı' dersem de senin bana hiddetle karşı çıkmaman lazım. Görüş bunlar. Doktrin veya manifesto yayınlamıyoruz.


*****

Transfer konusunda ise esas görüşlerimi haliyle sezon sonu açıklayacağım. Toto oynarız gene kendimizce. Futbolda biraz ileri adım atılınca "futbolsever GS'lılar", daha fazla harcanması için şubelere aktarılana göz diktiler tabii. Oysa şubelere aktarılanı çarçur eden dönem arkadaşlarına biraz baksalar resim daha net görülebilirdi. Ki basketbol şubesi EL'de oynamaya başladığı sene yapılan sponsorluk anlaşmasını da incelemeleri lazım. MP başımıza dert oldu. Önümüzdeki sezon o sorun çözümlenerek başlanmalı. Sezon bitiyor Basketbol forması yok bunlar çözümlenmeli. 'Basketbola çok para harcanıyor' deniyor ama basketbol üzerinden kazanılacak para için çalışan idareci yok. Kulübe yalvaracağız basket forması almak için neredeyse. Şubeye gelir getirecek kalemleri yaratamayan idareciler ne iş yapar? Takım ile ilgili çalışanlara değil şube ile ilgili çalışan idarecilere soruyorum bunu. Salla başını al maaşını çalışıp maçlara gidip masa hakeminin arkasında oturmakla olmuyor idarecilik. Bir alt yapı sorumlumuz var alt yapı maçlarına gitmiyor bile. Giydiği kıyafetten o gün maça yönetimden birileri gelecek mi onu anlıyorum. Kot ile gelmişse kimse gelmeyecek takım elbise giymişse yönetimden birileri gelecek. Şubeye çok para harcanıyorsa bunlardan kısmaya başlamak lazım. Takıma şutör lazımken 2 tane oyuncu alıyorsun ikisinin de şutu yok gereksiz transfer yapıyorsun. Bunları kesmek lazım. Takım için transferleri ne de olsa konuşuruz herkes birilerini ister ama önce bunları istemek lazım. Beni bile basketboldan soğuttular. Ayaklarım geri geri gidiyor salona. Nasıl seyirci çekeceksin. Radyolarda bilet dağıtmakla olmuyor bu:(
 
Sühan abi benide zaten hani böyle transferle ilgili yorumlar hem heycanlandırıyor, hemde daha çok seviyorum, en çok sevdiğim başlık :) o açıdan yazdım, bende heycanla bekliyorum sezonsonunu en sevdiğim bölüm, sıkılıyorum yöneticilerle ilgili uzun tartışmalardan:) şu tranfer totolarını valla merakla bekliyom abicim hepinizden :) Saygılar :)
 
Ya abi ne yapayım ben küçüklükten beridir sevemedim Fowles'ı :) böyle içimden bişeyler adını duyunca muhalefet yap diyo :) biranda anamuhalefet partisi gibi oluyom :) İnşallah bizim için en hayırlı şekilde biter bu yıl, önümüzdeki yılda en iyi kadro kurulur inşallah :)AMİN :)
 
Bu mantıkla bu şube adam olmaz ne kadar para harcarsan harca.Sezon başından beri yazıyorum sistem yanlış,seçilen adamlar yanlış,bu sistemle yanlış idareciler seçilen koçta yanlış.Oyuncu transfer ediyorlar,sakat sonra yalanlarla bunu örtbas ediyorlar,oyuncu kaçıyor yalanlarla oyuncuya bok atılıyor.Takım rusyada rehin kalıyor organizasyon beceremiyorlar.Hala bu taraftar bir umutla şampiyonluk bekliyor,bu takımdan taraftarında suçu var bence ne zaman yanlışları trbünde dile getirdi.Hiç bir zaman hep sustu kabullendi veya kabullenmiş gibi göründü.

Çözüm mü? çok basit özerk şube bu sistem olmadan başarı günlük olur.Nedir özerk şube başkanı farklı,yönetim kurulu farklı iç ve dış işlerde tamamen bağımsız denetim olarak Galatasaray kongre divan heyetine tabi.Mali kaynakları kendi yaratacak,sponsoru kendi bulacak gerekli her malzemeyi bu başkan ve yönetim kurulu bulacak.Bakın ozaman ahpab çavuş oluyormu.Aklı selim bir yönetici Özyer ve şürekasını bu kapıdan sokar mı?Şimdi başkana söylüyorsun sorunları ben lütfüyü atadım diyor,Lütfü beye söylüyorsun ben şubeyi Özyer'e bıraktım tüm işler onda diyor.Ama sorunun kaynağının Özyer olduğunu bilmiyor,o zaman ne anlamı var isyan etmenin.maça gidiyorsun laylaylom saldır cimbom yahu niye susuluyor onuda anlamıyorum.
 
Önder Abiye forumdaki bu başlığı kilitlemesini öneriyorum.

Çünkü mevcut yönetimsel ve idari anlayışın devam ettiği bir süreçte transferler hakkında konuşmanın hiçbir anlamı yok.

Mevcut yapı içerisinde UMMC'nin mevcut kadrosunda yer alan Diana, Parker, Gruda'yı, diğer taraftan Birsel'i ve Palau'yu transfer etsek, başarılı olacağımızı düşünüyor musunuz?

Yine sezon içerisinde yeni bir skandal ile karşı karşıya kalmamız muhtemel.
 
Augustus ile beraber başlamıştım bayan basketboluna.Bir önceki sezon oynana final serisiydi sanırım ilk dikkatimi çeken.O zamandan bu zamana alabileceğimiz kaliteli oyuncular içinden neredeyse hepsini aldık ama hep bir parçası eksik kalmış takımlardı.Karşıyaka takımını izledim de gerçekten mükemmel işleyen parçalara sahipler.İstikrar olunca başarıda geliyor.

Bizim düşünmemiz gerekiyor.Nerede hata yapıyoruz?Yönetim eğer bu kadar para yatırıyorsa bir branşa gerçekten profesyonellere teslim etmeli şubeyi.
Bu senede yatırıma devam edeceksek eğer Ekrem Hoca'nın bir şansı daha hak ettiğini düşünüyorum.Düzgün bir takım kurulsun bu sefer mümkünse.

Işıl-Yasemen-Silvia Dominguez
Dalinockina--Tuğba
Simone--Şebnem-Şaziye
Bahar-Candice Parker
Hollingsword-Nevriye-Isabel Yakobou

Böyle bir takım oluşturabilirmiyiz bilmiyorum ama Düzgün bir yönetimle başarı neden olmasın?
 
Öncelikle yönetimin branşı ciddiye alması lazım.Yoksa burada yaptığımız yorumların hepsi boş.Eğer ciddi bir şekilde bu şubeye özen gösterilecekse, idari anlamda ciddi değişiklikler olmasının gerektiği ortada.Antrenör konusunda ise yabancı koçlarla yola devam edilmesi taraftarıyım.

Önümüzdeki sezon oluşturulacak kadroda değinmek istediğim önemli noktalar var.Rotasyonu genişletmek ve yerli kalitesini bir kademe daha atlatmak için kesinlik Quanitra ve Tuğba'yı kapmamız lazım.Quanitra, Nevriye(umarım önümüzdeki sezona yetişir),Bahar,Şaziye,Tuğba ve Işıl'dan oluşan yerli rotasyonu Türkiye'de rakipsiz olur.

Yabancı konusuna gelince; eğer kıta dışı hakkımızı tamamen kısa oyunculardan yana kullanacaksak, Ann ve Sancho için çok iyi düşünmek gerekir.Zira bu kalitede Avrupalı uzunlar bulmak kolay değil.Her ne kadar müthiş bir sezon geçirmeseler de bence kötü değillerdi.Taylor ve Taurasi muhabbetleri sıkça dönüyor.Misal; Ann,Sancho,Taylor ve Taurasi dörtlüsü harika duruyor kağıt üzerinde.Birde Avrupa için oyun kurucu hamlesi gelebilir, beşinci yabancı olarak.

Ancak dediğim gibi iş yönetimde yani kısacası Başkan Ünal Aysal'da bitiyor.
 
Her yıl kadro yapılanmasını yanlış yapıyoruz doğru yaptığımız zaman da elimizdeki oyuncuları kaçırıyoruz hep yanlş hep yanlış. Bu zincir bir şekilde kırılacak ama biz doğruları yapmaya başladığımız zaman. Merak ediyorum ne zaman şu basketboldan anlayan işi bilen çalışkan bir insanı şubenin başına getireceğiz. O gün herşey çok farklı olacak.
 
Bizim en büyük sorunlarımızdan biride takıma gelen oyuncuların bir takım ruhu oluşturamamaları, kaybederken sahaya kazanma hırsını koyamıyoruz, bu duruma anlam vermek güç, örneğin Sancho avrupanın en 4 numarasıdır bence, yada fowles dünyanın en iyi beş numarası yada Wauters avrupanın en iyi pivotlarından biri ama bu oyuncuların isimleri bakınca birde sahaya bakınca gösterdikleri performans benim zoruma gidiyor, karşıya bakıyorum Matoviç yada Verameyenka'nın oyunları sahada kendi oyununun üstüne çıkıyorlar, örneğin pondexter Ummc'deyken sıradan bir performansı varken fb'de herşeyini vererek oynuyor, bence bizim öncelikle kadromuzda bulunan ve aldığımız oyunculara bu ruhu aşılamamız lazım, sahada yürekten oynamaları sağlamalıyız...
 
Aykut Kadıoğlu' Alıntı:
Bizim en büyük sorunlarımızdan biride takıma gelen oyuncuların bir takım ruhu oluşturamamaları, kaybederken sahaya kazanma hırsını koyamıyoruz, bu duruma anlam vermek güç, örneğin Sancho avrupanın en 4 numarasıdır bence, yada fowles dünyanın en iyi beş numarası yada Wauters avrupanın en iyi pivotlarından biri ama bu oyuncuların isimleri bakınca birde sahaya bakınca gösterdikleri performans benim zoruma gidiyor, karşıya bakıyorum Matoviç yada Vereyemenka'nın oyunları sahada kendi oyununun üstüne çıkıyorlar, örneğin pondexter Ummc'deyken sıradan bir performansı varken fb'de herşeyini vererek oynuyor, bence bizim öncelikle kadromuzda bulunan ve aldığımız oyunculara bu ruhu aşılamamız lazım, sahada yürekten oynamaları sağlamalıyız...
Genişletmek için tıkla ...

Oyunculara bu ruhu aşılaması gereken kişiler yöneticilerdir, Sühan abi çok güzel bir yazı yazmıştı Fener maçı sonrası, yöneticiler sahip çıkmıyor diye, yöneticinin takmadığı şubeyi oyuncular nasıl sahiplensin, özellikle yabancılar, karşı tarafın oyuncularının bu derece hırslı ve istekli olmasının sebebi o beğenmediğimiz Aziz yıldırımın amatör şubelere sahip çıkması, maçların hemen hemen hepsini takip etmesi, böyle bir kimya olursa tabi başarı gelir, önce şubeye sahip çıkacak, varını yoğunu takımlara adayacak yönetici getirilmeli başa, yoksa yine şampiyonluk gelmez
 
Aykut Kadıoğlu' Alıntı:
Bizim en büyük sorunlarımızdan biride takıma gelen oyuncuların bir takım ruhu oluşturamamaları, kaybederken sahaya kazanma hırsını koyamıyoruz, bu duruma anlam vermek güç, örneğin Sancho avrupanın en 4 numarasıdır bence, yada fowles dünyanın en iyi beş numarası yada Wauters avrupanın en iyi pivotlarından biri ama bu oyuncuların isimleri bakınca birde sahaya bakınca gösterdikleri performans benim zoruma gidiyor, karşıya bakıyorum Matoviç yada Verameyenka'nın oyunları sahada kendi oyununun üstüne çıkıyorlar, örneğin pondexter Ummc'deyken sıradan bir performansı varken fb'de herşeyini vererek oynuyor, bence bizim öncelikle kadromuzda bulunan ve aldığımız oyunculara bu ruhu aşılamamız lazım, sahada yürekten oynamaları sağlamalıyız...
Genişletmek için tıkla ...

Seimone'un gönderilmesine itiraz etmemizin sebebi buydu işte. Takımın kaptanı gibiydi. Tüm yabancılara o aidiyeti kazandırıyor yerlilerle köprü oluşturuyordu. Zaten final serilerinde inançlı savaşçı oynadığımız son 2 seride onun zamanında oldu. Son oynadığı seride Tamika ordan oraya atlıyor Matoviçle kavga ediyordu. Sylvia ayağı sakatken "beni oyuna al" diyip sahaya girmeye çalışıyordu. Tuğba ve Seimone o anlamda GS için önemli oyunculardı. Tuğba da takımın ayakta kalması direnmesi agresifleşmesi konusunda önderlik yapıyordu.

Eldeki yerlileri koruyup Seimone ve Tuğbayı alsınlar (Zaten gidecekler belli Shay-Lindsay) bir kaç adım üste çıkarız:))
 
Aynen Sühan abi Seimone gelmesi çok iyi olur, zaten bence Seimone kendisinı oraya ait hissetmiyor buda oyundan belli, Seimone ordaki performansı, bana Pondexter'in Ummc'deki oyununu hatırlatıyor, Seimone burdayken çok farklıydı biz onu oda bizi çok seviyordu :)
 
bence eğer Taurası yi koparamayacaksak ordan bence Agustus ve Tamıka alalım kıta dışı..Sancho bence kesınlıkle kalsın çünkü o kadında savasçı bir ruh var iyi ortamda coşacaktır .Sağlam bı nevrıye yanında Hollıngsworth ile iş yapacaktır..
 
Seimone'un gönderilmesi yanlıştı ve eğer yerine Dee alınamasaydı bu yanlış çok daha açıkça ortaya çıkacaktı ancak, (izleyebildiğim kadarıyla) Seimone artık eskisi gibi değil. Kıta dışı kontenjanını harcamamak için "en iyisini" almaktan başka çare yok. Eğer hedef yukarılarsa, en iyiler varken, sadece iyi oyuncular alarak bu olmaz. Mone'a "O eski halinden eser yok şimdi" şarkısını hediye ediyorum...
 
Evet eskisi gibi görünmüyor ancak biraz duygusal bi yapısı var belki bizde eski ortamını sağlar ve yukarı çıkar performans.Tabiki eğer mümkünse Taurasi ilk tercih olmalı.biraz kafa yoracak yönetici lazım özellikle bayan basketboluna değil mi?Çünkü erkek basketbolunda takım yapmak ve o takımı yönlendirmk çok daha kolay.Çünkü hem yerli kalitesi çok daha iyi hemde yabancı kalitesi.Ama bayan basketbolunda tıkanıyrsun alacak sınırlı kalitedee oyuncu var ve bu da ciddi bir yönetim işi ama bizde de o yönetim yok şuanda maalesef :(
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Üst