İki maç sonucu ortaya çıkan şey şu: bu sene de bize haram oldu.
Türkiye liginin dünyanın en iyisi olduğu varsayım üzerinden gidiyorum.
Cuttino pasör çaprazı için çok yetersiz kalacak. Bir pç için zıplaması ve kolunu savuruşu sanki ağır çekim film gibi, üstelik topa vuruş gücü ve şiddeti de çok zayıf. Çukurova maçında biraz düzgün savunma yapan tüm oyuncular rahatlıkla bütün toplarını çıkardı ve zorlamadan hücuma kalktılar. Sonrası pasör ile başlayan bir sorun getiriyor.
Pasörünüz 1.80 altı ise takım defansınızın Japonya, Tayland milli takımları gibi olmalı, her topu son top gibi savunmalı. Bizim savunmamız kesinlikle böyle olmadı. Blokta çok kısa kalıyor ve bu nedenle paralelden gelen hücumları durdurmak için arka oyuncu çizgilere doğru çok fazla açılıyor, top karşalansa bile hücum bir kişi eksik başlıyor. Havuza atılan toplar ise çizgide kalan oyuncular nedeni ile her daim sayı oluyor. Sonrası yine bağlantılı başka bir sorun getiriyor.
Logan süper bir hücum silahı olabilir ama en azından şimdilik bu seviye için toy kalıyor. Onu üst seviyeye çıkaracak şey güçlü vuruşları ve hemen heryerden sayı yapma potansiyeli ama bunun içinde servis karşılamak lazım ve Logan' da bu konuda çoook kötü. Onu biraz olsun servisden kaçırmak zorunda kalınca bu seferde İlkin'i kullanamadık ve her top Cuttino'ya kaldı. Ayçin geçen seneden iyi başladı ama takımın sayı gücünü yüklenecek isim kesinlikle ortaoyuncunuz olamaz. Yıldızın olur, liderin olur, sıkışan oyununu açan anahtar olur ama sayı kraliçen olmaz.
Takımın ilk 6 ya da 7 oyuncusu belli ama sonrası kim? Bu takımın yedek pasör kim, pasör çaprazı, smaçör, liberosu? Yedek konusu şu iki maç için büyük sorun. As takımda pasör iyi ama kısa, ortaoyuncudan biri iyi ama tecrübesiz, diğeri aşırı kilolu ve kalın üstelik engellenmesi kolay ezbere vuruyor, yabancı yıldızın servis karşılayamıyor, yerli yıldızın ise herşeye yetişmek zorunda kalıyor, diğer yabancın pozisyon değiştirmiş ama pç için yetersiz, bir yabancın ise kenarda havlu sallayıp dans ediyor, yedek libero sahaya bile girmemiş, bir genç oyuncun hariç bir benç katkısı yok. O zaman sormak lazım bu takımı kim kurdu? Genelde as takım yedek takım ayrımı olur ama bizimki 6-7 kişilik takım var sonrası yok şeklinde. Bu kadronun yarısı eğer Galatasaray'ımızı bizi kadar kendine dert eden biri yönetse bırakın forma giymeyi kapısından geçmemeli.
Beni en çok rahatsız eden koçun dün akşamki görüntüsü oldu. Umut ederim tek günlük bir sorundur ama skor vakıfla oynasan bile kabul edilemez 20-6 gibi bir şeyken oyuncular umutsuz koç ise sahaya boş bakışları atıyordu.
Bu yazdıklarım iyi bir planlama ve kişisel gelişim programlar ile halledilir, olmaz transfer ile halledilir ama yıllar geçsede bir baltaya sap olamamış gürühün elinden kurtarılmayan futbol dışı branşlarımızın bir iki sene ağza çalınan bir parmak bal gibi geçen sezonları hariç devam edip gidecek malesef. Bu gürüh için yazmak istediğin çok şey var ama ne kulüpte değişim isteği var ne de bende mahkemelerde harcayacak vakit ve tazminat diye yedirecek para var