Abi sponsorların durumu farklı bir takıma sponsor oldukları zaman vergi vermiyorlar belli bir kıstasta yani adam devlete vereceğine bir takıma veriyor bu parayı siz Ülkerin sadece tanıtım için mi sponsor olduğunu sanıyorsunuz ya da THY nın .
Abi sponsorların durumu farklı bir takıma sponsor oldukları zaman vergi vermiyorlar belli bir kıstasta yani adam devlete vereceğine bir takıma veriyor bu parayı siz Ülkerin sadece tanıtım için mi sponsor olduğunu sanıyorsunuz ya da THY nın .
Ben basit demedim abı siz yüksek meblağ vermez dedin ben de devlete vereceği parayı kulübe verebilir dedim . Sponsor bul demek olmaz yani onunla yönetici ilgilenecek basketbolun başına Murat Özyer dene şahsı getirirsen Pegasus gibi Galatasaraylı bir firmayla görüşme bile yapmaz . Adamlar gelin biz size sponsor olalım tabi ki demez sen uğraşacaksın bu sefer uğraşıldı Necati Demirkol tarafından .Bak kardeşim. Madem bu kadar basit. Devlete vereceğine takıma veriyor. Bul bizim takımlara sponsor. % komisyonda alırsın. O paraları verecek kaç firmanın sekreterinden randevu alabiliyorsun görelim hadi.
Her şey o kadar kolay olsaydı. İyi olurdu ama. Malesef değil.
Ülker, Efes'i hiç karıştırma sponsorlukla. Onlar sponsorluk yapmıyor. Kendi takımları.
Ben basit demedim abı siz yüksek meblağ vermez dedin ben de devlete vereceği parayı kulübe verebilir dedim . Sponsor bul demek olmaz yani onunla yönetici ilgilenecek basketbolun başına Murat Özyer dene şahsı getirirsen Pegasus gibi Galatasaraylı bir firmayla görüşme bile yapmaz . Adamlar gelin biz size sponsor olalım tabi ki demez sen uğraşacaksın bu sefer uğraşıldı Necati Demirkol tarafından .
Serdar Bey,peki Ali Sabancı aynı stratejiyi ömür boyu mu sürdürecek?Pegasus ilk kurulduğu zamanlarda yaptıkları doğru ve mantıklı olabilir ama sonuçta Pegasus otobüs şirketi değil ki.Bu adamlar büyümek istiyorlar ve yurt dışına açılacaklar.Yurt dışında reklam-propoganda olmadan nasıl büyümeyi düşünüyorlar?Anladım.
1. olarak bizim ülkede (Pegasus özelinde değil) devlet'in vergi toplamasında çok açıklar var. Bunun içinde firmaların ne kadar vergi verdikleri meçhul.
2. olarak vergiden düşürdükleri başka olanaklarıda var. Onlar her yaptıkları hareketin kendilerine ne kadar döneceğine bakarlar. Ve bu konuda sportif sponsorluklara mecbur değiller. (Buda Pegasus özelinde değil.)
3. olarak sponsorluk için geleceğe dönük plan yaparsınız. o planların gerçekleşip gerçekleşmeyeceğide belli değil. Belki zaten kar edemezsiniz. (Geçmiş senenin muhasebesinden düşüyorsa eğer bilgisi olan düzelsin)
4. olarak Şimdi her firma kendine çeşitli hedefler belirler. Bu hedeflere ulaşırkende kendine has strateji uygular. (Pegasus özelinde) ben nazicane Ali Sabancı'nın kim olduğunu, neyi, nasıl yapmak istediğini kendi anlattıklarından bilen biriyim. Bu adam kendi istediklerini uygulayamadığı için Sabancı Holding'ten ayrılıp sıfırdan kendine iş kurmuş bir adam. Babası, annesi evlatlıktan reddetmedi yani. Anlayamayanlar için basit söyleyim. Bu adam Pegasus'u kurduğu zaman cimrilik (bildiğimiz cimrilik) yaparak kar etmeyi ve böyle büyümeyi strateji edineceğini, daha sonradan da bunu uygulayarak byüdüğünü kendi söyleyen bir adam. Bunu anlatırkende bir yolculukta 30 yolcu varsa. 30 tane hamburger taşıyıp. Yakıt tasarrufu sağladığını söyleyen bir adam. Komik gelebilir. Ama öyle. Çünkü bu artık sineğin yağı değil. Yağın içindeki esansiyel yağ asitleri. Bu her firmanın işlerini daha verimli hae getirmek için yaptığı rutin faaliyet değil. Çünkü bir çocuk hamburgeri yere düşürse, bir tane daha istese. Tabi ne demek demiyor. Malesef hakkınızı aldınız demek zorunda. Bu bir tercih. Bu tercihleri pazarda kendinizi konumlandırdığınız yere göre seçersiniz.
Örnek Turkcell'in kendini yüksek faturalarla biz yüksek sınıfın kullanıcısıyız, Telsim'in ekonomik faturalarla aynı işi bizde yapıyoruz. Niye daha yüksek ödeyesiniz gibi konumlandırması gibi.
5. Ben en başta ne dedim. Çok yüksek rakamlar konuşuluyor. Pegasus o rakamları vermez dedim. Diyeceksinizki bunun bir ölçüsü varmı. Var tabi. Medical Park sponsorluk tutarını belirlerken ölçmedimi sanıyorsunuz. Direkt işlere yansıması ne olur, Marka değerine yansıması ne olur. Oluşturmaya çalıştığımız imaja ne kadar uygun. Belirledikleri reklam bütçeleri ne. Başka hangi reklam faaliyetleri yapmak zorundalar. Bu liste uzar gider. Örnek Fb Adidas'tan (rakamlarda ufak hatalar olabilir.) yıllık 7 milyon dolar alıyor. Bizde Nike'tan 7.5 milyon dolar alıyoruz. 30 milyon dolar almıyoruz. Buda ölçünün sağlılılığını gösterir. Kör tuttuğunu öper misali bir durum yok yani.
6. Hatırladığım Medical Park bize erkek-kadın takımına 3 senelik 21 milyon dolara isim sponsoru olmuştu galiba. Onun için yok senelik 15, yok 20 milyon dolar bu rakamlar hayal. Helede parasını harcarken Rizeliye, Kayseriliye rahmet okutacak bir stratejiyi benimsemiş firmadan hayal ötesi.
7. Keşke ben yanılsamda çok yüksek paralara sponsor olsa. Bu ancak profesyonel düşünülmeyen, gönül katkısı ile olur. Uzanların Jardel'e olması gibi. O zamanda başkandan zengini yok. Başkan olsun sponsor.
İş kişiselleşmeye başladı. Ama neyse kişiselleşsin.
Tarkan'ı seyrederek musiki bilgin artmaz. Çünkü Tarkan tv'de musiki hakkında konferans vermez. Hadi verdi diyelim 2 saatlik anlatıyla musiki öğrenilmez. Biraz bilirim müziği. Şarkı söyler. Dinleyerek şarkı söyleme kabiliyetinde artmaz. Çünkü sanat yetenek işidir. Tv'den müzik dinlemeyle oda pek artmaz. Ali Sabancı'nın tv'de kendi ve şirketi hakkında birkaç saatlik programında da pazarlama, işletme, yönetim de öğrenilmez. Sen bunları zaten biliyorsan. Ali Sabancı'nın dediklerini anlarsın sadece. Oda biliyorsan.
"Her firma rekabette kendini temel bir strateji ile konumlandırır. Pegasus büyümesini ve karlılığı harcamalardaki tasarruf üstünden sağlayamayı amaçlayan bir şirket." Sen bunun üstüne
"Misal Pegasus yurt dışına açılmaya başladı." bunu yazan biri olarak .
Yada söylediklerimi "anlat bakalım neymiş bu büyük pazarlama becerin" benim pazarlama becerim sanan biri olarak.
Sana tavsiyem. Bu konular seni aşar. Hemde çok aşar. Sen dert etme kendine böyle şeyleri.
Hmm sağol pazarlama hakkında çok iyi açıklama yapmışsın. Doydum sabah sabah. Alt tarafı iktisatta maximizasyon minimizasyon tercihini anlatacaksın kelime bulamamışsın anlatacak. Neymiş " Pegasus büyümesini ve karlılığı harcamalardaki tasarruf üstünden sağlayamayı amaçlayan bir şirket" miş Ahahah yahu bu dediğn minimizasyon. Maliyetleri düşürürsün bu doğru. Bunu reklam ile alakası ne? İşte Türkiye'nin sorunu bu zaten. İki kitap okuyunca bir üniversite bitirince bit konu hakkınd auzman olduğunu sanan adamlar. Bak burda basketbol konusunda bi çok kişiden bilgi alırım yeterli bilgim olmayabilir ama strateji pazlarama dış ilişkiler ve politika anlamında ağır gelirim. BBundna başka buraya yazmayacağım. Ama bana parasıya veya parasız öğretmek istiyorsan bu dersleri, istediğin yerdebulıuşur dinlerim. Daha 2 gün önce yazdım. "Her cahili dinle ondan bile alınacak bir hayat tecrübesi bulursun" diye
Neyse sen bir araştır Pazarlama da öğren bir ara bana yanıt verirsin. Benim üslubum bu. Sorun benim üslubum değil senin pazarlama bilgin. Bedava verecek pazarlama bilgin yok ondan sanırım beni mahrum ettin pazarlamadan) Ha 6 senedir çalışmıyorum zaman derdim de yok para derdim de yok rahat olabilirsin. İstediğin zaman görüşürüz
******************
Pegasus'un büyüme stratejisini anlayabilmek için koşulları da beraber tahlil etmek lazım. İç pazarda aile adı eş dost çevresi hırs çalışkanlık ile bir yerlere gelmen mümkün. Çünkü Türkiye Oligarşik yapılanmış bir ülke. O Oligopollerden biriysen veya o oligoplerrden birine yanaşmışsan yükselmen kolaydır. Ama Oligopollerin karışamadığı bir pazara girersen o zaman ayakta durman için gerçekten direnmen kendini iyi pazarlaman gerekmektedir.
Ali Sabancı da aynı yoldan geçmişti. Türknet'e 25 milyon dolar para yatırdı ve battı. Çünkü İnternet piyasası iç piyasa değil olabildiğince global ve bir çok değişken yönetiyor bunu. Onun yükselmesini sağlayan oligopoller global piyasada hükmetmesini sağlayamadı. Çünkü o güçleri yoktu. Ya da ofiste sabah akşam siyah havyar yiyorlardı bir sonraki işimde elemanların kumanyasına aiırlık haddi getirecğeim dedi bilinmez))
İşte O Ali sabancı Ülke içinde evet büyüyebilir. Ama yurt dışına açılacaksa o oligopollerin artık hükmünün olmadığı topraklarda demektir. Verdiğim örnekten gidersek Hollanda'lı adam PEgasus Atlas bilmez. Türkiye'ye giden uçak baktığında Pegasus 200€ THY 300€ yazıyorsa bile THY'yi seçme ihtimali daha yüksektir. Aman tavuklarla yolculuk etmeyeyim diyip THY'nı seçecektir çoğunluk yolcu. Ki hava alanlarındaki dinlenme alanları (lounge) ve mil hesapları falan da extra işler. Ki bunlar da çok önemlidir. Şimdi Avrupanın herhangi bir yerinden Türkiye'ye gelecek hangi Adem oğlu personelin yediği yemeğin gramını sorar? Aç kalsınlar yemek vermesin hatta çok dert mi o yolcu için?
Neyse kime anlatıyorum. Yarın uçuşum var Atlas hava yolları ama sorarım "günde kaç gram kumanyanız var" diye. İnşallah sarktığımı sanmaz uçuş görevlisi)
Bu arada Pegasus 2011-2014 yılları arasında stadın sadece bir tribününe isim hakkı olarak yıllık 4.5Milyon € vermiştir. Bu da not olarak kalsın
Yazdıklarımı okuduğun doğru, dediklerimi anlamadığında bir o kadar. Neyse önemli değil. Sadece sen okumadığın için Nejat Uygur'un dediği gibi anlayan anlıyor.
"Maximizasyon-minimizasyon"muş. Sen muhasebe hesaplarına devam et.
"Verdiğim örnekten gidersek Hollanda'lı adam Pegasus Atlas bilmez. Türkiye'ye giden uçak baktığında Pegasus 200€ THY 300€ yazıyorsa bile THY'yi seçme ihtimali daha yüksektir." Döndük başa.
Yanlış 1. Oranlar değişsede her pazarda, her tür müşteri vardır. Onun için Mercedes'te vardır, Skoda'da. Skoda masraflarını minimize etmek için Mercedes'ken Skoda olmadı. (Sen şimdi skodanında tarihçesine girersin. Girme. Konu o değil.) Onun firmalar bazı firmalar 200 dolarlık müşteriyi hedefler. Bazı firmalar 300 dolarlık müşteriyi hedefler. Toyota iyi ve pahalı modelleride olmasına karşı, Lexus diye tekrar bir marka yaratmasının sebebi. Toyota ismiyle lüks segmente istediği yeri alamamasıdır. Yada Luftansa, SunExpress adıylada ikincil faaliyet yürütmeye devan ediyorsa, sadece kantitatif çokluktan yararlanmak istediğinden değil.
Yanlış 2. Hollanda'lı adam Pegasus'u bilmeyebilir. Ancak Pegasus kendini bildirmek (marka bilinirliği) için faaliyetler yürütür. Yürütmüyorsa zaten geleceği olmayacaktır. Markanın en önemli değer olduğu ve giderekte öneminin arttığı dünyada.
Yanlış 3. "Neyse kime anlatıyorum. Yarın uçuşum var Atlas hava yolları ama sorarım "günde kaç gram kumanyanız var" diye. İnşallah sarktığımı sanmaz uçuş görevlisi)" Atladığını (okumadığını) sandığım bir konu var. Zira bunu okuyupta anlamayacak olan foruma bile üye olacak kabiliyeti gösteremez. Pegasus'la ilgili anlattığım şey benim gözlemlerim değil. Yada Pegasus'la uçarken yaşadıklarım değil. Nerde duyduğumun önemi yok. Çünkü ben kendini övecek kadar boş, bunu araya sıkıştırınca doğal sanılacak kadarda orta zekalı değilim. Ali Sabancı'nın bizzat kendi, kendi, kendi, kendi (kaç kere daha yazmalıyım, bilmiyorum ma sonu yok) anlattıklarıdır.
Yanlış 4. Oligarklara girmiyorum. Konuyla ilgisi yok. Kaybedenlerin genel bilinçaltı davranışıdır. Meselede aksini söylemek yerine , bildiğini sandığı şeyleri anlatmaya başlar. Konu değişir.
Yanlış 5. Turknet. Tamemen yanlış. İnternetle Amerikaya bağlanılabiliyor diye Türknet'in pazarını global sanmışsın. Turknet. O dönemler Türkiye'ye internet aboneliği satan bir firmaydı. "Artık hostingte satılıyorlar diye girmeye başlama. Yine konu bu değil."
Neyse şöyle yapalım. En başa dönelim. En başta dediğim gibi halen uçuk paralar vermeyeceğini düşünüyorum. Sende benim bu konuda yanıldığımda bu kadar ısrarlı iken, yüksek pazarlama, iktisat bilgisine sahipken, yurtdışı firmalara verdiğin danışmanlıkların'da tecrübesiyle, hazırda çalışmıyorken, e birde Galatasaraylıyken, şu fırsatı kaçırmayalım. Pegasusla görüşmeleri sen yap. Al bir 20 milyon dolar.
Serdar Bey,peki Ali Sabancı aynı stratejiyi ömür boyu mu sürdürecek?Pegasus ilk kurulduğu zamanlarda yaptıkları doğru ve mantıklı olabilir ama sonuçta Pegasus otobüs şirketi değil ki.Bu adamlar büyümek istiyorlar ve yurt dışına açılacaklar.Yurt dışında reklam-propoganda olmadan nasıl büyümeyi düşünüyorlar?
Neyse dostum daha mesajını okumadım şimdiden yazayım kendi adıma özür diliyorum gereksiz polemik yaşadığım için. Forum zaten gergin üzerine yeni birşey eklemeyeyim. YAzını daha sonra okuyacağım. Yanıt vermem gereken bir şey varsa ayrıca veririm. İyi günler
Yazdıklarımı okuduğun doğru, dediklerimi anlamadığında bir o kadar. Neyse önemli değil. Sadece sen okumadığın için Nejat Uygur'un dediği gibi anlayan anlıyor.
"Maximizasyon-minimizasyon"muş. Sen muhasebe hesaplarına devam et.
"Verdiğim örnekten gidersek Hollanda'lı adam Pegasus Atlas bilmez. Türkiye'ye giden uçak baktığında Pegasus 200€ THY 300€ yazıyorsa bile THY'yi seçme ihtimali daha yüksektir." Döndük başa.
Yanlış 1. Oranlar değişsede her pazarda, her tür müşteri vardır. Onun için Mercedes'te vardır, Skoda'da. Skoda masraflarını minimize etmek için Mercedes'ken Skoda olmadı. (Sen şimdi skodanında tarihçesine girersin. Girme. Konu o değil.) Onun firmalar bazı firmalar 200 dolarlık müşteriyi hedefler. Bazı firmalar 300 dolarlık müşteriyi hedefler. Toyota iyi ve pahalı modelleride olmasına karşı, Lexus diye tekrar bir marka yaratmasının sebebi. Toyota ismiyle lüks segmente istediği yeri alamamasıdır. Yada Luftansa, SunExpress adıylada ikincil faaliyet yürütmeye devan ediyorsa, sadece kantitatif çokluktan yararlanmak istediğinden değil.
Yanlış 2. Hollanda'lı adam Pegasus'u bilmeyebilir. Ancak Pegasus kendini bildirmek (marka bilinirliği) için faaliyetler yürütür. Yürütmüyorsa zaten geleceği olmayacaktır. Markanın en önemli değer olduğu ve giderekte öneminin arttığı dünyada.
Yanlış 3. "Neyse kime anlatıyorum. Yarın uçuşum var Atlas hava yolları ama sorarım "günde kaç gram kumanyanız var" diye. İnşallah sarktığımı sanmaz uçuş görevlisi)" Atladığını (okumadığını) sandığım bir konu var. Zira bunu okuyupta anlamayacak olan foruma bile üye olacak kabiliyeti gösteremez. Pegasus'la ilgili anlattığım şey benim gözlemlerim değil. Yada Pegasus'la uçarken yaşadıklarım değil. Nerde duyduğumun önemi yok. Çünkü ben kendini övecek kadar boş, bunu araya sıkıştırınca doğal sanılacak kadarda orta zekalı değilim. Ali Sabancı'nın bizzat kendi, kendi, kendi, kendi (kaç kere daha yazmalıyım, bilmiyorum ma sonu yok) anlattıklarıdır.
Yanlış 4. Oligarklara girmiyorum. Konuyla ilgisi yok. Kaybedenlerin genel bilinçaltı davranışıdır. Meselede aksini söylemek yerine , bildiğini sandığı şeyleri anlatmaya başlar. Konu değişir.
Yanlış 5. Turknet. Tamemen yanlış. İnternetle Amerikaya bağlanılabiliyor diye Türknet'in pazarını global sanmışsın. Turknet. O dönemler Türkiye'ye internet aboneliği satan bir firmaydı. "Artık hostingte satılıyorlar diye girmeye başlama. Yine konu bu değil."
Neyse şöyle yapalım. En başa dönelim. En başta dediğim gibi halen uçuk paralar vermeyeceğini düşünüyorum. Sende benim bu konuda yanıldığımda bu kadar ısrarlı iken, yüksek pazarlama, iktisat bilgisine sahipken, yurtdışı firmalara verdiğin danışmanlıkların'da tecrübesiyle, hazırda çalışmıyorken, e birde Galatasaraylıyken, şu fırsatı kaçırmayalım. Pegasusla görüşmeleri sen yap. Al bir 20 milyon dolar.
Şunu söylemem gerekiyor; Ünal Aysal döneminde Galatasaray sponsorluk bakımından resmen çağ atlamıştır. Nikon gibi saygın bir firmayla uzakdoğu pazarına açıldık. Yine Xbox,THY,Nike gibi çok önemli sponsorlarla anlaştık. Biraz sabır göstermeliyiz bence. Ünal Aysal batılı ama biraz da geleneksel bir adam. Bu da liseli olmasından kaynaklanıyor. Bence en büyük sıkıntısı çevresindeki adamları iyi seçememesi. Başkan çevresindekilerle uyumsuz fakat şahsi kanaatimce antrenörlerle,futbolcularla uyumlu bir görüntü çiziyor. Fatih Terim olayı Ünal Aysalın yaptığı en büyük yanlıştır o ayrı. Ama başkan 2 yılda bu kulübe maddi anlamda önemli miktarlar katmış önemli sponsorluklar imzalatmıştır.Şunuda ekleyim. Başkan'ın iş hayatında bilgisi ve ağırlığı varken artı Batı Avrupa'da iş yapan biri iken bu konulardaki kulübün faaliyetini ben yetersiz buluyorum. Tek sponsor olmak zorundada değil. Avrupalı voleybol takımlarının her yanı yazı oluyor. Sadece basketbol takımmız yokki. 13 branşta spor faaliyeti yürütüyoruz. Başkan kurumsallık, kurumsallık diyor. Sırf bunun için faaliyet yapan bir birim olmalı. Belkide vardır. Bilmiyorum. Ama sanmıyorum. Küçük, küçük. Büyük, büyük. Avrupalı spor kulüplerinin gelirlerinin önemli bir kısmı sponsorluktan.